Finlandiya Eğitim Sisteminde Ödevin Olmadığı İddiası Asılsız

Fin eğitim sisteminde öğrencilere ödev verilmesinin yasak olduğu iddiası gerçek dışıdır. Finlandiya’da öğrencilere -diğer ülkelere kıyasla daha az olsa da- ödev verilmektedir. Finlandiya’da yaşayanlar da öğrencilere ödev verildiğini belirtmektedir. OECD verilerine göre 2012 yılında Finlandiya’da bir öğrenci ortalama haftalık 2,4 saat ev ödevi yaparken, Türkiye’deki öğrenciler ödev için ortalama 4,1 saat harcamaktadır. 

Yanlış İddia

 

Öğrenci katılımını kontrol etmek ya da sınıf içi etkileşimi etkin hale getirmek amacıyla verilen ödevler, öğrenciler ve öğretmenler için can sıkıcı bir nokta olabiliyor. Ödev konusu gündeme geldiğinde ise öğrencilerin ev ödevi yükünden şikayet eden modern ebeveynlerin hemen sarıldığı bir yanlış iddia var: “Finlandiya’da ödev yokmuş“, “Finlandiya’da öğrencilere ödev vermek yasakmış!

 

Finlandiya'da ev ödevinin olmadığını öne süren paylaşım
Finlandiya’da ev ödevinin olmadığını öne süren paylaşım

 

Finlandiya’daki eğitim yaklaşımları ve uygulamaları, başarısından yakındığımız ülkemiz eğitim sisteminde evlatlarını yetiştirmeye çabalayan ebeveynlerin imrendiği bir pozisyonda. Ancak, Finlandiya’nın başarısının ev ödevinin verilmiyor olmasına bağlamak güç. Finlandiya eğitim sisteminin diğer ülkelere ilham veren unsuru ev ödevi yasağı olamaz. Çünkü, Finlandiya’da öğrencilere ev ödevi verilmediği iddiası gerçek dışıdır. Finlandiya’da diğer ülkelere göre daha az da olsa öğrencilere ev ödevi verilmektedir.

Bu asılsız iddianın kökeninin 2013 yılında 9gag başta olmak üzere sanal alemde yayılmaya başlayan “Finlandiya’da ödev yok” (“There Is No Homework In Finland!“) başlıklı infografiğin ve metnin olduğunu düşünüyoruz.

Evet, Finlandiya’da ödev yasağı yok. Diğer ülkelerdekilere kıyasla daha az ölçüde olsa da Finlandiya’daki öğrencilerin ev ödevi yükü bulunmaktadır. Kıyaslama demişken, OECD’nin üye ülkeler arasındaki ödev yüküne dair güzel bir çalışmasına değinmenin zamanı geldi diye düşünüyoruz.

OECD, 2003 ve 2012 yıllarında düzenlenen PISA’ya katılan ülkeler üzerinden yaptığı bir ödev yükü kıyaslamasını “Ödev eğitimdeki eşitsizlikleri artırıyor mu?” (“Does homework perpetuate inequities in education?“) başlıklı çalışmasında yayınlamıştı. Bu çalışmaya göre Finlandiya OECD ülkeleri arasında öğrencilere en düşük ölçüde ev ödevi veren eğitim sistemidir. 2012 yılı itibarıyla Finlandiya’da bir öğrenci ortalama haftalık 2,4 saat ev ödevi yaparken, Türkiye’deki öğrenciler ödev için 4,1 saat harcamaktadır. 2003-2012 yılları arasında Finlandiya’dan bir öğrencinin haftalık ortalama ödev süresi 0,9 saat azalırken Türkiye’deki öğrencilerin ödev yükü 1,6 saat azalmıştır.

