Kaktüsler Radyasyonu Tamamen Emmez ya da Engellemez, Ortamı Radyasyondan Arındırmaz, Radyasyona Karşı Koruyucu Kalkan ya da Ekstra Koruyucu Görevi Görmez, Radyasyon Kaktüs Karşısında Etkisiz Değildir

Yanlış İddia

 

Dikenli çöl bitkisi olarak bilinen ve içinde su biriktirdiğine inanılan kaktüslerin radyasyona karşı emici ya da engelleyici özellik sergilediği  iddiası söylentiden ibarettir. Kaktüslerin radyasyonu engellediği iddiası sanılanın aksine doğru değildir. Kaktüsler de diğer tüm cisimler kadar radyasyon emer ve yayar. Radyasyon karşısında kaktüsleri diğer cisimlerden ayıran herhangi bir özellik yoktur. Kaktüslerin kapalı ortamda bulunan bilgisayar, cep telefonu ve televizyonlardan yayılan radyasyonu emdiğine ve temizlediğine dair bu yanlış algının bilimsel bir yönü bulunmamaktadır.

Kaktüsler her türlü cihazdan, özellikle de bilgisayardan yayılan radyasyonu önlerler. Dolayısıyla herkesin bilgisayar odasında kaktüs bulunmalıdır” uyarısıyla kulaktan kulağa yayılan bu hurafeye uyarak birçok kişinin evine ya da ofisine küçük kaktüsler yerleştirdiğine eminiz şahit olmuşsunuzdur.

Kaktüslerin insanları zararlı ışınımlardan bütünüyle koruduğu tezinin tamamen bilim dışı olduğu konusunun uzmanı Evrimağacı‘nın ve Yalansavar‘ın ilgili analizlerinde konuya değinilmişti. Ancak, şehir efsaneleri derlememiz için bu yanlış iddianın yanlışlığını bir de biz özetleyelim:

  • Elektromanyetik dalgalar veya parçacıklar biçimindeki enerjinin yayımı, emisyonu veya aktarımına radyasyon denir. Radyasyon, iddia edildiği gibi bir bitki tarafından doğrultusu değiştirilebilecek bir aktarım değildir.
  • Her cisim belirli bir oranda elektromanyetik radyasyon emici ve yayıcıdır. Kaktüslerin diğer cisimlerden farklı bir biçimde radyasyonu emdiğini gösteren herhangi bir bilimsel araştırma bulunmamaktadır.
  • Kaktüs bitkisi sadece kendi üzerine gelen çok az miktardaki radyasyonu absorbe edebilir, odadaki bütün radyasyonu çekemez. Kaktüsler de diğer bitkiler gibi fotosentez yapabilmek için ortamdaki bulunan ışığın temel birimi olan ışığı (fotonları), elektromanyetik kuvvetin bir bölümü olan radyasyonu belirli bir miktarda emer. Kaktüsleri radyasyonu çekiş konusunda kendisini diğer bitkilerden ayıran herhangi bir özelliği yoktur.
  • Bu şehir efsanesinin kökeni herhangi bir araştırmaya değil, 1980’li yıllarda İsviçre’nin Chardonne kentinde bulunan Jeobiyoloji Enstitüsü’nde yapılan bir gözleme dayanmaktadır. Evrimağacı’nın aktardığına göre bahse konu Jeobiyoloji Enstitüsü’nde saatlerce bilgisayar karşısında çalışan uzmanların yaşadığı baş ağrısı ve aşırı yorgunluk belirtilerinin, enstitüdeki laboratuvarlara kaktüslerin alınmasından sonra azaldığı gözlenmiş ve gözleme dayalı bu bilginin yayılması ile kaktüslerin radyasyonu engellediği şehir efsanesi oluşmuştur.
  • Kaktüsün radyasyon karşısında koruyucu görevi üstlendiği mitinin ülkemizde yayılmasına katkıda bulunan bir diğer etken ise 2009 yılında bir “lise öğrencisi”nin TÜBİTAK’a sunduğu araştırmasında radyasyonun etkilerini azaltabilmek için kaktüs bitkisini çeşitli elektronik cihazların bulunduğu bir ortamda bir ay bekleterek Alfa-Beta adı verilen cihaz yardımıyla kaktüsün radyasyonu absorbe ettiği sonucuna ulaşmasıdır.
  • Kaktüsler bir mıknatısın çekim alanı etkisi gibi ortamdaki radyasyonu kendine çekemez.  Radyasyon karşısında kaktüs kalkan görevi görmez. Eğer görebiliyor olsaydı zaten Yalansavar’ın aktardığı üzereradyasyondan korunabilmek için değil masamıza küçük bir kaktüs koymak, kendimize kaktüsten bir zırh yaratmamız ya da televizyonlarımızı kaktüsten mamül kocaman bir kalkan arkasından izlememiz gerekirdi“.
  • Kaktüslerin radyasyona karşı kalkan görevi gördüğü iddiası, içlerindeki yüksek su oranıyla ilişkilendirilebileceği düşünülmüş olabilir. Bu iddianın doğru olabileceğini varsaysak bile –Evrimağacı’nın belirttiği üzere– bu durumda kaktüs yerine içinde kaktüsten (%85) daha yüksek oranda su bulunduran karpuz (%92), kavun (%90), domates (%94), greyfurt (%91), şeftali (%88), ananas (%87) gibi bitkilerle radyasyona karşı savaşılması gerekmez miydi?
  • ABD’deki nükleer santralların etrafında kaktüs bulunduğu iddiasıyla kaktüsün radyasyon karşısında etkili olduğunu iddia edenlere de ABD’deki ilgili coğrafyadaki bitki örtüsü gerçeklerini hatırlatmakta fayda var.

