Kimin, Nasıl Bir Anısı Haline Geleceğimizi Hiçbirimiz Bilemeyiz” Sözünün Turgut Uyar’a Ait Olduğu İddiası Doğru Değil

Mezkur İfade Bilge Karasu’ya Aittir; Yazarın Narla İncire Gazel Adlı Kitabında Geçer

Yanlış İddia

 

Bugün Bilge Karasu’nun kaleminden neş’et etmiş ama gelin görün ki hiç de yadırgamadığımız bir biçimde Turgut Uyar’a izafe edilerek yaygınlaşmış bir cümlenin sosyal medyadaki hali pürmelaline bakacağız.

Uzun bir metinden koparılmış tek bir cümlenin, özelliklerinden yola çıkarak izafe edildiği şaire ait olmadığını belirlemek çoğu zaman güç bir iştir. Fakat bu kez işimiz daha kolaydı. Çünkü bahsi geçen söz, edebiyatımızın önemli yazın ustalarından biri olan Bilge Karasu’ya aitti ve yazarın Narla İncire Gazel adlı kitabından alıntılanmıştı.

Kitaptan ilgili bölüm şu şekildeydi:

“… Birkaç gün önce söylediğim sözleri işitiyorum şimdi sesinden. İkimiz de yangına bakmaktan bir an bile vazgeçmeden. Daha doğrusu ben sana dönüp bakmıyorum. Sesinden, senin de bana bakmadığını anlıyorum. ‘Kimin nasıl bir anısı haline geleceğimizi hiçbirimiz bilmeyiz…’ Duruyorsun, ekliyorsun: ‘Kimin hangi anısına nereden girip katılacağımızı da…’ Bu tümce senin. ‘Evet,’ diyorum. Yüzümüze vuran sıcaktan, ışıktan olsa gerek, usul usul dökülen bir ter duyuyorum göğsüme, sırtıma doğru. …”

 

narla incire gazel
(Karasu, Bilge (2016) Narla İncire Gazel, İstanbul: Metis Yayınları)

 

Turgut Uyar’ın da bu cümleyi söyleyebilme ihtimaline karşın yazarın tüm şiirlerinin toplandığı Büyük Saat’i taradık fakat bahse konu söze rastlayamadık.

Karasu’ya ait olduğu bilindiği halde dikkatsiz sosyal medya kullanıcılarının Turgut Uyar ismiyle yaygın bir şekilde paylaşmalarındaki ısrarı anlamaya çalıştık. Bu hususla ilgili olarak sözün Twitter’daki erişime açık profillerce paylaşım sayılarına odaklandık.

Sözün Bilge Karasu imzasıyla paylaşılma sayıları (İlk paylaşım 5 Mart 2012):

  • 2012 yılında 34 paylaşım
  • 2013 yılında 81 paylaşım
  • 2014 yılında 57 paylaşım
  • 2015 yılında 23 paylaşım
  • 2016 yılında 5 paylaşım
  • 2017 yılında 18 paylaşım
  • 2018 yılında 19 paylaşım
  • 2019 yılında 18 paylaşım
  • 2020 yılında 15 paylaşım
  • 2021 yılında 5 paylaşım.

Sözü Turgut Uyar’a ait göstererek paylaşılma sayıları (İlk paylaşım 2 Nisan 2012)

  • 2012 yılında 74 paylaşım
  • 2013 yılında 394 paylaşım
  • 2014 yılında 319 paylaşım
  • 2015 yılında 225 paylaşım
  • 2016 yılında 284 paylaşım
  • 2017 yılında 132 paylaşım
  • 2018 yılında 157 paylaşım
  • 2019 yılında 126 paylaşım
  • 2020 yılında 154 paylaşım
  • 2021 yılında 157 paylaşım

 

Sunulan veriden de anlaşılacağı gibi mevzu bahis sözün asıl sahibine rağbet etmeyen kopyala yapıştır kullanıcıları kendisine izafe edilen sözlerin en büyük mağdurlarından olan Turgut Uyar’ı tercih ederek paylaşmayı sürdürmüşler. Yine sözün Turgut Uyar adıyla bu denli yaygınlaşmasında Şiir Sokakta, Göğe Bakma Durağı, Söz Mühendisi, Milat Edebiyat, Gaf Ebesi, Kitap Alıntıları gibi çok sayıda takipçisi olan sayfaların etkisinin büyük olduğu görülüyor.

