Yıllarca Hep Zengin, Fabrikatör Baba Rolünü Oynadım. İşin En Acıklı Kısmı İse Bütün Gün Zengin Baba Rolünü Oynayıp Çekim Bitiminde Eve Gitmek İçin Soğukta, Köşedeki Durakta Dolmuş Beklemem Olmuştur” Sözünün Hulusi Kentmen’e Ait Olduğu İddiası Doğru Değil

Hulusi Kentmen’in zengin, fabrikatör rollerini canlandırdıktan sonra evine, soğukta durakta beklediği dolmuş vasıtasıyla gittiğini söylediği iddiasının doğruluk payı bulunmamaktadır.

Hulusi Kentmen Türk Deniz Kuvvetleri’nde denizaltı astsubaylığı ve cezaevi müdürlüğü gibi görevler üstlendikten sonra 1961 yılında emekli olmuştur. Halkevi’nde Reşit Baran’ın yönettiği Hisse-i Şaiya oyunuyla profesyonel olan Hulusi Kentmen’in rol aldığı ilk film, İhsan İpekçi’nin aynı adlı romanından uyarlanan ve yönetmenliğini Ferdi Tayfur’un üstlendiği 1946 yapımı Senede Bir Gün’dür. Yani Kentmen, 1946-1961 arasında TSK personeliyken Yeşilçam’da da rol almıştır. 1961’den sonra emekli maaşı aldığı dönemde sanatını icra etmeyi sürdürmüştür. 

Hulusi Kentmen’in torunu Melek Kentmen, dedesinin film setlerine hep aracıyla gittiğini belirtmektedir.

Hulusi Kentmen’in ABD’den getirtiği 1956 model Chevrolet marka aracının ve bir evinin bulunduğu bilinmektedir.

İzafe edilen sözlerin Hulusi Kentmen’in 1993 yılında vefat etmesinin üzerinden 20 yıl geçtikten sonra bir anda zuhur ettiği anlaşılmaktadır.

Hulusi Kentmen’i otobüs durağında beklerken gösteren görseller, 1970 yapımı Güzel Şoför adlı filmdendir.

Yanlış İddia

 

“Yeşilçam oyuncusunun hazin sonu” başlıklı haberlere alışkın yürekleri -gereksiz yere- burkan asılsız bir şehir efsanesini ele alalım istedik.

Türk sinemasının yufka yürekli, babacan, tatlı-sert oyuncusu Hulusi Kentmen’e (20 Ocak 1912 – 20 Aralık 1993) atfedilen şu ifadeler sosyal medyada yaygın şekilde paylaşılagelmekte:

Yıllarca hep zengin, fabrikatör baba rolünü oynadım. İşin en acıklı kısmı ise bütün gün zengin baba rolünü oynayıp çekim bitiminde eve gitmek için soğukta, köşedeki durakta dolmuş beklemem olmuştur.

 

Ünlü oyuncunun zengin, fabrikatör rollerini canlandırdıktan sonra evine, soğukta durakta beklediği dolmuş vasıtasıyla gittiğini söylediğini iddia eden paylaşımlardan bazıları şöyle:

 

Yıllarca Hep Zengin Fabrikatör Baba Rolünü Oynadım
Hulusi Kentmen’e atfedilen Yıllarca Hep Zengin, Fabrikatör Baba Rolünü Oynadım. İşin En Acıklı Kısmı İse Bütün Gün Zengin Baba Rolünü Oynayıp Çekim Bitiminde Eve Gitmek İçin Soğukta, Köşedeki Durakta Dolmuş Beklemem Olmuştur” Sözünü İçeren Paylaşım

 

Yıllarca Hep Zengin Fabrikatör Baba Rolünü Oynadım
Hulusi Kentmen’e atfedilen Yıllarca Hep Zengin, Fabrikatör Baba Rolünü Oynadım. İşin En Acıklı Kısmı İse Bütün Gün Zengin Baba Rolünü Oynayıp Çekim Bitiminde Eve Gitmek İçin Soğukta, Köşedeki Durakta Dolmuş Beklemem Olmuştur” Sözünü İçeren Paylaşım

 

Ancak, bu ifadelerin Yeşilçam’ın ‘Tonton’ dedesi Hulusi Kentmen’e ait olmadığına dair güçlü delillerimiz var.

