Soner Yalçın SARS’ın İnsan Yapımı Olduğunda Şüphe Olmadığını Belirterek Hataya Düşmüş

Soner Yalçın’ın SARS salgını hakkında “insan yapımı olduğuna şüphe yok” yorumunun doğruluk payı bulunmamaktadır. SARS’ın insan yapımı olduğunun şüphe götürmez gerçek olduğu iddiası asılsızdır. SARS gibi koronavirüslerin ilk kaynağının hayvanlardır. SARS’ın bioterörizmle ilgisi olduğuna dair bir emare olmadığı gibi bu yönde bir delil ortaya konulamamıştır.

 

Sözcü Gazetesindeki 31 Ocak 2020 tarihli “Farklı Bakabilmek” başlıklı köşe yazısında Soner Yalçın, aşı karşıtlığı konusundaki akıl almaz tutumunu “farklı bakış” olarak nitelerken SARS salgını hakkında “insan yapımı olduğuna şüphe yok” diyerek hatalı bir söylemde bulunmuş:

"2002 yılında (Çin'deki Misk kedisinden geçen) Sars... (Ki artık bu virüsün insan yapımı olduğu konusunda şüphe yok.)"

 

Soner Yalçın'ın Sözcü Gazetesindeki 31 Ocak 2020 tarihli "Farklı Bakabilmek" başlıklı köşe yazısı
Soner Yalçın’ın Sözcü Gazetesindeki 31 Ocak 2020 tarihli “Farklı Bakabilmek” başlıklı köşe yazısı

 

Alışıldık üslubu çerçevesinde Soner Yalçın bilimsel dayanakla desteklenmesi gereken görüşlerini kaynak göstermeden savunmayı sürdürmüş. Yalçın, kolaycılık yaparak herhangi bir delil göstermeden SARS’ın insan yapımı olduğunda şüphe dahi olmadığını belirtmiş.

Herhangi bir delil sunmadan “SARS’ın uzaylılar tarafından oluşturulduğunda şüphe dahi yok” desek, biz de haklı olur muyuz bu halde? Tabii ki hayır. Çünkü normalde, bir iddia sahibinin iddiasını kanıtlayacak deliller öne sürmesini beklersiniz. Çünkü bir olgunun varlığını kanıtlamak kolaydır, her iddianın yokluğunun ya da yanlışlığının ispatı gerçekleştirilemez. Ayrıca, Sagan Prensibi ışığında söylenebilir ki; “olağanüstü iddialar olağanüstü deliller gerektirir”.

 

SARS İnsan Yapımı Mı?

2019 yılı Aralık ayında Çin Halk Cumhuriyeti’nin Wuhan şehrinden yayılmaya başlayan yeni koronavirüs salgını, akıllara 2002-2003 yıllarında Uzakdoğu Asya başta olmak üzere küresel çapta endişe kaynağı haline gelen SARS’ı getirdi.

Koronavirusler (CoV), soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS-CoV) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS-CoV) gibi daha ciddi hastalıklara kadar çeşitli hastalıklara neden olan büyük bir virüs ailesidir.

Betakoronavirüs adlı virüs grubundan SARS-CoV ve 2019-nCoV, sadece kısıtlı sayıdaki türü insanlara bulaşabilen çok sayıdaki koronavirüs türünden sadece ikisi.

Kasım 2002 ve Temmuz 2003 tarihleri ​​arasında Hong Kong’da başlayan SARS (Severe Acute Respiratory Syndrome – Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu / SARS-CoV – SARS Koronavirüs) salgını, pandemik hâle gelmiş ve küresel ölçekte gözlemlenen 8422 vakada 916 kişinin yaşamını yitirmesine yol açmıştı. SARS’ın öldürme oranı %10 olarak hesaplanmıştı.

 

1 Kasım 2002 ile 7 Ağustos 2003 tarihleri arasında rapor edilen toplam SARS vaka sayıları

ÜLKE TOPLAM VAKA ÖLÜM VAKALARI
Avustralya  6  0
Brezilya  1  0
Kanada  251  41
Çin  5327  349
Çin, Hong Kong Özel İdari Bölgesi  1755  300
Çin, Macao Özel İdari Bölgesi  1  0
Çin, Tayvan  665  180
Kolombiya  1  0
Finlandiya  1  0
Fransa  7  1
Almanya  9  0
Hindistan  3  0
Endonezya  2  0
İtalya  4  0
Kuveyt  1  0
Malezya  5  2
Moğolistan  9  0
Yeni Zelanda  1  0
Filipinler  14  2
İrlanda Cumhuriyeti  1  0
Kore Cumhuriyeti  3  0
Romanya  1  0
Rusya Federasyonu  1  0
Singapur  238  33
Güney Afrika  1  1
İspanya  1  0
İsveç  3  0
İsviçre  1  0
Tayland  9  2
İngiltere  4  0
Amerika Birleşik Devletleri  33  0
Vietnam  63  5
TOPLAM 8422 916

 

Dünya Sağlık Örgütü‘nün (DSÖ) yanı sıra Sağlık Bakanlığımız da SARS gibi koronavirüslerin ilk kaynağının hayvanlar olduğunu aktarmaktadır:

“Koronaviruslerin kaynağı hayvanlardır (zoonotik).  İlk kaynak hayvanlar olmakla birlikte, sonrasında insandan insana geçen solunum yolu enfeksiyonuna neden olabilmektedir. 

Detaylı araştırmalar sonucunda, SARS-CoV’un misk kedilerinden, MERS-CoV’un ise tek hörgüçlü develerden insanlara bulaştığı ortaya çıkmıştır. Henüz insanlara bulaşmamış olan ancak hayvanlarda saptanan birçok Koronavirüs mevcuttur.”

