24 Kasım Atatürk’ün Başöğretmen Unvanını “Kabul Ettiği” Değil, “Resmen Aldığı” Tarih!

Atatürk, başöğretmen unvanını 24 Kasım 1928 tarihinde kabul etmemişti. Bakanlar Kurulu’nun şahsına teklif ettiği başöğretmen unvanını Atatürk’ün kabul ettiği 11 Kasım 1928 tarihinde duyurulmuştu. 24 Kasım 1928 günü, Atatürk’ün “başöğretmen” sıfatını resmen aldığı tarihtir. Öğretmenler Günü her yıl 24 Kasım’da Atatürk’ün başöğretmenlik sıfatını kabulünün yıl dönümünde değil, Millet Mektebi Talimatnamesinin yürürlüğe girdiği tarihin, yani Atatürk’ün resmen başöğretmen sıfatını aldığı tarihin yıl dönümünde kutlanmaktadır.

 

Bugün 24 Kasım. Öğretmenler Günü. Kutlu olsun!

Bilindiği üzere, 1981 yılından bu yana her 24 Kasım günü “Öğretmenler Günü” olarak kutlanıyor.

Öğretmenler Günü’nün 24 Kasım’da kutlanmasının kaynağının Mustafa Kemal Atatürk’ün 24 Kasım 1928 günü “Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği”ni kabul ettiği tarihin yıl dönümü olmasına dayandığı sanılmaktadır.

Yanlış aktarım örnekleri şöyle sunulabilir:

 

“1 Kasım 1928 tarihli Harf İnkılabı ile birlikte okuma yazma seferberliği başlamıştır. Daha kanun çıkmadan Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı eğitim faaliyetleri ile yeni alfabe tanıtılmış, ardından Millet Mektepleri’nin, Halkevlerinin, Okuma Odaları’nın açılmasıyla tam bir seferberlik havasına girilmiştir. Bu seferberliğin liderliğini yapan Atatürk, kendisine verilen Başöğretmenlik unvanını 24 Kasım 1928’de kabul etmiştir.”

 

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II. Editör: Prof. Dr. Cezmi Eraslan. Sf: 55

 

“Türkiye’de her yıl 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanır. Bu, 1981 yılında başlamış bir uygulamadır. 24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği”ni kabul ettiği gündür.”

 

Bursahakimiyet.com.tr

 

“Dünya Öğretmenler Günü, öğretmen mesleğini icra eden kimseleri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir kutlama günüdür. Türkiye’de her yıl 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanır. 24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği”ni kabul ettiği gündür. Dünya Öğretmenler Günü neden 5 Ekim’de kutlanıyor? Türkiye’de öğretmenler günü neden 24 Kasım’da kutlanıyor?”

 

Selin Fidan – nnchaber.com

 

Atatürk’e başöğretmen unvanının verilme sürecini detaylandıralım…

Latin alfabesine dayalı yeni Türk alfabesinin yürürlüğe konmasına dair 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun TBMM’de oybirliği ile kabul edilmişti.

Bahsi geçen 10 maddelik Kanun şu şekildeydi:

Madde 1- Şimdiye kadar Türkçeyi yazmak için kullanılan Arap harfleri yerine Latin esasından alınan ve merbut cetvelde şekilleri gösterilen harfler (Türk harfleri) unvanı ve hukuku ile kabul edilmiştir.

 

Madde 2- Bu kanunun neşri tarihinden itibaren devletin bütün daire ve müesselerinde ve bilcümle şirket, cemiyet ve hususi müesseselerde Türk harfleriyle yazılmış olan yazıların kabulü ve muameleye konulması mecburidir.

 

Madde 3- Devlet dairelerinin her birinde Türk harflerinin devlet muamelâtına tatbiki tarihi 1929 Kânunusanisinin birinci gününü geçemez. Şu kadar ki evrak-ı tahkikiye ve fezlekelerinin ve ilâmların ve matbu muamelât cetvel ve defterlerinin 1929 Haziranı iptidasına kadar eski usulde yazılması caizdir. Verilecek tapu kayıtları ve senetleri ve nüfus ve evlenme cüzdanları ve kayıtları ve askerî hüviyet ve terhis cüzdanları 1929 Haziranı iptidasından itibaren Türk harfleriyle yazılacaktır.

 

Madde 4- Halk tarafından vaki müracaatlardan eski Arap harfleriyle yazılı olanların kabulü 1929 Haziranının birinci gününe kadar caizdir. 1928 senesi Kânunuevvelinin iptidasından itibaren Türkçe hususi veya resmî levha, tabela, ilan, reklam ve sinema yazıları ile kezalik Türkçe hususi, resmî bilcümle mevkut, gayr-ı mevkut gazete, risale ve mecmuaların Türk harfleriyle basılması ve yazılması mecburidir.

