Kore Savaşı Kahramanı Hacı Altıner’e ABD’nin Vatandaşlık ve (Fahri) Generallik Teklif Ettiği İddiası Doğrulanamıyor

 

Kore Savaşı’nın yıl dönümünde konu edineceğimiz  ve hakkında aktarılan yanlışları aktaracağımız unutulan kahramanlık hikâyesi: Hacı Altıner’in Kunuri’deki savunması

 

Hacı Altıner’le İlgili Anlatılarda Yer Alan Yanlışlar

Kore Savaşında emsalsiz bir kahramanlık gösteren, Sarıkamış ilçesi Karaurgan bucağı İslâmsör köyünden Mehmet Mirzaoğlu 1928 doğumlu Hacı Altıner hakkında aktarılan bazı hususlar gerçeği yansıtmıyor. Detaylı aktarmadan önce bu hususları sıralayalım istedik:

  • Hacı Altıner, ABD Başkanı tarafından bizzat özel olarak davet edilmedi. ABD’nin Kore’de çarpışan BM üyelerinden askerlere yönelik davetine ilişkin ülkemiz yetkililerince seçilmişti.
  • Hacı Altıner, ABD’de Kore Savaşı’ndaki kahramanlığı nedeniyle ağırlanan tek asker değildi, 13 müttefik ülkeden askerler heyette yer almıştı.
  • Hacı Altıner ABD’de 1 yıl kalmadı. 19 Ekim 1951-5 Aralık 1951 tarihleri arasında 47 günlük bir seyahat gerçekleştirdi.
  • Silver Star (Gümüş Yıldız) adlı madalya ABD ordusunun en önemli savaş madalyası değildir.
  • Altıner’e ABD tarafından vatandaşlık ve generallik teklif edildiğine yönelik kendi iddiası dışında bir bilgi ya da belge bulunmamaktadır.  Bu iddia, Altıner’in maddi güçlükler nedeniyle destek talep ettiği dönemde dile getirilmiştir. ABD ziyareti esnasında ya da sonrasındaki demeçlerinde bu iddiayı hiç aktarmamıştır. Er rütbesindeki İngilizce bilmeyen yabancı bir askere generallik teklif edilmiş olması hayatın olağan akışına uygun değildir. ABD ordusu tarafından yabancı askerlere fahri generallik rütbesi tevcih edildiğine yönelik bir örneğe rastlanamamıştır.

 

Hacı Altıner’in Kahramanlığına Dair Sosyal Medya Anlatıları

Hacı Altıner’in Kunuri’de Birleşmiş Milletler kuvvetlerine alan açmak adına bir köprü başını 12 saat süreyle tuttuğu üstün kahramanlığına ilişkin sosyal medyada paylaşılan bir metin şu şekilde:

Kore Savaşında 14 mermi ile yaralandı; “Beni burada bırakın yanıma 1 makineli tüfek ve 1 sandık mermi koyun siz çekilirken size zaman kazandırırım” dedi. Tek başına düşmanı püskürtmeyi başardı.

 

Yaraları sarıldıktan sonra savaş kahramanı olarak Amerika’ya misafir ediliyor, ABD Başkanı bizzat ağarlayıp bütün eyaletlerde 1 sene boyunca gezdiriliyor. Büyük kahraman olarak halkın gözüne sokuluyor. Kendisine Amerikan vatandaşlığı, ordularında ise fahri generallik öneriliyor.

 

“Burada general olacağıma Türk Ordusunda er olmayı tercih ederim” diyerek reddediyor…

 

Kıbrıs Savaşında Amerikan başkanına Amerika’da nasıl tanındığını ve koskoca Çin birliklerini nasıl durdurduğunu hatırlatıp hala o kudrete sahip olduğunu gerekirse yaşına bakmadan Amerika ile tek başına savaşabileceğini belirten bir mektup yazıyor ve ABD den aldığı madalyayı iade ediyor…

 

hacı altıner amerika seyahati
ABD’nin Hacı Altıner’e fahri generallik önerdiğini öne süren paylaşım

 

“Türk Rambo” olarak nitelenen Hacı Altıner’in Kore’de sergilediği kahramanlığa dair anlatıların içerisinde ABD’nin Altıner’e generallik teklif ettiği iddiasının da aktarıldığı gözlemleniyor. Bu yönde bir anlatı şu şekilde:

Rambo filmine ilham kaynağı olan, Kore savaşında ABD’nin 2. kolordusunu tek başına kurtaran gazi Hacı Altıner’in ilginç hikâyesi…

 

