Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Kredi Notu Değerlendirmeleri

 

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s 11 Eylül 2020 tarihinde Türkiye’nin kredi notunu bir basamak düşürdü. Böylece Türkiye’nin bu kredi derecelendirme kuruluşu nezdindeki notu yatırım yapılabilir seviyenin 5 basamak altına düşmüş oldu. Bu not, Türkiye’ye Moody’s tarafından bugüne kadar verilen en düşük kredi notu. Bu gelişme üzerine çok sayıda yetkiliden ve ekonomistten farklı açıklamalar yapıldığına şahit olduk. Kimilerince kredi derecelendirme kuruluşları kötü niyetli olmakla itham edilirken kimileri de bu gelişmelerin asıl sebebini kötü ekonomi yönetimine mal etti. Bu yazıda kredi notu değerlendirmelerinin nasıl yapıldığını inceleyeceğiz.

 

Kredi Derecelendirme Kuruluşları

Kredi derecelendirme kuruluşları, borçlanmak isteyen idare ve şirketlerin geri ödeme gücünü değerlendiren özel şirketlerdir. Bu kuruluşlar, değerlendirmesini yaptıkları borçlanıcıya ilişkin bir rapor hazırlar ve bir kredi notu tayin ederler.

Kredi derecelendirme piyasasının % 95’ini kontrol eden Moody’s, S&P ve Fitch Ratings adlı şirketler küresel çapta en etkili 3 kredi derecelendirme kuruluşu olarak ön plana çıkmaktadır.

Her bir kredi derecelendirme kuruluşunun uzun veya kısa vadeli ve yerli veya yabancı para cinsinden borçlanmalar için kendine has bir kredi notu ölçeği bulunmaktadır. Değerlendirmede, belli bir not seviyesi yatırım yapılabilirlik eşiği olarak kabul edilir ve bunun altındaki notlar, yüksek riskli (spekülâtif veya çöp) sayılır (Örneğin, uzun ve kısa vadeli yerli ya da yabancı para cinsinden değerlendirmelerinde S&P, en az riskten en yüksek riske doğru ilerleyecek şekilde kredi notlarını AAA’dan D’ye doğru (AAA, AA, A, BBB, BB, B, CCC, CC, C, D) aşağıdaki tabloda yer aldığı şekilde verir (bir örneği için bkz). Değerlendirmede, BBB’nin altındaki notlar, yüksek riskli (spekülâtif/çöp) sayılır ve yatırım yapılabilir altı seviye olarak adlandırılır).

Kredi notuna ek olarak bir de notların yanında (+ ve – işaretleri ile simgelenen) kredi notu görünümleri yer alır. Bunlar, kredi notunun 6 aydan 2 yıla uzanan süreçteki potansiyel ilerleme patikasını işaret ederler. Görünümün pozitif olması, kredi notunun artabileceğini, negatif olması düşebileceğini, durağan olması ise değişmeyebileceğini işaret eder. Kredi notu görünümünün değiştirilmesi bir not değişikliği değildir ve sadece ileriye dönük değerlendirmenin yönünü gösterir. Kredi notunun sabit tutulup kredi notu görünümünün değiştirilmesi, sadece ileriye dönük değerlendirmenin yönüne dair bir işaret verir.

Kredi notu değerlendirmesinin en önemli alıcıları doğal olarak ülkelere ve şirketlere borç veren kreditörler olmaktadır. Ülkeler söz konusu olduğunda en önemli kreditörler uluslararası kuruluşlar, bankalar ve yatırım fonlarıdır. Her bir kreditörün de kendi içerisinde bir borç verme kriteri bulunmaktadır ve ülkelerin kredi notu bu kriterler açısından büyük önem taşımaktadır. IMF uzmanları tarafından yükselen piyasa ekonomileri üzerine yapılan bir çalışmada, yatırım yapılabilir seviyede kredi notu sahibi olmanın, borçlanma maliyet farkını (spread) ekonomik göstergelerin işaret ettiği seviyenin ötesinde yaklaşık yüzde 36 azalttığı ortaya konulmaktadır.

Kredi notu değerlendirmeleri yalnızca borçlanma maliyetlerini etkilememektedir. Kredi notu ülke ekonomisinin genel gidişatına dair de bir fikir vermektedir. Dolayısıyla ülkeye, borsa veya doğrudan yatırım gibi farklı kanallardan yatırım yapmayı düşünen tüm girişimciler bu notları takip etmektedir. Bu kapsamda ülke notunda yaşanan düşüşler, ülkeye giriş yapmayı düşünen yatırımcıların algısını ve dış yatırımları da olumsuz etkilemektedir.

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) mevzuatına göre, bir ülkenin yatırım yapılabilir ülke olarak kabul edilebilmesi için en az 2 kredi derecelendirme kuruluşundan yatırım yapılabilir seviyede not almış olması gerekmektedir. Ancak bu kredi kuruluşlarının yine SEC tarafından Ulusal Çapta Tanınmış İstatistiki Derecelendirme Kuruluşu (NRSROs) olarak kabul edilmiş olması gerekir (liste). SEC tarafından getirilmiş olan bu kural genel kabul görmüştür ve ülkelerin yatırım yapılabilirlik seviyesinin tespiti açısından önemlidir.

3 büyük kredi derecelendirme kuruluşunun not ölçekleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır (Ülkemizin hâlihazırdaki notları sarı olarak işaretlenmiştir).

