Kavgaya Karışan Lisanslı Boksörlerin Ellerinin Silah Sayıldığı İddiası Doğru Değil

Boks* ya da kickboks ile ilgilenen kişilerin bir kavgaya karışmaları durumunda karşılarındaki kişiye verecekleri zarar nedeniyle uzuvlarının yasal olarak “silah” sayılacağı iddiasının doğruluk payı bulunmamaktadır. Profesyonel dövüş kabiliyeti, silah olarak değerlendirilmemektedir. Lisanslı boksörlerin yumruklarını kullanmasının, bıçak ya da silah kullanmak ile eşdeğer tutulduğuna yönelik ülkemiz ceza kanununda ya da yönetmeliklerinde bir hüküm bulunmamaktadır. Bir kişinin profesyonel olarak dövüş sporuyla ilgilenmesi nedeniyle saldırı ya da savunma maksatlı kullandığı eli, kolu, bacağı, kafası gibi organlar silah olarak nitelenmemiştir. Profesyonel sporcunun kavga ettiği kişiye vereceği zararın ölçüsü normal bir insana göre daha fazla olabilir. Bu nedenle, ceza yargılaması esnasında lisanslı sporcunun karşı tarafa verdiği zarara göre hükmolunacak cezada artış ya da azalış söz konusu olabilir. 

Yanlış İddia

 

Boksörün ya da boks gibi başka bir dövüş sporuyla* ilgilenen kişinin bir başka kişiyi yaralamasının silahlı yaralamaya gireceği iddiası aslında eski bir şehir efsanesidir.

Lisanslı boksörlerin elleri kanunen silah sayılıyor. Keşke gözlerine de aynı şey getirilse” gibi romantik tonla da paylaşılan bu efsaneye göre lisanslı boksörlerin elleri kesici ve delici suç aleti olarak görülür, yargılanırlarsa kesin ceza alırlar…

 

Lisanslı boksör olduğum için ellerim kanunen silah sayiliyor. Keske aynı uygulamayı gözlerine de getirseler

 

Lisanslı boksör olduğunu iddia eden kişilerin bu konudaki ünlü ve asılsız geyikleri genellikle şöyle akar:

“Dövüş sporları ile uğraşan, bu spor dalıyla ilgili lisansı olan kişiler silah kullanmış gibi yargılanıyorlar.”

“Saldırı ve savunma sporlarının herhangi birisinden resmi lisansı olan bir kişi başka bir kişiye darp uygularsa ve karşı tarafta bundan şikayetçi olursa lisansı olan şahıs bıçak, silah v.b fiziksel bir saldırı aleti ile kavgaya müdahil olmuş sayılır ve hatta hukuki işlemlerde lisanslı sporcunun karşı tarafa verdiği zarar için bazı durumlarda cinayete teşebbüs olarak işlem yapılır.”

“Lisanslı boksörün elleri silah olarak sayılıyor(muş) yani delici kesici aletle adam yaralamış gibi yargılanıyormuş vs. fakat hem nefsi müdafaa hem de karşı tarafın 1den fazla kişi olması gibi unsurlar var.”

“Karşı taraf 1’den fazlaysa ve nefsi müdafaa durumu varsa boksörün en fazla göreceği işlem lisans iptali olur.”

 

boksör elleri silah

 

Hayatında ceza kanunu okumamış forum yazarlarının yorumlarında saçmalamayı sürdürerek daha da ileri gittikleri görülebiliyor:

“Üç kere yüksek sesle lisanslı boksör olduğunu tekrarlaman gerekiyor ya da hangi dövüş sanatıyla uğraşıyorsan. Sonra ilk adım karşıdan gelecek ve sen ileri doğru hamlede bulunmayacaksın. Bunları yaparsan hiçbir sorun çıkmaz”

 

“İfadenizde önceden uyardığınızı ve gaspa uğradınızı sölediğinizde ve adam bayıldıgında hala vurmamışsanız hiç bi ceza ödemeden ifade verip ayrılırsınız. Lisanslı k14 boks sporcusuyum.”

