Our Boys Did It” (“Bizim Çocuklar Yaptı“) Gibi Bir Cümle Kullanmadığını Belirten Paul Henze 12 Eylül 1980 Darbesinin Kendisine “The Boys In Ankara Did It” (“Ankara’daki Çocuklar Yaptı“) Sözleriyle Bildirildiğini Aktarmıştı

 

12 Eylül 1980 askerî darbesinde ABD’nin rolüne değinilirken alıntılanmadan geçilmeyen “our boys did it“, yani “bizim çocuklar yaptı” sözünü ele alacağız.

12 Eylül darbesini yapan komuta kademesi için kurulduğu ileri sürülen “our boys did it” cümlesi geçmişte CIA Türkiye Masası İstasyon Şefi olarak görev yapan Paul B. Henze’ye (29 Ağustos 1924 – 19 Mayıs 2011) izafe ediliyor.

Bu atfın kaynağı Mehmet Ali Birand.

Mehmet Ali Birand, 12 Eylül Darbesini anlatan “12 Eylül Saat: 04.00” adlı kitabında (Karacan Yayınları. Sf: 286) ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Danışmanı Paul Henze’ye darbe haberinin bir diplomat tarafından “senin çocuklar yaptı” (“your boys have done it“) sözleriyle bildirildiğini aktarmıştı.

1984 yılında çıkan adı geçen kitaptan ilgili kısım şöyle:

03.30 WASHiNGTON (Yerel saatle 20.00)
Milli Güvenlik Konseyi Türkiye Masası Sorumlusu Paul Henze, evine yeni gelmişti. Beyaz Saray’ın “Situation Room” diye adlandırdıkları bölümünü aradı . Dünyada ABD açısından çok önemli diye nitelendirilebi lecek gelişmeler bu bölüme yollanırdı. Pentagon olsun, Dışişleri, CIA olsun, Başkan’ın duyması gereken önemdeki konuları buraya yöneltirlerdi. Situation Room da önce alt düzeyden başlayarak ve onay alarak haberi gerektiğinde Başkan’a kadar iletirdi:
– Paul, seninkiler nihayet yaptı . ( …your boys have done it)
– Kim benimkiler, neden bahsediyorsun?
– Senin generaller Türkiye’de darbe yaptılar.
– O, öyle mi? Çok memnun oldum.
Henze, gerçekten de memnun olmuştu. Derin bir iç çekti .
Sekiz aydır bekliyordu bu anı . Türkiye gibi NATO’nun önemli bir halkası kopmaktan kurtulmuştu.
– Haber nereden geldi?
– Jusmatt’dan geliyor… Başkana haber verelim mi?
– Dur acele etmeyin. Bugün Ankara’ya bombalı pankartlar konuyordu ve NATO tatbikatı vardı. Bizimkiler bu nedenle dışarı çıkarılan askerleri müdahale ediyor sanmasınlar? Söyleyin bir daha kontrol etsinler.

– Okey!
Yarım saat sonra doğrulama geldi:

– Biraz önce Türk Genel kurmayı’ndan Jusmatt’a resmi bilgi vermişler. Biz, Zbig’e (ABD Milli Güvenlik Konseyi Sorumlusu, Başkan Carter’ı n Güvenlik Danışmanı Brezezinski) haber verdik.
– Muskie’ye de vermişler mi?
– Evet, Dışişleri de bakana bildirmiş. Acil durum grubunu da kurmuşlar.
– O zaman Başkan’a da haber verilebilir. Herhangi bir şey yapılmasına gerek yok. Bu müdahale bizim için iyidir. Bunu da söyleyin.

 

paul-henze-boys-have-done-it

 

Birand kitabında ABD Başkanı Carter’a Türkiye’de gerçekleşen askerî darbenin haber verilişini şöyle anlatmış:

Başkan Carter, Kennedy Center’de Damdaki Kemancı müzikalini seyrediyordu. Locasının hemen dışındaki telefonu sinyal verdi. Beyaz Saray santrali Dışişleri Bakanı Muskie’nin görüşmek istediğini söyledi. Başkan telefona geldi:

– Türk Ordusu’nun komuta heyeti Ankara’da yönetime el koydu. Herhangi bir kuşku veya kaygıya gerek yok. Müdahale etmesi gerekenler etti .