 

3 Büyük Kredi Değerlendirme Kuruluşunun Kredi Notu Ölçekleri

 

Kredi Notu Değerlendirmesi Nasıl Yapılır?

Kredi notu değerlendirmesinin nasıl yapıldığının anlaşılması büyük önem taşımaktadır. Notu düşürülen şirket veya ülke yöneticileri hangi göstergelerin olumsuz algılandığını bilirlerse, atmaları gereken adımları tespit etmeleri daha kolay olacaktır. Bu kapsamda, büyük kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody’s ve Standard & Poors şirketlerinin ülke ve şirket derecelendirme metotlarını inceledik.

Moody’s ülke derecelendirme yöntemini kamuya açık bir doküman ile izah ediyor. Buna göre öncelikle bir ülke için çeşitli ekonomik göstergelerden oluşan bir skor tablosu oluşturuluyor. Tabloda yer alan göstergeler dört ana başlık altında toplanıyor: (1) Ekonomik sağlamlık, (2) Kurumsal ve yönetsel sağlamlık, (3) Mali sağlamlık ve (4) Risklere açıklık. Bu başlıklar altında yer alan temel göstergeler ise şu şekilde:

  1. Ekonomik Sağlamlık
    1. Ortalama büyüme
    2. Büyümenin istikrarı
    3. Milli gelir
    4. Kişi başına milli gelir
  2. Kurumsal ve Yönetsel Sağlamlık
    1. Yasama ve yürütme kurumlarının kalitesi
    2. Sivil toplum ve yargının gücü
    3. Maliye politikasının etkinliği
    4. Para ve ekonomi politikalarının etkinliği
    5. Kamu borcunun geri ödenme performansı
  3. Mali Sağlamlık
    1. Genel yönetim borç stoku/GSYH
    2. Genel yönetim borç stoku/Gelirler
    3. Genel yönetim faiz ödemeleri/GSYH
    4. Genel yönetim faiz ödemeleri/Gelirler
    5. 5 yıllık borçlanma trendi
    6. Yabancı para cinsi borcun oranı
    7. Diğer kamu borcu/GSYH
    8. Kamu mali varlıklarının borcuna oranı
  4. Risklere Açıklık
    1. İç politik ve jeopolitik riskler
    2. Finansmana erişim kolaylığı
    3. Bankacılık sektörü iflas riski
    4. Toplam banka varlıkları/GSYH
    5. Dış kırılganlık riski

Tüm bu göstergelerin nasıl hesaplandığı ve nasıl değerlendirildiği ise yine yukarıda bağlantısını vermiş olduğumuz dokümanda izah ediliyor. Hepsinin detaylı bir şekilde ele alınması bu yazının kapsamını aştığı için bu ayrıntılara yer vermiyoruz. Bu göstergeler ve bu başlıkları etkileyebilecek olası diğer göstergeler detaylı bir şekilde değerlendirildikten sonra ülke ile ilgili bir skor tabelası çıkarılmaktadır. Sonrasında, çevresel ve sosyal faktörler ile ortaya çıkabilecek diğer riskler de değerlendirmeye dahil edilerek ülkenin kredi notu belirlenmiş olmaktadır. Ülke kredi notu değerlendirmesi yapıldığında detaylı bir analizle birlikte yayımlanmakta ve not gelişmelerinin nedenleri kamuoyuna izah edilmektedir.

S&P kredi derecelendirme kuruluşunun şirketlerin değerlendirmeleri ile ilgili notunu incelediğimizde de yine detaylı bir analitik çalışma yapıldığını görüyoruz. Şirketlere ilişkin riskler ülke ve sektör riskini de barındırmakta, bu yüzden de birkaç katmanlı bir değerlendirme yapılmaktadır. Öncelikle ülke riski, sektör riski ve şirketin rekabet gücü birlikte ele alınarak bir faaliyet riski profili çıkarılmaktadır. Sonrasında ise şirketin finansal göstergelerine bakılarak bir finansal risk profili oluşturulmaktadır. Bunun üzerine şirketin sermaye ve yönetim yapıları ile likidite ve portföy yönetimi gibi unsurlar eklenmektedir. Son olarak da şirketin bağlı olduğu grubun ve faaliyet gösterdiği ülkelerin etkisi de değerlendirmeye dahil edilerek şirket notu belirlenmektedir.

 

Türkiye’nin Kredi Notu

Ülkemizin Moody’s, S&P, Fitch ve JCR kuruluşları tarafından verilmiş güncel kredi notları bulunmaktadır. İlk üç kredi derecelendirme kuruluşunun tarihsel ve güncel notları aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Halihazırda ülkemizin üç kuruluştan da aldığı notların yatırım yapılabilir seviyenin altında olduğu görülmektedir. JCR şirketinin ülkemize vermiş olduğu not ise en son 10 Nisan 2020 tarihinde BBB- den BB+ ya düşürülmüştür. Dolayısıyla Türkiye’nin herhangi bir kuruluştan almış olduğu yatırım yapılabilir seviyede kredi notu bulunmamaktadır.

Ülkemizin kredi notlarının tarihsel gelişimini ekonomist Mahfi Eğilmez’in sitesinde yer alan tablodan görebiliyoruz:

 

Türkiye'nin Kredi Notlarının Tarihsel Gelişimi

 

Tabloda, her yılın sonu itibarıyla üç kuruluşun Türkiye’ye vermiş olduğu kredi notu ve görünümleri yer almaktadır. Yatırım yapılabilir seviyede olan notlar kalın puntoyla gösterilmektedir. Aşağıda da bu bilgiler kullanılarak hazırlanan grafik yer almaktadır. Tablodan ve grafikten görüleceği üzere Türkiye, 1992-93 ve 2013-16 yılları arasında yatırım yapılabilir seviyede kredi notuna sahip olmuştur. Sonrasında ülkemizin notu hızla düşmüş ve Moody’s tarafından yapılan son not indirimi ile bu kuruluş nezdindeki en düşük seviyeye gerilemiştir.

