Alna Kurban Kanı Sürülmesinin Dinî Bir Kaide Olduğu İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Işıl Özgentürk, Cumhuriyet Gazetesinde 27 Ağustos 2017 günü yayınlanan “Din ve Sosyalistler” başlıklı yazısında kurban kesimi sonrasında alna kan sürülmesine dair bir dini kaide olduğunu iddia etmiş:

"Neden camilerin kapılarında kırmızı yazılar geçiyor: “Kurban kesip kanını alnınıza sürerseniz bütün günahlarınızdan bağışlanırsınız?” Yani ister çocukları taciz edin, ister yetim hakkı yiyin, bir kurban ve alnınıza sürdüğünüz bir damla kanla, Tanrı’yı ve meleklerini aldatabilirsiniz. Açıkçası bu. Nerede bu farklı İslam?"

Işıl Özgentürk olayı baya yanlış anlamış.

İslamiyette alna kan sürme gibi bir kaide yoktur. Alna sürülen kurban kanının bütün günahları affedeceğine dair bir kaide ise hiç olmamıştır. Hâl böyle iken camilerin kapılarında bu minvalde kırmızı yazıların olduğu iddiası abesle iştigaldir.

Nitekim, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan açıklamalarda konuya açıklık getirilmişti ve alna kurban kanı sürülmesinin kurban ibadetiyle ilgili topluma yerleşen yanlış bir uygulama olduğunu belirtmişti:

“Dinde yeri olmayan bazı davranışlar görülmektedir. Kesilen kurbanın kanını kişinin yüzüne veya ev ya da aracının bir yerine sürmek hiçbir dini dayanağı olmayan bir uygulamadır. Akan kan dinimize göre necistir, yani maddi bir pislik hükmündedir. Her bakımdan temiz olması gereken Müslümanın bu pislikten de uzak durması gerekir.”

 

Ömür Gedik ve Kurban Kesimi

Kurban kesimi hakkında yazısında hatalı bilgi paylaşan tek yazar elbette Işıl Özgentürk değil.

Ömür Gedik, 14 Ekim 2013 tarihinde Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan “Kurban keserken” başlıklı yazısında kurban ritüeli hakkında bilgi eksikliğini ispatlamış:

Küçüklüğümden beri böyledir, ben her kurban bayramı süresince boğazımda düğümle uyanırım.
Özellikle de kurbanların kesilmeye başladığı o sabah ezanı sırasında göğsüme bir yumru oturur. 
İçime kapanırım.

Kurbanın sabah ezanında değil bayram namazından sonra kesildiğini atlamış Ömür Gedik…

 

Yorumunuzu yazınız...