Carter teşekkür etti, iyi geceler diledi ve “Damdaki Kemancı” müzikali ne döndü…

Aynı anda, ABD Dışişleri Bakanlığı nöbetçi sözcüsüne ardı ardına Associated Press, Reuter ve UPl’nın muhabirleri telefon ettiler. Türkiye’deki bürolarından bir darbe haberi almışlar, ancak ardından konuşmalar kesilmişti . Bir şey mi vardı?
” Evet” dedi sözcü “Komuta heyeti el koydu. ABD vatandaşlarının hayatları tehlikede değil.”

İngiliz BBC radyosu, ajanslarla birlikte dünyaya ilk defa haberi, Amerikan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ne atfen veriyordu …
Ankara’da ise, radyonun anteninin ısınıp devreye girmesi ve darbeyi açıklayan bildirinin okunması için stüdyolarda hala bekleşiliyordu.

 

12-eylul-1980-darbesi-abd-baskani-jimmy-carter

 

Mehmet Ali Birand’ın aktarımında Paul Henze’nin “seninkiler yaptı” bildirimiyle haberdar edildiğinin belirtildiği görülüyor.

Ancak zaman içerisinde bu aktarım 1980 askeri darbesini Paul B. Henze’nin Amerika Başkanı Jimmy Carter’a “bizim çocuklar başardı” (“our boys did it“) şeklinde haber verdiği biçimine evrilmiş (Mehmet Ali Birand’ın kitabında askerî darbeye dair doğrulama haberinin gelmesinin ardından Paul Henze’nin ya da başka bir diplomatın darbe haberini ABD Başkanı Jimmy Carter’a “bizimkiler başardı” gibi bir mesajla iletildiğine dair bir aktarım yer almıyor).

 

Henze, 12 Eylül Darbesi’nden 23 yıl sonra 2003 yılında Türkiye’de katıldığı bir televizyon programında “our boys did it” (“bizim çocuklar yaptı“) şeklinde bir bildirimde bulunduğu iddiasının doğru olmadığınıBaşkan Carter’a ‘Bizim çoçuklar bu işi başardı’ demedim. Bu tümüyle bir efsane, mit. Birand’ın uydurmuş olduğu bir şey” sözleriyle aktarmıştı.

 

paul-henze-our-boys-did-it-yalanlama

 

Mehmet Ali Birand ise bu tartışma üzerine, bu sözleri “bizzat” Henze’den duyduğunu ve Paul Henze’in Jimmy Carter’a gidip “bizim çocuklar başardı” dediğini ileri sürmüştü:

“Henze, bana Kennedy Center’da bir gösteriyi izleyen Başkan Carter’a gittiğini ve bu mesajı verdiğini söyledi. Sonradan ‘Bunu nereden çıkardın ben söylemedim’ dedi. Bu şekilde uydurmama imkan yok. 12 Eylül’e ABD’nin verdiği destek ve Washington’daki hava da Henze’nin sözleri ile aynı yöndeydi. Sonradan reddetmesine rağmen Henze bu sözleri bana söyledi.”

“Henze’nin 12 Eylül 1980 darbesindeki heyecanını bizzat bilenlerden biriyim. Bana sonradan anlattığı bir anekdotu hiç unutamam: ‘Bir şeyler olacağını bekliyordum ancak ne zaman olacağını bilemiyordum. Sonunda Ankara’dan haber geldi. Türk askerinin müdahale ettiğini bildiren telgrafı büyükelçilikten aldık. Hemen konser izleyen Başkan Jimmy Carter’a gittim ve ‘Our boys did it’ (Bizim çocuklar başardı) dedim.’
Henze, bunları bana anlattıktan sonra uzun süre yalanladı. Benim yanlış anladığımı iddia etti. Ama kendisinin önüne 32. Gün için anlattığı bu anekdotun banttaki halini koyunca tabi hiçbir şey söyleyemedi.”