 

Ülkemizin Kredi Notlarının Gelişimi

 

Not indirimlerinin çok farklı sebepleri bulunmaktadır ve kredi derecelendirme kuruluşları her not indiriminin ardından bu sebepleri izah etmektedir. Son not indirimi kapsamında Moody’s tarafından yapılan açıklamada zikredilen temel unsurlar ise şunlardır:

1) Türkiye’nin dış kırılganlıklarının bir ödemeler dengesi krizine yol açma ihtimali artmaktadır. 2) Türkiye’nin kredi görünümüne ilişkin riskler artarken, ülkenin kurumları bu zorluklara karşı etkili bir şekilde önlem alma konusunda isteksiz veya yetersiz görünmektedir. 3) Yıllardır Türkiye’nin kredi görünümü açısından bir güç kaynağı olan mali tamponları erimektedir.

 

Değerlendirmenin devamında, aşağıdaki hususlar negatif görünümün gerekçesi olarak sıralanmaktadır:

1) Mali göstergeler önümüzdeki yıllarda beklenenden daha hızlı bozulabilir. 2) Yetkililerin yetersiz tepkileri ülkenin gelecek yıllarda büyük bir ödemeler dengesi krizine girme ihtimalini artırıyor. 3) ABD ve AB ile ilişkiler ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimler gibi artan jeopolitik riskler herhangi bir krizi tetikleyebilir.

 

Son olarak notun artmasına veya daha da indirilmesine neden olabilecek unsurlar şu şekilde sıralanmıştır:

Notun artması veya görünümün pozitif olması çok düşük bir ihtimal olmakla birlikte, maliye ve para politikalarının yakın vadede bir ödemeler dengesi krizine girilmesini engelleyecek şekilde düzeltilmesi durumunda görünüm durağan hale gelebilir. Dış mali yardımlar ve ABD-AB ile yaşanan gerilimlerin azaltılması da destekleyici olacaktır. Ülkenin güçlü yönlerini öne çıkaran ve ekonominin yapısal dengesizliklerini gidermeye yönelik kararlı bir yapısal reform programı orta vadede not artırımını destekleyecektir. Ülkenin üzerindeki mevcut ödemeler dengesi baskılarının daha da kötüleşerek büyük bir krize dönüşme ihtimalinin artması durumunda ise kredi notu büyük ihtimalle düşecektir.

 

Ülkeler Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Üyesi Değil Müşterisidir

Kredi derecelendirme kuruluşları bir uluslararası örgüt değildir. Ticari bazlı faaliyet gösteren firmalardır. Sözleşme bazlı şekilde hizmet sunarlar. Kredi notlarının değerlendirilmesini isteyen ülkeler, sözleşme yaptıkları kuruluşlardan hizmet alırlar, belirlenen ücret karşılığı (Kredi derecelendirme kuruluşları, herhangi bir ücret almadıkları ya da bir sözleşme yapmadıkları ülkeleri de notlayabilmektedir). Bir üyelik söz konusu değildir. Bu durumda, kredi notu değerlendirilen ülke için ilgili “kuruluşa üye” denilmesi, yanlıştır.

 

Moody’s’in 15 Aralık 2023 Günü Türkiye’nin Kredi Notunu BBB’ye Yükselttiği İddiası Doğru Değil

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in 15 Aralık 2023 günü açıklanması beklenen Türkiye’nin kredi notu değerlendirmesi kamuoyuyla paylaşılmadı.

Moody’s Türkiye’nin kredi notu ile ilgili bir açıklama yapmayıp “pas geçti”. Ancak, gece saatlerinde sosyal medyada bir anda birçok sosyal medya kullanıcısı Moody’s’in kredi notumuzu BBB’ye yükselttiğini sandı.

Haberi ilk veren olmaya çalışırken yanlış bilgi veren bir örnek:

Ahmet (@AhmetBeyefendi): “Moody’s Türkiye’nin kredi notunu BBB olarak teyit ederek görünümü pozitif olarak değiştirdi. Not artışı yok.”

 

moodys-turkiyenin-notunu-acikladi-iddiasi

 

Moody’s’in kredi notu derecelendirmesinde BBB şeklinde bir not yok. Mevcut kredi notumuz da BBB eşleniğinde değil.

Kurumun mevcut durumda Türkiye’ye verdiği not, Ağustos 2022’den bu yana yatırım yapılabilir seviyenin 6 kademe altı olan B3 seviyesinde, görünüm ise durağanda bulunuyor.

 

S&P, Moody’s ve Fitch’in Kredi Notu Değerlendirmeleri Hakkında Yanlış Bilgi Sunan Köşe Yazarları

Daha önce, benzer kredi notu değişikliklerinde köşe yazarlarımızın mevzuyu anlamadan malumatfuruşluk yaptığını ve hatalara gark olduklarını gözler önüne sermiştik.