Kore Savaşı’ndaki destansı kahramanlığından dolayı birçok madalyalar verilmiş, generallik teklif edilmiş olmasına rağmen o generallik teklifine, ”Burada (Abd) general olmaktansa ülkemde er olmayı tercih ederim demiştir. İşte kore gazisi Hacı Altıner’in meşhur öyküsü:

 

Kunuri bölgesinde düşmanla karşı karşıya kalan Türk alayı iki gün olağanüstü savaşır. ABD ordusu ilk defa böyle savaşan bir askerle karşılaşmaktadır. Türk askeri yaptığının farkında değildir. Aslında iki gün akıllara durgunluk verecek bir direniş gösteren Mehmetçik ABD ikinci kolordusunun imha edilmesini önlemiştir.Türk askeri ABD ordusunu bir hezimet yaşamaktan kurtarmıştır. Kayıp ve şehitlerle birlikte Türk alayı 2/5 ini yitirmiştir. Ama burada bir Mehmetçik vardır ki ona ayrı bir sayfa açmak gerekir. Kars ilinden Hacı Altıner.

 

H. Altıner Kore savaşlarına Kunuri Muharebelerine damgasını vuracaktır. H. Altıner otuzu aşkın yerinden yaralanmıştır. Arkadaşlarına rica eder: ” bana bir ağır makineli ve bir sandık mermi fişeği bırakın ve çekilin. Ben nasıl olsa bu yaralardan kurtulamam. Düşmanı şu boğazda oyalar sizin çekilmenizi sağlarım.” Çaresiz arkadaşları da dediğini yapar.

 

H. Altıner makineli tüfeğinin başına geçer, düşmanı gördüğünde tetiğe basar. Tetiğe basmasıyla amansız bir vuruşma başlar. Karşısında düşman birlikleri ve onlara karşı Kars elinden Hacı Altıner adlı bu Türk yiğidi tek başına direnir. Üstelik vücudunda otuzu aşkın kurşun ve şarapnel yarası bulunmaktadır.

Saatler boyu vuruşur H. Altıner. Mermisi bitmiş hava kararmıştır. Düşman da ateş etmeyi kesmiştir. Yaralı H. Altıner makineli tüfeğin kayışını boynuna dolar. Çünkü mehmetçik kendisine zimmetlenen silahı düşman eline bırakmaz. Yaralarına aldırmadan sürünmeye başlar. Tüfeğini de sürükler peşi sıra.

Gün açmıştır. Silah seslerini de artık işitmemektedir. Etrafını kolaçan eder kimsecikler yoktur. Biraz daha sürünür bir yola ulaşmıştır. Artık takati tükenmiştir. Yorgun bedeni daha fazla direnemez gözleri kapanır.

Bir ABD konvoyu yol üstünde yatan, makineli tüfeği ile birlikte Hacı Altıner’i bulur. Bu bir müttefik askerdir.En yakın sahra hasta hanesine nakledilir. ABD’li doktorlar saatlerce uğraşarak vücudundaki bütün mermileri çıkarırlar.

 

ABD’de Generallik Olmaktansa Ülkemde Er Olmayı Tercih Ederim…

 

Olağanüstü bir olaydır bu ABD askeri için. Bir insan buna nasıl direnir? Nasıl bir inanç bunu başarabilir? Hacı Altıner iyileşir ve göğsü ABD tarafından madalyalarla donatılır. ABD Başkanı tarafından özel olarak davet edildi, bir sene boyunca şeref misafiri olarak ağırlanır, şehir şehir gezdirilir, Amerikan ordusunun en önemli savaş madalyası olan Gümüş Yıldız’la onurlandırılır, New York’un fahri hemşehrisi ilan edilir, New York Şeref Madalyası verilir. Cincinnati’nin altın anahtarı verilir, Kalifornia Üniversitesi’nden şeref madalyası alır, sadece Amerikan savaş kahramanlarının taşıyabildiği hatıra yüzük takdim edilir. Amerikan vatandaşlığı teklif edilir, Hacı teşekkür eder, kabul etmez.

ABD tarafından kendisine generallik teklif edilir. H. Altıner bu teklifi ” Burada general olarak kalmaktansa ülkemde er olmayı tercih ederim,” diyerek reddetmiştir. Mekânı cennet olsun…

ABD ordusu ilk defa böyle savaşan bir askerle karşılaşmaktadır. Türk askeri yaptığı şeyin muhteşemliğinin farkında değildir. Aslında iki gün akıllara durgunluk verecek bir direniş gösteren Mehmetçik ABD ikinci kolordusunun imha edilmesini önlemiştir.

