Çanakkale Zaferinin yıl dönümünde şehitlerimizi saygıyla yad ederken, Çanakkale Savaşı hakkında sık düşülen yanlışları da bu yazıda derleyelim istedik…

 

çanakkale şehitleri anıtı

 

Çanakkale Savaşı’nda 250 Bin Şehit Verdiğimiz İddiası Genelkurmay Kayıtlarına Göre Doğru Değil

 

Çanakkale Savaşındaki Şehit Sayısı 250.000 Sanılsa Da Genelkurmay Kaynaklarına Göre Çanakkale’de Verilen Şehit Sayısı 57.000’dir.

 

Çanakkale Savaşı’nda 250 Bin Şehit Verildiği İddiası

 

“Çanakkale Yemek Listesi” Olduğu İddiasıyla Paylaşılan Aşağıdaki Menü, Çanakkale Savaşı’na Değil Irak Cephesine Ait

 

Çanakkale Savaşı’nda 43. Alay 1. Piyade Taburu 1. Bölük, 1917 Yılı Yemek Listesi olarak paylaşılan iaşe cetveli aslında Irak Cephesi’nde görev alan 52. Tümen 43. Alay 1. Tabur’a aittir.

Sebepler kısaca şu şekilde:

  • Listenin ilk kez yer aldığı kaynak, menünün Çanakkale’ye değil Irak Cephesine ait olduğunu gösteriyor.
  • Çanakkale Savaşı 1917 yılında çoktan sona ermişti.
  • Çanakkale’de 43. Alay görev almamıştı.
  • Kaynaklar Çanakkale Cephesinde iaşe konusunda böylesi bir sıkıntı çekilmediğini söylüyor. Çanakkale Cephesi’nde Osmanlı ordusu kısa süreli kriz anları dışında açlık çekmemiş ve erzaksız kalmamıştı.

 

Çanakkale Savaşına Ait Sanılan Mehmetçiğin Yemek Menüsü

 

Fotoğrafın Çanakkale Savaşı’na Katılan 15’lilere Ait Olduğu İddiası Doğru Değil

 

Fotoğrafta askerî üniforma ile yürüyüş yapan çocuklar Çanakkale Cephesi’nde görev yapan 15 yaşındaki çocuk askerler değildir. Fotoğraftaki çocuklar 1923 yılı Nisan ayında İstanbul’a getirilen Şark Cephesi şehitlerinin yetimleridir. Kâzım Karabekir Paşa’nın yazılarının yer aldığı “Çocuk Davamız” adlı kitabında bahsi geçen fotoğrafa ve çocuklar hakkında detaylı bilgilere yer verilmiştir.

Çanakkale Cephesi’nde verilen büyük kayıplarla birlikte İtilâf Devletlerinin saldırısı karşısında cephedeki boşlukları gidermek amacıyla 15 yaşın üzerinde eli silah tutan gençlerin askere alındığı, lise talebelerinin dahi cepheye çağrıldığı iddiası doğruyu yansıtmamaktadır. Çanakkale’ye çocuk askerlerin sistematik şekilde gönderildiği iddiası doğru değildir. Çanakkale Savaşı’nın sürdüğü yıllardaki yasal mevzuata göre 18 yaşından küçükler silah altına alınamazdı. Çanakkale Savaşı’nın sona erdiği 1915 yılı sonlarında silah altına alınacakların yaş sınırı zorunlu askerler için 18, gönüllü askerler için 17 idi. Çanakkale Savaşı’nda şehit olan çocuk yaştaki askerlerin büyük çoğunluğunun gönüllü olduğu ileri sürülmektedir.

 

Fotoğraftaki Çocukların Çanakkale Savaşı’na Katılan 15’liler Olduğu İddiası

 

57. Alay’ın Tamamının Şehit Düştüğü İddiası Doğru Değil

 

Çanakkale Savaşı’nda çarpışan 57. Alay’daki tüm askerlerin şehit olduğu iddiası doğru değil.

Çanakkale’de kahramanca çarpışan 57. Alay hakkında paylaşılan iddiaların önemi bir bölümünün doğruluk payı bulunmuyor.

57. Alay Çanakkale Savaşı esnasında tüm mevcudunu şehit vermedi. 57. Alay Çanakkale’de tamamen yok olmadı.

57. Alay sancağı ne ağaca asılı kaldı, ne de düşman eline geçti. Alay sancağı Çanakkale Savaşları sırasında Anzakların eline geçerek Avustralya’ya götürülmedi.

