Koronavirüs Aşılarının Kısırlığa Yol Açtığı İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Bu yazımızda COVID-19 aşıları ve kısırlık üzerine ortaya atılan iddiaları ele alacağız.

Konu ile ilgili iddialar, Pfizer firmasının eski bir yöneticisinin aşıların kısırlığa yol açtığını belirttiği bir açıklama ve bir protein üzerine odaklanmakta:

 

 

Öncelikle belirtelim ki iddialarda eski Pfizer yöneticisi olarak zikredilen Mike Yeadon, 2011 senesinde firma ile ilişkisini kesmiş olan ve pandeminin başlangıcından bu yana koronavirüse dair yanlış iddiaları ile bilinen bir kimsedir.

İddianın daha iyi anlaşılabilmesi için, mRNA aşılarının çalışma mekanizmasına kısaca değinelim: mRNA aşıları ile vücuda sentetik mRNA molekülleri verilir ve bu moleküller, hücrede koronavirüse ait spike proteinlerinin kopyalarını oluşturur; bağışıklık sistemimizin bu proteinlere karşı harekete geçip onları hafızaya kaydetmesi ile de koronavirüse karşı bağışıklık geliştirmiş oluruz. İddia sahipleri, mRNA aşılarının vücutta üreteceği spike proteinlerinin, plasentada bulunan sinsitin proteini ile benzerlik göstermesi nedeni ile bağışıklık sisteminin spike proteini yerine sinsitin proteinine karşı harekete geçeceğini ve bunun da kadınlarda kısırlığa yol açabileceğini savunmaktadırlar. Ancak iddia gerçeği yansıtmamaktadır.

İddia edilenin aksine sinsitin ile koronavirüsün spike proteini arasındaki benzerlik, bağışıklık sisteminin iki proteini karıştırmasına yol açacak kadar fazla değildir; aksine yalnızca çok kısa bir amino asit sekansı benzerlik göstermektedir. Proteinler arasındaki homolojiyi gösteren BLAST isimli internet sitesine, koronavirüsün spike proteinine ait sekans girildiğinde, insan genomu ile uyuşan hiçbir sonuç görüntülenmemektedir. Bu da iki protein arasındaki benzerliğin çok büyük olmadığını kanıtlar niteliktedir. Ayrıyeten iddiayı destekleyen hiçbir veri ya da bilimsel kanıt da bulunmamaktadır.

Dünya genelinde bilgi kirliliğine yol açan bu iddiaya çok sayıda bilimsel otoriteden yanıt gelmiştir. Bunların bir kısmına göz atalım:

• Reading Üniversitesinden viroloji profesörü Ian Jones, sinsitin proteininin koronavirüse ait spike proteini ile alakasız olduğunu ve kısırlık iddialarının gerçeklik payının bulunmadığını söylemişti.

• Duke Üniversitesinden immünolog Dr. Stephanie Langel, iki protein arasında ortak olan neredeyse hiçbir şey bulunmadığını ve aşının böylesi bir reaksiyonu tetiklemeyeceğini söyleyerek, bu iki proteini karıştırmayı, aynı tasmayı takan bir gergedan ile bir jaguarı karıştırmaya benzetmişti.

• Yale Üniversitesinden epidemiyoloji profesörü Saad Omer, iddianın kanıtsız ve şehir efsanesi olduğunu dile getirmişti.

• North Dakota Sağlık Departmanı, konuya dair bir açıklama yapmış ve koronavirüsün spike proteininin, sinsitin-1 proteini ile yalnızca çok ufak bir genetik sekansının ortak olduğunu; bu sebepten dolayı kısırlık gelişiyor olsa, COVID-19 hastası kadınlarda da aynı sebepten kısırlık gelişmesi gerektiğini bildirmişti.

• Kentucky Üniversitesinden Prof. Rebecca Dutch, bu iki proteinin, antikorların tanıyacağı detaylar bakımından oldukça farklı olduğunu ifade etmişti.

• Ohio Eyalet Üniversitesinden Doç. Dr. Jacob Yount, COVID-19 aşılarının sinsitin proteini ya da sinsitin kodlayan mRNA içermediğini, dolayısıyla sinsitine karşı bir immün yanıt gelişmeyeceğini söylemişti.

• Northwestern Medicine Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite (Kısırlık) Bölümü’nden Dr. Tarun Jain, aşılar ve kısırlık arasında hiçbir bağlantı olmadığını; ayrıca COVID-19 aşısı olmanın faydalarının her türlü riskten daha ağır bastığını açıklamıştı.