Malumatfurus.org’da daha önce aktarılan hata tespitlerini işbu yazıda derleyelim istedik:

 

Can Ataklı

Can Ataklı, Sözcü Gazetesi’nde 7 Kasım 2016 günü yayınlanan “En önemli soru; darbe bilindiği halde o kadar insan niye öldü?” başlıklı yazısında, kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı kredi notu değerlendirmesini yanlış anlamış ve S&P’nin değerlendirmesinin kredi notumuzun arttığı anlamına gelebileceğini iddia etmiş. Ancak, durum tam olarak öyle değil:

"Dinci faişst darbe girişiminin hemen ardından Standard and Poor's değerlendirme kuruluşu Türkiye'nin kredi notunu düşürmüştü. BB+'dan BB-'ye düşmüştük. Durağan olan durumumuz da riskliye dönüşmüştü.

S&P'nin bu kadarı iktidar tarafından öfkeyle karşılanmıştı. Cumhurbaşkanı defalarca bu kuruluşa arşı ağır sözler etmiş "Biz bunların nasıl parayla kredi notu dağıttığını biliyoruz. Onların kararı vız gelir tırıs gider, biz yolumuza bakarız" demişti. 

S&P geçen hafta Türkiye'nin notundaki eksiyi kaldırdı ve durumumuzu da "durağan"a getirdi yine. Çok harika bir şey olmasa da buna "notumuz arttı" diyebiliriz. Ancak bakıyorum da bir süre önce ateş püskürenlerde hiç ses yok.

Eğer gerçekten Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi S&P kredi notunu "para alarak" artırıyorsa ve yine bu kez "başkalarından para alarak" düşürüyorsa, Türkiye için verilen son kararda hangisi geçerli? TÜrkiye notunun biraz yükselmesi için para mı verdi?"

Standard & Poor’s (S&P) 4 Kasım 2016 günkü basın açıklamasında,  yerel ya da yabancı para birimi cinsinden kredi notumuzda bir artırıma gitmedi. Ülkemizin yerli ve yabancı para cinsinden verdiği mevcut not seviyelerini korudu; ancak, kredi notu görünümünü ‘negatif’ten, ‘durağan’a çevirdi. Diğer kredi derecelendirme kuruluşları gibi S&P de değerlendirmelerinde, kredileri geri ödeme gücünü tespit için kendine has bir kredi notu skalası kullanmaktadır (detayları için bkz).

S&P’nin Türkiye’ye ilişkin son değerlendirmesi, kredi notunun sabit kalması yatırım ortamının risk seviyesinin değişmediğini; ancak, kredi notu görünümünün iyileştirilmesiyle (negatiften durağana çekmesiyle) kredi notumuzun ilerleyen süreçte aynı kalacağını işaret etmektedir. Kredi notu görünümümüzün negatif olarak kalması, notumuzun ilerleyen süreçte aşağı yönlü değerlendirmeye tabi tutulma olasılığını aktarmaktaydı.

Ezcümle, kredi notu artışı yok, sadece ileriye dönük değerlendirmenin yönüne dair bir işaret verilmiş durumda.

 

S&P Kredi Derecelendirme Skalası
Uzun Vadeli Kredi Notu Kısa Vadeli Kredi Notu Değerlendirme
AAA A-1+ En yüksek dereceli
AA+ Yüksek dereceli
AA
AA-
A+ A-1 Üst orta sınıf
A
A- A-2
BBB+ Alt orta sınıf
BBB A-3
BBB-
BB+ B Yatırım yapılamaz, spekülatif
BB
BB-
B+ Son derece spekülatif
B
B-
CCC+ C Önemli riskler, büyük ölçüde spekülatif
CCC
CCC- Kurtarılması beklenen, iflasa yakın
CC
C
D / İflas

 

 

İslam Memiş

İslam Memiş‘in Güneş Gazetesinde 29 Ocak 2017 günü yayınlanan “Döviz ve altın piyasalarında son durum…” başlıklı köşe yazısından:

"Cuma akşamı iki Kredi Derecelendirme Kuruluşu Standard & Poors ve Fitch Türkiye'nin kredi notunu düşürdü!"

S&P kredi notunda değişikliğe gitmedi, kredi notu görünümünü kötüleştirdi. Fitch ise düşürdü. En azından birini tutturmuş İslam Memiş. Tebrikler…

 

Remzi Özdemir

Remzi Özdemir‘in, Yeniçağ’da 30 Ocak 2017 günü yayınlanan “Kredi notu neden düştü?” başlıklı yazısından:

"Dünyada 3 önemli derecelendirme kuruluşu var. Moody's, Standart and Poors ve Fitch. Moody's ve S&P daha önce Türkiye'yi yatırım yapılabilir ülke konumundan çıkarttı."

S&P, ülkemizin ilk kredi notunu aldığı 1992 yılından bu yana hiçbir zaman bize yatırım yapılabilir kredi notunu vermemişti ki yatırım yapılabilir ülke konumundan çıkarsın.

 

 

İsmet Özkul

İsmet Özkul‘un Dünya Gazetesinde 31 Ocak 2017 günü yayınlanan “Kredi notu neden düştü, nasıl yükselir?” başlıklı yazısından:

"Fitch’in de diğerlerine katılmasıyla üçüncü önemli kredi derecelendirme kuruluşu da Türkiye’nin kredi notunu, yatırım yapılabilir sınıfından düşürdü. Standard and Poors’ (S&P) ve Moody’s Türkiye’nin kredi notunu daha önce düşürmüştü. Türkiye’nin kredi notunu “spekülatif” kategorisine düşüren ilk kuruluş olan S&P, son yaptığı değerlendirme ile Türkiye’nin kredi notuna ilişkin olası gelişme yönünü de “durağan”dan “olumsuz”a indirdi."

