“Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” Başlıklı 1978 Tarihli Metin, Birleşmiş Milletler Tarafından Kabul Edilmiş, Türkiye Cumhuriyeti Tarafından İmzalanmış, Milletlerarası Statüde Geçerliliği Bulunan Bir Bildiri Değil

 

“Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” (The Universal Declaration of Animal Rights) başlıklı metnin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1978 yılında kabul edilen milletlerarası anlaşma statüsünde geçerliliğe sahip olduğu yönünde yaygın bir yanlış algı mevcut.

“15 Ekim 1978’de Paris UNESCO evinde ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi” başlığıyla sunulan metin şu şekilde:

Hayvan Hakları Bildirgesi

1.       Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.
2.       Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan , öbür hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez.Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma, ve korunma hakları vardır.
3.       Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.
4.       Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada, havada ve suda yaşama ve üretme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.
5.       Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir.
6.       İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk etmek acımasız ve aşağılık bir davranıştır.
7.       Bütün çalışan hayvanlar iş süresi ve yoğunluğunun sınırlandırılması ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir.
8.       Hayvanlara fiziki ya da psikolojik bir acı çektiren deneyler yapmak hayvan haklarına aykırıdır. Tıbbi, bilimsel, ticari ve başkaca biçimlerdeki her türlü deneyler için de durum böyledir.
9.       Hayvan beslenmek için yetiştirilmişse de bakılmalı, barındırılmalı, taşınmalı, ölümü de acı çektirmeden ve korkutmadan olmalıdır.
10.    Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır.
11.    Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı suçtur.
12.    Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir soykırım, yani bir suçtur.
13.    Hayvan ölümüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanın öldürüldüğü şiddet sahneleri sinema ve televizyonda yasaklanmalıdır.
14.   Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükümet düzeyinde temsil olunmalıdır.Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.

 

Maddelerinden görülebileceği üzere bu bildirge, hayvanlara kötü muamele edilemeyeceğini, zalimane davranışlarda bulunulamayacağını, her hayvanın uygun bakım ve beslenme hakkına sahip olduğunu, hayvanların yaşama hakkının olduğunu, kendi doğal çevrelerinde ve üreme haklarının olduğunu ifade ediyor.  Bu çerçevede de hayvanların kendilerine özgü yasal bir statülerinin olduğunu, hayvanların haklarının hukuk tarafından tanınmak zorunda olduğunu, güvenliklerinin devlet düzeyinde temsil edilmesi, ölü hayvanlara bile saygıyla davranılması ve bir hayvanın öldürülmesi gerekiyorsa da acısız ve korku yaratmadan yapılması gerektiğini belirtiyor.

“Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” başlıklı metne, TBMM’deki görüşmelerde ve çalışmalarda da atıf yapılmış (Örneğin, Bakanlar Kurulunca 6.10.1995 tarihinde kararlaştırılan “Hayvanları Koruma Kanunu Tasarısı” gerekçesinde ve “Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı” gerekçesinde “Bu çerçevede 15 Ekim 1978 tarihinde Paris’te UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) merkezinde yayınlanan “Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” kabul edilmiştir.” notuna yer verilmiş. TBMM’deki komisyon görüşmelerinde Türkiye tarafından bu beyannamenin imzalandığı ileri sürülmüş).

Ancak, Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş bir metin değil. Sanılanın aksine Türkiye Cumhuriyeti, Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin imzacısı değil. 1978 yılında duyurulan “Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi”, iddia edildiği gibi Türkiye tarafından çekincesiz olarak kabul edilmiş değil. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gözetilerek hayvan hakları için hazırlanan bu beyanname aynı statüye sahip değil.

BM tarafından kabul edilen metinler, bildirgeler, sözleşmeler, kararlar arasında “Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” başlıklı metne rastlanamıyor.

1978 yılında BM’nin Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)  tarafından kabul edildiği sanılan metnin BM ya da UNESCO ile ilgisi sadece UNESCO binasında okunmuş olması. Bildirgenin lansmanı, UNESCO tarafından hazırlanarak BM üyeleri tarafından kabul edildiği zannedilerek aktarılmış.