Sıralayalım…

 

Hulusi Kentmen TSK Personeliyken Beyaz Perdede Rol Almaya Başlamıştı

Yeşilçam emekçilerinin yaşadıkları maddi güçlükler herkesin malûmu olsa da, aynı durumun Hulusi Kentmen için geçerli olduğunu söyleyebilmek güç.

Hulusi Kentmen Türk Deniz Kuvvetleri’nde denizaltı astsubaylığı ve cezaevi müdürlüğü gibi görevler üstlendikten sonra 1961 yılında emekli olmuştur (Milliyet Gazetesi (1979). “Hedefim 50. Yıl”).

Halkevi’nde Reşit Baran’ın yönettiği Hisse-i Şaiya oyunuyla profesyonel olan Hulusi Kentmen’in rol aldığı ilk film, İhsan İpekçi’nin aynı adlı romanından uyarlanan ve yönetmenliğini Ferdi Tayfur’un üstlendiği 1946 yapımı Senede Bir Gün‘dü.

Yani Kentmen, 1946-1961 yılları arasında TSK personeli olarak çalışırken Yeşilçam’da da rol almıştır. 1961 yılından sonra emekli maaşı aldığı dönemde sanatını icra etmeyi sürdürmüştür.

 

hulusi kentmen röportaj
Milliyet Gazetesinde 30 Ekim 1979 tarihinde yayımlanan Hulusi Kentmen’in röportajı

 

Denizaltıcılıktan tiyatroya, tiyatrodan sinemaya geçişinin tesadüf eseri olduğunu Kentmen, şöyle aktarmıştı:

“Denizaltı görevinden bir müddet sonra kara hizmeti aldım ve İstanbul’a Deniz Dikimevi’ne tayin oldum. İşte bu esnada yaz tatilleri başladı. Saat 2’de kapanıyor daire. E uzun yaz günleri. ne yaparsınız 2’den akşama kadar? Kadıköy’de oturuyoruz. Eski mahalle arkadaşlarım hepsi Halkevi’ne gidiyorlar. Çoğu da tiyatro koluna devam ediyor. Ben de vakit geçsin diye onlarla beraber onların provalarına giderdim. Zevkle seyrederdim. Çünkü hakikaten tiyatro seyretmeyi çok seviyorum. Nihayet, birgün bir eser koyacaklar sahneye bir vodvil. İbn-ür Refik Ahmet Nuri Bey’in Hisse-i Şayia. 3 perdelik bir vodvil. Bir elemanları noksan. Ne yapsak ne etsek diye falan düşünürlerken. Rejisörümüz de rahmetli Şehir Tiyatrosu’ndan Reşit Varan. Demiş ki Hulusi Bey geliyor burda seyrediyor zevkle, acaba oynar mı teklif etsek? Bana teklif ettiler. Dedim ki ben askerim. Olur mu canım. Bu da bir devlet işi. Halkevi de bir resmi daire. Ben oynamak için can atıyorum ama bir tereddüt var işte. Nihayet ne olursa olsun dedik. Eseri çalıştık. Provalar mrovalar. Çıktı. Çok tutuldu. Muvaffak oldu.”

“İpekçiler karar vermişler. Senede 1 Gün’ü filme alacaklar. Senede 1 Gün’ü de İhsan İpekçi yazmış. Nam-ı müstearla. Orada, eleman topluyorlar. Hep şehir tiyatrosu zaten bir zamanlar öyleydi. Film çevirenlerin çoğu şehir tiyatrosundan seçilirdi. Rejisör de rahmetli Ferdi Tayfur. Ferdi Tayfur ses tiyatrosuna gelmiş. Bir teklif geldi. Ben uçtum havalara. Film çekicez. Neyse orada rolü kabul ettim. Oynadık. Çok da güzel bir film oldu.”

 

 

90’lı yılların başında TV1’den Ülkü Erakalın’a verdiği röpörtajda Hulusi Kentmen’in beyaz perdeye geçiş öyküsünü aynı şekilde anlatmıştı.

 

 

Türker İnanoğlu, verdiği bir demeçte Hulusi Kentmen’in TSK’da görevli iken filmlerde rol aldığını ve çekimlerin yapıldığı bir gün komutanına yakalandığına dair anısını şöyle aktarmıştı:

Yıl 1958… Asistanım. “Yangın Var” filmini çekiyoruz. Başrollerden birini Hulusi Kentmen oynuyor.  Paşa rolünde. Kendisi de o zaman bahriye astsubayı. Filmlere kaçamak geliyor, arkadaşları idare ediyor!.. Arnavutköy’de bir köşk vardı. Çekim orada yapılıyor. Yazdı, hava da hayli sıcak. Sanatçılar çekim aralarında deniz kenarına 3-5 sandalye atıp dinleniyorlardı. Yine öyle bir dinlenme molasında, Hulusi Kentmen paşa kıyafetiyle deniz kenarında oturuyor.  Tesadüf bu ya; Hulusi Bey’in Kasımpaşa’daki komutanı otomobille önlerinden geçmez mi!… Komutan gayri ihtiyari dönüp sanatçılara bakıyor ve Hulusi Bey ile göz göze geliyor.