Türk askeri ABD ordusunu bir hezimet yaşamaktan kurtarmıştır. Kayıp ve şehitlerle birlikte Türk alayı 2/5 ini yitirmiştir. Kars ilinden Hacı Altıner bir koca kolorduyu tek başına kurtarmıştır.

 

hacı altıner kore savaşı kahramanı
Sibel Eraltan’ın Hacı Altıner ile ilgili paylaşımları

 

Bazı profillerin ise Hacı Altıner’e ABD’nin fahri generallik önerdiğini ileri sürdüğü görülüyor.

 

hacı altıner abd generallik
Hacı Altıner’e ABD’de generallik teklif edildiğini öne süren görsel

 

Hacı Altıner’in Kahramanlık Hikâyesi

Yaptığımız tarama, Kore Savaşı yıllarında savaşın bir sembolü haline gelen Hacı Altıner’in Kunuri’de sergilediği kahramanlığa dair sosyal medyada aktarılan hususların gerçeği yansıttığını gösteriyor.

Sarıkamış’ta kuyumculuk yapan Hacı Altıner, ülkemizin Kore’ye asker gönderme kararının ardından gönüllü olarak kaydolmuştur.  Kunuri Çarpışması’nda (27–30 Kasım 1950) diğer askerlerin çekilme sürecini himaye eden Altıner’in 8. Ordu’nun geri çekiliş sürecinde Han Irmağı’nı korurken 40’a yakın Çinliyi öldürdüğü aktarılmaktadır (25th Infantry Division Association (2002). Twenty-Fifth Infantry Division: Tropic Lightning, Korea, 1950-1954. ABD, Turner Publishing Company, Sf: 144).

Wavon’da Çinli güçlerin saldırısına makineli tüfeğiyle karşı koyarak çekiliş sürecini güvenli hâle getiren Hacı Altıner’in direnişi esnasında 14 yara aldığı ve başına çarpan şarapnel parçası ile beyin sarsıntısı geçirdiği belirtilmektedir (Milliyet, 5 Kasım 1990). Altıner, Kore’de 14 kurşun yemesine rağmen hayatta kalmayı başarmıştı (Ali Denizli (2010). Kore Harbinde Kunuri Zaferi. Turhan Kitabevi. sf: 115). ABD ziyareti esnasında giydiği üniformanın sol kolunda bu 14 yarayı temsil eden 14 kırmızı şerit dikiliydi.

 

hacı altıner 14 yara
Hacı Altıner’in fotoğrafında sol kolu üzerindeki 14 kırmızı şeridin 14 yarayı temsil ettiği aktarılmaktadır

 

Hacı Altıner’in Kore’de savaşma motivasyonunu bir demecinde “Benim alayımdaki herkes gönüllü yazıldı, köyümü savunmanın en iyi yolunun Kore’deki Moskofları durdurmak olduğunu düşündüm” şeklinde açıklamıştı (National Geographic Magazine’den (Haziran 1952, Sf: 764–765) alıntılayan Tuğba Taş (2013). “Medya ve Modernleşme: National Geographic’in Türkiye’ye Açılan Penceresi”, Kültür ve İletişim Dergisi).

Kore Savaşı’nın ardından tedavisi tamamlanan Hacı Altıner, hislerini şöyle aktarmıştı (Milliyet, 20 Ekim 1951):

“Maşallah turp gibiyim! Kore’ye tekrar gitmek icap ettiği takdirde koşa koşa gider ve seve seve dövüşürüm. Bu bir namus vazifesidir. Her Türkün kanında bu kudret vardır ve biz bütün Mehmetçikler Kore’de evdadımızın bize bırakmış olduğu mirasla dövüştük”

ABD ziyaretinde kendisi ile yapılan bir mülakatta Kore Savaşı günlerini şöyle tanımlamıştı (Robert B. Bruce (1994). “In the jaws of the dragon: The United States Second Infantry Division in the battle of the Chongchon River, Korea, November 24-December 1, 1950”, Tez, University of Nebraska, Sf: 121):

“Nasıl söylesem… Biz ve Çinliler büyük kayıplar verdik. O kadar çok kan vardı ki, fırtınada akan dere gibiydi. Bu büyük bir savaştı.”

 

hacı altıner abd basını
Disabled American Veterans’ Semi-Monthly adlı yayında 30 Ekim 1951 tarihinde “Vets Join in Celebrating UNS’s Sixth Anniversary” alt başlıklı küpürde Hacı Altıner’in kahramanlığına değinildiği görülmektedir.

