İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Bayrampaşa’daki bir semt pazarında kendisine PKK’lı suçlamasında bulunan bir vatandaş ile tartıştığı görüntüler gündeme oturdu.

Ekrem İmamoğlu’nun öğle saatlerinde seçim çalışmaları kapsamında Bayrampaşa’da pazar esnafını ziyareti esnasında tezgah üzerine çıkan Mehmet Özdemir adlı esnaf, tepki gösterdiği İmamoğlu’nu terör örgütü PKK ile iş birliği yapmakla suçlamış. Akabinde İmamoğlu’nun da esnafa karşılık vermesiyle tartışma büyümüş.

Tartışma sonrası Ekrem İmamoğlu ilerlerken arkasından bağırmaya devam eden esnafın bir süre sonra Özdemir’in polis aracına binerek pazardan ayrıldığı görüntüler çevredekilerin cep telefonu kamerasına yansıdı (Görüntüde kolluğun kendisi hakkında şikayetçi olunduğunu belirttiği esnafın da İmamoğlu’ndan şikayetçi olduğunu söylediği görülüyor).

Görüntüler sosyal medyada, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun pazarcıdan şikayetçi olarak gözaltına aldırdığı iddiasıyla paylaşılmış.

 


Tartışmanın ardından iki taraf da birbiri hakkında şikayetçi olmuş.

Olayla ilgili açıklama yapan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ilgili bilgi notunda “Bahse konu olay ile ilgili Mehmet Özdemir isimli esnaf vatandaşımız hakkında her hangi bir gözaltı kararı bulunmayıp kendisinin karakola müracaat etmesi nedeniyle şikayetçi olarak beyanı alınmıştır.” ifadeleri kullanılmış.

Olaydan sonra İmamoğlu’ndan şikayetçi olan vatandaş polis merkezinden çıktıktan sonra şu ifadeleri kullanmış:

“Pazardaydım, belediye başkanı geldi. Ben de ona dedim ki ‘PKK’yla ve PKK ile yürüyenlerle benim tezgahıma gelemez dedim. Sonra bana ‘PKK’lı sensin’ dedi. Ben PKK’lı değilim. Ben PKK ile beraber olanlarla vatan hainlerine söylüyorum dedim. Ondan sonra bana ‘Sen PKK’lısın’ dedi. Hakaretlerde bulundu bazı olaylar söyledi. Ondan sonra bana ‘Sen esnaf değilsin’ dedi. Ben de dedim ki 60 senedir bu işi yapıyorum esnafım, bana esnaflığı öğretemezsin dedim. Bana ‘Ben Trabzonluyum’ dedi. Ben de nereli olursan ol şehitlerimin arkasındayım, gazilerin arkasındayım. Ben bunları savunuyorum dedim. Senin benle bir işin yok, sen bana ne karışıyorsun? Dedim. Sonra arkadan birkaç kadın bağırdı çağırdı. Sizi ne ilgilendirir siz ne karışıyorsunuz dedim onlara. Ondan sonra korumalarına dedi ki ‘Bunu alın, götürün.’ Ben aşağıya indikten sonra biraz uzaklaştım. Korumaları geldi, beni aldı dışarıya çıkardı. Dışarı çıkardıktan sonra tepki amaçlı olarak karakola geldim. Avukatımla birlikte geldim, kendisinden şikayetçi oldum. Benim için belediye başkanı olamaz.”

Ekrem İmamoğlu ise daha sonra Bayrampaşa’da düzenlediği mitingde şikâyetçi olduğu ve dava edeceğini belirttiği esnafla arasında yaşananları şöyle anlatmış:

“Ya bu milletin içine nifak niye sokuyorsunuz? Bu milleti birbirine niye düşürüyorsunuz? Oy için değer mi, siyaset için değer mi? Allah aşkın bu dediğiniz, parti dediğiniz, makam dediğiniz şey milleti takdiri ile olur. Ama milleti aldatarak olmaz. Bugünü kazansan bile yarınları kaybedersin. Bir Allah’ın kulunun kalbini kırmak, bir insana iftira atmak, bir yalanı gerçekmiş gibi insanlara anlatmak nasıl yapılır? Benim aklım almıyor. Birini protesto edebilir, birine kızabilirsiniz, sevmeyebilirsiniz, hizmetlerini kabul etmeyebilirsiniz. Ama ya sen kimsin birine terörist diyeceksin, PKK’lı diyeceksin, vatan haini diyeceksin.”

“Aldanmanın, aldanışın bugün Bayrampaşa’da bir örneğini yaşadım. Pazar yerine girerken bir esnaf, tezgahın üstünden… Bakın kimseye oyunuzu istiyorum demiyorum, hayırlı işler diyorum, bereketli pazarlar diyorum. Gezintim hep böyledir pazar yerlerinde. Meydanlarda, televizyonlar isterim o ayrı. Ama pazar yerinde belediye başkanı kimliğimle gezdiğim için nezaketli davranırım. Girmişim, hayırlı işler demişim daha birinci tezgah. Öyle esnaf olmaz, bana direkt ‘Sen PKK’lısın, PKK’lı istemiyorum’ diyor. Sabırla uyardım. Israrla ‘PKK’lısın, PKK ile yan yanasın’ diyor. ‘O zaman sen PKK’lısın demek ki’ dedim. Burada ben bir terör örgütünün ismini böyle anmaktan utanıyorum.”

“Bunu benim yüzüme söyleyen kişi, o aldanmış zavallı… Aldanmış zavallı diyorum, onu aldatanlar esas günahkar. Ben toplumdan birisine ne böyle dava açarım ne çözüm ararım ama onu dava edeceğim. Sonuna kadar da hakkımı arayacağım. Ben ona ‘Ahlaksız, terbiyesiz’ demişim. Daha ne diyeyim? Tabii ki ahlaksız, terbiyesiz. Niye söyleyeyim. Burada bulunan hiç kimsenin milli duygularına laf etmek benim haddim olabilir mi? Buna bir Allah’ın kulu boyun eğebilir mi? Biz ne için yaşıyoruz? Biz ailemiz, yuvamız, vatanımız, milletimiz, bayrağımız için yaşamıyor muyuz? Sen kim oluyorsun da bana terör örgütü üyesi ya da terörist muamelesi yapacaksın. O zavallıyı dava edeceğim ama benim esas hesabım kiminle biliyor musunuz, ona onu dedirtenlerle. Hesabım onlarla.”

 

Yorumunuzu yazınız...