Remzi Özdemir’in yazısındaki hatanın tıpkısının aynısı. S&P bize şu ana kadar hiç yatırım yapılabilir kredi notu vermedi ki spekülatif kategorisine düşürsün.

 

Nuri Elibol

Nuri Elibol, Türkiye Gazetesi’nde 10 Ekim 2016 günü yayınlanan “Göreceğimiz dip kalmadı şimdi yukarı çıkma vakti” başlıklı yazısında kredi derecelendirme kuruluşlarına dair bir hataya düşmüş:

"Darbe girişiminin başarısızlığa uğramasından rahatsız olan bazı küresel aktörler Türkiye’yi ekonomik alanda ve diplomasi alanında köşeye sıkıştırmak için harekete geçtiler. Darbenin artçıları geldi. Önce Fitch sonra Moody's kredi notumuzu düşürdü. AB, terörle mücadele yasasını gerekçe göstererek vize serbestisini hayata geçirmedi. Mültecilerle ilgili verdiği sözleri yerine getirmedi."

Nuri Elibol’un yanlış aktarımının tersine, Fitch henüz ülkemizin kredi notunda bir değişikliğe gitmedi. Fitch’e göre hâlâ yatırım yapılabilir kredi notumuzu koruyoruz.

 

Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu, Milliyet Gazetesinde 4 Şubat 2017 günü yayınlanan “Homo Economicus” başlıklı yazısında yatırım yapılabilir kredi notuna ilişkin malumatfuruşluk yapmayı denerken hataya düşmüş:

"Uluslararası finans kurumlarında “yazılı olmayan” bir kural, “bir ülke ekonomisi için en az iki reyting kuruluşunun -yatırımcılara soru işareti çizen notları” önemlidir. Dış yatırımları frenler. Türkiye ekonomisi için “Tezgâha alet oldular” kuşkularına rağmen iki reyting kurumu freni hissediliyor."

“Uluslararası finans kurumlarında yazılı olmayan kural” diye bilmiş bilmiş cümlesine başlamış Güneri Cıvaoğlu; lâkin, bahsettiği kural iddia ettiği gibi “yazılı olmayan” bir kural değildir, mevzuatla tespit edilmiştir. Yukarıda aktarıdğımız üzere yatırım yapılabilir kredi notu değerlendirmesi ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (US Securities and Exchange Commission – SEC) mevzuatına göre yapılır.

 

Uğur Gürses

Uğur Gürses, Hürriyet Gazetesi’nde 2 Kasım 2016 günü yayınlanan “OHAL’de indirim” başlıklı yazısında, ülkemize yatırım yapılabilir kredi notu veren tek kuruluş kaldığını iddia etme hatasına düşmüş:

"Tüm bu olan bitenden en başta ekonomi yönetiminin endişeleniyor olması gerekirdi. Çünkü bu haliyle gidişat; Türkiye'nin zaten askıda olan tek yatırım sınıfı kredi notunun düşüşüne yakınlaştırıyor."

Uğur Gürses’in yatırım sınıfı kredi notu veren tek kuruluştan kastı Fitch Ratings.

Ancak halihazırda, Fitch’e ilaveten yatırım yapılabilir sınıfta (BBB- ve üzeri) kredi notu veren bir kuruluş daha var: Japan Credit Rating Agency (JCR).

JCR, 7 Ekim 2016 tarihinde ülkemizin yatırım yapılabilir kredi notunu teyit etmişti.

Ezcümle, yatırım sınıfı kredi notu veren 2 kuruluş var şu an, 1 değil.

Uğur Bey, 3 büyük kredi derecelendirme kuruluşu arasında yatırım yapılabilir kredi notu veren tek kuruluş kaldığını iddia etseydi, gayet yerinde bir tespit olacaktı. JCR de ABD’nin Securities and Exchange Commission (SEC) kurumu tarafından `Nationally Recognized Statistical Rating Organization` (NRSRO) olarak tanınmaktadır.

 

Murat Muratoğlu

Murat Muratoğlu, Sözcü Gazetesi’nde 8 Ekim 2016 günü yayınlanan “Orta Vadeli Falımız” başlıklı yazısında ufak bir hata yapmış:

"İki büyük kredi derecelendirme kuruluşundan yatırım yapılabilir notunu kaybetmiş, kuvvetle muhtemel üçüncü büyük kuruluşun da notunu kaybedecek Türkiye için bu rakamlar gerçekçi değil..."

Murat Bey’in yatırım yapılabilir kredi notunu kaybettiğimizi kast ettiği 2 kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) ve Moody’s. Geçtiğimiz günlerde Moody’s’in değerlendirmesiyle yatırım yapılabilir kredi notumuz spekülatif seviyeye indi. Ancak, S&P tarafından kredi notumuz yatırım yapılabilir seviyeye çıkarılmamıştı ki kaybedilmiş olsun.

 

Ergün Diler

Ergün Diler, Takvim Gazetesinde 7 Mart 2017 günü yayınlanan “Para war” başlıklı yazısında ülkelerin kredi derecelendirme kuruluşlarına üye olduğu yönündeki yanlış zannını ortaya koymuş:

"BRICS'in kuracağı yeni kredi derecelendirme kuruluşuna şimdiden üye olmak isteyen ülke sayısı 129...."