 

Altıner, Kunuri’deki müdahalesini ve aldığı yaraların etkisiyle Tokyo’da 6 ay hastanede tedavi gördüğünü şöyle aktarmıştı (Milliyet, 5 Kasım 1990):

“Kunuri savaşındaki başarım hem Türkiye’de hem de Amerika’da büyük yankı uyandırmıştı. Çok sayıda Çinlinin tek ikmal yolu olan köprüyü 12 saat süreyle tutmuş, BM kuvvetlerine geri çekilebilmeleri için cephe açmış, tesadüfen bulduğum tahrip kalıplarını ateşleyerek 2000 düşman askerinin ölmesini sağlamıştım. 6 ay Tokyo’da General Hospital hastanesinde tedavi gördüm.

 

Hacı Altıner 13 Ülkeden Askerlerle Birlikte ABD’de Ağırlanmıştı

Kore’de savaşan Birleşmiş Milletler üyesi birlikleri ABD’de ve Fransa’da temsil edecek muharipler heyetinde yer almak üzere Türkiye’yi temsilen bir asker davet edilmişti. Ülkemizi temsilen Kore’de savaşan askerler arasından (er) Hacı Altıner’in anılan heyette yer alması Milli Savunma Bakanlığınca kararlaştırılmıştı (Cumhuriyet, “Amerikaya gidecek er seçildi“, 6 Temmuz 1951 ve Milliyet, “Amerika’ya gidecek olan gazimiz”, 6 Temmuz 1951).

 

amerikaya gidecek olan gazimiz
Milliyet’in 6 Temmuz 1951 tarihli “Amerika’ya gidecek olan gazimiz” başlıklı haberi

 

Hacı Altıner, 19 Ekim 1951 günü Ankara’dan kalkan uçakla hareket etmiş ve New York’ta karşılanmış ve 21 Ekim 1951 günü ABD hükümetinin davetlisi diğer heyet üyeleriyle buluşmuştur (Milliyet, 19 Ekim 1951).

 

hacı altıner amerikaya
Milliyet’in “Hacı Altıner bugün Amerikaya gidiyor” başlıklı 19 Ekim 1951 tarihli haber küpürü

 

hacı altıner gazi amerikaya seyahati
Milliyet’in “Bir gazimizi Amerikaya uğurladık” başlıklı 20 Ekim 1951 tarihli haber küpürü

 

ABD’nin düzenlediği ülke turuna Türkiye’nin yanı sıra Yunanistan, Hindistan, Lüksemburg, Holanda, Yeni Zelanda, Norveç, Filipinler, Güney Afrika, Tayland, Birleşik Krallık, ABD ve Güney Kore’den askerler katılım sağlamıştı (St. Louis Post-Dispatch, 6 Kasım 1951 ve 15 Kasım 1951 tarihinde WBAP-TV adlı televizyon kanalının haber metni).

 

hacı altıner abd ziyareti
Teksas’tan WBAP-TV’nin 15 Kasım 1951 tarihli yayını için hazırlanan metin

 

Bir savaş kahramanı olarak üst düzey protokol ile ağırlanan Hacı Altıner ve birlikte olduğu heyet ABD Başkanı Harry S. Truman tarafından ağırlanmıştı (News from Turkey, 1952) (Cumhuriyet, 26 Ekim 1951). Er Hacı Altıner ve Çavuş Ziya Buraş, 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü kutlamaları için Vaşington’da düzenlenen törene katılmıştı (Boston Globe, 22 Ekim 1951).

 

harry truman robert lovett
Hacı Altıner’in ABD Başkanı Truman ile Savunma Bakanı Robert Lovett’in arasında görüntülendiği fotoğrafı içeren haber

 

Başkan Truman, müttefik ülkelerden askerleri kabulünde “Hür dünyaya yaptığınız hizmetlerden dolayı sizleri tebrik ederim.” ifadelerini kullanmıştır (Milliyet, 26 Ekim 1951).

 

hacı altıner
Milliyet’in “İki kahramanımızın Amerikadaki tetkikleri” başlıklı 26 Ekim 1951 tarihli haber küpürü

 

Milliyet Gazetesinin “İki kahramanımızın Amerikadaki tetkikleri” başlıklı 26 Ekim 1951 tarihli haberi, anılan törene 19 müttefik ülkeden 48 kişinin katılım sağladığını aktarmaktadır.

Hacı Altıner, Güney Kore’nin savunulması için askeri müdahalede bulunan BM üyesi 13 ülkeden 23 asker ABD’nin çeşitli eyaletlerinde ağırlanmıştı.