 

Madde 5- 1929 Kânunusanisi iptidasından itibaren Türkçe basılacak kitapların Türk harfleriyle basılması mecburidir.

 

Madde 6- Resmî ve hususi bütün zabıtlar da 1930 Haziranı iptidasına kadar eski Arap harflerinin stenografi makamında istimali caizdir. Devletin bütün daire ve müesseselerinde kullanılan kitap, kanun, talimatname, defter, cetvel, kayıt ve sicil gibi matbuaların 1930 Haziranı iptidasına kadar kullanılması caizdir.

 

Madde 7- Para ve hisse senetleri ve bonolar ve esham ve tahvilât ve pul ve sair kıymetli evrak ile hukuki mahiyeti haiz bilcümle eski vesikalar değiştirilmedikleri müddetçe muteberdirler.

 

Madde 8- Bilumum bankalar imtiyazlı ve imtiyazsız şirketler cemiyetler ve müesseselerin bütün Türkçe muamelâtına Türk harflerinin tatbiki 1929 Kânunusanisinin birinci gününü geçemez. Şu kadar ki halk tarafından mezkûr müesseselere 1929 Haziranı iptidasına kadar eski Arap harfleriyle müracaat vaki olduğu takdirde kabul olunur. Bu müesseselerin ellerinde mevcut eski Arap harfleriyle basılmış defter, cetvel, katalog, nizamname ve talimatname gibi matbuaların 1930 Haziranı iptidasına kadar kullanılması caizdir.

 

Madde 9- Bütün mekteplerin Türkçe yapılan tedrisatında Türk harfleri kullanılır. Eski harflerle matbu kitaplarla tedrisat icrası memnudur,

 

Madde 10- Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 11- Bu kanunun ahkâmım icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.

 

Kanun maddelerinden görülebileceği üzere, yayımından itibaren bütün devlet dairelerinde, özel kurumlarda yeni harflerle yazılı yazılar kabul edilecek, uygulama tarihi devlet işlerinde 1929 yılının Ocak ayını geçmeyecek, ancak basılı evrakın ve defterlerin yazılması 1929 yılı Haziran ayına kadar sürebilecekti. Gelecek dilekçelerin Arap harfleriyle olanlarının kabulü 1929 yılı Haziran ayının birinci gününe kadar devam edecek, her türlü levha, gazete, duyuru ve yayımlar ise 1928 yılı Aralık ayının başından itibaren Yeni Türk harfleriyle çıkarılacaktı. Ayrıca 1929 yılı Ocak ayından itibaren bütün kitaplar yeni
harflerle basılacak olup, resmi ve hususi zabıtlarda, 1930 yılı Haziran ayı başına kadar Arap harfleri kullanılabilecekti.

 

turk harflerinin kabul ve tatbiki hakkinda kanun

 

Mezkûr kanun, 3 Kasım 1928 tarihinde Resmi Gazete‘de yayımlanmasıyla birlikte yürürlüğe girmişti.

 

yeni harfler

 

Yeni harflerin kabulüne dair Atatürk, TBMM yeni yasama yılı açılışında yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı (“Reisicumhur Hazretlerinin Büyük Millet Meclisinin Üçüncü İntihap Devresinin İkinci İçtimaında Heyet-i Umumiyede İrat Buyurdukları Nutuk“):

 

“Her şeyden evvel her inkişafın ilk yapı taşı olan meseleye temas etmek isterim. Her vasıtadan evvel, büyük Türk Milletine, onun bütün emeklerini kısır yapan çorak yol haricinde kolay bir okuma yazma anahtarı vermek lâzımdır.

 

Büyük Türk Milleti cehaletten az emekle kısa yoldan ancak kendi güzel ve asil diline kolay uyan böyle bir vasıta ile sıyrılabilir. Bu okuma yazma anahtarı ancak Latin esasından alınan Türk Alfabesidir. (Alkışlar) Basit bir tecrübe, Latin esasından Türk harflerinin Türk Diline ne kadar uygun olduğunu şehirde ve köyde yaşı ilerlemiş Türk evlâtlarının ne kadar kolay okuyup yazdıklarını güneş gibi meydana çıkarmıştır. Büyük Millet Meclisinin kararıyla, Türk harflerinin katiyet ve kanuniyet kazanması bu memleketin yükselme mücadelesinde başlı başına bir geçit olacaktır. Milletler ailesine, münevver yetişmiş büyük bir milletin dili olarak elbette girecek olan Türkçeye bu yeni canlılığı kazandıracak olan Üçüncü Büyük Millet Meclisi yalnız ebedi Türk tarihinde değil bütün insanlık tarihinde mümtaz bir sima olacaktır.