BRICS ülke grubunun yeni bir kredi derecelendirme kuruluşu kurma yönünde karar aldığı iddiası doğru. Yanlış olan ise, ülkelerin kredi derecelendirme kuruluşlarına üye olduğu iddiası. Ki, yukarıda bu iddianın doğruluk payının bulunmadığını aktarmıştık.

 

Ergün Diler, Takvim Gazetesinde 8 Mart 2017 günü yayınlanan “İhanet silsilesi” başlıklı yazısında dünyaca ünlü kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’un başkanının ismini yanlış aktarmış:

"Bilderberg toplantılarından sonraki ilk pazar günü üç kredi derecelendirme kuruluşunun başkanları Jacob Rothschild'in davetlisi olarak Londra'ya gider. Standard and Poor's Başkanı Deven Sharma, Fitch Başkanı Paul Taylor ve Moody's Başkanı Raymond W. McDaniel Jr. son toplantıya katılan isimlerdi.."

Deven Sharma, S&P’nin başından, ABD’nin AAA kredi notunu kırmasının ardından 2011 yılı Ağustos ayında ayrılmıştı. Bahse konu tarihten bu yana S&P’nin başında Deven Sharma’nın halefi olarak Douglas Peterson görev yapmaktadır. S&P’nin başında olmayan Deven SHerma’nın Ergün Dİler’in iddia ettiği toplantıya katılım sağlaması da beklenemez.

“Üç büyük” olarak adlandırılan kredi derecelendirme kuruluşlar S&P, Fitch ve Moody’s’in tepesindeki isimler Bilderberg toplantılarından sonra bir araya geliyorlar mıdır? Bu yönde ne bizde ne de sanal dünyada bir malumat yok. Ama Ergün Diler, Amerikalı dostunda duymuş olabilir (!).

"Bilderberg 2017, Virginia'daki Westfields Marriott Hotel'de yapılacak. 1-4 Haziran tarihleri arasındaki bu özel toplantıda ilkler yaşanacak. Daha önce Obama'ya yakın olan tam 21 isim bu toplantıda yer alacak.
Fransız ve İtalyan davetliler geçmişe oranla daha kalabalık olarak toplantıda bulunacak.
Fransa'dan 23, İtalya'dan 20 kişi davet edildi. Kriz batağındaki Yunanistan'dan ise 15 isim seçildi.
Türkiye'den bu yıl toplantıya 14 kişi katılacak. 4'ü hala aktif görev yaparken, diğer 10 isim kimler biliyor musunuz?
Evet! 15 Temmuz DARBE GİRİŞİMİ'nde doğrudan etkili olan FETÖ'CÜLER ...
İşte bu dünyayı sarmalayan ekibin içinde yok yok! Sağcı da solcu da var."

Bilderberg’in 2017 yılı toplantısına ilişkin henüz resmi bir açıklama ya da malumat yok.

Yazısının ilk cümlesiyle bitirelim:

"Türkiye bilinmezler tarihidir. Çok şeyi eksik biliriz."

Kesinlikle…

 

Şeref Oğuz

Şeref Oğuz, Sabah Gazetesinde 29 Ocak 2017 günü yayınlanan “Yabancıdan ziyade biz ciddiye alıyoruz” başlıklı yazısında Standard and Poor’s’un CEO’sunun ABD’de hapse girdiğini iddia etmiş:

"Çifte Standard Poor's, ABD'nin notunu kırdığı için kendi ülkesinde CEO'su hapse girmiş, küresel krizi tetikleyen dev firmaları ise "yatırım yapılabilir" ilan etmişti."

S&P, 2011 yılı Ağustos ayında ABD’nin AAA olan kredi notunu AA+’ya çekmişti. Bahse konu not indiriminin ardından ABD Yönetimi S&P’yi eleştirmişti. 2 hafta ardından ise, ABD Adalet Bakanlığı S&P hakkında bir soruşturma başlatmıştı. Ancak, S&P CEO’su yargılanmamış ve cezaevine girmemişti. Şeref Oğuz hayal gücünü kullanmış.

 

Ahmet Ulusoy

Yenişafak Gazetesi’nde 2 Ekim 2015 tarihinde yayımlanan “Avrupa borç krizi ve Türkiye (1)” başlıklı köşe yazısında Ahmet Ulusoy, başlığından da anlaşılacağı üzere borç kriziyle karşılaşan Avrupa ülkelerini odak noktasına almış:

"Tataristan'ın başşehri Kazan'da yapılan Uluslararası Avrasya Ekonomilerinde sunduğumuz (9-11 eylül) “Avrupa Borç Krizi ve Türkiye” konulu bildiri nedeniyle özellikle Borç krizi yaşayan Güney Avrupa (Portekiz, İtalya, İrlanda, Yunanistan ve İspanya-PİİGS) ülkelerindeki gelişmeleri-borç krizini- daha yakından inceleme fırsatımız oldu."

PIIGS genelde çekirdekte yer almayan / kenar ülkeler (periphery countries) için kullanılıyor. Borç krizi patlak vermeden önce kullanılan PIGS kısaltması aslında Akdeniz havzasında yer alan Güney Avrupa ülkelerini (Portekiz, İtalya, Yunanistan ve İspanya) tanımlamak için kullanılmaktaydı. İrlanda’daki kriz ile birlikte PIIGS daha fazla anılır oldu. Bu açıklama ardından gelelim Ahmet Ulusoy’un hatasına: İrlanda bir Kuzey Avrupa ülkesi.

"Bilindiği gibi 28 AB ülkesi ve bunların içinde ortak para birimi kullanan 17 Euro Alanı ülkesi var."

