Devlet Bahçeli’ye Aşı Yapan “Gülnaz Şırınga” Adlı Hemşirenin Darp Edildiği İddiası Doğru Değil

İddia Parodi Haberin Gerçek Sanılmasına Dayanıyor

Yanlış İddia

 

Koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı aşılama çalışmaları kapsamında MHP lideri Devlet Bahçeli, 15 Ocak 2021 tarihinde Parti genel merkezindeki odasında aşı olmuştu.

Koronavirüs aşısını yaptırmasının ardından Bahçeli, sosyal medya hesabı üzerinden şu açıklamada bulunmuştu:

“Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’nın daveti üzerine, başarıyla devam eden aşı programımız dahilinde ben de covid-19 virüsü aşımı yaptırdım. İnşallah bu salgından el birliği ile çok yakın zamanda kurtulacağımızı ümit ediyor, tüm halkımızı da aşı olmaya davet ediyorum.”

Söz konusu aşılamanın üzerinden 1 hafta geçmesinin ardından -bazı gazeteci ve siyasetçilere yönelik saldırı girişimlerinin akabinde- Devlet Bahçeli’ye aşı yapan hemşirenin darp edildiği iddiası öne sürüldü. Ancak bu iddia, bir yanlış anlaşılmanın ürünüydü.

Bahsi geçen iddiayı Özlem Gürses, Halk TV’deki yayında şöyle dile getirmişti:

“Siyasetin dili uzunca zamandır gergindi ve tansiyon çok yukardaydı. Yetmezmiş gibi sokağa da yansıdı. Bugün çok olağanüstü bir haber okudum. Gazete Pencere’de okudum. … Sayın Bahçeli’ye aşı yapan bir hemşire vardı. O hemşirenin darp edildiğini siz biliyor muydunuz? Ben Gazete Pencere’de okudum. Aklım durdu. Ve aynen şöyle açıklamış bu darbı gerçekleştiren kişi. Önümdeki dosyadan bulmaya çalışayım. Numune Hastanesi acil servisinde tedavi almış bu hemşire hanım. Gülnaz Şırınga: ‘Neye uğradığımı anlamadım. Arkamdan gelen dört kişi aniden sopalarla vurmaya başladı. kendisine vururken bir yandan da ‘canımızı acıtanın canına okuruz’ diye bağırdıklarını söyledi’. Sayın Bahçeli’ye aşı yaptığı için onun canını acıttıklarını düşündükleri için bu kadıncağızı darp etmişler.”

 

 

Özlem Gürses’in aktardığı hadisenin kaynağı Gazete Pencere’de 22 Ocak 2021 günü yayımlanan MHP lideri Devlet Bahçeli’ye aşı yapan Gülnaz Şırınga adlı hemşirenin darp edildiğine dair PARODİ HABERdi.

Devlet Bahçeli’ye aşı yapan hemşirenin saldırganlar tarafından “canımızı acıtanın canına okuruz” diye bağırdığını aktaran Gazete Pencere’deki “Haberlerden Özetler” başlıklı bölüm, karikatürist İ. Bülent Çelik’in Lomboz başlıklı köşesinin parodi haberler paylaştığı kısmındandı.

İlgili bölüm şöyleydi:

BAHÇELİ’NİN AŞISINI YAPAN HEMŞİRE DARP EDİLDİ

Numune Hastanesi acil servisinde tedaviye alınan hemşire Gülnaz Şırınga “Neye uğradığımı anlamadım. Arkamdan gelen dört kişi aniden sopalarla vurmaya başladı. Saldırganların bir yandan kendisine vururken bir yandan da ‘canımızı acıtanın canına okuruz’ diye bağırdıklarını söyledi

 

devlet bahçeliye aşı yapan hemşire

 

MHP teşkilâtı tarafından bu konuyla ilgili şu yanıt paylaşılmıştı:

HalkTV’de Liderimiz Sn Devlet Bahçeli’ye aşı yapan sağlık personelinin darp edildiği iddiasını mesnetsizce savuran @OzlemGurses

1-Numune Hastanesi taşındı.

2-Gülnaz Şırınga isimli bir hemşire yok.

3-Size acıyoruz!

4-Yalan haber ile alakalı hukuk birimimiz yasal işlem başlatıyor!

 

devlet bahçeli darp

 

Konuyla ilgili Özlem Gürses şu açıklamayı yapmış:

“Sevgili Twitter Camiası,

Dün gece yayında yaptığım bir hata, sabahtan beri sosyal medyada bir şakanın konusu olmuş durumda…

Doğrusu, ilk saatlerde ben de çok takılmadım, haklı eleştiri ve esprilerinize güldüm geçtim.

Aktardığım haberin bir mizah haber olduğunu anladığımda da zaten gereken müdahaleyi yaptım ve o bölüm hiçbir biçimde paylaşılmadı.

Ama anlıyorum ki mesele, ülkenin resmi kamu kurumlarını muhatap alacak kadar büyümüş vaziyette.

O kadar ki Sağlık Bakanlığı’na sorulmuş, açıklamalar manşet yapılmış!

Bizlerin ülkeyi yönetenlere ulaşma ve soru sorma şansımız olsa, doğrusu ben soru hakkımı başka konularda kullanmak isterdim.