 

Kimin nasıl bir anısı haline geleceğimizi hiçbirimiz bilemeyiz

 

Kimin nasıl bir anısı haline geleceğimizi hiçbirimiz bilemeyiz

 

Kimin nasıl bir anısı haline geleceğimizi hiçbirimiz bilemeyiz

 

3 milyon 600 bin takipçisi olan Gaf Ebesi’nin ise hatırlamakla ilgili sorunu olduğu görülüyor. Aynı özensiz tutum 146 bin takipçili Yerçekimsiz Karanfil’in paylaşımları için de geçerli.

Gaf Ebesi

  • 29 Mayıs 2012 Bilge Karasu
  • 28 Ocak 2013 Turgut Uyar
  • 5 Şubat 2013 Turgut Uyar
  • 17 Mart 2013 Turgut Uyar
  • 22 Mart 2013 Turgut Uyar
  • 5 Mayıs 2013 Turgut Uyar
  • 9 Mayıs 2013 Turgut Uyar
  • 14 Mayıs 2013 Turgut Uyar
  • 15 Temmuz 2013 Bilge Karasu
  • 23 Ağustos 2013 Bilge Karasu
  • 22 Eylül 2013 Bilge Karasu
  • 3 Nisan 2014 Bilge Karasu
  • 23 Nisan 2014 Bilge Karasu

Yerçekimsiz Karanfil

  • 27 Haziran 2016 Turgut Uyar
  • 27 Mart 2019 Bilge Karasu
  • 18 Ağustos 2019 Turgut Uyar
  • 9 Nisan 2020 Turgut Uyar

 

Sözü düzenli olarak Turgut Uyar imzasıyla paylaşan ve yüksek etkileşimin büyüsüyle yanlıştan ödün vermeyen sayfalar da mevcut.

 

Söz Mühendisi (1 milyon 16 bin takipçi)

  • 17 Şubat 2014 imzasız/ 42 RT 80 F
  • 9 Mart 2014 imzasız / 93 RT 94 F
  • 14 Nisan 2014 Turgut Uyar / 106 RT 114 F
  • 3 Haziran 2014 Turgut Uyar / 50 RT 108 F
  • 21 Temmuz 2014 Turgut Uyar / 36 RT 92 F
  • 13 Aralık 2014 Turgut Uyar / 88 RT 115 F
  • 20 Mart 2015 Turgut Uyar / 515 RT 186 F
  • 13 Mayıs 2015 Turgut Uyar / 179 RT 767 F

Göğe Bakma Durağı (1 milyon 195 bin takipçi)

  • 6 Ağustos 2017 Turgut Uyar / 215 RT 1532 F
  • 18 Ağustos 2019 Turgut Uyar / 309 RT 3815 F
  • 13 Kasım 2020 Turgut Uyar / 182 RT 3070 F

 

bilge karasu
Bilge Karasu

 

Bilge Karasu Kimdir?

KARASU, BİLGE (İstanbul, 1930 – Ankara, 14 Temmuz 1995) Öykücü, romancı, denemeci.

Şişli Terakki Lisesi’ni ve İÜEF Felsefe Bölümü’nü bitirdi. Ankara’ya yerleşerek, önce Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü’nde, daha sonra TRT Ankara Radyosu Dış Yayınlar

Bölümü’nde çalıştı. RockefellerBursu’yla Avrupa’nın çeşitli kentlerinde bulundu (1963-64). 1974’ten ölümüne kadar Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı; “Metin Okuma ve Yazma” dersleri verdi. Pegasus Edebiyat Ödülü alan Gece adlı romanının Amerika ve Fransa’da yayımlanması üzerine 1994 baharında Amerika, Fransa, İngiltere ve Almanya’yı kapsayan bir gezi yaparak konferanslar verdi, “okuma toplantıları”na katıldı. Hacettepe Hastanesi’nde pankreas kanserinden tedavi gördüğü sırada öldü; vasiyeti gereği Karşıyaka Mezarlığı’nda çok yakın dostları tarafından toprağa verildi. Yine vasiyeti üzerine, bütün yapıtlarını yayımlayan Metis Yayınları tarafından kitaplarının gelirinden elde edilen parayla Bilge Karasu Edebiyat Bursu veriliyor.

