“Şu Bizim Dönme Dolap Ahmet Emin / Din ve İmanımıza Çatmadadır / Başımız Ağrımaz Etsek de Yemin / Vatanı On Kuruşa Satmadadır” Şiirinin Neyzen Tevfik Tarafından Ahmet Emin Yalman İçin Yazıldığı İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Neyzen Tevfik Kolaylı (24 Mart 1879 – 28 Ocak 1953) tarafından Gazeteci ve yazar Ahmet Emin Yalman (1888-1972) hakkında kaleme alındığı sanılan şiir şu şekilde:

Şu bizim dönme dolap Ahmet Emin
Din ve imanımıza çatmadadır.
Başımız ağrımaz etsek de yemin;
Vatanı on kuruşa satmadadır.

Ahmet Emin Yalman’ı baş yazarı olduğu Vatan gazetesinin fiyatının 10 kuruş olduğuna işaret ederek “vatanı 10 kuruşa satmakla” itham eden, Selanik doğumlu olmasından hareketle “dönme dolap” olarak niteleyen dörtlüğün farklı bir versiyonu da şu şekilde paylaşılmaktadır:

“Şu hahamzade bizim Ahmet Emin
Din ve imanımıza çatmadadır.
Başımız ağrımaz etsek de yemin
,
Vatanı on kuruşa satmadadır.”

 

Ancak, paylaşılan şiir Neyzen Tevfik’in kaleminden çıkmış değil. Neyzen Tevfik’in yayımlanmış “Hiç” ve “Azâb-ı Mukaddes” adlı şiir kitaplarında bu yer almıyor. Neyzen Tevfik yaşadığı dönemde bahsi geçen şiirin kendisine ait olmadığını belirtmişti. Söz konusu şiirin Neyzen Tevfik’e ait olduğuna dair bir delil bulunmamaktadır. (Her ne kadar Nurettin Artam’a ait olduğu ileri sürülse de) Şiirin gerçek sahibi tespit edilebilmiş değil.

Neyzen Tevfik’in “Akbaba” mecmuasında kendisine atfedilen şiir için Vatan gazetesinde yayımladığı tekzip metni şu şekildeydi (Taha Toros Arşivi, 001510291006):

Üstad Ahmet Emin Yalman;

«Akbaba» mecmuasında, sizin için benim tarafımdan yazıldığı isnat ve iftira edilen vicdanımı utandırıcı, içtimaî seviyeme çok aykırı, vatanî içtihadıma bayağılığı ile muhalif, dört mısralık bir yazının çıktığını; İstanbul Belediyesi Tahrir Müdürlüğünde Ahmet Halil Yaşaroğlu’ndan işittim.

Her ne kadar ben, böyle bir küstahlıkta bulunmak cesaretini gösteremiyeceğimî kendi lisanım ile söyledimse de; inanmadılar. «Akbaba» mecmualarına baktım. Mevzuubahs kıtayı, 1 Kasım 1945 tarihli ve 84 sayılı «Akbaba» mecmuasının altıncı sayfasında hayretle gördüm. Bu mısralarla, kat’iyyen, hiç bir alâkam bulunmadığını gazeteniz vasıtasile açıkça beyan etmek isterim.

Bu saygısızlıktan, vatanımın namına utandım, müteessir oldum. Muhitte hasıl olan suizannı önlemek için ne yapacağımı sorduğum zevat, Cumhuriyet savcılığına müracaat et, dediler. Yine o gün, Ankaradan; hukuka ait bir eserini bastırmak için İstanbula gelmiş olar Ankara Cumhuriyet savcılarından bir zat da aynı şekilde mütalâada bulundu.

Kimler tarafından yazıldığı, bence malûm olmıyan bu yoldaki daha bir çok hezeyanların bana isnat edildiğini biliyorum. Hattâ ağızdan ağıza yayılmazdan evvel maarifçi bir çok dostlarıma hususî surette okudukları ve yazdıkları bu mel’anet zifoslarını, bana isnat etmekten çekinmeyen bulanık ruhlu, kuş beyinli şahısların kimler olduğunu; aşinalarımın keskin zekâları seçmekte ve şahıslarını tayinde hiç de güçlük çekmemektedirler.

Şimdi son söz olarak ben, şu kudretsizliğim ile anlamak sevdasına kapıldığım kalem sahiplerinden en başta gelen Ahmet Emin Yalman, – ki; «Vatan» gazetesi demektir – bu kıymetli irşat yazılarına ve gösterdiği dürüst selâmet yollarına, kalbimin ateşinin ışığı ile gidenlerdenim. Benim bugünümün millî âmentüsü; «Vatan» ile; bu yolda medenî ve edebî kahramanlık gösteren, bütün diğer kalem sahiplerinin yazılarıdır.

Yani ben, bunlardanım.