M. Kaan Öztürk’ün Birgün Gazetesinde 31 Ağustos 2019’da yayınlanan “Radyasyonu emmek” başlıklı yazısı “radyasyon emen kaktüs” iddiası hakkında kafaları netleştirebilir:

“Peki kristaller, bitkiler, kaktüsler filan radyasyonu emiyor mu? En genel anlamda bakarsak, her şey üzerine düşen ışımayı (yapısına bağlı olarak) emer. Bir bardak suyu güneşe bıraktığınızda ışığı emerek ısınır mesela. Ama kastedilen çevredeki radyasyonu size gelmeden yolundan döndürüp kendine çekmesi ve emmesiyse, böyle bir şey kara delikler dışında fiziken mümkün değil.

Yine de farzedelim ki böyle bir emme mümkün. O zaman radyo dalgalarını da emeceği için telefonunuzun ve Wi-Fi’ınızın çalışmaması, ışığı emeceği için çevrenin zifiri karanlığa bürünmesi gerekirdi. Dahası, emilen bunca enerji yok olmayacağından, gitgide ısınan zavallı kaktüsümüz veya kristalimiz bir süre sonra akkor haline gelmek zorunda kalırdı. Termodinamik dengede, emdiği onca enerjiyi küçük bir hacimde aynı miktarda dışarı vermesi gerekeceğinden, yakınındaki nesnelere epeyce zarar verirdi.

Dolayısıyla, biri size “radyasyonu emen” bir şey satmaya çalıştığında, “Peki nasıl hâlâ hayattasın?” diyerek yürüyüp gidebilirsiniz.”

 

Kaktüsün Radyasyonu Engellediğine İnananlar

Dr. Sinan Akkurt gibi bazı isimlerin kaktüslerin radyasyon emici olduğu yönünde “Özellikle çok büyük kaktüsler radyasyonu alabilir. Kaktüslerin dikenleri havadaki elektriklenmeyi kendisine çeker, dolayısıyla saksısı ne kadar büyükse o kadar çok radyasyon emme kapasitesi vardır. Bunun sebebi bitkinin emdiği radyasyonu topraklamasıdır; zaten bitkinin kendisi de toprak üzerindedir” gibi yorumlarda bulunduğu görülmektedir. Bilimsel bir doğruluğu bulunmayan bu ve bunun gibi açıklamaların yanı sıra herhangi bir bilimsel inceleme yapmadan afaki şekilde “radyasyonun kaktüslere gittiğini” fark eden Buket Işın ya da ebeveynlere evlerinin her odasında radyasyonu emen kaktüs bitkisi yetiştirmelerini tavsiye eden çocuk gelişimi uzmanı ve yazar olduğu belirtilen Esra Korkmaz gibi kişileri kal’e almamak gerek.

Radyasyonun kaktüs karşısında etkili olduğuna inanan köşe yazarlarına elbette rastladık:

Milli Gazete‘deki “Taqiyye yapıp bizi aldatmasınlar” başlıklı 5 Temmuz 2009 tarihli yazısıyla Mehmet Şevki Eygi:

"Kaktüs seraları varmış, bir gün gidip kaktüs alacağım. Kaktüsler radyasyona karşı koruyormuş…"

Yeni Çağrı‘daki “Vücuttan radyasyon nasıl atılır” başlıklı 10 Haziran 2016 tarihli yazısında Ali Aydın bu mite yer vermiş:

"Odanızda kaktüs bulundurabilirsiniz. Kaktüs radyasyonu çeker ve sizi radyasyonun olumsuz etkilerinden kurtarır."

İlgilenenler Evrimağacı‘nın ve Yalansavar‘ın ilgili analizlerini de inceleyebilir.

 

Kaktüslerin radyasyonu engellediği iddiası asılsız

 

Yorumunuzu yazınız...