 

OECD'nin 2003-2012 yılları arasında üye ülke eğitim sistemlerinin ödev yükündeki değişime dair grafiği
OECD’nin 2003-2012 yılları arasında üye ülke eğitim sistemlerinin ödev yükündeki değişime dair grafiği

 

OECD’nin yaptığı çalışmaya göre sosyoekonomik açıdan avantajlı öğrenciler ödevlerine düşük gelirli emsallerinden daha fazla zaman harcama eğilimindedirler. Yani, ödev her ne kadar öğrenme için bir fırsat sunsa da öğrenci başarısındaki eşitsizlikleri de güçlendirebilmektedir.

 

OECD'nin üye ülke eğitim sistemlerinin haftalık ödev yükü karşılaştırması
OECD’nin üye ülke eğitim sistemlerinin haftalık ödev yükü karşılaştırması

 

OECD’nin anılı çalışmasına göre öğrencilerin ödevlerini yapmak için harcadıkları zaman, PISA’daki bireysel performanslarıyla ve okullarının PISA performanslarıyla yakından ilişkilidir, ödeve daha fazla zaman harcayan öğrenciler, PISA’da okullarında olduğu gibi daha yüksek puan alır. Ancak, öğrencilerin ev ödevlerine harcadıkları ortalama zaman miktarı ile başarı arasındaki ilişkiye benzer şekilde, ülkeler arasında böyle bir korelasyon gözlemlenmemektedir.

 

OECD'nin ödev yükü - öğrenci başarısı ilişkisine dair grafiği
OECD’nin ödev yükü – öğrenci başarısı ilişkisine dair grafiği

 

OECD’nin bir başka çalışmasında Matematikte düşük performans gösteren öğrencilerin haftalık ödev yükünün Finlandiya’da 2,4 saat, Türkiye’de ise 3,7 saat olduğu aktarılmaktadır.

Finlandiya’da gerçekleşen eğitim reformlarının hikâyesini aktaran Pasi Sahlberg’ün Türkçemize “Eğitimde Finlandiya Modeli” olarak çevrilen “Finnish Lessons 2.0” adlı kitabında Fin eğitim sisteminin ödev konusuna yaklaşımı şöyle aktarılmaktadır (Pasi Sahlberg (2015). Finnish Lessons 2.0 What Can The World Learn From Educational Change in Finland?. 2. Baskı, Teachers College Press, New York) (Kitabın Türkçe versiyonu temin edilemediği için İngilizce versiyonundan çeviri tarafımızca yapılmıştır) (“Finlandiya’da ödev yok”, “sınav hiç yok”, “en iyi öğretmenler seçiliyor”, “ders sayısı çok az ve hatta dersler de kaldırıldı konu bazlı sisteme geçildi” gibi pek çoğu şehir efsanesine dair gerçeği öğrenmek adına faydalı bir eser olduğunu belirtmeden geçemeyeceğiz).

“Öğretme ve öğrenme için zamanı arttırmak, öğrencileri daha sık test etmek ve öğrencilerin ödevlerine daha sıkı çalışması için ısrar etmek yerine Finlandiya bunun tersini yaptı”

 

“Rather than increasing time for teaching and learning, testing students more frequently, and insisting that students work harder on their homework, Finland has done the opposite”

 

“Finlandiya deneyimi, eğitim süresini, öğretim süresini ve öğrencilerin ev ödevlerini artırarak beklenenden daha düşük öğrenci performansını düzeltmeye çalışan tipik eğitim geliştirme düşüncesi mantığına meydan okumaktadır. Örneğin, öğrenciler yeterince matematik öğrenemediğinde, geleneksel çözüm, daha fazla ders saati ve ev ödevi içeren gözden geçirilmiş bir müfredattır. Çoğu eğitim sisteminde bu, öğretmenler için daha fazla öğretim süresi gerektirir.”

 

“The Finnish experience challenges the typical logic of educational improvement thinking that tries to fix lower-than-expected student performance by increasing the length of education, duration of teaching, and students’ homework load. For example, when students are not learning enough mathematics, a common cure is a revised curriculum with more hours of classroom instruction and homework. In most education systems, this also requires more teaching time for teachers.”

