Doğal Gaza Hava ve Su Buharı Basıldığı İddiası Doğru Değil

Doğal gaza hava basıldığı için evlerin ısınamadığı iddiası gerçek dışı. Doğal gaza hava ve su buharı eklenerek inceltilmesi, böylelikle tüketicilerin kandırılması teknik olarak mümkün değil. Doğal gaz dağıtım hatları içerisine ilave edilecek su ve havanın işletmesel açıdan korozyona, mekanik ve elektronik aletlerin bozulmasına sebebiyet vereceği bilinmektedir. Doğal gazın aktarım sürecinde basıncında değişiklik yapılmakta olup, kaçak esnasında algılanabilmesi için koku verici bir madde eklemesi yapılır. Bunun dışında doğal gaza su buharı ve hava eklenmesi tehlikeli olduğu için teknik olarak mümkün görünmüyor.

Yanlış İddia

 

Kış aylarında etkisini hissettiren soğuklarla birlikte, doğal gaza hava basıldığı için evlerin ısınamadığı yönündeki eski iddia tekrar dolaşıma girdi.

 

Doğalgaza hava ve su buharı katıldığını öne süren paylaşım
Doğal gaza hava ve su buharı katıldığını öne süren paylaşım

 

“Doğal gaz inceltiliyor” yönündeki bir iddia 2009 yılının hatırlarda kalan gündem maddelerinden biriydi. Bu defa ise kuyuya “hava”nın yanı sıra ilave bir taş oldu: “su buharı”…

Tek kaynağı “fısıltı gazetesi” olanlar tarafınca dile getirilen bu iddianın aksine, hava ve su buharı eklenerek doğal gazın kalori değerinin düşürülmesi ve böylelikle tüketicilerin kandırılması teknik olarak mümkün değil.

Konuya dair doğal gaz dağıtım şirketlerinden ve Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliği Bölümlerinden akademisyenlerden teknik izahat talep ettik. Doğal gaz dağıtım şirketlerinden aldığımız yanıtta şu teknik gerekçelerden ötürü böyle bir durumun gerçekleşmesinin kesinlikle mümkün olmadığı aktarıldı:

  • Teknik açıdan doğal gaz dağıtım hatları içerisine ilave edilecek su ve hava işletmesel açıdan korozyona, mekanik ve elektronik aletlerin bozulmasına sebebiyet verecektir.
  • Her 5 dakikada bir, dağıtımı sağlanan gazın Mol analizi (Gazın Kimyası) belirlenen standartlarda yapılmaktadır. Bu analizler Botaş’ın yetkili mühendisleri ve dağıtım firmasının yetkili mühendislerinin onayından sonra müşterinin faturasına yansıtılmaktadır.
  • Dağıtım şebekesinde oluşabilecek hava veya su son kullanıcı müşterilerin doğalgazı cihazlarında kullanamamasına sebebiyet verecektir. Müşteri şikayeti ile ihbar bildirimlerini arttıracaktır.

Son dönemde gündeme gelen bu şehir efsanesinin gerçeği yansıtmadığı Eskişehir’e doğalgaz dağıtan ESGAZ yetkilileri tarafından da dile getirilmişti. ESGAZ Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Ceyhan, doğalgaza hava karıştırılmasının bunun mümkün olmadığını şöyle dile getirmişti:

“Yurtdışından yüksek basınçla gelen gaz şehrin girişindeki ünitelerde basıncı düşürülerek şehre veriliyor. Arada hava basmak imkansız. Biz belli bir standart ve mevzuzata göre basıncını şehre dağıtmak için düşürüyoruz. İstasyon yapılırken de yine BOTAŞ ve EPDK kontrolündeydi. Diyelim ki hile oldu hava basıldı, o zaman da Doğalgaz yanmaz”

Ankara Makine Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Aytekin Çakır ise doğal gaza hava basılmasının kimyasal açıdan zor olduğunu belirterek, “hava hafiftir ayrışır, hava dayanmaz, teorik olarak zor” yorumunda bulunmuştu.

