Dünyada İlk Çocuk Hakları Bildirgesinin 1930 Yılında Taksim Meydanında Öğretmen Nakiye Elgün Tarafından Okunduğu İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Bugün 20 Kasım… Dünya Çocuk Günü kutlu olsun!

UNICEF’in her yıl 20 Kasım’da kutladığı Dünya Çocuk Günü, aynı zamanda Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin kabul edildiği tarih…

Günün anlam ve öneminden hareketle dünyanın ilk çocuk hakları bildirgesinin 1930 yılında Taksim Meydanı’nda Nakiye Elgün Hanım tarafından okunduğu iddiasının yanlışlığını aktaracağız.

Bu iddiayı içeren örnek paylaşımları sıralayarak başlayalım:

 

“Dünyada ilk çocuk hakları bildirgesi öğretmen Nakiye Elgün tarafından Taksim Meydanı’nda okundu… Yıl, 1930”

 

Dünyada ilk çocuk hakları bildirgesi öğretmen Nakiye Elgün

 

“1930 yılında dünyada ilk kez Taksim Meydanı’nda Çocuk Hakları Bildirgesi’ni okuyan Nakiye Elgün öğretmen. #DünyaÇocukGünü”

 

1930 yılında dünyada ilk kez Taksim Meydanı'nda

 

“Dünyada ilk kez çocuk hakları bildirgesi 1930’da Taksim meydanında öğretmen Nakiye Elgün tarafından okundu”

 

Dünyada ilk kez çocuk hakları bildirgesi 1930'da Taksim meydanında

 

Ancak sanılanın aksine dünyanın ilk çocuk hakları bildirgesini 1930 yılında (ilgili dönemde Halkevi idare heyetinde yer alan ve sonradan Erzurum mebusluğu da yapan) Nakiye Elgün Hanım Taksim Meydanında okumadı.

 

Nakiye Elgün

 

Bahse konu fotoğraf, mezkur paylaşımlarda iddia edilenin aksine 1930 yılında değil 23 Nisan 1933 tarihinde Taksim Meydanı’ndaki Çocuk Bayramı kutlamaları esnasında çekilmiş.

 

nakiye elgün

 

Vakit gazetesinin 24 Nisan 1933 tarihli sayısında Çocuk Bayramı etkinlikleri ve Nakiye Hanım’ın nutkuna geniş yer verilmişti.

 

vakit 24 Nisan 1933

 

Vakit gazetesinin 4. sayfasında “Nakiye Hanımın Nutku” başlıklı bölümde Taksim Meydanı’nda okunan söylev şöyle aktarılmıştı:

“Bundan sonra İstanbul Şehir meclisi azasında ve Halkevi idare heyetinden Nakiye H. hazırlanmış olan kürsüye çıkarak yavrulara hitaben çok güzel bir nutuk söyledi. Nakiye Hanım nutkunda bilhassa dedi ki:

 

‘Bahtlı çocuklar; ne mutlu size ki işgal ordularının şahlanan at üzerindeki kumandanı değil seni esir bir millet çocuğu, bir müstemleke çocuğu olmaktan kurtaran Ulu Gazinin heykeli; Türk Cumhuriyetinin şanlı bayrağını selâmlıyorsun.

Ne mutlu size ki! Bizim nesil gibi istipdadın bin bir dikenile çevrilmiş kapitulasyonların bin bir zehirile sulanmış çorak bir sahada değil Türkün asil kaynaklarından fışkıran yenilik ve güzelliklerle bezenen temiz topraklarda filizleniyorsun.

Yalnız şunu unutma ki, yolundan dikenleri yolan binlerce, delikanlının vucütleri delik deşik oldu. Toprakların zehirlerini ihtiyar ninelerin, genç dulların göz yaşları sildi. Şimdi bu tertemiz yurt sana emanet olunuyor.

Bu emaneti veren el gibi alan ellerde temiz ve değerli olmalıdır. Bu emaneti almağa lâyık bir surette hazırlanmayan değerlenmiyen çocuğun Türk ismini taşımağa hakkı yoktur.

Ana yurdun ve Cümhuriyetin gelecekte dayanacağı gençlikten dilekleri:

Sevilmek; icabında kendileri için ölmeyi bilmektir. Bunları seven çocuk sağlığını koruyan, gece gündüz çalışan çocuktur.

