“İslam Konferansı Örgütü”nün Adı 2011 Yılında “İslam İşbirliği Teşkilâtı” Olarak Değiştirilmişti

 

İslam Konferansı Örgütü“, üye Devletler arasında işbirliğini ve dayanışmayı güçlendirmek ve İslam Dünyasının hak ve çıkarlarını korumak amacıyla 22-25 Eylül 1969 tarihlerinde Rabat’ta ilk kez düzenlenen İslam Zirve Konferansı’nda alınan kararla kuruldu. Mescid-i Aksa’nın 21 Ağustos 1969 tarihinde kundaklanmasının ardından oluşan tepki bu örgütlenmede etkili rol oynadı.

57 üye ülkeye sahip, uluslararası hukuk tüzel kişiliğini haiz, Cidde/Suudi Arabistan merkezli bir uluslararası teşkilat statüsündeki oluşum, 1969-2011 yılları arasında “İslam Konferansı Örgütü” adıyla faaliyetlerini sürdürdü. Ancak, 2011 yılında örgütün isminde bir değişikliğe gidildi. 28-30 Haziran 2011’de Astana’da düzenlenen 38. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısında alınan kararla örgütün adı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) (İngilizce “The Organisation of Islamic Cooperation“, Fransızca  “Organisation de la Coopération Islamique”) olarak değiştirildi.

 

islam isbirliği teskilati

 

Örgütün isminde değişikliğe gidilmesine rağmen alışkanlık ya da değişikliğin göz ardı edilmesi nedeniyle hâlâ eski adının kullanılmaya devam edildiğine şahit oluyoruz.

 

“İslâm İşbirliği Teşkilâtı”nın Adını Hâlâ “İslâm Konferans Örgütü” Olarak Aktaran Yazarlar

Fatih Çekirge, Hürriyet Gazetesi’nde yayımlanan “Bu facianın adını koyalım: Kadınlara ehliyet bile vermeyen o kafanın seri cinayetleridir!” başlıklı 25 Eylül 2015 tarihli köşe yazısında Mekke’de meydana gelen faciayı konu edinmiş:

"Hac organizasyonunu Suudi Arabistan'ın beceriksizliğinden alıp İslam Konferansı'nın belirleyeceği profesyonel bir organizasyon sistemine bırakmak gerekiyor."
"O yüzden diyorum ki, bunun adı cinayettir. Bunda Kral'ın kızacağı bir şey de yok. İslam Konferansı toplansın, versin Kızılay'a ya da Müslüman devletlerin oluşturacağı bir ortak organizasyonu. Bu acılar, bu facialar dursun."

İslam Konferansı adında bir oluşum yok. İma edilen organizasyonun eski adı İslam Konferansı Örgütü’ydü. Şimdiki adı ise İslam İşbirliği Teşkilâtı.

Fatih Çekirge devam etmiş:

"Biliyorum ki bunlar zamanında Kabe'yi bırakıp kaçmışlardı. Korumak da Osmanlı'ya kalmıştı."

Ah şu bayat ezberler yok mu! Kâbe’yi bırakıp kaçmadı Araplar aslında. İngilizlerle işbirliği için Şerif Hüseyin, oğulları Ali ve Faysal ile birlikte Osmanlı’ya karşı Ravza-ı Mutahhara ve Harem-i Şerif’i kontrol etmek için savaşmışlardı.

Zaman Gazetesi yazarlarından Lale Kemal, 30 Aralık 2015 tarihinde yayınlanan “ODTÜ’nün IŞİD uyarısı” başlıklı yazısında İslâm İşbirliği Teşkilâtı’nı eski ismiyle kullanmış:

"Keza, yine müttefikken düşmana dönüştürülen Mısır'ın, İslam Konferansı Örgütü'nün önümüzdeki nisan ayında İstanbul'da yapılacak zirve toplantısını sabote edip, iktidarı zor durumda bırakma planlarını yazmayı düşünüyordum."

 

Yorumunuzu yazınız...