 

Doğal Gaz Hatlarına Hava Katıldığı İddiası 2009 Yılında Da Gündeme Gelmişti

2009 yılında Sözcü Gazetesinin yayınladığı bir haberde Tüketici Dernekleri Federasyonu’nun Ankara’da 2002-2007 yılları arasında alınan gaz ile satılan gaz arasında 600 milyon metreküp fark olduğu, bu nedenle vatandaşın doğal gazla birlikte havaya da para verdiği yönündeki iddiasına yer verilmişti. Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş. ve BOTAŞ’a yapılan bilgi taleplerinin, “sır niteliğinde” olduğu belirtilerek yerine getirilmediği de iddialar arasındaydı.

Bahse konu haberin yayınlanmasının ardından yaygınlık kazanan bu iddia, Meclis’te de ele alındı.

2009 yılında Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, 7-6960 sayılı soru önergesiyle dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’den gündeme gelen konuya dair yanıt talep etmişti. Bahse konu soru önergesine verdiği yanıtta Bakan Güler özetle, doğal gaza farklı maddelerin karıştırılması iddiasının doğru olmadığını şu ifadelerle aktarmıştı:

“EPDK tarafindan yapılmakta olan dağıtım şirketlerinin rutin denetimlerinde bu ve buna benzer birçok husus sürekli olarak takip edilmekte olup, bugüne kadar dağıtım şebekesine hava ya da su buharı basılması olayına rastlanmamıştır.”

“Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş. tarafından dağıtımı yapılan doğalgaza hava veya su buharı katıldığı iddiaları dayanaktan yoksun olup gerçeği yansıtmamaktadır. Zira doğalgaza karıştırılacak hava veya su buharından ortaya çıkacak oksijenin boruların içinde yanması kapalı ortamda patlamayı kaçınılmaz hale getireceğinden bu iddianın teorik ve bilimsel açıdan doğru olma ihtimalini ortadan kaldırmaktadır.”  

Yanıtlanması talebiyle iletilen soru önergesinde doğal gaz alım ve satım miktarları arasındaki görünen farkın aşağıda özetlenen hususlardan kaynaklandığı belirtilmişti:

  • Ankara’da mevcut abonelerinin, büyük sanayi kuruluşlarının ve kamu kurumlarının büyük bir kısmının ön ödemeli sayaç kullanmaları ve bu müşterilerin henüz kullanmadıkları ancak gelecek dönemlerde kullanacakları gazı peşin olarak almaları sonucu dağıtım şirketlerinin henüz BOTAŞ’dan almadıkları gazın satılmış gözükmesi,
  • Kamu kurum ve kuruluşlarının tahsisatlarının yıl sonunda iade edilmemesi için bir sonraki dönem kullanacakları doğalgazı peşin olarak satın almaları ve bu satışların dağıtım şirketlerince paranın ödendiği döneme kaydedilmesi,
  • Sayaçların standartlar çerçevesinde kabul edilen ölçüm toleranslarından kaynaklanabilecek ölçüm farklılıkları,
  • BOTAŞ’tan alınan doğalgaza ilişkin faturalama dönemleri ile dağıtım şirketinin abonelerine sattığı doğalgaza ilişkin satış / faturalama dönemlerinin farklı olması

Doğal gaza hava karıştırıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını BOTAŞ yetkilileri de aktarmıştı. BOTAŞ Genel Müdürü Saltuk Düzyol yaptığı açıklamada doğal gaza hava karıştırıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, böyle bir durumun söz konusu olamayacağını, doğal gaz boru hattı sistemine hiçbir şekilde hava basılamayacağını öne sürmüştü. Boru hattı içine hava basılmasının oksijen miktarını artıracağını, oksijenin ise yanıcı nitelikte olduğunu ifade eden Düzyol, şu ifadeleri kullanmıştı:

“Dolayısıyla bunlar yanlış ve işin teknolojisine aykırı olan iddialardır. Böyle bir durum mevzu bahis olamaz”

“Ondan sonra alt akışta ne olduğuyla zaten ilgilenmiyoruz. Böyle bir sorumluluğumuz da yok zaten. Alt akışta zaman zaman ölçüm cihazlarının hassasiyetinden kaynaklanan birtakım ölçüm farklılıkları olabilir, ama bu demek değildir ki boru hattına özellikle gazla beraber başka bir meta daha basılıyor. Zaman zaman gazın kalite parametreleri spesifik ölçülerin dışındaysa, genellikle ihracatçı ülkeler böyle yapar, nitrojen basarlar boru hattı içerisine… Zaten belli bir oranın üzerine çıkarsa nitrojen miktarı biz hemen o anda gaz arzını durdururuz. Vatandaşa satış açısından bakıldığında hiç bir şekilde hava basılması söz konusu değil.”

Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş. yetkilileri ise konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada “Dağıtım şirketleri Botaş’tan aldığı gazı, hiçbir müdahalede bulunmadan aboneye dağıtır. Doğalgazın içine hava hatılamaz” ifadelerini kullanarak “doğal gaz inceltiliyor” iddialarının gerçek dışı olduğunu belirtmişti. Yapılan açıklamada doğal gazın kapalı ortamda havayla birleşmesinin patlamaya yol açacağı şöyle ifade edilmişti:

“Kapalı ortamda doğalgazın havayla birleşmesi halinde patlama kaçınılmazdır. Yani doğalgazın içine hava katılamaz. Katılması halinde çok büyük tehlike yaratır. Oksijen, boruların içinde yanar ve çok olumsuz sonuçlar doğurur”  

 

Doğal Gaz Nasıl Yanar?

Başta metan (CH4) ve Etan (C2H6) olmak üzere çeşitli hidrokarbonlardan oluşan yanıcı bir gaz karışımı olan doğal gaz nasıl yanar?

Konuya ilişkin doğal gaz dağıtım şirketlerinin aktardığı hususları şöyle özetleyebiliriz:

“Doğalgazın yanabilmesi için hava ile yüzde 5-15 arasında karışım yapması gerekir. Karışım oranı bu aralığın altında ya da üstünde olursa doğalgaz yanmaz. En iyi yanma karışımı yüzde 9 doğalgaz ve yüzde 91 havadır. Doğalgazın tutuşma sıcaklığı 650°C’dir. “Tam yanma“ anında mavi bir alevle yanar.”

 

“Yakıt gazları tutuşturuldukları zaman havanın oksijeni ile birleşerek yanarlar. Bir gazın yanması, gaz içerisinde bulunan kimyasal enerjinin kuvvetli bir sıcaklık ve ışık üreterek ortaya çıktığı kimyasal ve fiziksel bir olaydır.”

 

“Doğalgaz tam yandığında, yanma sonucu karbondioksit (CO2) ve su buharı (H2O) açığa çıkarır. Bununla birlikte azotoksit, azotdioksit ve kükürtdioksit açığa çıkar, ancak bu emisyon, diğer yakıtların yanması sonucu çıkan oranların çok çok altındadır.”

 

“Doğalgazın hava ile % 5~15 oranında karışması halinde yanma gerçekleşir. Yani 1 m3 doğal gazın yanması için 10 m3 havaya ihtiyaç vardır. 1 m3 doğal gazın yanmasıyla 1 m3 karbondioksit (CO2), 2 m3 su buharı (H2O), 8 m3 azot (N2) ve 8.250 kcal ısı elde edilir. Doğal gazın bünyesinde yanmayan madde yoktur. Ayrıca kükürtlü bileşikler içermediğinden, yanma sonunda kükürtoksit (SOX) gibi zehirleyici atıklar oluşturmaz. Uygun yanma şartları sağlanamaz ve tam yanma gerçekleşmez ise, diğer yakıtlara göre çok düşük miktarda karbonmonoksit (CO) ve azotoksitler (NOX) oluşur. “

 

Doğal gazın kapalı bir ortamda sıkıştığında ve kapalı alandaki hacminin yüzde 5-15 oranındaki havayla karışması durumunda ateş, kıvılcım ve statik elektrik gibi etkenlerle temas ettiğinde patlama riskinin oluştuğu bilinmektedir.

 

Peki, Doğal Gaz Nasıl Aktarılır?

İGDAŞ, doğal gazın kaynaktan çıkarılmasının ardından son kullanıcıya iletimine değin izlenen süreci şöyle özetlemiş:

“Üst Isıl değeri maksimum 10.427 kcal/m3 minimum 8.100 kcal/m3 yoğunluğu  yaklaşık olarak 0,72 kg/m3 olan doğalgaz, Rusya’dan çıkartıldıktan sonra, Ukrayna, Moldova, Romanya ve Bulgaristan üzerinden boru hatlarıyla Türkiye’ye taşınır. 