Bence mektep çağının hangi devresinde olursa olsun vaktini boş geçiren emanete ihanet yolundan ordudan vazifesini bırakıp kaçan asker kadar yurda haindir.

Sevgili çocuklarım! Halkevi namına tekrar bayramınızı kutlar, sağlığınızı diler, size sevgiler sunarım….’

 

Nakiye Hanımın nutku sürekli alkışlarla bitti. Bundan sonra muhtef mektepler tarafından çocuk şarkıları söylendi, merasime nihayet verildi, talebeler mekteplerine dağıldı.

 

nakiye hanımın nutku

 

24 Nisan 1933 tarihli Son Posta’nın ilk sayfasında bahse konu fotoğrafa “Nakiye Hanım Taksim abidesi önünde nutuk söylerken” alt yazısıyla yer verilmişti.

 

son posta 24 Nisan 1933

 

Yine 24 Nisan 1933 tarihli Milliyet gazetesinde Çocuk Bayramı etkinlikleri ve Nakiye Hanımın konuşmasına şöyle değinilmişti:

Çocuk bayramı

Dün en çok çocuklar eğlendiler, güldüler.. Çocuk bayramının ilk günü dün çok zevkli geçti. Sabahleyin Fatih parkında toplanan Himayeietfalin süslü bayraklar ile donatılmış otomobillere binen küçük mektepliler sıra ile belediye, fırka, Himayeietfal, Halkevi, vilayet, kolordu merkezlerini ziyaret etmişler ve bu şekilde Taksime gelmişlerdir. Çocuklar otomobillerle köprüden geçerken vapurlar düdüklerini çalarak selamlamışlardır. Taksimde cumhuriyet âbidesi önünde toplanan çocuklar Halkevi namına Nakiye Hanım tarafından tebrik edilmişlerdir. Nakiye Hanım çocuklara güzel bir hitabe irat etmiş ve alkışlanmıştır. Bundan sonra cumhuriyet âbidesine Halkevi, Hâkimiyeti Milliyet şehir yatı mektebi, Himayeietfal cemiyeti tarafından çelenkler konmuştur. Himayei Etfal cemiyeti tarafından dün şehrin bir çok yerlerine çocuklara ait vecizeleri havi levhalar asılmıştır. Bu gün teyyareler tarafından çocuklara ait vecizeler atılacaktır. Dün sabahtan akşama kadar muhtelif merkezlerden kalkan süslenmiş tramvaylarla çocuklar şehir içinde dolaştırılmıştır. Öğleden sonra Himayeietfal cemiyeti tarafından Gülhane parkında, çocuklar için muhtelif eğlenceler tertip edilmiştir.”

 

1933 çocuk bayramı

 

23 Nisan 1933 tarihinde gerçekleştirilen Çocuk Bayramı etkinliklerinde çocuklar ellerinde (hürmet, öpülmek, azarlanmamak, yalnız yatmak, şefkat, korkutulmamak, anasütü, hava ve güneş gibi) istekleri içeren dövizler taşımıştı.

 

çocuk hakları

 

çocuk hak talepleri

 

Nakiye Elgün Hanım’ın yaptığı bahse konu konuşmada Çocuk Hakları Bildirgesi gibi bir atfa rastlanamamaktadır. 23 Nisan 1933 tarihinde düzenlenen etkinlik bir Çocuk Hakları mitingi değil, Çocuk Haftası kapsamında bir tören idi.

Taksim’de 1930 yılında Nakiye Elgün’ün okuduğu metnin çocuk hakları bildirgesi olduğu kabul edilse dahi bu durum tarihte bir ilk teşkil etmez. Çünkü, bu tarih öncesinde çocuk hakları alanında kabul edilmiş bir bildirge mevcut.

Çocukların korunmasına yönelik ilk milletlerarası bildirge olan Cenevre Çocuk Hakları Beyannamesi (Geneva Declaration of the Rights of the Child) 26 Eylül 1924 tarihinde Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) tarafından kabul edilmişti. Milletler Cemiyeti üyesi ülkelerin imzasına sunulan metin, daha önce Milletlerarası Çocuklara Yardım Birliği (International Save the Children Union) tarafından 28 Şubat 1924 tarihinde kabul edilmişti.

Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi, Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1928 yılında imzalanarak Türkiye Cumhuriyeti’nin onay süreci tamamlanmıştır (Osman Akandere, Ahmet Dalda (2018). Türkiye’de Korunmaya Muhtaç Çocuklar Yasal Düzenlemeler ve Uygulanması (1923 – 2016). Eğitim Yayınevi).

Toplam beş maddeden oluşan Cenevre Çocuk Hakları Beyannamesi, çocukların sağlıklı ve güvenli bir ortam içerisinde yaşaması, bir felaket anında çocuklara öncelik verilmesi, çocukların her türlü istismara karşı korunmasına değinmektedir.

Beyanname maddelerinin Türkçemize çevirisi şu şekildedir:

Çocuk Hakları Beyannamesi  

 

“Umum Milletlerin erkek ve kadınları insanlığın haiz olduğu en mutena şeyi Çocuğa vermeye mecbur bulunduğunu, ırki, milli ve dini her türlü telkinler haricinde bir vazife olmak üzere kabul ettikleri Cenevre Beyannamesi ismi verilen bu Çocuk Hakları Beyannamesi ile tasdik ederler;

  1. Çocuk bedensel ve ruhsal bakımdan doğal biçimde gelişmesine olanak sağlayacak koşullar içinde bulundurulmalıdır.
  2. Acıkan çocuk beslenmeli, hasta çocuk tedavi edilmeli, fikren geri kalmış çocuk eğitilmeli, yoldan çıkmış çocuk yola getirilmeli, terk edilen çocuklar korunmalıdır.
  3. Herhangi bir felaket anında öncelikle çocuğa yardım yapılmalıdır.
  4. Çocuk hayatını kazanabilecek hale getirilmelidir ve her türlü istismara karşı korunmalıdır.
  5. Çocuk yeteneklerini kardeşlerinin hizmetine adayacak bir ruh ve düşünce içinde yetiştirilmelidir.

 

himaye-i etfal cemiyeti çocuk hakları bildirgesi
Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün (Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’nun) atası olan, 1917’de İstanbul’da ve yeniden 1921’de Ankara’da kurulan Türkiye Himaye-i Etfal Cemiyeti logolu Cenevre Beyannamesi görseli

 

Nakiye Hanım’ın dünyanın ilk çocuk hakları bildirgesini 1930 yılında Taksim’de düzenlediği bir mitingde okuduğu iddiasının kökenini incelediğimizde ise karşımıza tanıdık bir isim çıkıyor: Sunay Akın.

Sunay Akın, katıldığı programlardaki aktarımlarının yanı sıra sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarda da bu yanlış iddiayı tekrarlamıştı:

“1930’lu yıllarda Nakiye öğretmen (Elgün), İstanbul Cumhuriyet Meydanı’nda, Cumhuriyet Anıtı’nın önünde bir çocuk hakları mitingi düzenlemiş ve çocuk hakları bildirgesi okumuştur… BM’nin çocuk hakları bildirgesini kabulü ise öncesinde yapılan çalışmaların ardından 1989 yılıdır… Sonradan milletvekilliği yapacak olan bir öğretmenimizin emeği, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu konudaki duyarlığını ve öncülüğünün kanıtıdır… Yıllardır bu öyküyü yazdım, oyunlarımda anlattım… Her seferinde de, yeniden düzenlenen Cumhuriyet Meydanı’nın bir köşesine, gördüğünüz fotoğrafın bir heykelinin yapılmasını önerdim… “

Sunay Akın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme‘yi okusa, bu belgenin öncüsü olan 1924 yılında kabul edilen Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi’ne atıf yapıldığını görebilirdi.

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme‘de ilgili atfın yer aldığı bölüm şu şekilde idi:

“Çocuğa özel bir ilgi gösterme gerekliliğinin,1924 tarihli, Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi’nde ve 20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Kurulunca kabul edilen Çocuk Hakları Bildirisi’nde belirtildiğini ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nde (özellikle 23 ve 24’üncü maddelerinde) ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’de (özellikle 10’uncu maddesinde) ve çocukların esenliği ile ilgili uzman kuruluşların ve uluslararası örgütlerin kurucu ve ilgili belgelerinde tanındığını hatırda tutarak,”

 

* Tespit: Alaaddin Kurt

Yorumunuzu yazınız...