 

Hulusi Bey; “Eyvah! Yandım ben!.. Askerliğimi yakacaklar!” diyerek kaçtı içeri. Üstünü başını çıkarıyor. Dedik ki; “Ne yapıyorsun, daha sahnen var…”

 

“Ne sahnesi kardeşim! Benim hayatım mevzubahis” diyerek, fırladı gitti… Şansı varmış. Komutan birkaç dakikalığına bir yere uğruyor. Hulusi Bey komutanından 5 dakika önce giriyor askeriyeye ve geldiğinde kendisini görsün diye bahçede duruyor. Paşa gelince hemen Hulusi Bey’in yanına geliyor ve soruyor:

“Senin ikizin var mı?”

 

Hulusi Kentmen aynı anda bazı geceler Ses Tiyatrosu’nda da sahneye çıkıyor. Bir akşam bakıyor; paşa en önde onu izliyor! Oyunu bırakıp, kaçmasına imkan yok. Ama bir de ne görsün: Paşa Hulusi Bey’i ayakta alkışlıyor! O alkışla verdiği mesaj çok net:

 

Yemedim (!) diyor…

 

Hulusi Kentmen’in Torunu Melek Kentmen Dedesinin Film Setlerine Kendi Arabasıyla Gittiğini Söylemişti

Dedem Hulusi Kentmen” adlı kitabında dedesi Hulusi Kentmen hakkında bilgiler sunan Melek Kentmen, Hulusi Kentmen’in 1956 model Chevrolet marka aracının olduğunu ve bir bankadan çektiği kredi ile satın aldığı bir evinin bulunduğunu aktarmıştı. Melek Kentmen, dedesinin emekli bir halk insanı olduğunu, şimdiki döneme kıyasla -yan rol oyuncusu olarak- cüz’i ücret kazandığını ve tutumlu bir karaktere sahip olduğunu belirtmişti.

 

hulusi kentmen dolmuş beklemek

 

Melek Kentmen, dedesinin film setlerine hep aracıyla gittiğini belirtmişti. Verdiği bir demeçte kendisine yöneltilen “Hulusi Kentmen tarafından söylendiği iddia edilen “ En acısı da zengin fabrikatör rollerini oynadıktan sonra, eve gitmek için durakta otobüs beklemekti” cümlesinin doğruluk payı nedir?” sorusunu şöyle yanıtlamıştı:

“Ben bu konu hakkında defalarca konuştum. Birincisi dedem film setlerine hep kendi aracıyla giderdi. Ama bu söylediğim, halktan değildi, hiç otobüse binmezdi anlamına gelmesin. Ama o zamanın şartları şimdiki gibi değildi. Şimdilerde film setlerine servisle gidilebiliyor çünkü. Mavi üstü açık bir arabası vardı hatta. Ama kesinlikle bir halk adamıydı dedem.”

 

hulusi baba

 

Hulusi Kentmen’in 56 Model Chevrolet’i Vardı

Hulusi Kentmen’in 1956 model Chevrolet marka bir aracının bulunduğu biliniyor.

Torunu Melek Kentmen, dedesinin mavi Chevrolet’ini bir ABD seyahatinde gördüğünü ve aşık olduğunu, 22 günde ABD’den getirdiği bu aracın ilk ve son arabası olduğunu aktarmıştı.

 

hulusi kentmen chevrolet
Hulusi Kentmen ve Chevrolet marka otomobili

 

Hulusi Kentmen’e Atfedilen İfadeler 2012 Yılında Ortaya Çıkmış

İzafe edilen sözlerin Türk Sineması’nın büyük ustası Hulusi Kentmen’in 1993 yılında vefat etmesinin üzerinden 20 yıl geçtikten sonra bir anda zuhur eden bir iddia olduğu değerlendirilmektedir. Google üzerinde bahsi geçen söze ilişkin anahtar kelime taraması yaptığımızda 2013 yılı öncesinde bir izine rastlayamıyoruz. Sözün ilk izinin, (sonradan silinen) 2012 yılından bir Ekşi Sözlük girdisinde rastlandığı anlaşılmaktadır. Hulusi Kentmen’in yaşadığı dönemde bu yönde bir ifade kullandığına dair bir kaynak da tespit edilememektedir (Hulusi Kentmen’in atfedilen ifadelerin doğru olmadığını ifade ettiği iddia edilse de bu yönde bir demece de rastlanamamıştır).

