Osmanlı Padişahlarının Sayısı Kaçtır? 36 Mı 38 Mi?

Osmanlı padişahlarının sayısının 36 olduğu iddia edilse de, Fetret Devrindeki 2 padişahın saltanatı her nedense göz ardı edilir. 1402-1413 yılları arasında tahtta bulunan Süleyman Çelebi ve Musa Çelebi ile birlikte aslında Osmanlı’da tahta geçen padişah sayısı 38’e yükselir.

Tarih kitaplarımızdaki basma kalıp ifadelerden biridir: “36 Osmanlı Padişahı vardır“. Resmi tarih söylemi de ilk padişah Osman Bey ile son padişah Vahdettin arasında 36 padişahın tahta geçtiği yönündedir. Osmanlı padişahlarının sayısının 36 olduğu iddia edilse de, Fetret Devri olarak bilinen ya da yanlış bir şekilde Saltanat Fasılası olarak adlandırılan zaman dilimindeki 2 padişahın saltanatı her nedense göz ardı edilir. 1402-1413 yılları arasındaki 11 yıllık dönemde Edirne’de 1402-1410 arasında 7 yıl 10 ay tahtta bulunan Emir Süleyman (Süleyman Çelebi) ile 1410-1413 arasında takribi 3 yıl 6 ay tahtta bulunan Musa Çelebi ile birlikte aslında Osmanlı’da tahta geçen padişah sayısı 38’e yükselir.

4. Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid’in 1402’de Timur karşısında Ankara Savaşı’nı kaybetmesinin ardından Anadolu ve Osmanlı taht sistemi bir karmaşaya bürünmüştü. Yaşanan taht mücadelesi süreci şu şekildeydi:

  • Yıldırım Bayezid 1403’te Akşehir’de vefat etti.
  • Timur tutsak ettiği Musa ve İsa Çelebi’yi emirlik beratıyla birlikte serbest bıraktı.
  • Akabinde, Süleyman Çelebi Edirne’de, İsa Çelebi Bursa’da, Mehmed Çelebi Amasya’da, Musa Çelebi Balıkesir’de padişahlıklarını ilan ettiler.
  • Süleyman Çelebi, Yıldırım Beyazid’in veziriazamı Çandarlı Ali Paşa ile birlikte önce Bursa’ya akabinde Edirne’ye giderek diğer önde gelen devlet adamlarının biatıyla tahta geçti. Adına hutbe okuttu, para bastırdı. Dönemin Bizans taht naibi, Venedik, Genova, Rodos San Jean Şövalyeleri, Sırp Despotu Stefan Lazeraviç ve Latin Naksos Dükü ile barış anlaşması imzaladı. Böylelikle komşu ülkelerce meşru hükümdar olarak tanındı. Bazı Batılı tarihçiler Emir Süleyman’ı padişah olarak kaynaklarda aktarmış, Osmanoğulları soy cetvelinde onu 1. Süleyman, Kanuni’yi de 2. Süleyman göstermişlerdir. Süleyman Çelebi, 1406’da Bursa’yı kardeşi Mehmet Çelebi’nin elinden alarak, Rumeli ve Anadolu’nun hükümdar olmuştur.
  • Mehmed Çelebi ile Musa Çelebi aralarında anlaşarak Bursa’da padişahlığını ilân eden İsa Çelebi’yi 1404 yılında bertaraf ettiler.
  • Ardından Musa Çelebi, Edirne’de tahtta oturan Süleyman Çelebi’yi ani bir baskınla saf dışı bırakarak, şehri ele geçirip kendini padişah ilân etti. 17 Şubat 1411’de yapılan biat töreni ile sultan ilan edilip tahta geçen Musa Çelebi “Salahu’d-dünya ve’d-din” ünvanını kullandı, adına hutbe okutup sikke bastırdı. (Kimi Batılı ve Bizanslı tarihçiler, Musa Çelebi’yi 6. padişah olarak gösterir). Bu dönemde Mehmet ve Musa Çelebiler, 2 kardeş ve 2 bağımsız erk olarak Anadolu ve Rumeli’de hakimiyet sağlamıştır.
  • 1413 yılında ise Mehmet Çelebi, 2 kez kaybettiği savaşların ardından Vize Savaşı’nda Musa Çelebi’yi yenerek padişahlığını ilân etti ve kardeşlerinin ortadan kalkmasıyla birlikte Fetret Devri sona erdi.