 

hacı altıner abd
Hacı Altıner’in ABD ziyaretinden bir kare (Kaynak: Erhan Çiftçi)

 

hacı altıner amerika
Hacı Altıner’in ABD ziyaretinden bir kare (Kaynak: Erhan Çiftçi)

 

Hacı Altıner’in gerçekleştirdiği bu ziyaret ülkemiz basınında da haberleştirilmişti. ABD’den dönüşünün ardından Hacı Altıner ve Ziya Buruş’la yapılan röportaj radyo ile halka aktarılmıştı.

 

ziya buraş hacı altıner
“Er Hacı Altıner ve Çavuş Ziya Buruşla yapılan röportaj radyoda yayınlanacak” alt başlıklı küpür

 

Hacı Altıner’in ABD ziyareti esnasında dil sorunu yaşadığı basına yansımıştı (Disabled American Veterans’ Semi-Monthly, 30 Ekim 1951).

 

Hacı Altıner ABD’de 1 Yıl Kalmadı

İddiaların aksine Hacı Altıner ABD’de 1 yıldan fazla süre kalmamıştı. Altıner, 19 Ekim 1951 tarihinde ayrıldığı vatanına 5 Aralık 1951 tarihinde dönmüştü. Yani, yıl dahil 47 günlük bir seyahat gerçekleştirmişti.

 

paristen döndü
Milliyet’in “Hacı Altıner Paris’ten döndü” başlıklı 6 Aralık 1951 tarihli haberi

 

Hacı Altıner’e Tevcih Edilen Madalyalar

Kunuri’de 14 yara alan ve bir makineli tüfekle yüzlerce düşman askerini köprü başında saatlerce oyalayan Hacı Altıner’e kahramanlığı nedeniyle birçok nişan, madalya ve beratlar tevcih edilmişti.  Dönemin yayınlarında madalya sayısı 7 olarak zikredilmişti (Milliyet, 1 Mayıs 1964).

Şahsına vatani hizmet tertibinden maaş bağlanması hakkında kanun teklifi gerekçesinde Hacı Altıner’e verilen nişan, madalya ve beratlar şu şekilde sıralanmış:

  • Amerikan Ordusunun en üstün harb madalyası olan Silver Star ile üstün birlik madalyası,

  • Kore Reisicumhurunca verilen liyakat madalyası,

  • New York şehrinin şeref madalyası,

  • Cinciati şehrinin altın Anahtarı,

  • Kaliforniya Üniversitesinin şeref madalyası,

  • Birleşmiş Milletler hizmet madalyası ve bayrağı

  • Amerikan iç savaşlarının kahramanlarına verilen hâtıra yüzük

  • Fransız Cumhuriyetinin şeref madalyası (Lejyon Dönör),

 

Gümüş Yıldız Madalyası ABD’nin En Yüksek Madalyası Değil

Gümüş Yıldız Madalyası (Silver Star Medal) (10 USC 3746), ABD Kongresi’nin (1963 yılında tadil edilen) 9 Temmuz 1918 tarihli kararı ile verilmeye başlanmıştır. Gümüş Yıldız, askeri operasyonlar kapsamındaki silahlı çatışmada ABD’nin bir düşmanına karşı üstün kahramanlık gösteren ABD Ordusu mensubu ya da dost yabancı güç neferlerine verilmektedir. Gümüş Yıldız, ABD Ordusunun en önemli madalyası değil, kişilere savaş kahramanlığı nedeniyle verilen madalyalar arasında 3. sırada yer almaktadır.

 

Tevcih Edilen Madalyaları Hacı Altıner İade Etme Girişiminde Bulunmuştu

ABD Başkanı Lyndon B. Johnson tarafından Başbakan İsmet İnönü’ye 5 Haziran 1964 tarihinde gönderilen, Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesini önlemek amacıyla yazılan ve Johnson Mektubu olarak bilinen yazışmanın basına yansımasının ardından Hacı Altıner, şahsına verilen madalyaları sahiplerine iade etmek üzere BM Genel Sekreteri U. Thant’a ulaşma girişiminde bulunmuştu. Kıbrıs’ta yaşanan gerilime yönelik ABD’nin tavrına tepki olarak Hacı Altıner’in şu ifadeleri kullandığı aktarılmaktadır (Rauf Denktaş (1996). Rauf Denktaş’ın Hatıraları (1964-1974) 1964-74: Arşiv Belgeleri ve Notlarla O Günler, 1. Cilt, Sf: 292-293):