 

hulusi kentmen özgeçmişi
Hulusi Kentmen’in kısa özgeçmişi (Kaynak: AA)

 

Hulusi Kentmen’i Otobüs Durağında Gösteren Görseller “Güzel Şoför” Adlı Filmden

Hulusi Kentmen’e atfedilen ifadeleri aktaran paylaşımlara Rumeli Hisarı Otobüs Durağında beklerken görüntülerinin eşlik ettiğini görüyoruz.

Bu görsellerden bazıları şu şekilde:

 

hulusi kentmen otobüs

 

hulusi kentmen rumeli hisarı otobüs durağı
Hulusi Kentmen’in 1970 yapımı Güzel Şoför adlı filmde Rumeli Hisarı otobüs durağında görüntülendiği film karesi

 

Sanılanın aksine bahse konu görüntüler, Filiz Akın ve Alparslan Emir’in başrollerini üstlendiği 1970 yapımı Güzel Şoför adlı filmden bir sahne. Filmin 43. dakikasında Hulusi Kentmen, Rumeli Hisarı durağında beklerken görülmektedir.

 

https://youtu.be/yM150xzSKXU?t=2582

 

Aktarılan Sözlerin Hulusi Kentmen’e Ait Olduğunu Sanan Yazarlar

Evrensel’deki “Hulusi Kentmen: Yeşilçam’ın babacan aktörü” başlıklı 6 Kasım 2016 tarihli yazısıyla Mesut Kara:

"300’e yakın filmde oynayarak dünya ölçeğinde bir rekora imza atan, Yeşilçam’ın pos bıyıklı babacan oyuncusu Hulusi Kentmen şöyle diyordu: “Yıllarca hep zengin, fabrikatör baba rolünü oynadım. İşin en acıklı kısmı ise bütün gün zengin baba rolünü oynayıp çekim bitiminde eve gitmek için soğukta, köşedeki durakta dolmuş beklemem olmuştur.”"

Nnchaber.com’deki “Hulusi Kentmen” başlıklı 21 Nisan 202 tarihli yazısıyla Osman Oktay:

"Hulusi Kentmen, sinemasever izleyicilerin neredeyse tamamının normal hayatta da ‘bir eli yağda bir eli baldadır’ diye inanıp iman ettikleri hüzünlü durumunu şöyle anlatmış bir söyleşisinde: [Hulusi Kentmen'e izafe edilen ifadeler]"

Yeni Asır’daki “Hayatımızdan bir gülüş daha eksildi” başlıklı 20 Nisan 2017 tarihli yazısıyla Nil Kuyumcu:

"1993 yılında hayatını kaybeden Hulusi Kentmen bir röportajında şöyle demişti: [Hulusi Kentmen'e izafe edilen ifadeler]"

Burdur Gazetesi’ndeki 23 Aralık 2014 tarihli “Bu diziler yanında Yeşilçam Filmleri…” başlıklı yazısıyla Hasan Türkel:

"Yeşilçam’ın babacan oyuncusu Hulusi Kent’men, Dün yayınladığımız kültür sayfası’nda ne diyor; [Hulusi Kentmen'e izafe edilen ifadeler]"

Egedesonsoz.com’daki “Ne ‘baba’ adamdın sen ‘Hulusi abi’” başlıklı 21 Aralık 2019 tarihli yazısıyla Mehmet Karabel.

 

 

Burak Ağdemir‘in Hulusi Kentmen’i otobüs durağında resmeden çizimiyle noktalayalım…

 

hulusi kentmen otobüs durağı
Burak Ağdemir’in Hulusi Kentmen’i otobüs durağında resmeden çizimi

 

hulusi kentmen dolmuş

 

2 Yorumlar

  1. Ferdi Tayfur 1945 doğumlu. Bu fotoğrafa konu filmi ise 1946’da çekmiş. Demek ki Ferdi Bey oldukça erken başlamış yönetmenlik kariyerine 🙂

Yorumunuzu yazınız...