“Ey Türk Titre ve Kendine Dön” İfadesinin Orhun Abidelerinde Geçtiği İddiası Doğru Değil

 

Ey Türk Titre ve Kendine Gel” ya da “Ey Türk; üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir. Titre ve kendine dön” şeklinde de paylaşılan bu sözün “Ey Türk Titre ve Kendine Dön / Gel” bölümü Orhun Kitabelerinden değildir. Yanlış bir anlamanın ya da tercümenin ürünüdür.

 

Orhun Abideleri
Orhun Kitabeleri

 

Orhun Yazıtları, Orhun Abideleri, Göktürk Kitabeleri, Göktürk Yazıtları ya da Köktürk Yazıtları olarak adlandırılan, Türk tarihinin ilk yazılı kaynağı olan yapıtlar şüphesiz, Türk Tarihinin en önemli yazılı kaynağıdır. Siyasetname niteliğinde olup sonraki kuşaklar için “öğütler” içeren ve en ünlüleri Bilge Kağan, Kültigin ve Tonyukuk adına sırasıyla 735, 732 ve 716 yıllarında dikilen yazıtlar olan bu kitabeler, toplamda 6 anıttan oluşmaktadır.

Yazının girişinde dile getirildiği üzere, bahse konu 3 yazıtta Türkçü-Turancı jargonun demirbaşı sayılabilecek olan “Ey Türk Titre ve Kendine Dön” ifadesi geçmemektedir.

Bilge Kağan ve Kül Tigin Yazıtlarının doğu cephelerinde sırasıyla 19. ve 23. satırda “Ey Türk; üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir.” sözü aynen geçer. Yazıtlardaki ilgili bölüm Prof. Dr. Muharrem Ergin’in “Orhun Abideleri” adlı kitabında yer alan Orhun Abidelerinin günümüz Türkçesine tercümesine göre şu şekildedir:

“Türk, Oğuz beyleri, milleti işit: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk milleti, ilini, töreni kim bozabilecekti? Türk milleti, vazgeç, pişman ol! Disiplinsizliğinden dolayı, beslemiş olan kağanına, hür ve müstakil iyi iline karşı kendin hata ettin, kötü hâle soktun.” 

Türkolog Hüseyin Namık Orkun da bahse konu bölümü “Eski Türk Yazıtları” (1936, İstanbul Devlet Basımevi, sf. 40) adlı kitabında “Türk, Oğuz Beyleri; kavmi, işidin: yukarıda Tanrı [=gök] basmada, aşağıda yer delinmese Türk milleti ülkeni, türeni kim bozar? Ey Türk kavmi kendine dön!” şeklinde çevirmiştir.

Görülebileceği üzere, yazıt metninde “Ey Türk titre ve kendine dön” bölümü yer almaz. Bu bölüm, yanlış bir  çevirinin ve eklemenin sonucu olarak  “Ey Türk titre ve kendine dön”  şeklinde kullanılır hâle gelmiştir.

Kitabenin doğu yüzündeki “Ey Türk; üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir” kısmının hemen ardından “Türük budun ertin ökün” sözü gelir. Orhun alfabesinde yazılan “Türük budun ertin ökün” günümüz Türkçesine  “Türk milleti vazgeç, pişman ol” şeklinde çevrilmektedir (Prof. Dr. Muharrem Ergin, “ertingü ökün” ifadesini “vazgeç pişman ol” şeklinde değerlendirmişken, Türkolog Hüseyin Namık Orkun “ökün” için “kendine gelmek”i kullanırken, anılan söze ilişkin çevirisinde de “titremek” ifadesi geçmez. Nihal Atsız’ın “Türk Budun, Ökün!” başlıklı yazısında da (Ötüken, 10 Haziran 1975, Sayı: 6) “titremek” vurgusu yoktur).

“Ökün” kelimesi “titre” anlamını içermez, “pişman olmak, eseflenmek, hayıflanmak, kendine gelmek, üzülmekanlamına gelir. Hüseyin Namık Orkun ve Nihal Atsız, “ökün” kelimesi için “kendine gelmek” anlamını tercih etse de, Orhun Abidelerinin diğer bölümlerindeki kullanımları “ökün”ün “pişman olmak” anlamında kullanıldığını göstermektedir. Bilge Kağan Abidesinin doğu yüzünün 38. satırında “ökün” kelimesi “Ökünüp süledim” şeklinde geçer ve “eseflenip ordu sevk ettim” şeklinde çevrilir. Kül Tigin Abidesinin doğu yüzünün 40. satırında “ökün” kelimesinin geçtiği “Antag ödke ökünüp Kül Tiginig az erin irtürü itimiz” cümlesi ise “Öyle bir zamanda pişman olup Kül Tigini az erle eriştirip gönderdik” şeklinde çevrilir.

