Dünyadaki İlk Pandeminin “İspanyol Gribi” Olduğu İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Dr. Ümit Aktaş, Milliyet gazetesinde 17 Temmuz 2020 tarihinde yayınlanan “Salgınların kısa tarihi” başlıklı yazısında 1918 yılında başlayan İspanyol gribi salgınının gözlemlenen ilk pandemi olduğunu şu ifadeler ile öne sürmüş:

Pek çoğumuzun COVID-19 ile birlikte adını duyduğu salgın 1918’de başlayıp 1920’de bitti. Maske takmak, sosyal mesafe, karantina gibi kavramlarla yeni tanıştığımızı düşünüyor olabilirsiniz ama bu önlemler ilk defa İspanyol gribiyle birlikte alındı.

İspanyol gribi dünyanın karşılaştığı ilk pandemiydi. Bu hastalık öncesinde daha yavaş yayılan salgınların aksine bir anda dünyanın tümünü tesiri altına almış, bir pandemiye dönüşmüştü. Neden? Çünkü Birinci Dünya Savaşı nedeniyle sosyal hareketlilik daha önce hiç olmadığı düzeydeydi.

 

salgınların kısa tarihi

 

Ümit Aktaş’ın aktarımının aksine, İspanyol gribi pandemisinin karşılaşılan ilk pandemi olmadığı bilinmektedir.

 

pandemi nedir

 

Pandemi Nedir? 

Antik Yunanca’da pan (hepsi) ve demos (insanlar) kelimelerinin birleşmesiyle oluşan “pandemi” kelimesi, Covid-19 pandemisini yaşadığımız şu süreçte hepimizin hemen her gün duyduğu bir kelime oldu. Pandeminin kelime anlamına bakacak olursak, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) pandemiyi “yeni bir hastalığın dünya çapında yayılması” olarak tanımlamıştır. Halk Sağlığı Uzmanları Derneği de bu doğrultuda olan “bir hastalığın, enfeksiyon etmeninin ya da sağlıkla ilgili bir sorunun tüm dünya gibi çok geniş bir alanda yayılım göstermesi” tanımını yapmaktadır. Oxford University Press’in yayımladığı Epidemiyoloji Sözlüğü’nde pandeminin tanımına baktığımızda da, “bir salgın hastalığın dünya çapında veya çok geniş alanlara yayılması, uluslararası sınırları aşması ve çok sayıda insanı etkilemesi” şeklinde bir tanım karşımıza çıkmaktadır.

 

pandemi ne demek

 

Bir hastalığın pandemi olarak kabul edilebilmesi için, hastalığın ilk defa ortaya çıkmış olması, hastalık etmeninin insanlar arasında devamlı, hızlı ve kolay bir şekilde yayılması ve tehlikeli bir hastalığa yol açması gibi şartların gerektiği genel kabuldür.

 

tarihteki pandemiler
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Pınar Çıragil’in tarihteki pandemiler hakkında National Geographic dergisine sunduğu yanıtlar

 

Tarihteki Pandemiler

İnsanlığın tarih boyunca pek çok pandemi yaşamış olduğunu biliyoruz. M.Ö. 430 yılında görülen Atina Vebası ve M.S. 165-180 yılları arasında etkili olan Antoninus Vebası gibi pandemi olarak nitelendirilmese de büyük can kayıplarına yol açan başka salgınlar da yaşanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü, bilinen ilk pandeminin ise Justinianus Veba Salgını adı verilen ve M.S. 542 yılında başlayıp M.S. 546 yılına kadar devam eden salgın olduğunu aktarmaktadır.

14. yüzyılda gerçekleşen ve Avrupa’da 50 milyondan fazla insanın ölümüne yol açan, Kara Ölüm olarak da adlandırılan veba salgını da Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” olarak tanımlanmaktadır. İlerleyen yüzyıllarda da çeşitli bölgelerde Londra Veba Salgını (Great Plague of London) ve Marsilya Veba Salgını (Great Plague of Marseilles) gibi farklı veba salgınları görülmeye devam etmiştir.

Tarih boyunca en sık görülen pandemilerden biri de influenza virüslerinin yol açtığı pandemilerdir. İspanyol gribi pandemisine de bir influenza virüsü yol açmıştır. H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgını olan İspanyol Gribi, 1918-1920 yılları arasında gözlemlenmiş ve milyonlarca insanın ölümüne yol açmıştır.

İnfluenza virüsünün yol açtığı İspanyol gribi pandemisinden önce tam dokuz adet influenza pandemisi gerçekleşmiştir. Bu pandemilerin ilki 1510 yılında ortaya çıkmıştır ve bu bilinen ilk influenza pandemisidir.  Tarihteki onuncu influenza pandemisi olan İspanyol gribi pandemisinden sonra, influenza virüsü geçtiğimiz yüzyılda üç pandemiye daha neden olmuştur.

Tarihte bazı kolera salgınları da pandemi olarak nitelendirilmiştir. Son iki yüzyılda, ilki 1817 yılında başlayan, toplam yedi adet kolera pandemisi olduğu biliniyor. Bu kolera pandemilerinden beş tanesi İspanyol gribi pandemisinden önce başlayıp sona ermişti. Dünya Sağlık Örgütü, 1961 yılında başlayan yedinci kolera pandemisinin günümüzde de bazı ülkelerde devam ettiğini söylüyor.