BM üyesi ülkelerin oyuyla kabul edilen milletlerarası anlaşmaların iç hukukumuza aktarmak üzere bir kanun ile kabulü ve Resmî Gazete’de duyurusu gerekmektedir. Örneğin, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 10.12.1918 Tarihli ve 217 (111) Sayılı Kararı ile kabul edilen “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”, 27 Mayıs 1949 tarihli Resmî Gazete‘de yayımlanmıştı. Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi için benzer bir kabul ya da duyuru prosedürünün işletilmediği anlaşılmaktadır. Yani, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bahsi geçen bildiriye taraf olmuş değil.

Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 15 Ekim 1978 tarihinde Paris’teki UNESCO merkezinde törenle ilan edildiği ve 1989 yılında Hayvan Hakları Birliği tarafından tekrar düzenlenerek 1990 yılında UNESCO Genel Direktörü’ne sunulduğu belirtilmektedir. Bu aktarımda yer verilen “UNESCO merkezindeki tören” atfı yanlış şekilde UNESCO tarafından beyannamenin kabul edildiği şekline bürünmüş.

1977 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde kurulan International League for Animal Rights (ILAR) adlı bir STK öncülüğünde Georges Heuse tarafından hazırlanan metin, 15 Ekim 1978 tarihinde UNESCO binasında okunarak BM’nin dikkatine sunulmuş.

Jean-Marc Neumann, “Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi veya Türler Arasında Yeni Bir Dengenin Yaratılması,” (“The Universal Declaration of Animal Rights or the Creation of a New Equilibrium Between Species” (2012. Animal Law. No: 19. 103104) başlıklı makalesinde beyannamenin kabulü ve herhangi bir kuruluş tarafından benimsenmediğini şöyle aktarmıştı:

“UNESCO Genel Direktörü Sekreterliği üyesi Georges Heuse, bildiriye ev sahipliği yapması için bu kurumu seçti. Bu sadece bir ilk aşama olacaktı. Uluslararası Hayvan Hakları Birliği, 15 Ekim 1978 tarihli bildiriden önceki basın açıklamasında, Bildirgenin “son bir aşamada, kabulü ve içeriği göz önünde bulundurularak Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun oylamasına sunulacağını belirtti. yüzyılın sonundan önce ilan.” Bildiri, Paris’teki UNESCO genel merkezindeki genel kurul salonunda saat 10:00’da gerçekleşti.

Tören, on dört ülkenin büyükelçilerinin de yer aldığı yaklaşık 2.000 kişilik geniş bir izleyici kitlesi önünde gerçekleşti. Bildirgenin UNESCO Genel Müdürü M’Bow’a sunulmasıyla sona eren bildiriye bilim, hukukçular, milletvekilleri, ilahiyatçılar, sanat ve eğlence dünyasından çok sayıda şahsiyet ve gazeteciler tanıklık etti.”

“Ancak en önemlisi, Bildirge herhangi bir uluslararası kurum tarafından benimsenmediği için belirsizliğe mahkum edildi. Daha önce tartışıldığı gibi, Bildirge UNESCO tarafından değil, BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nde (UNESCO) ilan edildi. Bu, tüm farkı yarattı ve şüphesiz Bildirge’nin sınırlı pratik etkisini açıklayan önemli bir faktör oluşturuyor. Bildirge UNESCO tarafından kabul edilmiş olsaydı (özellikle bu kurumu seçmenin avantajına ilişkin yargıyı saklı tutarak), Bildirgenin gerçek ahlaki etkisi olurdu. Bildirgede eksik olan şey bu destekti. 1973 tarihli ilk metnin yazarı Georges Heuse, Bildirge’nin BM Genel Kurulu tarafından “yüzyılın sonundan önce” (yani, yirminci yüzyıldan önce) kabul edilmesi gerektiğini düşünüyordu. Böyle bir işlem yapılmadı. Metin basitçe UNESCO’da okundu ve ne o ne de başka bir kurum tarafından asla benimsenmedi.”