 

Birand, Sabah Gazetesi’ndeki 1 Haziran 1997 tarihli “Oyun içinde oyun oynanıyor…” başlıklı yazısının “Paul Henze neden şimdi yalanlıyor?” alt başlıklı bölümünde Paul Henze’nin söylemini değiştirdiğini şöyle iddia etmişti:

“Paul Henze’yi tanımayanınız yoktur.

Adının ilk duyuluş şekli, CIA’nın Türkiye’deki istasyon şefi olmasıyla başlamış, ancak asıl önemlisi 1980’lerde Washington’da Milli Güvenlik Konseyi’ndeki çalışmaları, ardından da 16 yıldır resmi bürokrasi dışındaki bilimsel çalışmalarını sürdürmüştür.

Henze Türk dünyasını ve Türkiye’yi çok iyi tanıyan önemli bir isimdir. Ben de gazeteci olarak yıllardır çeşitli konferanslarda Henze ile karşılaşmışımdır. Değerli çalışmalarını ilgiyle izlemişimdir.

12 Eylül Saat: 04.00 adlı kitabımı yazarken Henze ile de bir söyleşi yapmıştım. Bana, 12 Eylül dönemiyle ilgili Washington’daki gelişmeleri anlatmış ve ünlü anısını tekrarlamıştı. Buna göre, Ankara’dan Türk askerinin müdahale ettiği haberi gelince, Kennedy Center’da bulunan Başkan Carter’a hemen haber ilettiğini ve “Our boys did it” (bizim çocuklar yaptı) mesajını verdiğini anlatmıştı. Ben de kitabıma bu anektodu almıştım.

Kitap 1984 yılında yayınlandı ve bugüne kadar 10’a yakın baskı yaptı. Ardından Brassey’s (Londra) İngilizce olarak yayınlandı.

Aradan bunca zaman geçtikten sonra, Paul Henze, geçenlerde Güneri Cıvaoğlu’nun DURUM programında bu anektodu yalanladı. Bana da aynı şeyi söyledi ve “Beni yanlış anlamışsın. Ben böyle bir söz etmedim. Bana askeri müdahale haberini veren ‘boys in Ankara did it’ (Ankara’daki çocuklar yaptı) dedi” diye yalanladı.

Doğrusu şaşırdım. Zira bana bu anektodu anlattığı günün notlarına baktım, aynen öyle… Henze, Türk basınını, Türkiye hakkında çıkan kitapları yakından izleyen kişidir. Kitapları okumamış olmasına ihtimal veremiyorum. Arada geçen 12 yıl süresince de defalarca karşılaştık, hiç sözünü etmedi.

Henze’nin bu anısını şimdi değiştirmesinin nedenini anlayamadım, gitti.”

 

Mehmet Ali Birand, Paul Henze’nin Başkan Carter’a “our boys did it” (“bizim çocuklar yaptı“) sözleriyle darbeyi haber verdiğini kitabında aktardığını ileri sürse de, (yukarıda alıntılandığı üzere) Birand’ın kitabındaki ve 12 Eylül belgeselindeki aktarım iddia ettiği şekilde değil.

 

Mehmet Ali Birand’ın bu aktarımının aksine Paul Henze’nin “Ankara’daki çocuklar yaptı” ifadelerini kullandığı kayıt bizzat kendi imzasını taşıyan 12 Eylül belgeselinde de yayımlanmıştı.

Mustafa Ünlü’nün yönettiği, gazeteci Mehmet Ali Birand’ın sunduğu 1998 yılında yayımlanan 12 Eylül adlı belgeselde dönemin CIA Şefi Paul Henze kendisini arayan görevlinin “the boys in Ankara did it” (“Ankara’daki çocuklar yaptılar“) gibi bir şey söylediğini belirtmişti.

Belgeselde Paul Henze’nin sözleri şöyleydi:

Paul Henze:

“He didn’t leave. There was no reason to leave. This was a positive development. The next day feeling in Washington was a sense of relief. … I remember an official from the US National Security Council calling me. He said something like ‘The boys in Ankara did it.’