Bilindiği gibi demiş Ahmet Bey ama biz pek öyle bilmiyoruz. Ahmet Bey AB üyesi ülke sayısını tutturmuş ancak Avro Bölgesinde yer alan yani para birimi olarak Avroyu kullanan ülke sayısında yanılmış. Almanya, Avusturya, Belçika, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Slovakya, Slovenya ve Yunanistan, yani toplam 19 ülke şu anda Avro alanında.

"PİİGS ülkelerinin tamamı 2011-2013 döneminde yatırım yapılamaz ülke notunu almıştır."

Yatırım yapılamaz kredi notu, “çöp” statüsünde değerlendirilmektedir. Aşağıda 3 büyük kredi derecelendirme kuruluşundan (S&P, Fitch, Moody’s) Fitch’in PİİGS ülkeleri için verdiği not güncelleme geçmişi yer almaktadır. Fitch’in notlarına göre Yunanistan dışında hiçbir PİİGS ülkesi çöp notuna düşmemiştir. S&P’ye ve Moody’s’e göre İtalya bahse konu süre içerisinde her daim yatırım yapılabilir nota sahip olmuştur. Kısaca, tüm PİİGS ülkeleri yatırım yapılamaz notunu belirtilen tarih aralığında almamıştır.

"2010 yılı sonrası AB Borç Krizi nedeniyle Türkiye'nin de büyüme hızları düşmüş, fakat Avrupa ülkeleri gibi negatif olmamıştır."

2010 yılı sonrasında 2011 yılında Türkiye % 8.8 büyümüştür. 2012 yılında ise büyüme 2.1 olarak gerçekleşmiştir. 2012 ve sonrasındaki büyümedeki azalma temel olarak AB borç krizinden değil, büyümenin dış dengeyi daha da kötüleştirmesinin önüne geçilmesi ve daha sağlıklı bir büyüme kompozisyonuna sahip olunması için alınan önlemler etkili olmuştur. Her halükarda, 2010 yılı sonrasında büyüme hızları düşmüş ifadesi 2011 yılı büyümesi ışığında doğru bir ifade olarak nitelenmemektedir.

Fitch – Complete Sovereign Rating History
Foreign currency rating
Country Date long-term short-term
Greece 17 May 2012 CCC C
Greece 13 Mar 2012 B- B
Greece 9 Mar 2012 RD C
Greece 22 Şub 2012 C C
Greece 13 Tem 2011 CCC C
Greece 20 May 2011 B+ B
Greece 14 Oca 2011 BB+ B
Greece 21 Ara 2010 BBB- F2
Greece 9 Nis 2010 BBB- F2
Greece 8 Ara 2009 BBB+ F2
Greece 22 Eki 2009 A- F1
Greece 12 May 2009 A F1
Greece 20 Eki 2008 A F1
Greece 5 Mar 2007 A F1
Greece 16 Ara 2004 A F1
Greece 28 Eyl 2004 A+ F1
Greece 20 Eki 2003 A+ F1
Greece 23 Eki 2002 A F1
Greece 20 Haz 2001 A F1
Greece 21 Eyl 2000 A- F1
Greece 27 Tem 2000 A- F1
Greece 13 Mar 2000 BBB+ F2
Greece 25 Eki 1999 BBB+ F2
Greece 10 Ağu 1999 BBB F3
Greece 4 Haz 1997 BBB F3
Greece 13 Kas 1995 BBB- F3
Ireland 27 Oca 2012 BBB+ F2
Ireland 16 Ara 2011 BBB+ F2
Ireland 14 Nis 2011 BBB+ F2
Ireland 1 Nis 2011 BBB+ F2
Ireland 9 Ara 2010 BBB+ F2
Ireland 6 Eki 2010 A+ F1
Ireland 4 Kas 2009 AA- F1+
Ireland 8 Nis 2009 AA+ F1+
Ireland 6 Mar 2009 AAA F1+
Ireland 21 Eyl 2000 AAA F1+
Ireland 16 Ara 1998 AAA F1+
Ireland 14 Tem 1998 AA+ F1+
Ireland 26 Eki 1995 AA+ F1+
Ireland 10 Eki 1994 AA+
Italy 27 Oca 2012 A- F2
Italy 16 Ara 2011 A+ F1
Italy 7 Eki 2011 A+ F1
Italy 19 Eki 2006 AA- F1+
Italy 25 May 2006 AA F1+
Italy 29 Haz 2005 AA F1+
Italy 17 Haz 2002 AA F1+
Italy 21 Eyl 2000 AA- F1+
Italy 14 Tem 1998 AA- F1+
Italy 26 Eki 1995 AA- F1+
Italy 23 Şub 1995 AA-
Italy 10 Ağu 1994 AA
Portugal 24 Kas 2011 BB+ B
Portugal 1 Nis 2011 BBB- F3
Portugal 24 Mar 2011 A- F2
Portugal 23 Ara 2010 A+ F1
Portugal 24 Mar 2010 AA- F1+
Portugal 3 Eyl 2009 AA F1+
Portugal 1 May 2007 AA F1+
Portugal 29 Haz 2005 AA F1+
Portugal 21 Eyl 2000 AA F1+
Portugal 14 Tem 1998 AA F1+
Portugal 4 Haz 1998 AA F1+
Portugal 26 Eki 1995 AA- F1+
Portugal 10 Ağu 1994 AA-
Spain 7 Haz 2012 BBB F2
Spain 27 Oca 2012 A F1
Spain 16 Ara 2011 AA- F1+
Spain 7 Eki 2011 AA- F1+
Spain 4 Mar 2011 AA+ F1+
Spain 28 May 2010 AA+ F1+
Spain 10 Ara 2003 AAA F1+
Spain 21 Eyl 2000 AA+ F1+
Spain 1 Eyl 1999 AA+ F1+
Spain 14 Tem 1998 AA F1+
Spain 26 Eki 1995 AA F1+
Spain 10 Ağu 1994 AA