 

Malkoçlar Ölçüm ve Filtreleme İstasyonu’n da Türkiye’ye giren doğalgazın miktarının ölçülmesi ve filtrelenmesi işlemi yapılır. Malkoçlar ve Kırklareli Kompresör İstasyonları’n da basıncı 35 bara kadar düşmüş doğalgazın basıncı tekrar 70 bara çıkartılır. 

 

Marmara Ereğlisi LNG İstasyonu’nda Cezayir ve Nijerya gibi ülkelerden gelen sıvılaştırılmış doğatgaz (LNG), gazlaştırılarak sisteme gaz halinde verilir.

 

Esenyurt’taki RMS İstasyonu’nda İstanbul’a giren doğalgazın basıncı 70 bardan 20 bar seviyesine düşürülerek doğalgazın filtrasyonu, ölçümlendirilmesi, gazın analizi, kokulandırılması ve ısıtılması işlemleri gerçekleştirilir. Buradan İstanbul -Avrupa yakasının doğalgaz dağıtımı yapılır.

 

Marmara Denizi geçişi ile, yaklaşık 100 m derinlikte 106 km uzunluğunda 2 adet 30 inçlik boru ile doğalgaz. Avcılar Ambarlı’dan Pendik sahiline çıkarak İstanbul Anadolu yakasına taşınır.

Pendik ve Esenyurt’ta bulunan kokulandırma istasyonlarında doğalgaza bazı kimyasal maddeler karıştırılarak kokulandırılır. Kokulandırmada genellikle tiyoeterler ve tiyoller kullanılır ve bu maddeler doğalgaza, çürük sarımsağa benzer bir koku verir.

 

Çelik hat üzerinde şebekenin genişlemesi amacıyla imalatı yapılan yeni hatlara Tie-in ve / veya Hot- Tap yöntemiyle gaz verilmesi ve deplase işlemleri yapılabilir. Hot –top operasyonu olarak adlandırılan bu işlem, şebeke gazı kesilmeksizin gerçekleştirilir.

 

Çelik hatlar içinde dolaşan doğalgazın akışını kontrol etmek için şebeke üzerinde vana odalarında vanalar kullanılır. Vana odaları yer altında özel olarak inşa edilir. 
Bölge regülatörüne 20 bar olarak gelen doğalgaz basıncı 4 bar’a düşürülüp filtrelenerek Polietilen dağıtım hatlarına sevkedilir.

 

Bölge regülatöründen sonra doğalgaz, servis kutusuna kadar 125,110 ve 63 mm çapında PE (Polietilen) borularla taşınır. İstanbul gibi dev bir metropolün karmaşık altyapısı içinde sokak sokak doğalgaz şebekesinin döşenmesi oldukça zor şartlar altında gerçekleştirilir.

Bölge regülatöründen 4 bar olarak gelen doğalgaz son kullanıcıya servis kutuları ile ulaştırılır. Kullanıcının ihtiyacına göre doğalgaz basıncı burada 21 mbar ve 300 mbar seviyelerine düşürülerek tesisata verilir.

 

Servis kutusundan sonra bina içindeki tesisata ulaşan doğalgaz, son kullanıcının hizmetine sunulmadan önce sızdırmazlık testleri ve kontrollerden geçirilir. Tesisatın güvenliği sağlandıktan sonra gaz arzı sağlanır. İç tesisata gaz verme işlemi gerçekleştirilir.”

 

Özetle, doğal gazın aktarım sürecinde basıncında değişiklik yapılmakta olup, kaçak esnasında algılanabilmesi için koku verici bir madde eklemesi yapılır. Bunun dışında su buharı ve hava eklenmesi riskli olduğu için teknik olarak mümkün görünmüyor.

 

doğal gaza hava basılması

NOT: TDK’nın hazırladığı sözlükte “doğal gaz” şeklinde yazımın benimsendiği, sanal alemde kelimenin doğal ve gaz kelimelerinin birleşik halde yaygın şekilde kullanıldığı görülmekle birlikte, EPDK, BOTAŞ ve Enerji Bakanlığı’nın internet sitelerinde her 2 kullanımın mevcut olduğu anlaşılmıştır. Yazının tamamında “doğal gaz” kullanımı benimsenmiştir.

Yorumunuzu yazınız...