“İnsan hakları uğrunda Kore’de müttefiklerimizle omuz omuza birbirimiz için can verdik, kan verdik. İcap ettiği yerde aynı şeyi yapmakta vaatli olan Birleşmiş Milletlerin vaadini tutmadığını görüyorum. Kıbrıs olaylarına Birleşmiş Milletlerin göz yummasından üzüntüm çok büyüktür. Kunuri savaşlarında yanı başımda çarpışan Amerikalı albay Cambynin bizlere yaptığı konuşmaların aldatıcı olduğuna işaret ederken Vovan vadisinde hayatının tarafımdan kurtarıldığını hatırlatmak isterim. Kızıl Çinlerin akınım 13 saat durdurup panik halinde Birleşmiş Milletler Kuvvetlerinin yeniden cephe almasını sağlayan Kore Türk tugayının temsilcisi tek askerim. İcab ederse Kıbrıs’ta da bu durumumu muhafazaya hazırım”

 

madalya iadesi
Milliyet’in “Kore madalyaları iade ediliyor” başlıklı 1 Mayıs 1964 tarihli küpürü

 

kore madalyaları bmye iade ediliyor
Milliyet’in “Kore madalyaları BM’ye iade ediliyor” başlıklı 1 Mayıs 1964 tarihli küpürü

 

Hacı Altıner’in 2002 yılında bir araya geldiği Kore Savaşı’ndan diğer gazilere ABD yönetimi tarafından verilen New York Şehri Onur Madalyası ile gümüş madalyasını gösterdiği basına yansımıştı (Hürriyet, “Hakim dedeye 50 yıl sonra madalya“, 30 Ekim 2002).

 

Altıner’e Geçim Sıkıntısı Nedeniyle Kanun İle Aylık Bağlanmıştı

Kore harbinden sonra mesleği olan kuyumculuğu bırakan Hacı Altıner Amerika’da kendisine yeni bir meslek seçeceğini söylemişti (Cumhuriyet, 20.10.1951). Ancak, ilerleyen süreçte 8 çocuğu 18 torunu bulunan Altıner’in geçim sıkıntısı yaşadığı basına yansımıştı.

7 Temmuz 1967 tarihli Bütçe Plân Komisyonu Raporu‘nda “türlü tedavilerden geçen ve fakat Kunuri savaşlarında aldığı 14 yaranın türlü tesirlerinden kıırtulamıyarak bilhassa kafasına çarpan şarapnelin yaptığı beyin sarsıntısının tesiri ile asabi rahatsızlıklar içinde, çalışamaz ve kalabalık olan aile efradının geçindiremez hale geldiği” aktarılmıştı.

5 Temmuz 1968 tarihinde TBMM’de kabul edilen (18 Temmuz 1968 tarihli 12953 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanmasıyla yürürlüğe giren) “Kore Savaşma katılan Mehmet Mirzaoğm 1928 doğumlu Hacı Altıner’e vatani hizmet tertibimden maaş bağlanması hakkında Kanun” ile Hacı Altıner’e hayatta bulunduğu müddetçe vatani hizmet tertibinden ayda 500 lira aylık bağlanmıştı (Cumhuriyet, 6 Temmuz 1968).

Hacı Altıner, 1990 yılında da kendisine bağlanan aylığın yeterli olmadığını belirterek Meclis’ten yetkililerle tekrar görüşmüştü. Dönemin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Yusuf Bozkurt Özal ve Maliye Bakanı Adnan Kahveci ile görüşmüştü. “Bana yardım sözü verdiler, Sayın Özal şu ana kadar aldığım paranın çok az olduğunu, yanlış hesaplandığını söyledi. Doktorlar hiçbir işte çalışamayacağımı söyledikleri için geçen zaman içinde para kazanma imkânım da olmadı. Son umudum Meclis” ifadelerini kullanmıştı (Milliyet, 5 Kasım 1990).

 

gazinin yaşam savaşı
Milliyet’in 5 Kasım 1990 tarihli “Kore gazisinin yaşam savaşı” başlıklı haberi

 

Yaşamının son döneminde fakr-u zaruret yaşayan kahraman Kore gazimizin vefatının ardından kendisine bağlanan aylık, eşi Cemile Altiner’e ödenmeye devam etmektedir (Yılı bütçe kanunun “Kanunlar ve Kararnamelerle Bağlanmış Vatani Hizmet Aylıkları” başlıklı V Cetveli vasıtasıyla bu bilgiye erişilebilmektedir).

 

Hacı Altıner’e ABD’nin Vatandaşlık ve Fahri Generallik Teklif Ettiği İddiasının Tek Kaynağı Kendi Anlatısı

Altıner’in diğer milletlerden birçok askerle beraber ağırlandığı ABD seyahati esnasında bazı eyaletlerden fahri hemşehrilik beratı aldığı bilinmektedir. Ancak, kendisine ABD vatandaşlığı ya da (fahri) generallik teklif edildiği iddiasına dair tek kaynak kendi anlatısıdır.

