Ekonomik Güven Endeksi

 

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 2020 yılı Ağustos ayı “Ekonomik Güven Endeksi” verisine dair Twitter üzerinden yapmış olduğu açıklama tartışmalara yol açmıştı:

 

2020 Ağustos ayı ekonomik güven endeksi verisi üzerine Sayın Albayrak’ın yaptığı açıklama

 

Hazine ve Maliye Bakanı bu paylaşımı ile ekonomik güven endeksindeki artışını “battık bittik” lobisini üzecek bir durum olarak nitelemişti. Ancak, TÜİK’in açıkladığı “ekonomik güven endeksi”nin yükselmesi “göreceli iyi” bir durum olsa da, endeksin 100’ün altında seyretmesi tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma dair değerlendirme, beklenti ve eğilimlerinin kötümser yönde olduğunu işaret etmekteydi.

Geçtiğimiz süreçte, ekonomik güven endeksinin ne demek olduğu ve hangi durumda olumlu olarak algılanması gerektiği gibi konularda görüş bildiren çok sayıda yorumcu oldu. Biz de bu konuyu sosyal medya hesaplarımızda kısa açıklamalarda bulunmuştuk. Bu yazıda ekonomik güven endeksinin nasıl hesaplandığını ve ne anlama geldiğini kısaca inceleyeceğiz.

 

Ekonomik Güven Endeksi Nasıl Hesaplanır?

Ekonomik güven endeksi, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından aylık bazda yayımlanan bir endekstir. TÜİK’in en son açıkladığı güven endeksinin metaveri bölümünde yapılan tanımlama şu şekilde:

Ekonomik güven endeksi, tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirmelerini, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endekstir. Endeks, mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endekslerinin alt endekslerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşmaktadır.

Ekonomik güven endeksi hesaplamasında tüketici, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ait toplam 20 alt endeks göz önünde bulundurulmaktadır.

Alt endekslere dağıtılarak kullanılan beş sektörün ağırlıkları aşağıdaki gibidir:

  • Tüketici: %20
  • Reel kesim (imalat sanayi): %40
  • Hizmet: %30
  • Perakende ticaret: %5
  • İnşaat: %5

Endeksi oluşturan alt kalemler ise şunlardır:

  • Tüketici güven endeksinin alt endeksleri
    • hanenin maddi durum beklentisi (gelecek 12 aylık dönemde)
    • genel ekonomik durum beklentisi (gelecek 12 aylık dönemde)
    • işsiz sayısı beklentisi (gelecek 12 aylık dönemde)
    • tasarruf etme ihtimali (gelecek 12 aylık dönemde)
  • Reel kesim (imalat sanayi) güven endeksinin alt endeksleri
    • toplam sipariş miktarı (mevcut durum)
    • mamul mal stok miktarı (mevcut durum)
    • üretim hacmi (gelecek 3 ay)
    • toplam istihdam (gelecek 3 ay)
    • toplam sipariş miktarı (son 3 ay)
    • ihracat sipariş miktarı (gelecek 3 ay)
    • sabit sermaye yatırım harcaması
    • genel gidişat
  • Hizmet sektörü güven endeksinin alt endeksleri
    • iş durumu (son 3 aylık dönemde)
    • hizmetlere olan talep (son 3 aylık dönemde)
    • hizmetlere olan talep beklentisi (gelecek 3 aylık dönemde)
  • Perakende ticaret sektörü güven endeksinin alt endeksleri
    • iş hacmi-satışlar (son 3 aylık dönemde)
    • mevcut mal stok seviyesi
    • iş hacmi-satışlar beklentisi (gelecek 3 aylık dönemde)
  • İnşaat sektörü güven endeksinin alt endeksleri
    • alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi
    • toplam çalışan sayısı beklentisi (gelecek 3 aylık dönemde)

 

Ekonomik güven endeksini oluşturan alt endeksler ve onların ögeleri

 

Yine aynı bölümde alt kalemlerin hesaplanmasında kullanılan veri kaynakları şu şekilde açıklanmıştır:

Veri kaynakları: TÜİK-TCMB işbirliği ile yürütülen Tüketici Eğilim Anketi, TCMB tarafından yürütülen İktisadi Yönelim Anketi ve TÜİK tarafından gerçekleştirilen Hizmet Sektörü Eğilim Anketi, Perakende Ticaret Sektörü Eğilim Anketi ve İnşaat Sektörü Eğilim Anketi’dir.