Keşke, ülkedeki ekonomik sıkıntılar, kamu zararları, adalet krizleri ve kadın cinayetlerinden başlayarak siyasetçileri, gazetecileri, hatta hakkını savunan tek tek vatandaşlarımızı hedef alan şiddet iklimi ile ilgili yaptığımız haberler de en az bu kişisel hatam kadar ciddiye alınabilse…

Doğrudur. Ben bir hata yaptım.

Her gün düzenli olarak mobil sayfalardan okuduğum bir dijital gazetenin haberinin, bir mizah sayfası olduğunu fark etmedim.

Haklısınız, hastane ismine ve soyadına dahi “uyanamadım”.

Tam yayına girerken gördüm ve o anki refleksle bunu tek bir cümle olarak ifade ettim.

Bu hatam için tüm Halk TV izleyicilerinden, yayın konuğumdan, bu mizahı sayfasına taşıyan meslektaşlarımdan ve sizlerden özür dilerim.

Ama unutmayalım ki 5 saat süren o yayında ben yayın konuklarımla “duyulmasından hoşlanılmayan” sayısız “gerçek haberi” de konuştum, belgeleri ile ekrana getirdim.

Siz de biliyorsunuz ki benim bu hatam, ülkedeki gelir adaletsizliği, genç işsizliği, eğitim sorunları, siyasetin şiddeti sürekli körükleyen kutuplaştırıcı dili, ifade özgürlüğü sorunları ve suni gündemlerle karartılmış medya ortamı gerçeklerini değiştirmiyor…

O dev sorunlar olduğu yerde duruyor.

Bu ülke Kabataş Yalanı ile neredeyse bir iç çatışmanın eşiğinden döndü, her gün ele geçirilmiş ekranlarda sabahtan akşama algı operasyonları izliyoruz.

Hadi ben binlerce mesajınızda ifade ettiğiniz gibi “yalancıyım, trolüm, geri zekalıyım, salak bir gazeteciyim”.

Peki bu ülkede en sarsıcı gerçekleri haber yapan, araştırma dosyaları ile nasıl soyulduğumuzu anlatan, her biri belgelerle kanıtlanmış tuhaf ilişkileri kitaplaştıran gazeteciler, değerli meslektaşlarım neden yüzyıllarla yargılanıyor? 

Neden hapse atılıyor, neden sürekli o “mizah olmayan saf gerçek” haberlere erişim engelleri getirilip, haber siteleri kapatılıyor, gazetelerine ilan şantajları yapılıyor, yayın lisansları engelleniyor, sürekli yersiz cezalar ödemek durumunda kalıyorlar ? Neden ?

Ve birileri neden sosyal medyada o “gerçek haberleri” yaymayı değil de, bir mizah haberin hatalı paylaşımını yaymayı tercih ediyor ? Yoksa işlerine öylesi mi geliyor ?

Siyasetçiler ülkeyi ve toplumu bir araya getirip, sıkıntıları çözmek yerine, her gün yeni bir polemiğe sarılıyor.

Günde 2 kadının katledildiği, düşüncesini söyleyenlerin vatan hainliği ile suçlandığı ve aynı gün içinde 3 kişinin saldırıya uğradığı bir dönemde “bu şaka”yı gerçek sanmam çok da tuhaf değil.

Sosyal medyada, gazete sayfalarında, her gün bir kesime açıkça hakaret ediliyor, tehditler savruluyor.

Ve bir kişi de bu hakaretlerinden dolayı özür dilemiyor, karanlık ilişkilerin odağındaki isimlerin tehditlerine kimsenin sesi çıkmıyor !

Buradan ne ülkeye ne de kimseye bir çıkış olduğunu düşünmüyorum.

Ama ben, yine de umudumu koruyorum…

Eninde sonunda bu gerginlik bitecek, bu fırtına dinecek ve bugün yazılmayan, söylenmeyen tüm gerçekler ortaya çıkacaktır.

Özlem Gürses.”

 

İLAVE: MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bu haftaki grup toplantısında yaptığı konuşmada, kendisine aşı yapan Gülnaz Şırınga adlı hemşirenin darp edildiğine dair parodi haberi gerçek sanan Özlem Gürses’i tiye almıştı. Ancak Devlet Bahçeli’nin “Gülnaz Şırınga” iddiasını gerçek sandığını sananlara da rastlamıştık.

 

 

İLAVE: Fuat Uğur, Türkiye gazetesindeki 15 Ekim 2022 tarihli “Dezenformasyon ve “Gezi yalanları” üzerine kısa bir hatırlatma” başlıklı yazısında Gülnaz Şırınga’yı sahte bir hesap olarak aktarmış (Halbuki Gülnaz Şırınga, yukarıda da aktarıldığı üzere İ. Bülent Çelik’in kurguladığı bir karakter):

“Olay şu: Gülnaz Şırınga adlı bir fake hesap, hemşire olduğunu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Covid aşısını yaptığını ve Bahçeli’nin canı acıdığı için korumaları tarafından tartaklandığını yazmıştı. Özlem Gürses de bunu gerçekmiş gibi anlatmıştı. Paylaşımcı ‘hemşire’nin soyadının Şırınga olmasından bile çıkarımda bulunamayacak bir zekâ kapasitesine sahipti ne yazık ki.”

 

Yorumunuzu yazınız...