“İzlememesi için bir neden yoktu. Aslında bu olumlu bir gelişmeydi. Ertesi gün Vaşington’da bir rahatlama havası hakimdi. … Ulusal Güvenlik Konseyi’nden bir meslek memurunun beni aradığını hatırlıyorum. ‘Ankara’daki çocuklar yaptılar’ gibi bir şey söyledi.”

 

paul-henze-12-eylul-1980

paul-henze-12-eylul-1980-darbesi

ankaradaki-cocuklar-yaptilar-boys-in-ankara-did-it

 

Mehmet Ali Birand ile Paul Henze’nin diyalogunu alıntılayacak olursak:

Mehmet Ali Birand: “CIA ve Pentagon’un darbe olacağından önceden haberi var mıydı?”

 

Paul Henze: “Sanmıyorum. Benim darbeden Ulusal Güvenlik Konseyi’nden gelen telefonla haberim oldu. Akşam saatiydi ama Türkiye’de sabahtı. Başkan Carter Kennedy Center’daydı. Ona acilen haber verilmesi gerektiğine dair bir telefon açtım. Bulunduğu yeri terk etmedi çünkü terk etmesini gerektirecek bir durum yoktu. Darbe olumlu bir gelişmeydi. Ertesi sabah Vaşington’a rahatlama duygusu hakimdi. Generaller iktidarı almıştı. Bunu barışçıl ve etkili bir şekilde yapmışlardı. Teröristleri yakalama konusunda başarılı bir iş yapacaklardı.”

 

Mehmet Ali Birand: “Başkan Carter’a mesajınız neydi.”

 

Paul Henze: “Tam olarak ne dediğimi hatırlayamam. Ulusal Güvenlik Konseyi’nden beni arayan kişinin şöyle bir şey dediğini hatırlıyorum…. Ankara’daki çocuklar yaptı. Bu generallerin harekete geçtiği anlamına geliyordu. Hikâye bundan ibaret. Ertesi sabah hepimiz darbenin nasıl gerçekleştiğini merak ettik. Sürecin sorunsuz işlediğini öğrendik. En nihayetinde çok dikkatlice planlanmıştı.”

 

 

 

Birand’ın yayımladığı Henze ile yaptığı görüşmenin sesli ve görüntülü kaydında konuşmanın Birand’ın iddia ettiği gibi değil, “The boys in Ankara did it” (“Ankara’dakiler yaptılar“) şeklinde olduğu görülüyor.

 

Mehmet Ali Birand, darbe haberinin ABD Başkanı Carter’a verilişini “Amerikalılar hiç vakit kaybetmeden haberi Vaşington’a ulaştırdılar. Başkan Carter haberi aldığında “Damdaki Kemancı” (“Fiddler on the Roof”) müzikalini izliyordu. Locasına gelen bir görevli beklenen haberi kulağına fısıldadı. Carter hiç istifini bozmadı. Yeniden müzikali izlemeye devam etti.” sözleriyle belgeselde seslendirmişti.

 

Özetleyecek olursak, 12 Eylül 1980 darbesi için “our boys did it” (“bizim çocuklar yaptı“) gibi bir cümle kullanmadığını belirten Paul Henze darbeyi bir diplomatın kendisine “the boys in Ankara did it” (“Ankara’daki çocuklar yaptı“) sözleriyle bildirildiğini söylemişti. Bu atfın kaynağı Mehmet Ali Birand’ın 1984 yılında çıkan “12 Eylül Saat: 04.00” adlı kitabındaki aktarım “senin çocukları yaptı” (“your boys have done it“) şeklinde. Atfın yer aldığı Mehmet Ali Birand’ın kitabında askerî darbeye dair doğrulama haberinin gelmesinin ardından Paul Henze’nin ya da başka bir diplomatın darbe haberini ABD Başkanı Jimmy Carter’a “bizimkiler başardı” gibi bir mesajla iletildiğine dair bir aktarım yer almıyor.