 

“Bu, Finlandiya ile diğer ülkeler arasındaki “asgari ödev süresi” ve diğer yollarla öğrencilerin okuldan sonra ders çalışmakla meşgul olmalarını sağlamamak için uygulanan diğer bir fark. Fin okulları, Sugata Mitra’nın, çocukların denetlenmeyen ortamlarda kendi başlarına ve birbirlerine yardım ederek öğrenmelerini öneren “minimal derecede müdahaleci eğitim” fikrini takip ediyor gibi görünüyor.”

 

“This is yet another difference between Finland and many other countries where “minimum homework minutes” and other means have been introduced to make sure that students are kept busy studying after school. Finnish schools seem to follow Sugata Mitra’s idea of “minimally invasive education,” which proposes that children can learn in unsupervised environments by themselves and by helping one another.”

 

“Fin eğitimciler, daha fazla ev ödevinin daha iyi öğrenmeye yol açtığına inanmıyorlar, özellikle de öğrenciler rutin ve entelektüel açıdan zorlayıcı olmayan testler üzerinde çalışıyorlarsa, ne yazık ki okul ödevlerinin sıklıkla bunun için olsa da. Bazı ulusal araştırmalara ve uluslararası çalışmalara göre, ilk ve ortaokuldaki Fin öğrenciler en az ev ödevi yüküne sahipler. Wall Street Journal, Fin öğrencilere nadiren günde yarım saatten fazla ev ödevi verildiğini bildirmiştir (Gameran, 2008). Birçok ilköğretim ve ortaokul öğrencisinin okuldan ayrılmadan önce ödevlerinin çoğunu tamamlayabildiği doğrudur.”

 

“Finnish educators don’t believe that more homework necessarily leads to better learning, especially if pupils are working on routine and intellectually unchallenging drills, which is unfortunately what school homework assignments often are. According to some national surveys and international studies, Finnish students in primary and lower secondary school have the lightest load of homework of all. The Wall Street Journal reported that Finnish students rarely get more than half an hour of homework per day (Gameran, 2008). It is true that many primary and lower-secondary school pupils are able to complete most of their homework before they leave school for the day.”

 

Emma Piipponen tarafından Fince hazırlanan “Läksyjä vai läksyttömyyttä? – Luokanopettajien perusteluja kotitehtäville” (“Ev ödevi veya evsizlik? – Sınıf öğretmenlerinin ev ödevi gerekçeleri”) başlıklı çalışmada da Finlandiya’da öğrencilere verilen ev ödevinin yerindeliği ve arzu edilen sonucu sağlayıp sağlamadığı incelenmektedir. Söz konusu çalışmada çalışma yöntemleri açılarından serbest  olmaları nedeniyle Fin öğretmenlerin çoğunlukla ev ödevi verdiği ifade edilmektedir.

Fince bir haber sitesindeki “Öğretmek, rekabet etmek, ödev – bunları yeni müfredatınızda bulamazsınız” başlıklı yazıda ise Fin eğitim sisteminde müfredatta tanımlanmış şablon bir ödev yapısı olmasa da, müfredatta ev ödevi lafzı geçmese de Fin öğretmenlerin öğrencilere ödev vermeyi sürdürdüğü aktarılmaktadır.

BBC’nin yayınladığı “Finlandiya’daki öğrenciler neden daha az ev ödevi ile daha başarılı oluyor?” (“Why do Finnish pupils succeed with less homework?“) başlıklı haber metninde de Fin okullarındaki öğrencilerin diğer OECD ülkelerindeki öğrencilere göre daha az saat eğitim görmeleri ve daha az ödev yapmalarına rağmen nasıl daha başarılı olabildiklerinin ele alındığı görülmektedir.