Alt endeksler ve güven endeksleri, söz konusu anketler yoluyla her ayın ilk iki haftasında derlenen veriler kullanılarak hesaplanmaktadır.

 

Özetleyecek olursak ekonomik güven endeksi, beş farklı güven endeksinin ağırlıklı ortalaması alınarak hesaplanmaktadır. Bunlar; (1) Tüketici güven endeksi, (2) Hizmet sektörü güven endeksi, (3) Perakende ticaret sektörü güven endeksi, (4) İmalat sanayi güven endeksi ve (5) İnşaat sektörü güven endeksidir. Bu alt endeksler ise TÜİK ve TCMB’nin gerçekleştirmiş olduğu eğilim anketlerine katılanların yukarıdaki tabloda yer alan hususlara ilişkin beklentileri kapsamında oluşturulmaktadır.

 

Ekonomik Güven Endeksi Nasıl Yorumlanır?

Endeks tüketiciler ile farklı sektörlerden iş insanlarının ekonomideki gelişmelere ve kendi sektörlerine dair beklentilerinin gelişimini göstermektedir. Bu kapsamda, güven endeksindeki artış ekonomiye dair beklentilerin olumlu yönde geliştiği anlamına gelmektedir. Ancak bu endekste daha önemli olan yukarı veya aşağı yönlü hareketler değil, endeksin seviyesidir.

Bu durumu, TÜİK’in ekonomik güven endeksi raporunun en son kısmındaki açıklamadan da anlayabiliriz:

Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği göstermektedir.

 

Yani, ekonomik güven endeksinin 100’ün altında mı üstünde mi olduğu büyük önem taşımaktadır. Endeksin 100’ün altında olması, genel olarak ekonomik gelişmelere dair beklentilerin kötü olduğunu ortaya koymaktadır. Beklentilerin önemi ise, yatırım ve tüketim tercihlerini etkilemesinden kaynaklanmaktadır. Tüketici güveni tüketim tercihlerini, iş kollarına dair beklentiler ise bu alanlardaki yatırım tercihlerini etkileyen önemli unsurlardır. Bu nedenle de ekonomik güven endeksinin 100’ün altında yani kötümser olması, önümüzdeki dönemde tüketimin ve yatırımların, dolayısıyla da ekonomik büyümenin zayıflayacağını haber vermektedir.

 

Son açıklanan TÜİK raporunda ekonomik güven endeksinin geçtiğimiz iki yıllık seyri de verilmiştir:

 

Ekonomik güven endeksi iki yıldır 100’ün altında seyretmektedir

 

Görüleceği üzere inişler çıkışlar olsa da endeks sürekli 100’ün altındadır. Bu veriler de göstermektedir ki, ekonomik aktörlerin ülkemiz ekonomisine dair beklentileri iki yıldır kötümserdir. Covid-19 salgınının zirve yaptığı Nisan ayında 50 seviyelerine düşen endeks sonrasında yükselmektedir. Ancak hala 100’ün altında olması, beklentilerin henüz iyimser denilebilecek düzeye çıkmadığına işaret etmektedir.

“Ekonomik Güven Endeksi”nin gelişimine göz attığımızda uzun bir süredir ekonomide kötümserliğin süregeldiği görülebiliyor.

 

ekonomik güven endeksi

 

Yorumunuzu yazınız...