SARS’ın bulaşıcı etmenin bir insandan diğerine bulaşması için virüsü taşıyan kişi ile yakın temasta bulunması gerekmektedir. Bulaşıcılık damlacık şeklinde hava yolu ile bulaşmaktadır. SARS vakalarının çoğunluğu SARS hastaları ile ilgilenen hastane çalışanları ile bu hastaların yakın akrabalarında ortaya çıkmıştır.

SARS virüsünün izini süren bilim insanları Çin’deki bir mağaradaki yarasaların taşıdığı koronavirüsün bu epidemiğin kökenini oluşturmuş olabileceğini tespit etmişti. Bu gibi birçok bulgu koronaviruslerin zoonotik olduğunu ortaya koymuştu.

Evrim Ağacı’nın da aktardığı üzere yarasalar üzerinden misk kedilerine bulaşan SARS-CoV evrimleşerek insanlara bulaştığı tespit edilmişti:

“2019-nCoV, SARS ve MERS gibi koronavirüsler, betakoronavirüs adı verilen bir alt aileye aittir. Bu alt aile, yarasa koronavirüsleri olarak bilinir; yani bu virüslerin ana rezervuarı yarasalardır. Ancak genellikle bu koronavirüslerin yarasa harici konaklara bulaşabilmesi için, ara bir türde evrimleşmesi gerekir.

Örneğin SARS-CoV, yarasalardan misk kedilerine bulaşıp, bu konak üzerinde evrimleştikten sonra insana bulaşabilmiştir. MERS ise yarasalardan önce tek hörgüçlü develere bulaşmış ve sonrasında insanlara sıçrayabilmiştir. Bir virüsün hangi konak (veya ara konak) türlerden geçtiği, tamamen evrimsel sürece bağlı bir durumdur. Bunu öngörmek; çevre şartlarını, genetik çeşitliliği ve bunlar arasındaki kısa-orta-uzun dönem etkileşimleri öngörmenin zorluklarından ötürü güçtür.”

SARS’ın biyolojik bir silah olarak kullanılmak üzere bilim insanları tarafınca laboratuvarlarda tasarlandığı yönünde bir komplo teorileri daha önce dile getirilmişti. Ancak bu teorilerin şüphe götürmez bir gerçek olarak addedilmesi mümkün değil. SARS’ın bioterörizmle ilgisi olduğuna dair bir emare olmadığı gibi bu yönde bir delil ortaya konulamamıştır.

Laboratuarda insan eliyle çeşitli virüsleri harmanlayarak bir virüs oluşturmak mümkün. 2015 yılında bir grup uzman, Çin’de yaşayan atnalı yarasaları olarak bilinen bir yarasa grubundan aldıkları SARS virüsünün SHC014 isimli yüzey proteinleri ile, fareler arasında yayılabilecek ve insan hastalıklarını taklit edecek şekilde değiştirilmiş bir diğer SARS virüsünü harmanlayarak, kimerik virüs adı verilen bir karma virüs oluşturmuşlardı. Ancak bu eylem, SARS’ın da laboratuarda oluşturulmuş olduğunun bir delili değildir. SARS’ın da oluşturulmuş olabileceğine dair şüphe duymak için bir gerekçe olabilir ancak. Sadece bu bulgudan hareketle “SARS’ın insan yapısı olduğunda şüphe yok” demek abesle iştigâldir.

Prof. Dr. Eyüp Sabri Uçan da SARS hakkında hazırladığı 25 Şubat 2011 tarihli yazısında SARS hakkındaki bioterörizm iddialarının anlamsızlığını şöyle aktarmıştı:

“Coronavirus insan ve hayvanlarda üst solunum yolu infeeksiyonlarına, çocuklarda enterekolitlere yol açabilen, damlacık infeksiyonları ile hava yolu ile bulaşan ancak mortaliteye yol açmayan uzun yıllardan beri bilinen bir virüstür. Uzun yıllardan beri bilinen virüsün genetik yapısındaki farklılaşmalar laboartuvar kazsa/ bioterörizm gibi komplo teorilerine de yol açmışsa da kanıtlanamamıştır ve yine tüm dünyanın etkilenmiş olması da bu savları reddeder niteliktedir.”

Aşı karşıtı pozisyonunu eleştiren yazısının yayını Soner Yalçın tarafından engellenen Cem Say, Yalçın’ın SARS hakkındaki “insan yapımı olduğuna şüphe yok” söyleminin yanlışlığı hakkında şu yorumda bulunmuştu:

“Merak ediyorum, acaba konunun uzmanı bilim insanları bu yazıdaki “SARS virüsünün insan yapımı olduğu konusunda şüphe yok” iddiasına katılıyor mu?

Dünya Sağlık Örgütü SARS virüsünün henüz hangisi olduğu kesinleşmemiş (yarasa olabilir) bir hayvandan kaynaklandığının düşünüldüğünü söylüyor. “İnsan yapımı olduğu konusunda şüphe yok” lafı tamamen yanlış yani.

Dünya Sağlık Örgütü’nün yanı sıra T.C. Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipleri Birliği de SARS gibi koronavirüslerin ilk kaynağının hayvanlar olduğunu apaçık yazmış. “İnsan yapımı olduğu konusunda şüphe yok” diyebilmek için bunlardan habersiz olmak gerek.

Güvenebileceğiniz kaynak, Evrim Ağacı’nın şu makalesinde görebileceğiniz gibi 2002 SARS virüsü insan yapımı değil. Farklı virüsleri kesip yapıştırarak yenilerini üretmek mümkün ama yeni Vuhan virüsünün kaynağının da bu olduğuna inanmak için bir neden yok.”

Yorumunuzu yazınız...