İlk yazısı 1950’de, ilk öyküsü 1952’de Seçilmiş Hikâyeler dergisinde çıktı. Öykü, deneme, resim eleştirisi, şiir ve çevirilerini Seçilmiş Hikâyeler, Dost, Forum, Türk Dili, Tan, Gösteri, Gergedan, Şehir, Argos, Kedi gibi dergilerde yayımladı. 1950 kuşağı öykücüleri arasında, bireyin sorunlarına ağırlık veren, onun günlük hayatındaki açmazlarını derinlemesine işleyen bir yazar olarak öne çıktı. Sevgi, dostluk, yalnızlık, tutku, inanç/inançsızlık, korku ve ölüm gibi kavram ve temalardan hareketle çağrışımlara yaslanan, eğretileme ve simgelerden bolca yararlanan bir dil aracılığıyla kendine özgü bir üslup geliştirdi. Gerek sözdiziminde denediği yeni olanaklar, gerekse dilin yapısı yönündeki araştırma ve önerileriyle anlatımın sınırlarını zorladı. “Metin” olarak adlandırdığı kimi ürünlerinde resim ve müziğin açılımlarını düzyazıya taşıdı. Edebiyatla felsefenin belirli bir denge içinde rahatlıkla kaynaştığı kitaplarında Türk edebiyatının özgün örneklerini verdiği kabul edildi.

  • Ödül: Ölen Adam ile 1963 TDK Çeviri Ödülü; Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı ile 1971 Sait Faik Hikâye Armağanı (B. Yıldız [Kaçakçı Şahan] ile paylaştı); Gece ile 1991 Pegasus Edebiyat Ödülü; Ne Kitapsız Ne Kedisiz ile 1994 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü.
  • Yapıtları: Öykü: Troya’da Ölüm Vardı, Ank.: Forum, 1963; Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı, Ank.: Bilgi, 1970; Kısmet Büfesi, İst.: Adam, 1982.
  • Roman: Gece, İst.: İletişim, 1985 (Akşit Göktürk’ün “Sunu”suyla); Kılavuz, İst.: Remzi, 1990.
  • Anlatı: Göçmüş Kediler Bahçesi, İst.: Milliyet, 1979; Narla İncire Gazel, İst.: Metis, 1995; Altı Ay Bir Güz, İst.: Metis, 1996; Lağımlaranası ya da Beyoğlu, İst.: Metis, 1999 (haz. F. Akatlı).
  • Deneme: Ne Kitapsız Ne Kedisiz – Denemeler I, İst.: Metis, 1994; Öteki Metinler, İst.: Metis, 1999 (haz. F. Akatlı).
  • Mektup: Halûk’a Mektuplar, (haz. H. Aker) İst.: Devin, 2002.
  • Derleme: Susanlar, (haz. S. Soydan) İst.: Metis, 2009.
  • Çeviri: Şehir Çocuğu (H. Wouk), Ank.: Seçilmiş Hikâyeler Dergisi, 1953; Abraham Lincoln (E. Lu- dwig), Ank.: Seçilmiş Hikâyeler Dergisi, 1953; Dok- tor Martino (W. Faulkner), İst.: Yenilik, 1956; Ölen Adam (D. H. Lawrence), İst.: Ataç, 1962; Peter Pan (J. M. Barrie), Ank.: MEB, 1966; Sessiz Bir Ölüm (S. de Beauvoir), İst.: Bilgi, 1966; Bella’nın Ölümü (G. Simenon), İst.: Karacan, 1981; Üç Deneme (I. Calvino), İst.: YKY, 1993.

(Yalçın, Murat (ed) (2010) Tanzimattan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi II, “Bilge Karasu Maddesi”, YKY s.596, 599.)

 

Yorumunuzu yazınız...