 

İlgilenenler için, Mehmet Ali Birand ve Paul Henze’nin 12 Eylül 1980 darbesi sürecine ABD’nin yaklaşımının ele alındığı röportajının dökümünü paylaşalım:

Mehmet Ali Birand: “Bay Henze, Vaşington veya diğer Avrupa başkentlerinden hiç teşvik oldu mu? Orduya ‘haydi bir şey yapın’ denildi mi? Bir sinyal, bir teşvik… ‘Bir adım atın’, ‘bu gidişatı durdurun’ gibi bir şey söz konusu oldu mu?”

 

Paul Henze: “Öyle bir şey hatırlamıyorum. Ama tabii Türkiye hakkında herhangi bir şeyi bilen biri Türk ordusunun Türkiye’de önemli bir rolü olduğunu, bunun hep böyle olacağını ve ülke için özel bir sorumluluk duygusu ile hareket ettiğini bilir. En nihayetinde insanlar ordunun ne yaptığını, ne dediğini ve askerî liderlerin açıklamalarını takip ediyordu. Ancak Vaşington’da herhangi birinin orduya ne yapılması gerektiğini söyleme gereği hissettiğini hatırlamıyorum. Ve orduya bir şey yapmayın deme hissiyatı içinde oladık. Amerikan devleti kayıtlarında Kennedy ve özellikle Carter yönetimi döneminde farklı ülkelerdeki askeri grupların iktidarı ele almasını destekleyen politikalar izlenmiştir. Ama söz konusu Türkiye olunca bunun çok geçerli olduğu söylenemez. Bu olası bir tehlikeydi. Türkiye bu dönemde Yunan, Ermeni ve diğer lobiler tarafından olumsuz olarak karakterize ediliyordu. Yunan temsilcilerin Ulusal Güvenlik Konseyi’ne gelip Türkiye’den ümidimizi kesmemiz gerektiğini, umutsuz bir vaka olduğunu ve tüm desteğimizi kesmemiz gerektiğini söylediklerini hatırlıyorum. Bu argümanlar ciddiye alınmak için fazla olumsuz ve fazla acemiceydi. Vaşington’da kimse Türkiye’yi saf dışı bırakmaya eğilimli değildi. İran’ın düşüşünden sonra Türkiye çok önemli ve birinci sırada bulunan bir endişe konusuydu.”

 

Mehmet Ali Birand: “Ordunun bir müdahalede bulunacağını ilk ne zaman anladınız?”

 

Paul Henze: “Kayıtlarıma tekrar bakmam lazım ama General Evren ve diğer askeri yetkililerin siyasetle ilgili herhangi birinin anlayabileceği türde uyarılar verdiği dönemde bunu öngörmüştük. Siyasetçilerin kendilerine gelip bir şeyler yapmaları gerektiğini söylüyorlardı. Ekonomik açıdan Turgut Özal önemli bir figür olduktan sonra işler iyiye gitmeye başladı. Fakat kamu güvenliği açısından terörizm daha da kötüye gitmeye başladı. Teröristler ekonomik programın başarılı olmaması için ellerinden geleni yapacakmış gibi duruyordu. Bölünme, gösteriler, sanayi kuruluşlarına karşı eylemler düzenleniyordu. İşçi örgütleri, özellikle DİSK, işçileri kışkırtma konusunda teşvik ediliyordu. Ankara ve İstanbul’da kurtarılmış bölgeler vardı. Ankara’yı ziyaret ettiğim bir dönemde bir akşamüstü yürütüşte kendimi bu kurtarılmış bölgelerin birinin ortasında buldum. Kibar yerli insanların kolumdan tutup orada olmamam gerektiğini söyleyerek dışarı çıkardıklarını hatırlıyorum. Kim olduğumu bilmiyorlardı. Kötü bir şey olmadı ama kurtarılmış bölgeye giren bir yabancıydım nihayetinde.”

 

Mehmet Ali Birand: “Vaşington, Ecevit ve Demirel ile devam edilemeyeceğini ne zaman anladı?”