“Ökün” kelimesinin anlamı, kullanıldığı çerçeve ve Orhun Abidelerinde geçtiği diğer bölümlerdeki anlamları da düşünüldüğünde, “titre, kendine gel” yerine Prof. Dr. Muharrem Ergin’in “vazgeç, pişman ol” çevirisinin daha yerinde olduğu görülmektedir.

Özetle, Ey Türk Titre ve Kendine Dön” sözünün Orhun Kitabelerindeki Bilge Kağan yazıtında geçtiği iddiası doğru değil. Dolayısıyla, “Ey Türk; Titre ve kendine dön” sözü ne Bilge Kağan’a, ne Kül Tigin’e ne de Tonyukuk’a aittir.

 

Orhun Kitabelerinde “Ey Türk Titre ve Kendine Dön” İbaresinin Geçtiğini İddia Eden Köşe Yazarları

Yukarıda aktardığımız üzere, Bilge Kağan’ın “Ey Türk Titre ve Kendine Dön” şeklinde bir nasihati Abidesinde yer almaz. Ancak, ezberden konuşarak bilgiçlik taslayan köşe yazarlarına göre durum hiç de öyle değildir.

“Ey Türk Titre ve Kendine Dön” sözünün Göktürk/Orhun kitabelerinde geçtiğini iddia etme yanlışına düşen köşe yazarlarından tespit edebildiklerimiz şu şekilde:

Sabah Gazetesindeki 24 Aralık 2013 tarihli “Ey Türk! Titre ve kendine dön!” başlıklı yazısıyla Hasan Celal Güzel:

"Göktürk Kitâbeleri'nin (M.S. 735) sonunda Bilge Kağan şöyle hitap eder: 'Türk-Oğuz beğleri, milletim, işitin! Üstte mavi gök çökmedikçe, alta yağız yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir... Ey Türk! Titre ve kendine dön!...'"

Diriliş Postasındaki “Ey Türk, titre ve kendine dön!” başlıklı 21 Şubat 2017 tarihli yazısıyla Fatih Duman:

"Orhun abidelerinde yazan bir cümle gözlerimizi bu derin nisyan uykusundan açmalı bence. Ki şöyle yazıyor o kocaman kayanın üzerinde; Ey Türk! Titre ve kendine dön!"

Sabah Gazetesindeki “Titre ve kendine dön” başlıklı 6 Eylül 2017 tarihli yazısıyla Yüksel Aytuğ:

"Titre ve kendine dön. ... Bu sözün gerçek sahibi ise Göktürk hükümdarı Bilge Kaan'dır."

Habervaktim.com’daki “Blagay Alp Erenler Tekkesi ve Düşündürdükleri” başlıklı 23 Aralık 2014 tarihli yazısıyla Ahmed Gürkan:

"Göktürk Hakanı Bilge Kağan’ın, asırlar evvelinden “Ey Türk titre ve kendine, dön” hitabını, slogan bayağılığına saplamadan iyi tefekkür etmeliyiz."

 

ey türk titre ve kendine dön orhun abideleri

 

5 Yorumlar

  1. Hicran uslu kose Reply

    Merhaba dilerim hepimizin kalp gozu acilmistir ve gereken iman ,ibadetve imkana kavusuruz

  2. Pişman ol, yerine kendine gel daha doğru görünüyor.
    “Öyle bir zamanda pişman olup Kül Tigini az erle eriştirip gönderdik”
    “eseflenip ordu sevk ettim”
    uymuyor. Aslında aklını başına devşirip harekete geçmiş. O nedenle titre kendine dön ile bence profesörlerin titiz yaklaşımından daha anlam açısından yakın bürünerek gelinmiş.
    Silkelen, aklını başına topla diyor.
    Yani gafletinden uyan, aklını başına topla.
    Pişmanlık böyle bir bağlamı nasıl verebilir. Hocalarımız ayıp etmişler. Pişman olup dizini dover insan, “örkün” ardindan ordu gindermisse, Kul Tigin’i göndermişse bir farkındalık yaşayıp harekete geçmiş.
    Hocalar kendileri pişman olsun, biz harekete geçelim. Örkün’de fayda vardır! Öyle görünüyor.
    Uzun yıllar oldu, ama Türkoloji okudum.
    Bazen hocaların yorumları dazla teknik olup duygudan ve bağlamdan uzaklaşıyor.
    Farkına var kendine gel ve harekete geç Türk. Kim olduğunu hatırla.

Yorumunuzu yazınız...