Şanhay Beşlisi

Şanhay Beşlisi (Shanghai Five), 1996 tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti’nin Şanhay kentinde Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Çin ve Tacikistan’ın katılımıyla oluşturulan bölgesel güvenlik alanında işbirliğini amaçlayan bir oluşumdu.

2001 yılında Özbekistan da bu oluşuma katılınca ismi “Şanhay Altılısı” yerine “Şanhay İşbirliği Örgütü” (Shanghai Cooperation Organization) olarak değiştirildi.

Yani, halihazırda “Şanhay 5lisi” adlı bir oluşum yok. Doğru adı: Şanhay İşbirliği Örgütü.

(Not: Dışişleri Bakanlığı, Şanhay şeklinde kullanmaktadır Shanghai şehrinin Türkçe karşılığını. Bu nedenle, ŞİÖ’nün açılımında Şanghay yerine Şanhay şeklinde kullanım yapılmıştır).

sanghay-isbirligi-orgutu-logo-amblem
Şanhay İşbirliği Örgütü Amblemi

“Şanhay Beşlisi” ve Köşe Yazarları

Ancak köşe yazarları, diline pelesenk olmuş olacak ki, Şanhay İşbirliği Örgütü yerine bu oluşumu Şanhay Beşlisi olarak adlandırmayı sürdürüyor (Bu durum, Avrupa Birliğini şu an Avrupa Ekonomik Topluluğu olarak adlandırma hatasıyla eşdeğer).

Bu yanlış isimlendirmeyi sürdüren köşe yazarlarını sıralayalım:

Murat Belge‘nin 22 Kasım 2016 günü T24’te yayınlanan “Şangay yolu” başlıklı yazısından:

"Çünkü "Şangay Beşlisi"nin onu ve çevresini rahatlatacağından şüphe yok. Herhalde demokrasinin genişlemesi, kurumlaşması gibi hedeflere erişmek için "Şangay Beşlisi"ne katılmayı düşünecek bir kişi dünyada bulunamaz. Bir zamanın "Mihver"ini oluşturanların birbirlerini kolayca bulmaları gibi, "Şangay Beşlisi" de bugün o zihniyet ve o emellerle yaşayanların buluşma yeri."

Arslan Bulut‘un Yeniçağ Gazetesinde 21 Kasım 2016 günü yayınlanan “NATO kafasıyla Şangay Beşlisi!” başlıklı yazısından:

"Şangay Beşlisi, askeri tatbikatlar da yapan bir ittifak! Cumhurbaşkanı, kendisini Başbakan yerine koyarak veya başkan gibi konuşarak "Şangay Beşlisi'ne alırlarsa gireriz" diyor; Genelkurmay Başkanı ise NATO temsilcilerine "İttifakımız güçlenecek" sözü veriyor!Hangisi geçerli?Bir devlet böyle çelişki içine düşer mi?Bu çelişkiden, Şangay Beşlisi'ni NATO ve AB'ye karşı siyasi bir şantaj vasıtası olarak kullandığınız anlaşılmaz mı? Bu durum Türkiye'nin her iki tarafta da itibarını sıfırlamaz mı?"

Abdulkadir Özcan‘ın, Milli Gazete’de 21 Kasım 2016 günü yayınlanan “Şanghay Beşlisi olabilir de İslam Birliği olmaz mı” başlıklı yazısından:

"Bu tespitin ardından bugüne kadar dost ve müttefik kabul edilen, ulaşılması gereken hedef olarak gösterilen Batı ya da Haçlı ittifakından Türkiye’nin yarar değil zarar gördüğü tespiti yapıldıktan sonra yeni alternatif olarak ilk akla gelmesi gereken İslam Birliği olması gerekmez mi Şanghay Beşlisi’nin akla gelmesinin yadırganacak bir yanı yoktur ama siyasi kadrolar 14 yıldır Batılılardan gördüğümüz bunca olumsuz ve hatta düşmanca tavra rağmen alternatif olarak İslam Birliği’ni düşünmüyor, düşünüyor olsalar bile telaffuz etmekten neden ve hangi saiklerle kaçınılıyor sorusu cevap bekliyor. Sonuç olarak, “Alternatif Şanghay Beşlisi niye olmasın ama İslam Birliği niçin olmasın” Niçin bu alternatif akla gelmez/gelmiyor."

Nuray Mert‘in Cumhuriyet Gazetesi’nde 12 Ağustos 2016 günü yayınlanan “Rusya ve dış politikada değişim” başlıklı yazısından:

"Dolayısı ile bu noktada ne Rusya ile ne Şangay Beşlisi ile Batı arasında anlaşmazlık var, hangi tarafı seçerseniz seçin, Türkiye’nin başta Suriye olmak üzere dış siyasetini yeniden gözden geçirmek zorunda kalacaksınız."

Mehmet Ocaktan‘ın Star Gazetesi’nde 27 Temmuz 2012 tarihinde yayınlanan “Batı’daki ırkçı ruh ve Şangay Beşlisi” başlıklı yazısından:

"Yani, Türkiye alternatifsiz değil. Şangay Beşlisi olmaz, başka bir şey olur."

Ardan Zentürk‘ün, Star Gazetesi’nde 31 Ocak 2013 günü yayınlanan “Yok olan devletler” başlıklı yazısından:

"ŞANGAY BEŞLİSİ: Tabii ki, bir NATO üyesi ve AB tam üyelik sürecindeki ülke olarak Türkiye’nin bir anda rota değiştirmesi söz konusu olamaz. Başbakan Erdoğan’ın “bari Şangay Beşlisi’ne üye olalım” şeklinde özetlenebilecek son açıklamasını Avrupa Birliği’ne sert uyarı olarak değerlendirmek gerekiyor. Avrupa başkentleri Ankara’nın yaşadığı rahatsızlığı not aldılar. Açıklamayı biraz, dönemin ABD Başkanı Johnson’un 1964 yılında Kıbrıs konusunda Türkiye’ye gönderdiği kaba mektuba dönemin başbakanı İnönü’nün, “dünya yeniden kurulur ve Türkiye o dünyadaki yerini alır” yanıtı kıvamında görmekte yarar vardır. “Müttefiklerin kabalıkları karşısında” bu üslup, aslında bir gelenektir."

Serkan Demirtaş‘ın Radikal Gazetesi’nde 8 Aralık 2015 günü yayınlanan “Erdoğan hala Şangay Beşlisi’ne katılmak istiyor mu?” başlıklı yazısından:

"Batı yönelimi: Herhalde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile hemen her görüşmesinde gündeme getirdiği Şangay İşbirliği Örgütü’ne (Şangay Beşlisi) katılım isteminin Batı’da neden gerçekçi ve ciddi bulunmadığını şimdi daha iyi anlıyordur. Erdoğan, AB eleştirisi yaparken sıkça kullandığı Şangay Beşlisi seçeneğinin Türkiye’yi Avrupa-Atlantik formasyonundan uzaklaştırma arayışı olarak değerlendiriliyor olmasından rahatsız görünmüyordu."

Oral Çalışlar, Serbestiyet’te 24 Kasım 2016 günü yayınlanan yazısına “Şangay Beşlisi ve Avrupa Birliği” başlığını koymuş.

Kenan Alpay da Yeni Akit Gazetesi’nde 22 Kasım 2016 günü yayınlanan yazısında “Şanghay Beşlisi: Alternatif mi, Dengeleyici mi?” başlığını kullanmış.

 

Yorumunuzu yazınız...