Kore Savaşı’nda Kore’de Görev Yapan Türk Birliğinin Çevresinde Dikenli Tel Olmadığı, Birliğe Giren Bir Korelinin Sancak Direğine Asıldığı İçin Kimsenin Türk Birliği’ne Yanaşmaya Cesaret Edemediği İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Kore Savaşı esnasında Kore’de görev yapan Türk askeri birliğinin sancak direğine birliğe girmeye çalışan bir Koreliyi astığı, bu nedenle kimsenin Türk birliğine yaklaşamadığı ve Türk birliğinin çevresinde tel örgünün olmadığına yönelik bir şehir efsanesi dile getirilmektedir.

Rivayete göreKore’de görev yapmış bir Amerikalı asker Türk birliğinin çevresinde dikenli tel olmamasına şaşırdığını, merak edip araştırınca hırsızlık için birliğe giren bir Koreli’yi sancak direğine astıkları için kimsenin Türk birliğine yanaşmadığını anlatmış“.

 

koredeki türk birliğinin etrafındaki tel örgü

 

Ancak, iddianın aksine Kore’de görevli Türk askeri birliğinin dikenli telle çevrili olduğuna yönelik 1950-1953 yılları arasında Kore Yarımadasında Birleşmiş Milletler’e bağlı kuvvetlere bağlı olarak savaşan Türk Tugayı’nda görev alan askerlerin beyanları bulunmaktadır.

Kunuri Muharebeleri’nde Amerikan 8’inci Ordusu’nu imhadan kurtaran ve Güney Kore Cumhuriyeti’nin kalıcı bir devlet olmasına yönelik uluslararası çabalara önemli bir katkı sunan 1. Türk Tugayı’nın İstihkâm Bölüğü’nde görevli subaylarından olan Ahmet Atasu “Kore Harbi Hatıraları 1950-1953” adlı hatıratının “Tel Çiti ve Mayın Tarlaları” başlıklı bölümünde Türk Tugayı’nın etrafının tel örgüyle çevrili olduğunu şu satırlarla aktarmıştır:

“Her gün, ordugâhtan erken saatte savunma hattının önüne mayın döşemek ve tel çiti çekmek için takım astsubayım Mehmet Saruhan ve askerlerimle birlikte araçlarımızla iş mahalline gidiyor, akşam hava kararana kadar çalışıyor, geç vakitte yorgun olarak karargâha dönerek günlük iş raporumuzu veriyorduk.”

Kenan Evren hatıratında Kore’de 9. Tugay’da görevli olduğu dönemde Türk birliğinin çevresindeki tel örgülerden şu şekilde bahsetmektedir:

“Kore’ye ilk ayak bastığımızda ve müteakip günlerde çekik gözler, yuvarlak yüzler, çıkık elmacık kemiklerini yadırgamıştık. Zamanla bu tiplere alışmaya ve güzel bile görmeye başladık. Telörgü dışına askerlerin çıkması yasaktı, hafta sonları münavebe ile izin verilirdi. Subay ve astsubaylara da akşamları muayyen günlerde telörgü dışına çıkma izni vardı. Yani bütün zamanımız o daracık garnizon içinde geçerdi. Bir müddet sonra artık sıkıcı olmaya başlamıştı. Hafta sonları Seul’e inmem mümkündü. Fakat inip de ne yapacaktım?”

“Türk birliğinin çevresinde dikenli tel olmaması” veya benzeri bir önlemin alınmamasının Kore’deki muharebe şartları altında pek mümkün görülmeyen bir tedbirsizlik olduğu da vurgulanmalıdır.

Kore Savaşı’na katılan askerlerin hatıratları incelendiğinde birliğe girmeye çalışırken yakalanan ve sancak direğine asılan bir Koreliye dair atfa rastlanamamaktadır.

 

* Tespitleri için Erhan Çiftçi’ye teşekkürlerimizi sunarız

Yorumunuzu yazınız...