 

UNESCO binasında gerçekleşen bu etkinlik 17 Ekim 1978 tarihli The Times‘ta haberleştirilmişti.

 

tum-hayvanlar-esittir
17 Ekim 1978 tarihli The Times küpürü

 

Dışişleri Bakanlığı tarafından konuya dair soruya verilen yanıtta UNESCO’nun faaliyet ve görev kapsamı gereği hayvan hakları odaklı bu metnin doğrudan muhatabının olamayacağı şöyle belirtilmiş:

“UNESCO uluslararası örgütü “eğitim”, “bilim” ve “kültür” konularında faaliyet göstermekte olup, mesajınızda belirttiğiniz “Hayvan Hakları Bildirisi” konusunda bir çalışma yürütmemektedir. Konunun, Birleşmiş Milletler’in (BM) diğer çatı örgütlerinde ele alınabileceği değerlendirilmektedir.”

 

İLAVE: Devrim Koçak’ın Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin UNESCO tarafından kabul edilip edilmediğine dair bilgi talebine UNESCO Arşiv biriminden A. Coutelle şu yanıtı vermiş:

“Aslında UNESCO, Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni onaylamamıştır. Bu bildirge, Londra’da Uluslararası Hayvan Hakları Birliği (bugün: Fondation Droit Animal, éthique et sciences) tarafından Eylül 1978’de kabul edilmiş ve sözkonusu birlik tarafından 15 Ekim 1978’de Paris’te UNESCO binasında düzenlenen bir toplantıda ilan edilmiştir.  Federacion Mundial (WFPA) ve UNESCO arasındaki resmi ilişkilerle ilgili üç kaydımız var. STK’larla ilişkiler için kayıtlar her zaman UNESCO biriminden gelir. Ekte, değiş tokuş edilen mektupların bir örneğini bulacaksınız. Ancak UNESCO bu kuruluşla resmi ilişkilerini sürdürmemektedir. Birlik (Bildirgenin yazarı) ile UNESCO arasında herhangi bir yazışma kaydı yoktur, ancak 1978 konferans ve toplantı takviminde toplantılarına yapılan atıfları da ekte bulacaksınız.”

 

unesco-hayvan-haklari-bildirgesi

 

Kendisine katıldığı bir yayında mezkûr bildirgenin “evrensel” niteliği haiz olmadığı hatırlatılan Prof. Dr. Ersan Şen, bildirgeye dair şu yorumda bulunmuştu:

“Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi 15 Ekim 1978 tarihinde Paris’te UNESCO Merkezi’nde törenle ilan edilmiştir. Bu metin, 1989 yılında Hayvan Hakları Birliği tarafından tekrar düzenlenerek, 1990 yılında UNESCO Genel Direktörüne sunulmuş ve aynı yıl herkese açıklanmıştır.
Diyelim ki bu Bildirge yok, ne olacak, hayvanları öldürmek serbest mi olacak, hayvanların hakları olmayacak mı?
Unutmayalım; hayvanseverlerin lobisi olmaz, hayvanseverlik herkes için geçerlidir, sahipsiz hayvanlarla ilgili yaşanan sorunlar olabilir, çözümü bir plan program dairesinde kısırlaştırma seferberliğidir, hayvanları koruyup kollamaktır, Devletin, belediyelerin daha fazla sorumluluk almasını sağlamaktır, fakat öldürmek, yok etmek asla değildir.
Dünya hepimizin, her insan gibi her hayvan da köpek de nefes alır, acı çeker, rüya görür, sebebi olduğumuz sorunlar, kabulü mümkün olmayan, yanlış ve insani olmayan yöntemlerle çözülemez!..”

 

Yonca Evcimik tarafından yayına hazırlanan “Var Olmak Haktır-Çocuklar İçin Hayvan Hakları” başlıklı kitapta da bu hatalı bilgiye yer verilmiş.

 

* Kapak görseli: Freepik

Yorumunuzu yazınız...