PISA gibi uluslararası çapta yapılan eğitim başarı sınavlarında ülkemiz öğrencilerine göre çok daha başarılı sonuçlar elde eden Fin öğrencilerin performanslarının arkasındaki sebebin, Finlandiya’nın yapıp Türkiye’nin yapamadıklarının belirlenmesi için çeşitli çalışmalar gerçekleştirilmektedir. “Finlandiya modeli”ni inceleyen bu yöndeki akademik çalışmalarda öğrencilere ödev verilmemesi gibi bir uygulamanın olmadığının aktarıldığı görülmektedir. Bu konudaki bazı çalışmalardan ilgili bölümleri şöyle paylaşabiliriz:

  • Ali Yıldız, Finlandiya’nın PISA başarısı üzerinden Türkiye’ye yönelik dersler çıkardığı doktora tezinde Finlilerin öğrenci katılımını kontrol etmek için okul ödevlerini bir araç olarak kullanmaya meyilli oldukları yönündeki pedagojik tespiti paylaşmıştır. Yıldız, Finlandiya’da değerlendirilen öğrenci ödevlerinin geri verildiğini ve OECD ülkeleriyle kıyaslandığında ödevlerin öğrenci notlarını çok az etkilediğini belirtmektedir (Ali Yıldız (2013). “Finlandiya’nın PISA başarısına etki eden faktörler bağlamında Türkiye’nin durumu”. Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalı, Doktora Tezi)
  • Nihan Şahinkaya, sınıf öğretmeni yetiştirme programları ve bu programlarda matematik öğretiminin yerine dair bir kıyaslamaya yer verdiği doktora tezinde, Türk ve Fin eğitim sistemlerinde öğrenme öğretme sürecinde gelişme bölümündeki rollerde, materyal kullanımında, problem çözmede ve ödev konusunda farklılıklar bulunduğunu belirtmiştir. Şahinkaya, Finlandiya’daki öğretmenlerin rutin işleme dayalı problemlerin yanı sıra muhakeme becerisini geliştirmeye yönelik problemler çözdükleri, ödev kontrolü ve geri bildirimin Finlandiya’da öğrencinin kendisi tarafından kontrol edildiği ve geri bildirim sunulduğu tespitinde bulunmuştur (Nihan Şahinkaya (2008). “Türkiye-Finlandiya Sınıf Öğretmenliği Matematik Öğretimi Programları, Sınıf Öğretmeni Adayları İle Öğretmenlerin Öz Yetkinlik Ve Öğrenme-Öğretme Süreçleri Açısından Karşılaştırılması”. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İlköğretim Anabilim Dalı, Sınıf Öğretmenliği Bilim Dalı Doktora Tezi, Ankara).
  • Kristiina Kumpulainen ve Timo Lankinen, Fin eğitim sisteminde öğrencilerin temel eğitim sürecinde okulda daha az zaman geçirdiğini ve daha az ödev yaptığını aktarmaktadır (Kristiina Kumpulainen, Timo Lankinen (2011). “Striving for Educational Equity and Excellence: Evaluation and Assessment in Finnish Basic Education,” The Miracle of Education or Persistent Work for Education: The Principles and Practices of Teaching and Learning in Finnish Schools, Hannele Niemi, Auli Toom ve Arto Kallioniemi, Sense Publishers, Sf: 69–81).
  • Ayşenur Özdemir, “Bütün Öğrencilerin Okulu Finlandiya Okulları” başlıklı çalışmasında Finlandiya’da öğrencilere ödev verilmemesinin istendiğini, ancak eğer gerçekten gerekli ise bu ödev öğrencinin en fazla 30 dakikasını alacak şekilde planlandığını aktarmaktadır (Ayşenur Özdemir (2017). “Bütün Öğrencilerin Okulu Finlandiya Okulları“. İnformal Ortamlarda Araştırmalar Dergisi (İAD), Yıl 2017, Cilt (Sayı) 2 (1), Sf: 59-91)
  • Belgin Bal İncebacak ve Erdoğan Başar ise Fin eğitimcilerin her çocuğun durumuna özgü, kendi öğrenebilme ve öğrenme yöntemine göre ödev verdiğini ifade etmektedir (Belgin Bal İncebacak ve Erdoğan Başar (2014). “Finlandiya, Almanya, Singapur ve Türkiye’nin Eğitim Sistemleri Açısından Kademeler Arası Geçiş Sistemlerinin Karşılaştırılması“. Cumhuriyet’in Kuruluşundan Günümüze Eğitimde Kademeler Arası Geçiş ve Yeni Modeller Uluslararası Kongresi, Atatürk Araştırma Merkezi, Edt: Nihat Büyükbaş & Firdevs Güneş, Sf: 568-602).