Saygılar.

ahmet emin yalman neyzen tevfik

 

Alpay Kabacalı, “Çeşitli Yönleriyle Neyzen Tevfik adlı kitabında bahse konu şiirin Neyzen Tevfik’e ait olmadığına şöyle değinmişti (Alpay Kabacalı (2003).  Çeşitli Yönleriyle Neyzen Tevfik – Hayatı, Kişiliği, Şiirleri. Özgür Yayınları. İstanbul. Beşinci Basım. Sf: 330&331):

Çok partili rejime geçişin ilk aylarında, V gazetesinde CHP’nin tek parti iktidarına yönelik yayınlara yer verilmesi, kimi CHP’lilerin Ahmet Emin Yalmana karşı bir kampanyaya girişmelerine yol açar. Aşağıdaki dörtlük de 1 Kasım 1945 tarihli Akbaba dergisinde Neyzen Tevfık imzasıyla yayımlanır. (Bir söylentiye göre, dörtlüğü Nurettin Artam yazmış ve Akbaba’yı yayımlayan Yusuf Ziya Ortaç’a Ankara’da, Karpiç gazinosunda, Neyzen Tevfîk’in olduğunu öne sürerek vermiş, Yusuf Ziya da «oyuna gelmiş»tir.)

 

Şu hahamzade bizim Ahmet Emin
Din ve imanımıza çatmadadır.
Başımız ağrımaz etsek de yemin
,
«Vatan»ı on kuruşa satmadadır.

 

Neyzen Tevfik, 26 Kasım 1945 günlü Vatan gazetesinin ilk sayfasında yayımlanan mektubunda, bu dörtlüğü kendisinin yazmadığını belirtir (Ayrıca bkz.: Ahmet Emin Yalman: Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim, C. 4, s. 46-47).

 

Neyzen Tevfik, 2 Ocak 1948 tarihli Vatan gazetesinde yayımlanan bir mektubunda da şu açıklamayı yapmıştır:

 

«Okuyucularıma:
1 —
Borazan adlı haftalık gazetenin birinci ve üçüncü sayılarında benim adımla iki kıt’a ve bir beyit
neşredildiğini dostlarım göstermişlerdi. Bu hususu tekzip için mezkûr gazeteye mektup gönderdim, gazete
kapandığından mektubum çıkmadı.

2 — Yine Türk Musikisi Dergisi’nin ikinci sayısında, ‘Başka yer kalmamış’ serlevhalı (başlıklı) fıkrada, bir dostumun yüzüne tükürdüğümden bahsedilmektedir. Bana izafe edilen bu hareketi reddederim. Kendime ait şiir, kıt’a ve hareketleri kabul etmekte hiçbir zaman tereddüt etmem. Fakat başkalarına ait şiir ve kıt’aların bana mal edilmesine de müsamaha edemem. Esasen bunlara ihtiyaç duyacak kadar da edebiyatta fakir değilim.»

 

neyzen tevfik ney

 

Bu yanlış algının kökeni bir hayli geçmişe dayanıyor.

Örneğin, Necip Fazıl Kısakürek bu şiirin Neyzen Tevfik tarafından yazıldığını 1951 yılındaki bir yazısında şöyle ileri sürmüştü:

Ahmet Emin Yalman

 

Dönmelere başkanlık, Masonlara çığırtkanlık vazifesiyle mükellef olan, vaktiyle Türk vatanını Amerikan mandasının esareti altına koymak isteyen, şarkî Anadolunun mıntıka mıntıka ayrılıp orada müstakil bir Ermenistan’a yer verilmesi fikrini müdafaa eden, Kılıç Ali’den tabanca kabzasiyle dayak yerken ayaklarına kapanıp yalvaran, bütün nesebi ve taallûkatiyle daha nice ve nice (henüz açıklamaya ne zaman, ne de hayâ hissimiz müsaittir) ahlâki tereddilerin mümessili bulunan din, mukaddesat, Türklük ve birlik düşmanı Ahmet Emin Yalman hakkında Neyzen Tevfik’in bir kıtası:

 

Şu bizim dönme dolap Ahmet Emin
Din ve imanımıza çatmadadır.
Başımız ağrımaz etsek de yemin;
Vatanı on kuruşa satmadadır.

 

Neyzen’in bu kıtasını, çıfıtı ifade ve tersim etmekte en usta bir kalem marifeti olarak takdim ederiz.

 

Büyük Doğu Dergisi 16 Şubat 1951, S. 48, sh. 8-9

 

Bu yanlış iddianın izlerine günümüzde sosyal medyada rastlamak mümkün…

 

Mehmet Hasan Bulut:

“Selanik dönmesi Ahmet Emin Yalman, fiyatı 10 kuruşa günlük Vatan gazetesini çıkartıyormuş. Neyzen Tevfik onun hakkında şöyle yazmış: Şu bizim dönme dolap Ahmet Emin Din ü imanımıza çatmadadır Başımız ağrımaz etsek de yemin Vatanı on kuruşa satmadadır. (Kaynak: Samiha Ayverdi)”

 

selanik donmesi ahmet emin yalman

 

Gazete köşelerine de bu yanlış iddia sirayet etmişti:

 

Yorumunuzu yazınız...