• Leipzig Üniversitesinden Prof. Annette Beck-Sickinger, iddia doğru olsaydı COVID-19 hastası olan her kadında da aynı sebepten ötürü kısırlık gözleneceğini aktarmıştı.

• İngiltere’de tıp alanındaki en yüksek payelerden biri olan “ülkenin baş tıp görevlisi başkan yardımcılığı” görevini yürüten Dr. Jonathan Van-Tam, bir aşının doğurganlığı etkilediğini daha önce hiç duymadığını ve iddianın kötü niyetli bir korku hikâyesinden ibaret olduğunu söylemişti.

• Leeds Üniversitesinden virolog Prof. Nicola Stonehouse, aşı olmanın değil; COVID-19 enfeksiyonu geçirmenin doğurganlık sorunlarına yol açabileceğini söylemişti.

• Amerikan Üreme Tıbbı Topluluğu, aşıların kısırlığa yol açtığına dair hiçbir kanıt olmadığını ve klinik denemelerde kısırlık konusu özel olarak çalışılmadığı hâlde katılımcılarda ve kullanım onayı verildikten sonra aşılanan milyonlarca kişide kısırlığın hiç bildirilmediğini açıklamıştı.

• Pfizer firmasının sözcülerinden Dervila Keane, aşılarının kısırlığa yol açtığını gösteren hiçbir veri olmadığını açıklamıştı. Ayrıca firma kendi internet sitesi üzerinden de aşılarının kısırlığa yol açtığına dair bir kanıt olmadığını ifade ederek iddiayı yalanlamıştı.

• Vanderbilt Üniversitesinden Dr. Sanjay Mishra, antikorların sadece spike proteinlerine karşı harekete geçeceğini söylemişti.

• Columbia Üniversitesinden Prof. Brent Stockwell, iki proteinin benzerliğinin belirsiz denebilecek düzeyde olduğunu ve iddialardaki gibi bir immün yanıt gelişmeyeceğini dile getirmişti.

• Melbourne Üniversitesinden kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Alex Polyakov, COVID-19 aşılarının doğurganlık üzerinde hiçbir etkisi olmadığını ve ağır COVID-19 enfeksiyonlarının erkeklerde sperm sayısını düşürdüğünü açıklamıştı.

• Central Florida Üniversitesinden kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Mark Trolice, katıldığı bir yayında iddianın asılsız olduğunu anlatmıştı.

• Washington Üniversitesinden kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Kristina M. Adams Waldorf, iddianın gerçekliği olmadığına ve aşı karşıtları tarafından koordine bir biçimde yürütülen kampanyanın bir parçası olduğuna işaret etmişti.

• Duke Üniversitesinden perinatoloji üzerine uzmanlaşmış bir hekim olan Dr. Geeta Swamy, iddianın kesinlikle yanlış olduğunu ve bilimsel olarak bir mantığı bulunmadığını açıklamıştı.

• King’s College London’da kadın doğum uzmanı olan Prof. Lucy Chappell, doğada pek çok proteinin benzerlikler içerdiğini; ancak uzunlukları ve dizilişlerinin proteinleri özgün hâle getirdiğini, COVID-19 aşısı ile doğurganlık konusunda hiçbir endişesinin bulunmadığını belirtmişti.

• Birleşik Krallık’ta kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının meslek birliği olan RCOG’nin başkanı Dr. Edward Patrick Morris, iddiaların spekülatif olduğunu ve hiçbir veriye dayanmadığını ifade etmişti.

Özetle, koronavirüslerin spike proteinleri ile sinsitin proteininin benzerliklerinden dolayı COVID-19 aşılarının kadınlarda kısırlığa yol açtığı iddiaları hiçbir kanıta dayanmamaktadır. Aksine COVID-19 enfeksiyonu geçiren bazı erkeklerde sperm üretiminde birtakım sıkıntılar gelişebileceği bildirilmiştir. Dolayısıyla aşılar kısırlık yapmayacak; COVID-19 enfeksiyonu sonrası gelişebilecek üreme sorunlarını da önlemiş olacaktır.

Bizim de bu yazıyı hazırlarken faydalandığımız Reuters, BBC, AAP, News Wise, Politifact, AFP, AP, USA Today, NY Times gibi gerçeklik kontrolü yapan diğer sitelerin de bu konu ile ilgili yanlışlama yazılarına göz atabilirsiniz.

Yorumunuzu yazınız...