Maymun Çiçeği Virüsü Hastalığının COVID-19 Aşılarının Komplikasyonu Olduğu İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Bu yazımızda, son günlerde tüm dünyada kamuoyunun gündemini oldukça meşgul eden maymun çiçeği virüsü hastalığının, aslında COVID-19 aşılarının bir komplikasyonu olduğu iddiasını inceleyeceğiz.

İddianın, sosyal medya platformlarında karşımıza çıkan bazı örneklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

 

“Maymun çiçeği virüsü değil, Aşı zehirlenmesi..”

 

 

“Daha Maymun Çiçeği Virüsü ortaya çıkmadan aylar öncesinde aşı olan bir tanıdığın kollarında sivilce gibi fısırtılar, benek benek yaralar açılmıştı. Şimdilerde o yaralar biraz daha büyümüş…Aşının yan etkilerini nasıl da millete sanki Maymun Çiçeği virüsüymüş gibi lanse ediyorlar !”

 

 

“➖Bill Gates, Covid’ten parayı götürdü. Şimdi sizi “maymun” edeceğim diyor.

➖Fatih Erbakan, “aşı maymunlaştırır” diye açıklama yaptığında dalga geçen havuz medyası, şimdi “Maymun Çiçeği” propagandası yapıyor.

Haini dışarıda aramaya gerek yok.

Hainlerin hepsi içimizde.!!”

 

 

Son günlerde artan vaka sayıları dolayısıyla fazlaca bilinirlik kazanan maymun çiçeği virüsü hastalığı, aslında uzun yıllardan bu yana bilim camiasınca bilinmektedir. Hastalık tarihte ilk kez 1958’de maymunlarda, 1970 yılında da insanlarda görülmüştür. Hastalığa, isminde de yer alan maymun çiçeği virüsü (monkeypox) adlı bir etken neden olmaktadır. Bu, Poxviridae ailesinin Orthopoxvirus cinsine ait bir virüstür. Maymun çiçeği virüsü, dünyada aşılar sayesinde eradike edilen ilk virüs olan ve çiçek hastalığına yol açan Variola ile aynı aileye mensuptur. Maymun çiçeği virüsü hastalığı, çiçek hastalığı ile benzer semptomlar göstermek ile birlikte genellikle daha hafif seyretmektedir. Maymun çiçeği virüsü hastalığını klinik olarak çiçek hastalığından ayıran en belirgin özellik, lenf nodüllerinde şişliğe neden olmasıdır. Ayrıca çiçek hastalığına karşı kullanılan aşıların, maymun çiçeği hastalığına karşı da etkili olduğu bilinmektedir.

Geçtiğimiz haftalarda Belçika, Avusturya, Çekya ve Danimarka gibi hastalığın endemik olmadığı ve ekserisi Avrupa’da yer alan ülkelerde ilk vakaların bildirilmesi ile dikkat çeken maymun çiçeği virüsü hastalığı, hastalarda ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, lenf düğümlerinde şişme ve cilt lekeleri gibi semptomlara neden olmaktadır.

Maymun çiçeği virüsü hastalığı, viral bir hastalık olduğundan ötürü, hastalara yapılan polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) testi ile virüsün genetik materyali incelenebilmektedir. Geçtiğimiz günlerde toplam üç yüzden fazla vaka bildirilen Birleşik Krallık’ta bulunan Sağlık Güvenliği Kurumu (UKHSA), ülkede tespit edilen tüm maymun çiçeği virüsü hastalarına PCR testi yapıldığını açıklamıştı. Basit bir internet taraması ile geçmiş yıllardan bu yana maymun çiçeği virüsü hastalarına yapılan PCR testlerini içeren pek çok çalışmaya ulaşmak mümkündür.

Yıllardan beri çok sayıda çalışmaya konu olan virüs, defalarca kez izole edilip çeşitli tetkiklere tabi tutulmuş, böylelikle yapısı anlaşılmaya çalışılmıştır. Dolayısıyla neden olduğu hastalık ve semptomları uzun zamandır bilinmektedir. Klinik bulgular ve laboratuvar testleri ile hekimler tarafından tanısı konabilen bir hastalığın aslında olmadığını ve bu bulgulara aslında COVID-19 aşılarının sebep olduğunu iddia etmek son derece manasızdır. Kullanımda olan COVID-19 aşılarının, ciddi hiçbir yan etkisi bulunmadığını ve herhangi bir aşının tüm yan etkilerinin üç ay içerisinde ortaya çıkacağını; aksinin gerçekleşmesine neden olabilecek hiçbir biyolojik mekanizmanın insan vücudunda bulunmadığını daha önceki yazılarımızda aktarmıştık.

Kimi paylaşımlarda, AstraZeneca’nın geliştirdiği COVID-19 aşısının üretiminde şempanzelere ait adenovirüs vektörü kullanıldığı için aşı ile maymun çiçeği virüsü hastalığı arasında bağlantı kurulduğunu görüyoruz.

Bu söylemi içeren sosyal medya paylaşımları şöyle örneklenebilir:

 

Belçika, maymun çiçeği virüsü hastalarının 21 gün karantinaya alınması gerektiğini belirtmiş. Astrazeneca içinde ŞEMPANZE VİRÜSÜ. Yaptıkları aşılar ile yeni hastalık ve virüsler yaydılar.

🛑Hastanelere düşmeyin.

🛑Doktorlara güvenmeyin.

🛑Aşı olmayın.

🛑İlaç kullanmayın.

 

 

Ancak aşıda bulunan ve şempanze kökenli olan bu vektör, yalnızca aşı içeriğindeki birtakım maddeleri hücre içerisine taşımak ile görevlidir ve bu işlevini görürken insan vücudunda herhangi bir hastalığa yol açması mümkün değildir. Aşılar üretilirken adjuvan, vektör ya da stabilizör olarak görev yapan hayvansal kaynaklı materyallerin kullanılması gayet olağandır; ancak aşı uygulandığında bunlar, insan vücudunda herhangi bir hastalığa yol açmazlar. Ayrıca bu materyaller hayvansal kökenli olmalarına rağmen, aşı içerisinde kullanılmak amacı ile pek çok işlemden geçmiş olacaklarından dolayı, elde edildikleri hayvanın sahip olduğu herhangi bir hastalığı yaymaları da imkânsızdır.

Ele aldığımız bu iddiayı, yurt dışında doğruluk kontrolü yapan AFP Fact Check ve FullFact gibi internet siteleri de daha önce ele almıştı.

Özetle, maymun çiçeği virüsü hastalığı, yıllardan beri bilinmekte olup yol açtığı semptomların COVID-19 aşıları ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. AstraZeneca’ya ait COVID-19 aşısında kullanılan şempanze kökenli materyalin herhangi bir hastalık etkeni taşıması ya da herhangi bir şekilde bir hastalığı insanlara yayması mümkün değildir.

 

Kapak Görseli: DSÖ

 

Yorumunuzu yazınız...