 

 

Bu taht mücadelesi sürecinde 7 yıl 3 ay saltanat yaşayan Süleyman Çelebi ile 3 yıl 6 ay saltanatı süren Musa Çelebi her ne hikmetse padişahtan sayılmaz. Saltanatı 3 ay süren V. Murat, 1 yıl süren IV. Mustafa, 2 yıl süren I. Mustafa’yı padişah olarak kabul eden tarih yazınımız, Süleyman Çelebi ve Musa Çelebi’yi meşru padişah olarak tanımaz. Taht mücadelesini en sonunda kardeşlerinin hepsini egale olmasıyla kazanan Çelebi Mehmet meşru padişah olarak addedilir. 4. Padişah Yıldırım Bayezid’ten sonraki padişah olarak gösterilen Çelebi Mehmet’in saltanatı 1413 yılında başlar. Ancak, sanki 1402-1413 arasında tahtta padişah yokmuş gibi bir izlenim oluşturulur. Taht çekişmesi nedeniyle bir Fetret (karışıklı) yaşandığı doğrudur; ancak, Saltanat Fasılası yaşanmamış, Edirne’deki taht boş kalmamıştır. 

 

Osmanlı arması
Osmanlı Devleti arması

 

Süleyman Çelebi ve Musa Çelebi’yi Osmanlı Padişahı Olarak  GörmeyenYazarlar

Tüm padişahlık alametlerini taşıdığı hâlde bu 2 sultanın padişah olarak sayılmaması hatasına, resmi tarih yapıcılarla birlikte, düşen köşe yazarlarını aktaralım:

Ergün Diler’in 36 sayısı üzerine beyhude komplolarla bezediği Takvim Gazetesi’nde “Kod adı: Kemal” başlığıyla (27 Temmuz 2015) yayınlanan yazısından:

"600 yılda 36 Padişah vardı! 37’ncisi olan Büyük Türkiye’ye izin vermeyiz! demek için savcıyı şehit ettiler. ... Birinci mesaj Padişahların sayısı… İkinci mesaj ise yani 12:36 çocuğun doğumu! Bir çocuk ana rahminde 36’ncı haftada doğum pozisyonu almaya başlar. 36’ncı haftadan sonra ise doğum süreci baslar… Kurşunlarla bize 37’yi göremeyeceksiniz denildi!"

Yavuz Bahadıroğlu’nun Yeni Akit Gazetesi’ndeki “Aslını inkâr eden “haramzâde”dir!” başlıklı (22 Şubat 2013) yazısından:

"36 padişahımız var. ... Kuşkusuz 36 padişah içinde “zulüm” anlamına gelebilecek işler yapan da var, “lüks ve ihtişam düşkünü” olan da, Harem’e devletten daha fazla vakit ayıran da…"

Rahmi Turan’ın Hürriyet Gazetesi’ndeki “Padişah anaları!” başlıklı (5 Mart 2012) yazısından:

"36’ncı padişaha gelindiğinde damarlardaki Türk kanı (hep yabancı kadınlarla evlenilme sonucu) yüzde 1’in altına inmişti."

Naci Tepir’in Yeni Asya Gazetesi’ndeki “Bugünkü tatbikatın zararlı yönleri” başlıklı (12 Nisan 2018) yazısından:

"Fedakâr Sultan, Vahdettin (1914-1922): 1919 – 1922 yılları arasında süren İstiklâl Harbimizi, 36. Osmanlı Padişahı ve İslâm Dünyası’nın Halifesi Sultan Vahdeddin’in plânladığı, vesikalarla sabittir."

M. Latif Salihoğlu’nun Yeni Asya Gazetesi’ndeki “93’te 93 günlük padişah” başlıklı (29 Ağustos 2009) yazısından:

"Sultan 5. Murad'ın toplam 36 padişah arasında en bahtsızı olarak yâd edilmesinin öncelikli sebebi, onun saltanat süresinin en kısa olup, o sürenin de dayanılmaz sıkıntılar, hatta sonu cinnete varacak ıztıraplar, azaplar içinde geçmesidir."

Diriliş Postası’ndaki “Abdülhamid Han” başlıklı (11 Ekim 2016) yazısıyla Muzaffer Doğan:

“36 Osmanlı Padişahı arasında, bu ismi taşıyan iki şahsiyet var.”

Çorum Hakimiyet’ten H. Mustafa Aktaş’ın “Zor Günler 3” başlıklı (12 Şubat 2018) yazısından:

"Ku­ru­lu­şun­dan son pa­di­şah Sul­tan Vah­det­tin'e ka­dar 36 pa­di­şah tah­ta çık­mış çağ­lar açıp çağ­lar ka­pat­mış­lar­dır."

Haber Vaktim’den Şevket Tandoğan’ın “Yeni Türkiye Yolunda” başlıklı (4 Eylül 2014) yazısından:

"Asla bunun dışına çıkmadılar. Din ve vatan sevgileri her şeyin önündeydi, Ertuğrul Gâzi ile Abdülmecit Efendi hariç tutulursa, Osmanlı hanedanına mensup 36 padişah vardır."

Denge Gazetesi’nden Hasan Anayol’un “Dünden Bugüne Hatırda Kalanlar” başlıklı (14 Kasım 2008) yazısından:

"600 yılda koca Osmanlıda :36 padişah geldi geçti."

 

* Kaynak olarak Türk Tarih Kurumu’nun internet sitesi, TDV İslam Ansiklopedisi ve Cahillikler Kitabı’ndan faydalanılmıştır.

Yorumunuzu yazınız...