Kendisine bağlanan aylığın yeterli olmadığını belirterek “Devlet bana bakmıyor” siteminde bulunan Hacı Altıner Amerikalıların kendisine “ömür boyu rahat içinde yaşama” teklifi ettiğini, kendisinin ise bu teklifi reddettiğini şöyle aktarmıştı (Milliyet, 5 Kasım 1990):

“Kunuri savaşındaki başarım hem Türkiye’de hem de Amerika’da büyük yankı uyandırmıştı. Çok sayıda Çinlinin tek ikmal yolu olan köprüyü 12 saat süreyle tutmuş, BM kuvvetlerine geri çekilebilmeleri için cephe açmış, tesadüfen bulduğum tahrip kalıplarını ateşleyerek 2000 düşman askerinin ölmesini sağlamıştım. 6 ay Tokyo’da General Hospital hastanesinde tedavi gördüm. Bu sırada ABD’nin en büyük savaş madalyası olan Silver Star madalyasına layık görüldüm. Bir süre sonra da ABD Başkanı Truman tarafından ABD’ye davet edildim. Büyük coşkuyla karşılandığım 28 eyaleti gezdim. Her birinden rütbe ve büyük armağanlar aldım. Bütün bunlarla yetinmeyip bana tuğamiral rütbesi ve bu rütbenin getirdiği bütün imkânları teklif ettiler. Ailemle Oklahama’da yaşayacak, bir villa sahibi olacak, hayatım boyunca tuğamiral maaşı alacaktım. Hepsini Türkiye’de yaşayabilmek için reddettim.”

 

kore gazisinin yaşam savaşı
Milliyet’in 5 Kasım 1990 tarihli “Kore gazisinin yaşam savaşı” başlıklı haberi (dvm)

 

Görülebileceği üzere, yazının girişinde özetlediğimiz yanlış hususların neredeyse tamamı Hacı Altıner’in bu demecinde kendine yer bulmuş.

Altıner’in bu ifadeleri başka kaynaklarda da alıntılanmıştı.

  • “Rauf Denktaş’ın Hatıraları” adlı eserde de Hacı Altıner’in Amerikanın muhtelif şehirlerinde kendisine verilen fahri tuğgenerallik rütbelerini iade ettiği aktarılmıştı.
  • 7 Temmuz 1967 tarihli Bütçe Plân Komisyonu Raporu‘nda “Amerika Birleşik Devletleri eyaletlerince kendine tanınmış bulunan, New Orleans Eyaleti fahrî vatandaşlığı, New Mexico Valisi erkânına Albay – Yaver, ve bütün maddi ve mânevi haklariyle beraber Oklahoma Deniz Kuvvetlerine Tuğamiral tâyin edilmiş” olduğu
  • Kars Milletvekili Ziya Ayrım, Cumhuriyet Senatosu’ndaki 5 Temmuz 1968 tarihli oturumda Hacı Altıner’e tümgenerallik vadedildiğini öne sürmüştü. Kullandığı ifadeler şu şekildeydi
    • Hacı Altıner gibi muhtaç durumda olanların da maddeten sıkıntıdan kurtulması gerekmekte idi. Bunu sezen bâzı arkadaşlarımla birlikte bu kanun teklifini yaptık. Hattâ o zaman şöyle bir durum da hasıl olmuştu. Amerika Cumhurbaşkanının davetlisi olarak Hacı Altıner Amerika’ya gittiği zaman orada bir yıl müddetle gezdirildi, birçok nişanlarla taltif edilmişti ve Amerika’da kalmayı kabul ettiği takdirde kendisine Tümgenerallik rütbesinin verileceği va’dedilmişti fakat Hacı Altıner vatana dönmek pahasına bunların hepsini reddetmiş ve Anavatana dönmüştür ve geçimini kendi emeği ile kazanmayı istemişse de bilâhara almış olduğu 14 yaradan kafasına isabet edenlerin tesiri ile son yıllarda Mecliste hademe iken birdenbire sinir krizleri geçirmeye başlamış ve sıhhi durumu fenalaşmıştır, bugün mağdur bir durumdadır.

Altıner’in ABD tarafından özel olarak davet edildiği ve Gümüş Yıldız madalyasının ABD’nin en üst düzey madalyası olduğu iddialarının doğruluk payının bulunmadığını yukarıda aktarmıştık. Kendisine general rütbesi, villa ve ömür boyu maaş imkânı sunulduğu iddiası da doğru görünmüyor.

