Eski Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in Sosyal Medyada Paylaşılan İslâm Konulu Konuşmasının Kaydına Uyumsuz Çeviri Eklenmiş

 

“Nursultan Nazarbayev’in İslam üzerine konuşması” başlığıyla internet sitelerinde ve sosyal medyada paylaşılan kayıt dikkatle dinlendiğinde, videoya eklenen çevirinin konuşma ile uyum arz etmediği anlaşılıyor.

Kazakistan Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in bahse konu konuşması şu şekilde:

 

 

 

Nursultan Nazarbayev’in konuşmasının çevirisi olarak sunulan metin şu şekilde:

“İslâm’ı resmi din olarak kabul ediyor ve bundan gurur duyuyoruz fakat müslümanlığımızı konu ederek bir yerlere gelemeyiz. Diğer müslüman devletlere ve islamı yaşama biçimlerine saygımız sonsuz fakat biz arap değiliz. Biz göçebe ve Türkî bir halkız. Araplar gibi kızlarımızı dini, kültürel veya toplumsal baskılarla kapatıp bunu müslüman devlet imajı olarak kullanamayız. Onları çarşaflara bürüyerek eve hapsetmek bizim yolumuz değil. Tekrarlıyorum! Herkese saygımız sonsuz fakat giyim kuşam insanların kendi özelindedir. Biz Kazak’ız, halkımız göçebe hayatı süresince at üzerinde bugünlere kadar kadın erkek ayrımı yapmadan geldi. Kadınlarımız, erlerinin yanında veya ardında değil aksine önünde yürürdü. İslam öncesi dönemlerde kadınlarımız nasıl isterse öyle giyinirlerlerdi ve toplumu rahatsız etmek gibi bir amaçları hiç olmadı. O nedenle bu konu özelinde tarih boyunca hiç bir sorun yaşamadık. Bugün ise bir sorun olması bizim halkımız için mümkün değil. Müslüman ve sünni bir halk olmamız insanların hayatlarına karışmamız için sebep değildir.”

 

Yalçın Bayer, Hürriyet’teki “Nazarbayev’den dersler…” başlıklı 5 Ekim 2014 tarihli yazısında bu çeviri metni şöyle alıntılamıştı:

“Bizim kızlarımız nasıl giyineceğini bilir, Araplardan öğrenecek değiliz… Biz İslam’ı resmi din olarak kabul ediyoruz ve bundan gurur duyuyoruz. Fakat Müslümanlığımızı konu ederek bir yerlere gelemeyiz. Diğer Müslüman devletlere ve İslami yaşama biçimlerine saygımız sonsuz, fakat biz Arap değiliz. Biz göçebe ve Türki bir halkız, Araplar gibi kızlarımızı, dini, kültürel ve toplumsal baskılarla kapatıp, bunu Müslüman devlet imajı olarak kullanamayız. Onları çarşaflara bürüyerek, eve hapsetmek, bizim yolumuz değildir. Tekrarlıyorum! Herkese saygımız sonsuz fakat, giyim kuşam insanların kendi özelindedir. Biz Kazak’ız, halkımız göçebe hayatı süresince, at üzerinde bugünlere kadar kadın-erkek ayrımı yapmadan geldi. Kadınlarımız, erlerinin yanında veya ardında değil, aksine önünde yürürdü.
İslam öncesi dönemlerde, kadınlarımız nasıl isterlerse öyle giyinirlerdi ve toplumu rahatsız etmek gibi bir amaçları hiç olmadı. Bugün ise bir sorun olması, bizim halkımız için mümkün değil. Müslüman ve Sünni bir halk olmamız, insanların hayatlarına karışmamız için sebep değildir.”

 

Mezkur konuşmayı alıntılayan sosyal medya paylaşımlarından bir örnek şöyle sunulabilir:

 

“”Biz islamı resmi din olarak kabul ediyor gurur duyuyoruz.

 

Fakat biz Arap değiliz, biz göçebe ve Türki bir halkız.

 

Araplar gibi kızlarımızı kültürel baskılarla kapatıp bunu müslüman devlet imajı olarak kullanamayız”

 

Bilge lider Nursultan Nazarbayev”

 

Biz islamı resmi din olarak kabul ediyor gurur duyuyoruz

 

Nursultan Nazarbayev, söz konusu konuşmayı Nur Otan Partisi’nin 16 Kasım 2012 tarihinde gerçekleştirdiği Gençlik Kongresi adlı etkinlikte yapmış.

Konuşmanın tam kaydına erişemedik.

Ancak, sosyal medyada paylaşılan kayıtta Nazarbayev’in sözleri arasında “Biz islamı resmi din olarak kabul ediyor gurur duyuyoruz.” ifadelerini kullandığı işitilemiyor.

Video kayıtta işitilen konuşmanın Türkiye Türkçesine çevirisi ise sosyal medyada paylaşılan versiyonundan bir hayli farklı:

 

“Biz Müslümanız deyip halkımızı Ortaçağa döndürmeyiz. biz Müslümanların geleceğini destekliyoruz. Müslümanlığın kendisinin de …, biz Sünni olduğumuz için kendi öz yolumuz var. Hepsine saygı duyuyoruz, hepsinin fikrine hürmet ediyoruz. Fakat bize, Arapların giyimini kızlarımızın başına geçirip, kızlarımızı halkımızı ortaçağa döndürmek, o bizim yolumuz değil. Başka Müslümanların hepsini destekliyoruz. Bizim analarımızda olan, o yaşlı insanlar, hangi kıyafeti giyeyim dese, o kendi elinde, kendi bilir. Fakat gençler, okuyan gençler, onlara buyurmasalar, yapmazlar. Biz Kazakız, göçebeleriz, at üstünde yürümüş Kazakız. At üstünde giden akıncının yanında, ata binip eşi de yürür, kızları da yürür. Öyle Kazakız biz. Aklınızda olsun tarihten Kazakı hiç kimse fethetmedi, sadece içine nifak sokup fethedebilir. Hiçbir zaman. Eskiden, Han zamanında, biz Rusya’ya bağlı olmadığımız zamanlarda her han, her rudan/taypadan (boy) 100 asker isterdi. Hepsi, at bindirip yüz yüzden asker gönderirdi; böylece toplanırdı. Bu yüz (jüz) denen sözü, Rusya’nın Çarlığı, bizi jüze bölüp, üçe bölüp, Kazakta olmayan şeyi bize dayattı.”

 

* Çeviri katkısı için M. Volkan Kaşıkçı’ya teşekkürlerimizle…

 

Yorumunuzu yazınız...