 

“Lisansli boksorum kavgaya karistigin anda lisansin iptal boksor oldugundan mahkeme ona gore degerlendiriyor”

 

“İfade verirken saldırıda bulunmadıgınızı gasp oldugunu falan söylersin . adam bayıldıgındada vurmaya devam etmemen lazım. zaten polisler anlar işi görmezden gelirr çok sakat bir tipin yoksa. (lisanslı muaythai kickbox sporcusuyum)”

 

lisanslı boksör elleri silah

 

Bazılarının daha ileri giderek hukuk sisteminin sporlar arasında ayrıma gittiğini iddia ettiğini görüyoruz:

“Ben kickbox yapıyorum boks olarak senin dediğin gibiymiş bizim hocamız bize dediğim gibi açıklama yapmıştı boks için videoda dediğin gibiymiş”

 

Quentin Tarantino’nun “Bir Zamanlar Hollywood’ta” adlı filminde bu minvalde bir replik geçmişti.

Bruce Lee (Mike Moh): “… Fakat ellerim ölümcül bir silah olarak kayıtlı. Yani, kavgaya girersek ve seni yanlışlıkla öldürürsem hapse girerim”

Cliff Booth (Brad Pitt): “Kavgada yanlışlıkla kim kimi öldürürse hapse girer. Buna adam öldürme denir.”

 

 

“Lisanslı Boksörün Elleri Silah Sayılır” Algısı Gerçeği Yansıtmıyor

Ancak… Dövüş sporlarıyla ilgilenen kişilerin bir kavgaya karışmaları durumunda karşılarındaki kişiye verecekleri zarar nedeniyle uzuvlarının yasal olarak “silah” sayılacağı iddiasının doğruluk payı bulunmamaktadır. Profesyonel dövüş kabiliyetinin silah olarak değerlendirildiği iddiası yanlıştır.

Hiç şüphesiz, normal bir vatandaşa nazaran bir boksörün yumruğu kavga esnasında karşısındaki kişiye daha büyük zarar verebilir. Ancak, boksörün eli TCK uyarınca silah olarak sayılmaz.

Malumunuz olduğu üzere “kanunsuz suç olmaz”. Hangi eylemin hangi kapsamda ve nasıl suç sayılacağı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nda tanımlanmıştır. Benzer şekilde, neyin silah sayılıp sayılamayacağı da ilgili kanunda aktarılmıştır.

TCK’nın “tanımlar”a ilişkin 6. maddesinde ceza kanunlarının uygulanmasında “silah” deyiminden anlaşılacak hususlar şöyle sıralanmıştır:

“f) Silah deyiminden;

  1. Ateşli silahlar,
  2. Patlayıcı maddeler,
  3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet,
  4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,
  5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler

… Anlaşılır”

 

türk ceza kanunu silah tanımları

 

İlgili madde incelendiğinde görülebileceği üzere dövüş sporları ile profesyonel şekilde ilgilenen kişilere yönelik ayrı bir hükme yer verilmemiştir. Bir kişinin profesyonel olarak dövüş sporuyla ilgilenmesi nedeniyle saldırı ya da savunma maksatlı kullandığı eli, kolu, bacağı, kafası gibi organlar silah olarak nitelenmemiştir.

TCK’daki söz konusu maddede geçen “fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şey” ifadesi nedeniyle boksör gibi dövüşçülerin kavgaya karıştığı zaman farklı bir hukuki muamele göreceği iddia edilse de, kanunda geçen “kullanılmaya elverişli diğer şey” ifadesinin dövüşçülerin yumruk ya da tekmeleri olmadığı, bu tanımın zarar verme amacıyla kullanılacak cisimleri hedeflediği belirtilmektedir. Kanundaki “şey” ifadesi ile silahın bir nesne olmak zorunda olduğu, insan yumruğunun, kafasının ya da tekmesinin bu bağlamda yorumlanamayacağı açıktır. İnsan vücudu ve organları bir nesne değildir. TCK’nın cinsel saldırıya ilişkin 102. maddesi incelendiğinde “şey” yerine “organ” atfının yapıldığı görülmektedir. 

Bu hususa ilaveten, hukuk camiasında bazı müdafilerce öne sürülen “kavgada üstünlük sağlayan her şey silah niteliği taşır” yorumunun da geniş kapsamlı yorumlanarak daha iyi dövüşen kişinin kazanacağı üstünlük nedeniyle uzuvlarının silah olarak değerlendirileceği yönünde yanlış bir sonuca vardıkları da görülmektedir.