Altıner’e ABD tarafından vatandaşlık ve generallik teklif edildiğine yönelik kendi iddiası dışında bir bilgi ya da belge bulunmamaktadır.  Bu iddia, Altıner’in maddi güçlükler nedeniyle destek talep ettiği dönemde dile getirilmiştir. ABD ziyareti esnasında ya da sonrasındaki demeçlerinde bu iddiayı hiç aktarmamıştır. Er rütbesindeki İngilizce bilmeyen yabancı bir askere generallik teklif edilmiş olması hayatın olağan akışına uygun değildir.

ABD ordusu tarafından sembolik anlam taşıyan fahri rütbe tevcihinin yapıldığı bilinmektedir. Ancak, bu uygulamaya pek sık başvurulmadığı görülmektedir. Yapılan taramada 2019 yılında Bob Dole’a fahri Albay rütbesinin, 1976 yılında ABD Başkanı George Washington’a general rütbesinin, 2001 yılında ABD’li kâşif William Clark’a albay rütbesinin, Arlene Crandall‘a fahri amirallik ve generallik rütbesinin tevcih edildiği) aktarılmaktadır. Bahse konu rütbe atamalarının tamamının sembolik anlam taşıdığı, maddi herhangi bir karşılığının olmadığı, genellikle yaşamını yitiren saygın ABD’li şahısların onurlandırılması amacıyla gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. ABD’nin başka bir ülkenin vatandaşına fahri generallik rütbesinin verdiğine yönelik açık kaynaklarda bir bulguya rastlanamamıştır.

Kore Savaşı üzerine önemli çalışmalarda bulunan Erhan Çiftçi de Hacı Altıner’e ABD’nin vatandaşlık ve ömür boyu sürecek bazı imtiyazlar sunduğu iddiasının doğru olmadığını şöyle belirtmişti:

Fakat bu sadece bir tevatür (hatta bazıları abartarak Altıner‘in Amerikan ordusuna doğrudan üst rütbeli bir subay olarak işe başlatılacağını da eklerler bu söylentiye). Hacı Altıner taltif ediliyor ancak böyle bir durum söz konusu değil.”

 

ABD’nin Hacı Altıner’e Vatandaşlık ve Fahri Generallik Teklif Ettiği İddiası Aktaran Yazarlar

Yılmaz Özdil, Sözcü’deki “Şehitler ölür” başlıklı yazısında (25 Aralık 2016) Hacı Altıner’in ABD Başkanı tarafından özel olarak davet edildiği, 1 yıl boyunca şeref misafiri olarak ağırlandığı, “Gümüş Yıldız”ın ABD ordusunun en önemli savaş madalyası olduğu, kendisine ABD vatandaşlığının teklif edildiği yönünde yanlış bilgilere yer vermişti:

"Hacı Altıner, Kars Sarıkamış'ın İslamsor köyündendi, er olarak Kore'ye gitti, Kunuri muharebesine damgasını vurdu, 14 yerinden yaralanmıştı, arkadaşlarına seslendi, “nasıl olsa bu kadar yarayla kurtulamam, bana bir sandık kurşun bir de ağır makineli bırakın, siz çekilin” dedi, bastı tetiğe, bastı tetiğe, kritik noktadaki bir boğazı o haliyle tutmayı başardı, çok kan kaybetmişti, kendinden geçti, ertesi sabah Amerikalılar tarafından bulundu, nefes alıyordu, ameliyat üstüne ameliyat, hayata tutundu, bu mucize adam Türkiye'de pek kimsenin umurunda olmadı ama, ABD'de Kore savaşının sembollerinden biri oldu, ABD Başkanı tarafından özel olarak davet edildi, ABD'ye götürüldü, öyle üç gün beş gün falan değil, tam bir sene boyunca şeref misafiri olarak ağırlandı, şehir şehir gezdirildi, Amerikan ordusunun en önemli savaş madalyası olan Gümüş Yıldız'la onurlandırıldı, New York'un fahri hemşehrisi ilan edildi, New York Şeref Madalyası verildi, Cincinnati'nin altın anahtarı verildi, Kalifornia Üniversitesi'nden şeref madalyası aldı, sadece Amerikan savaş kahramanlarının taşıyabildiği hatıra yüzük takdim edildi. Amerikan vatandaşlığı teklif edildi, Hacı teşekkür etti, kabul etmedi."

Yılmaz Özdil Halk TV’de katıldığı bir programda Hacı Altıner’le ilgili yanlış bilgileri içeren aynı anlatıyı aktarmıştı:

 

Yorumunuzu yazınız...