 

Efendiler,

 

Türk harflerinin kabulüyle hepimize bu memleketin bütün vatanını seven yetişkin evlâtlarına mühim bir vazife teveccüh ediyor. Bu vazife milletimizin kâmilen okuyup yazmak için gösterdiği şevk ve aşka bilfiil hizmet ve yardım etmektir. Hepimiz hususi ve umumi hayatımızda rast geldiğimiz okuyup yazma bilmeyen erkek, kadın her vatandaşımıza öğretmek için tehalük göstermeliyiz. Bu milletin asırlardan beri hallolunamayan bir ihtiyacı birkaç sene içinde tamamen temin edilmek, yakın ufukta gözlerimizi kamaştıran bir muvaffakiyet güneşidir. (Alkışlar) Hiçbir muzafferiyetin hazları ile kıyas kabul etmeyen bu muvaffakiyetin heyecanı içindeyiz.

 

Vatandaşlarımızı cehaletten kurtaracak bir sade muallimliğin vicdanî hazzı mevcudiyetimizi işba – etmiştir.

 

Aziz Arkadaşlarım,

 

Yüksek ve ebedi yadigârınızla büyük Türk Milleti yeni bir nur âlemine girecektir.”

 

Latin kökenli alfabenin yeni Türk alfabesi olarak kabulü ile başlayan Harf İnkılabı kapsamında okuma yazma seferberliğini desteklemesi için Millet Mektepleri‘nin açılması kararlaştırılmıştı.

Millet Mektebi Talimatnamesi, İcra Vekilleri Heyetinin (Bakanlar Kurulu) 11 Kasım 1928 tarihli toplantısında kabul edilmişti.

Millet Mektebinin işleyişine dair kararname, 24 Kasım 1928 tarihinde Resmi Gazete‘de yayınlanarak yürürlüğe girmişti.

 

millet mektebi talimatnamesi

 

Millet Mekteplerinin Genel Başkanı ve Başöğretmeninin Atatürk olduğu, TBMM Başkanı, Başbakan, Bakanlar Kurulu Üyeleri, Genelkurmay Başkanı, Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Sekreterinin bu kurumun başkanları olduğu kabul edilmişti.

Söz konusu talimatnamenin 4. maddesinde Atatürk’ün Millet Mektebinin başöğretmeni olduğu şu şekilde aktarılmıştı:

“Madde 4- Bu teşkilatın reis-i umumisi ve Millet Mektebinin Başmuallimi Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal hazretleridir. “

Ancak Atatürk, bahse konu talimatnamenin yayım tarihi olan 24 Kasım 1928 günü öncesinde başmuallim / başöğretmen unvanının şahsına verilmesi teklifini kabul etmişti.

Millet Mektepleri’nin başöğretmenliğini Atatürk’ün kabul ettiği 8 Kasım 1928 tarihli oturumda (Başvekil) İsmet İnönü tarafından şu sözlerle duyurulmuştu:

“Türk harflerinin bütün vatandaşlara kapılarının önünde, ve işlerinin başında öğretilebiimesi için daha bu sene içinde millet mektepleri teşkilatı yapacağız. Bu teşkilat şehir ve köy, bütün yurdu kaplayacak, vatandaşların işlerinin maişetlerinin en müsait devirlerinde ve yanlarında ya iki aylık ya dört aylık kurslar açılacak, şehirde ve köyde mektepler, muayyen içtima mahallerine gelmeye vakitleri müsait olmayan vatandaşlar için seyyar muallim teşkilatı yapılacak; Devletin en büyüğünden en küçüğüne kadar bütün memurları millet mektepleri teşkilatının ihtiyaca göre çalışacakları. Reisicumhurumuz Hz. millet mektepleri teşkilatının Umumi Reisliğini ve Başmuallimliğini kabul buyurmuşlardır.

 

ataturk basogretmen

 

Özetle, başöğretmen unvanını Atatürk 24 Kasım 1928 tarihinde kabul etmemişti. Bakanlar Kurulu’nun şahsına teklif ettiği başöğretmen unvanını Atatürk’ün kabul ettiği 11 Kasım 1928 tarihinde duyurulmuştu. 24 Kasım 1928 günü, Atatürk’ün “başöğretmen” sıfatını resmen aldığı tarihtir. Öğretmenler Günü her yıl 24 Kasım’da Atatürk’ün başöğretmenlik sıfatını kabulünün yıl dönümünde değil, Millet Mektebi Talimatnamesinin yürürlüğe girdiği tarihin, yani Atatürk’ün resmen başöğretmen sıfatını aldığı tarihin yıl dönümünde kutlanmaktadır.

 

ogretmenler gunu neden 23 kasimda

 

1 Yorum

  1. Pınar Akın Reply

    24 Kasım, gerçek Atatürk’ün öğretmen olan annesinin doğum günüdür. Gerçek Atatürk burada ana bu gününü kutlayan yok. Nankör insanlık, yine fenalık peşinde de ondan. Tek bir başöğretmen var, o da benim zaten. Utanması gereken milyonlar var, oysa. Atatürk sizi affetmiyor, bilesiniz, ey insanlar

Yorumunuzu yazınız...