İspanyol gribi pandemisinden önce gerçekleşmiş olan bir diğer pandemi de, 1870-1874 yılları arasında etkili olan Çiçek Hastalığı pandemisidir. Aşısı bulunan çiçek hastalığı, daha sonraki yıllarda insanlığın yok ettiği ilk hastalık olarak tarihe geçmiştir.

 

pandemi ne demek

 

İspanyol Gribi Salgınına Dair

H1N1 virüsünün yol açtığı, İspanyol gribi olarak da bilinen hastalık, 1918 yılında başlayarak kısa süre içerisinde tüm dünyayı etkisi altına alan bir salgına dönüştü. Salgın 1918-1920 yılları arasında dünya genelinde görülen üç büyük dalga ve bazı ülkelerden bildirilen bir dördüncü dalga ile sürmüştü.  Savaşa katılmayan tarafsız ülke İspanya’da salgından sansürsüz bahsedilmesi dolayısıyla hastalık İspanyol Gribi olarak adlandırılmasına yol açmıştı. İspanyol gribi salgını 1920 yılında sona erdiğinde, dünya çapında 20 milyondan fazla kişinin hayatını kaybetmesine sebep olmuştu. Bazı kaynaklara göre bu sayı 40-50 milyon civarındadır. Çıkış noktası kesin olarak tespit edilemeyen salgının ilk gözlemlendiği lokasyon olarak ABD’deki askerî kamplar öne çıkmaktadır.

 

İspanyol Gribi Hakkında Yanlış Bilgi Aktaran Diğer Yazarlar

Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu, salgın septikliğini bir tık öteye taşıyarak, İspanyol Gribi diye bir hastalığın tarihte izine rastlanamadığını öne sürmüş. Halbuki, 1917/18 pandemisi hakkında hem edebî eserlerde hem de sair belgelerde yığınla delil mevcut.

Neden tarih kitaplarında bir sayfa bile ayrılmadı o salgına da sürekli savaşta ölenlerden söz ettik? Madem bu kadar çok ölüm oldu ( ki hiçbir mantıksal çıkarıma uymuyor) neden eski kaynaklar bu durumdan beklenen açıklıkta söz etmiyor?

Neden Ernest Hemingway, John Dos Passos gibi büyük Amerikan edebiyatçıları ve diğerleri sürekli savaşı anlattılar da bu salgından söz etmediler? Garip değil mi?

Belki kafam basmıyor, ondan... aylardır bu salgınla ilgili orayı burayı karıştırıyorum ( internet ortamındaki eski makalelerin silinmeye başlanması da ayrı bir tuhaflık ama onu geçelim...) ve anlamlı cevap bulamıyorum... neyse, öyle inanalım, bakalım. Belki bir yararı olur:)

Sağlık alanında herhangi bir uzmanlığı bulunmayan Güzin Abla ise Hürriyet’te yayımlanan “Grip için bir ‘eski zaman’ öyküsü” başlıklı 26 Ekim 2009 tarihli yazısında ölümcül grip için öneri sunma cüretinde bulunmuş:

"Yıllar önce, dünyada 40 milyon kişinin “grip”ten öldüğü salgında, bir doktor, griple mücadeleye yardım amacıyla çiftçileri ziyaret eder. Birçok çiftçi ailesi gribe yakalanmış ve pek çoğu da ölmüştür.
Doktor ziyaretlerine devam eder ve bir sürprizle karşılaşır. Bir çiftçi ve ailesi çok sağlıklıdır. Doktor, aileye herkesten farklı ne yaptıklarını sorar. Çiftçinin hanımı, odaya bir tabak içinde ‘soyulmamış bir soğan’ koyduklarını söyler.
Doktor buna inanamaz, bu soğanlardan birini alarak laboratuvarda mikroskopla inceler ve içinde grip virüsünü saptar.
Soğan grip bakterisini absorbe etmiş, yani emmiştir. Bu sayede de aile sağlıklı kalmıştır.
şimdi yapacağınız şey, bir miktar soğan almanız ve evinizin içinde bir yerlere yerleştirmeniz. Ne olduğunu görmek için bir deneyin. Ne kaybedebilirsiniz?"

 

abla grip

 

Bilim-Bilmiyim‘in tespitlerinden özetleyecek olursak:

Güzin Abla‘nın 1918 yılında görüldüğünü belirttiği “grip”, milyonlarca insanın ölümüne yol açan İspanyol Gribi. Gribe yol açan şey bakteri değil virüstür. Grip virüsünü soğanın içinde zamanın mikroskopları ile görüntülemek mümkün değildir, çünkü virüsler devrin mikroskoplarıyla görülemeyecek kadar ufaktırlar. Virüslerin görüntülenmesini sağlayan elektron mikroskopu, 1938’de geliştirilmiştir. Sadece odada soğan bulundurmakla grip virüsü önlenemez. Ayrıca, yazıda bahsi geçen doktorun tek bir örneklemden bu sonuca varmış olması anlamlı değildir.

 

dünyadaki pandemiler

 

Yorumunuzu yazınız...