 

ceza kanunu dövüş sporları

 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu da 12.02.2008 tarihli 2008/22 sayılı kararında vücudun el, ayak, kafa gibi uzuvları eylemde kullanılış yöntemine göre saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli sayılabilirse de, kişinin beden bütünlüğüne dahil oluşları nedeniyle silah kapsamında değerlendirilmelerinin olanaksız olduğunu kararlaştırmıştı.

Ceza hukukundaki silahların eşitliği ilkesini yanlış yorumlayarak kavgada karşılaşan kişilerden birinin yumruklarının ya da tekmelerinin diğerinden daha profesyonel olarak kullanılmasının bu eşitliği bozduğu, bu nedenle cezayı artırıcı sebep oluşturduğu gibi yorumlarda bulunanların da var olduğu görülebiliyor. Ancak, ceza yargılamasında silahların eşitliği davanın taraflarının usulî haklar açısından aynı koşullara tabî tutulması anlamına gelmektedir.

Saldırı ve savunma sporlarından resmi lisans sahibi bir kişi, başka bir kişiye darp uygulaması halinde bıçak ya da silah gibi alet ile kavgaya müdahil olmuş sayılmaz. Normal bir vatandaşın kavgada kullandığı organlarıyla aynı muameleye tabi tutulur.

TCK’ya göre başkalarının malına veya canına zarar vermek ya da (sonuç alınamasa da) bu kasıtla eylemde bulunmak suçtur. Ceza yargılaması esnasında lisanslı sporcunun karşı tarafa verdiği zarara göre hükmolunacak cezada artış ya da azalış söz konusu olabilir. Profesyonel sporcunun kavga ettiği kişiye vereceği zararın ölçüsü normal bir insana göre daha fazla olabilir. Ancak, sırf lisanslı olduğu için ayrı bir muameleye tabii tutulmaz, verdiği zararın ölçüsüne, motivasyonuna ve diğer koşullara göre yargılanır. Tabii ki, kavgaya dahiliyetin amacı da bu noktada önemlidir. Nefs-i müdafaa maksadı taşıyan müdahale, alınacak cezayı etkileyebilir.

Kasten bir başkasını yaralayan boksör ya da kick boksçu 1-3 yıl arası hapis cezası alabilir. TCK md. 86/1’e göre “Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır“. Ancak, lisanslı sporcunun karşısındaki kişide yol açtığı yaralanma hafifse 4 ay-1 yıl arası hapis veya adli para cezası verilebilir. TCK md. 86/2’ye göre “Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur“.

Eğer kavgada bir silah kullanılırsa verilecek ceza yarı oranda artırılır. TCK md 86/3’e göre “Kasten yaralama suçunun; a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı, b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, e) Silahla, İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır“.

Yani, kavgada karşıdaki kişiye verilen zarar basit tıbbi müdahale ile halledilemeyecek boyutta ise verilecek ceza da artar. Günlük hayatta boksörün atacağı yumruğun ya da kickboksçunun atacağı tekme sadece bu gibi sonuçlara yol açması durumunda ceza yargılamasında farklı muamele görecektir.

Ülkemiz hukuk sisteminde durum böyle. Ancak, bazılarının ABD’de lisanslı boksörlerin yumruklarını kullanmasının, bıçak, silah kullanmak ile eşdeğer tutulduğunu iddia ettiğine şahit oluyoruz. Hatta, boksörlerin ellerini silah olarak kayıt altına aldırması gerektiğini iddia edenler de mevcut. Ancak, ABD’de de bu iddiaların bir doğruluk payı bulunmamaktadır.

 

Kavgaya Karışan Lisanslı Boksörlerin Ellerinin Silah Sayıldığı İddiası Doğru Değil

 

Lisanslı Boksörlerin Ellerinin Silah Sayıldığına İnananlar

Boks Milli Takımı Antrenörü Fikret Tiryaki dahi, boksörlerin sokak kavgalarına karışmasının yasak olduğu ve lisanslı sporcular için kanunî cezasının olduğunu sananlardan.

 

lisanslı boksörlerin elleri silah sayılır

 

* İşbu yazıda boksun bir spor olup olmadığı gibi bir tartışmaya girilmemiştir.

 

Yorumunuzu yazınız...