Sıklıkla birbiriyle karıştırılan kelimeler serimizin yeni bölümü: mefhum & mevhum…

“Mevhum” sözcüğünün kökeni Arapça “vehmedilen, sanal” anlamındaki “mavhūm” (موهوم) sözcüğüne dayanıyor. “Mefhum” da “anlaşılan, anlam” manalarını haiz Arapça “mafhūm” (مفهوم) sözcüğü kaynaklı.

“Mefhum”, “bir sözün veya kelimenin taşıdığı, ifade ettiği mana, kavram, anlam ve anlayış” anlamına gelirken, “mevhum” sözcüğü ” gerçekte olmadığı halde var gibi düşünülen, kuruntuya dayanan, vehmedilen” anlamını taşımaktadır.

Türk Dil Kurumu Güncel Sözlük, “mefhum” için “kavram“, “mevhum” için “gerçekte olmayıp var sanılan, var diye düşünülen, kuruntuya dayanan” tanımını sunmuş.

Dil Derneği de sözlüğünde “mefhum” kelimesini “kavram” olarak tanımlarken, “mevhum” için “gerçekte olmayıp var sanılan, var diye düşünülen, sanal” anlamına yer vermiş.

“Fehim, fehmetme, istifham” sözcükleri mefhumun türevleridir. Benzer şekilde “vehim, vehmetme, îham, evham, evhamlanma” da mevhumun kökeninden türetilmiş benzer anlamdaki kelimelerdir.

Yazılışlarının ve okunuşlarının benzerliğinden mütevellit, “mefhum” ve “mevhum” kelimeleri sıklıkla birbiriyle karıştırılıyor (“Kuruntu, zan” anlamındaki “vehim” ile “anlayış, idrak” anlamındaki fehim sözcüklerinde aynı durumu göremiyoruz).

Özellikle “zaman kavramı” ya da mesai kavramı” anlamını vermek adına kullanılan “zaman mefhumu” ve “mesai mefhumu” gibi tanımların “zaman mevhumu” ve “mesai mevhumu” gibi şekillerde yanlış biçimde kullanıldığına şahit olunuyor.

Bazı yanlış kullanım örnekleri:

“Betonun içine gömülü kederli zihinlerin zaman mevhumu yoktur.”

Rahmi Öğdül – Birgün – “Su çürüdü, zaman da…” – 9 Ekim 2020

 

“Bu zaman mevhumu dünya hesabıyla bazen birkaç saniyeden ibaretken, bazen de yıllar sürebilir.”

Özge Gürün – Gazete Bir – “Ölümü Hak Etmek Gerek” – 24 Eylül 2019

 

“Hal böyleyken trafikte neden bu kadar acele ettiğimizi hiç anlamam. Yani gideceğimiz yere 10 dakika erken gitsek ne, geç gitsek ne… Zaten zaman mevhumu diye bir şey yok ki bizim anlayışımızda…”

Erhan Dargeçit – anadoludabugun.com.tr – “Zamana karşı duyarlı olmak” – 24 Ekim 2019

 

“Meslektaşlarımız, aynı zamanda; kamuoyunun aydınlatılması ve bilgilendirilmesi amacıyla, her koşulda görevleri peşinde koşan, gazetecilik mesleğinin zor şartlarına rağmen mesai mevhumu gözetmeksizin hizmet eden fedakâr emekçilerimizdir.”

Elif Doğan – Son-An – “Dünya Gazeteciler Gününü Kutladık” – 23 Ekim 2022

 

“İnsanlar, onlara su, ekmek, battaniye, çadır, konteyner, ilaç tedarik etmeye çalışan diğer insanlar, onların açlığına, açıktalığına dikkat çekmeye çalıştığı için değil sahiden de aç, susuz, uykusuz, donmak üzere ve akıl kaybettirecek acılara gark halde, sabır taşları un ufak olduğu için, artık “tahammül” mevhumları bulunmadığından düşerler birbirlerine.”

Selcan Taşçı – Yeniçağ – “Çok mu merak ediyorsunuz kim olduğumuzu” – 10 Şubat 2023

 

Cemal Kafadar’ın “Kendine Ait Bir Roma” adlı kitabındaki “vatan” için sorulan soruyla yazıyı sonlandıralım…

“Vatan mefhum mudur, mevhum mu? Yani, fehm edilmiş, kavranmış bir şey midir, kavram mıdır, yoksa vehm edilmiş bir şey, bir uydurma mı?”

 

Yorumunuzu yazınız...