 

Paul Henze: “Bir araya gelemeyecekleri ve iki taraf da etkili bir kolalisyon yaratamayacağı için devam edilemezdi. 1980 yılına ait istihbarat raporlarında bulunan tahminlere bakılacak olursa ki bu mümkün Vaşington’daki intibanın Türkiye’deki siyasilerin ülkeyi bir araya getirmekte yetersiz olduğu yönünde. Fakat Turgut özal’ın itibarı 24 Ocak reformlarından sonra hızla yükselmeye başladı. Aynı zamanda genel hissiyat askeri müdahale olacağı yönündeydi. Fakat ABD’nin orduyu teşvik edeceği yönünde bir durum söz konusu değildi. Türk ordusuna büyük bir saygı söz konusuydu. Orduda bulunan hiç kimse hakkında yolsuzluk veya yanlış işlere bulaştığı yönünde en ufak bir ipucu yoktu.”

 

Mehmet Ali Birand: “Yani Vaşington’un orduyu darbeye teşvik etmesine gerek yoktu.”

 

Paul Henze: “Hayır Vaşington kesinlikle bunu yapmadı. Yönetimde bulunan bir takım Kongre üyeleri bunu yapmak istemiş olabilirler. Ancak generalleri vazgeçirmek için herhangi bir resmi adım atılmadı. Tam tarihi hatırlamıyorum ama 1980 yazının Ağustos ortalarında General Şahinkaya aniden bir ABD ziyareti gerçekleştirdi. Vaşington’u gezdi, bir sürü insanla konuştu. Genelkurmay’dan ismini hatırlamadığım bir rütbelinin evinde buluştuğumuzu hatırlıyorum. Çok sosyal bir akşamdı. Türkiye hakkında konuştuk. Türkiye’nin gelenekleri, güzellikleri, tarihi hakkında konuştuk ama güncel siyasetten hiç bahsedilmedi. Ertesi gün Büyükelçi Şükrü Elekdağ’a Şahinkaya’nın neden geldiğini sorduğumu hatırlıyorum. Büyükelçi Elekdağ bana Şahinkaya’nın Atatürk Türkiyesinin geleceği ve endişeleri hakkında Vaşington’un fikirlerini almaya geldiğini söyledi.12 Eylül 1980 sabahı sonrasında Büyükelçi Elekdağ bana General Şahinkaya’nın esas geliş sebebinin generallerin harekete geçeceiğini söylemek için olduğunu söyledi. Amerikalıları bir problem ile yüz yüze getirmek istemedikleri için vazgeçtiklerini söyledi. Bizi yapmayın dedirtecek veya kamuoyuna bir açıklama yapmak zorunda bırakmamak için söylemediklerini anlattı. O açıdan generaller nasıl istediyse öyle oldu.”

 

Mehmet Ali Birand: “CIA ve Pentagon’un darbe olacağından önceden haberi var mıydı?”

 

Paul Henze: “Sanmıyorum. Benim darbeden Ulusal Güvenlik Konseyi’nden gelen telefonla haberim oldu. Akşam saatiydi ama Türkiye’de sabahtı. Başkan Carter Kennedy Center’daydı. Ona acilen haber verilmesi gerektiğine dair bir telefon açtım. Bulunduğu yeri terk etmedi çünkü terk etmesini gerektirecek bir durum yoktu. Darbe olumlu bir gelişmeydi. Ertesi sabah Vaşington’a rahatlama duygusu hakimdi. Generaller iktidarı almıştı. Bunu barışçıl ve etkili bir şekilde yapmışlardı. Teröristleri yakalama konusunda başarılı bir iş yapacaklardı.”

 

Mehmet Ali Birand: “Başkan Carter’a mesajınız neydi.”

 

Paul Henze: “Tam olarak ne dediğimi hatırlayamam. Ulusal Güvenlik Konseyi’nden beni arayan kişinin şöyle bir şey dediğini hatırlıyorum…. Ankara’daki çocuklar yaptı. Bu generallerin harekete geçtiği anlamına geliyordu. Hikâye bundan ibaret. Ertesi sabah hepimiz darbenin nasıl gerçekleştiğini merak ettik. Sürecin sorunsuz işlediğini öğrendik. En nihayetinde çok dikkatlice planlanmıştı.”

 

Yorumunuzu yazınız...