Yaptığımız inceleme, bu iddianın benzer şekilde ödev yükünden şikayet eden ABD’li ebevenyler tarafından da sosyal medyada paylaşıldığını göstermektedir. ABD’li Washington Post Gazetesinde yayınlanan “Finlandiya, ünlü okullarını geliştirmek için gerçekten ne yapıyor?” (“What Finland is really doing to improve its acclaimed schools“) başlıklı haber metninde bu iddianın doğru olmadığı vurgulanmaktadır.

Finlandiya’da yaşayanlar da öğrencilere ödev verildiğini belirtmektedir. Bu iddianın yaygınlaşmasına yol açan kaynaklardan biri olan 9gag’deki ilgili metne yapılan yorumlar da Fin eğitim sisteminde ev ödevi uygulamasının bulunduğuna işaret etmektedir.

 

 

Finlandiya’da Öğrencilere Ödev Verilmediği İddiasını Yazısına Taşıyanlar

Nagehan Alçı, Habertürk’teki 27 Kasım 2017 tarihli “Nedir bu Finlandiya modeli?” başlıklı yazısında biraz saçmalamış:

"FİNLANDİYA’da okula başlama yaşı 7. Biz giderek daha erken yaşta okula gönderme modelleri üzerinde çalışırken Finlandiyalılar 7 yaşında ve sadece günde 4 saat okula gönderiyorlar çocuklarını. Üstelik 4 saatin sonunda çocuklara ödev de verilmiyor. Hatta ilkokul bitene kadar not da yok."

Oğuzhan Sarı, Ticari Hayat adlı gazetedeki 20 Temmuz 2019 tarihli “Soğuk Medeniyet Finlandiya” başlıklı yazısında Finlandiya’da ev ödevi diye bir kavramın olmadığını uydurmuş:

"Öncelikle, Fin eğitim sisteminde ev ödevi diye bir kavram yok. Çocuklara asla ev ödevi verilmiyor."

İnternethaber.com’daki “Günlük ödev süresi ne kadar olmalı?” başlıklı 14 Ağustos 2017 tarihli yazısında Deniz Temur, bilindik yanlış ezbere yer vermiş:

"İtiraf edelim, hepimiz ev ödevi vermeyen Finlandiya eğitim sistemini takdir ediyoruz ama bizim öğretmen ödev vermeyince huzursuz oluyoruz."

Nurgül Büyükkalay, Hürriyet Seyahat’teki “Dünyanın en mutlu ülkesi: Finlandiya” başlıklı 9 Ocak 2019 tarihli yazısında hata yapmaktan kıl payı kurtulmuş:

"Finlandiya'nın eğitim sistemini detaylı incelediğiniz zaman neden dünyanın en iyisi olduğunu anlıyorsunuz. Bu konuyla ilgili anlatacak çok şey var aslında ama özetle şunları söyleyebilirim. Eğitim tamamen öğrencilerin mutluluklarına odaklı. Öğrenciler ezberlemek yerine görerek, keşfederek ve deneyimleyerek öğreniyorlar. Ödev kavramı ise neredeyse yok. Öğrencilere ödev verilmiyor ya da çok az veriliyor."

 

* İşbu yazının hazırlanmasında katkı sunan Twitter’dan Bedo ve Fin Kültürü ve Ahlâk Bilgisi‘ne teşekkürlerimizi sunarız.

 

finlandiya öğrenci ödev

 

Yorumunuzu yazınız...