 

PIGS avrupa ulkeleri

 

Necmettin Batırel

Necmettin Batırel‘in Türkiye Gazetesinde 24 Ocak 2017 tarihinde yayınlanan “Trump(etler) çalıyor!” başlıklı yazısında kredi derecelendirme kuruluşları ve değerlendirmeleri hakkında hatalı bilgi paylaşmış:

"Bu haftaya iki önemli gelişme damgasını vuracak. Birincisi merkez bankasının yarınki faiz kararı.. İkincisi cuma akşamı kredi kuruluşu Fitch’in not değerlendirmesi."

Fitch bir kredi kuruluşu değildir. Kredi derecelendirme kuruluşudur. İkisi arasında önemli bir fark var.

"Türkiye şu anda sadece Fitch tarafından yatırım yapılabilir ülke notuna sahip."

Aaaah ah. Ortamlarda “Fitch verdi sadece” dersin. Ama durum öyle değil.

Necmettin Batırel farkında mı belli değil ama başka kredi derecelendirme kuruluşları da var. Hatta bunlardan biri (Japan Credit Rating Agency) halihazırda ülkemize BBB- ile yatırım yapılabilir kredi notu vermiş durumda. Sadece Fitch değil yani.

"Moody’s 15 Temmuz sonrası notumuzu kırmıştı. Standard and Poor’s ise zaten bize hiç yüksek not vermemişti."

Yüksek-düşük not yargılamasını bir yana bırakacak olursak, Standard and Poor’s (S&P) ülkemize yatırım yapılabilir not vermişti geçmişte. Ülkemizin kredi derecelendirme geçmişine baktığımızda, ilk kez yurt dışı piyasalara eurobond ihracı yaptığımız yıllarda (1992 yılında) S&P’nin bize ilk kredi notumuzu ”BBB” ile yatırım yapılabilir seviyesinde verdiği görülür.

 

Meral Tamer

Meral Tamer, üstelik de Standard and Poor’s tarafından düzenlenen bir toplantıya katıldıktan sonra, hatalar içeren bir yazıya imza atmış:

"Türkiye'nin notunu önceki hafta BB pozitivden BB durağana çeviren Standard & Poor's (S&P) yetkililerini önceki gün dinlerken de bu duyguya kapıldım. "

Öncelikle,  bir imla problemini halledelim. Meral Tamer, yazısında iki ayrı yerde  “pozitiv” kelimesini kullandığı için belirtme ihtiyacı hissediyoruz.  Doğrusunun, “pozitif” olduğunu hatırlatmak zorunlu oluyor. Tamer, kelimeye Türkçe başlayıp İngilizce bitirince böyle bir garabet ortaya çıkmış.

Geçelim daha teknik meselelere. Meral Tamer de notumuzun BB pozitiften BB durağana indirildiğini düşünenlerden. Yılların ekonomi yazarına, üstelik de konuyla alakalı bir toplantıdan çıktıktan sonra yazısını yazmış olan bir ekonomi yazarına, “bizim notumuz zaten BB+ değildi, BB idi. Velhasıl, kredi notumuz indirilmedi, pozitif olan kredi görünümümüz durağana çevrildi, kredi notu başka, kredi görünümü başka şeydir” desek ayıp olur mu acaba?

 

Ahmet Hakan ve Ruhat Mengi

Ahmet Hakan ve Ruhat Mengi’nin farklı konulardan bahsettikleri yazılarında, bu not mevzusunda yaptıkları dokundurmalar, kredi değerlendirmesinin ne olduğu konusunda bir aydınlatma yapmayı gerektirdi.

Önce Ruhat Mengi’nin yazısına bakalım:

"Başbakan Erdoğan, dünya ülkelerine ekonomik kredi notu veren Standard and Poor's isimli uluslararası kuruluşun Türkiye'nin kredi notunu pozitiften durağana indirmesi üzerine onlara..."

Şimdi de Ahmet Hakan’ın yazısına bakalım:

"Kredi derecelendirme notunu durağandan AAA'ya çevireceğim."

Kredi notu, temerrüt seviyesini gösteren D notundan başlar AAA ya kadar çıkar. Ana 3 kredi derecelendirme kuruluşunun  hepsi de aynı nota tekabül eden farklı isimlendirmelere sahiptir. S&P, BB+ derken, Moody’s ise Baa demesi gibi… Bu “kredi notu” dur.

Kredi notu görünümü ise geleceğe yönelik bir indikatördür.  Durağan, pozitif, negatif gibi…

Velhasıl kredi notu (AAA, BB+ vs.) başka bir şeydir, kredi notu görünümü (durağan, pozitif vs.) başka bir şeydir.

Ruhat Mengi’nin yazdığı gibi “kredi notu pozitiften durağana”  inmez, zira o kredi görünümüdür. Ahmet Hakan’ın yazdığı gibi de, “kredi notu durağandan AAA’ya çekilemez” zira yukarıda da bahsettiğimiz gibi ikisi farklı şeylerdir.

 

Yorumunuzu yazınız...