49 subay ve 3.638 erden müteşekkil bir ihtiyat alayı, yani yedek kuvvet olan bu şanlı birlik, savaş süresince ağır zayiatlar vermişti.

Arıburnu Muharebelerindeki başarısı nedeniyle Yarbay rütbesine terfi ettirilen) Alay komutanı Hüseyin Avni Bey 13 Ağustos 1915 günü şehit olmuştu.

Yarbay Hüseyin Avni Bey’in ardından Çanakkale Savaşı süresince 57. Alay’a 13 Ağustos 1915-24 Ağustos 1915 arasında Binbaşı Murat Bey, 24 Ağustos 1915 – 27 Ekim 1916 arasında Binbaşı Ali Hayri Bey komuta etmişti.

57. Alay Şehitliği’ndeki kitabeye göre Çanakkale Muharebelerindeki kaybı 25’i subay olmak üzere 1817 kişidir.

Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Başkanlığı Arşiv belgelerine göre 57. Alay’ın Çanakkale Savaşı’ndaki kaybı ise 1.731 şehit, 543 kayıp olmak üzere toplam 2.274 kişidir.

19 Ocak 1916’da Çanakkale’den ayrılan 57. Alay’ın Çanakkale’deki üstün hizmetlerinin nişanesi olarak Padişah V. Mehmed Reşat’ın iradesiyle alay sancağına altın, gümüş imtiyaz ve harp madalyaları 26 Nisan 1916 tarihinde bir törenle takılmıştı.

Çanakkale’den sonra 57. Alay, Galiçya’da görevlendirilmişti. 57. Alay, daha sonra buradan ayrılarak önce Galiçya Cephesi’ne gönderilmişti.

Akabinde Güney Cephesi’ne sevk edilen 57. Alay gönderildiği Filistin Cephesi’nde Nablus’ta 23 Eylül 1918 tarihinde esir düşmüştü.

 

Çanakkale’de Tamamen Şehit Düştüğü Sanılan Şanlı 57. Alay

 

57. Alay Sancağının Esir Düştüğü İddiası Doğru Değil

 

Çanakkale Savaşı’nda 57. Alay sancağının esir düştüğü ve günümüzde Avustralya’nın Melbourne kentinde sergilendiği iddiası doğru değil…

57. Alay sancağı Çanakkale Savaşları sırasında Anzakların eline geçmiş ve Avustralya’ya götürülmüş değil.

Avustralya’nın Melbourne kentindeki Hafif Süvari ve Topçu Müzesi’nde sergilenen sancaklar 57. Alay’a ait değil.

57. Alay’ın sancağının Filistin Cephesi’nde geri çekilirken imha edildiği düşünülmektedir.

Çanakkale Savaşı konusunda uzman tarihçi ve yazarlar bu iddianın doğru olmadığını aktarmaktadır.

 

57. Alay Sancağının Avustralya’da Bir Müzede Sergilendiği İddiası

 

Hey 15’li Türküsünün Çanakkale Savaşı’na Katılan 15 Yaşındaki Askerleri Anlattığı İddiası Doğru Değil

 

“Hey On Beşli On Beşli / Tokat Yolları Taşlı” türküsünde sözü edilen “onbeşliler” onbeş yaşındaki Mehmetçikler değil Rumî Takvime göre 1315 yılı (Miladi takvime göre 1899) doğumlulardır. 15’liler 15 yaşında değil 18 yaşında askere alınmışlardır. Çanakkale’ye çocuk askerlerin sistematik şekilde gönderildiği iddiası doğru değil. Çanakkale Savaşı’nın sürdüğü yıllardaki yasal mevzuata göre 18 yaşından küçükler silah altına alınamazdı. Çanakkale Savaşı’nın sona erdiği 1915 yılı sonlarında silah altına alınacakların yaş sınırı zorunlu askerler için 18, gönüllü askerler için 17 idi. Çanakkale Savaşı’nda şehit olan çocuk yaştaki askerlerin büyük çoğunluğunun gönüllü olduğu ileri sürülmektedir.

 

Hey Onbeşli Türküsünün Çanakkale Savaşı’na Katılan 15 Yaşındaki Askerleri Anlattığı İddiası

 

Çanakkale’de 13 Yaşında Gönüllü Bombacı Çocuğun Savaştığı İddiası

 

Çanakkale Savaşı’nda gönüllü olarak bombacı görevi yürüten çocuk askerlere ilişkin gerçek ya da propaganda eseri olduğu iddiaları bulunsa da, hakkında Alman yayınlarında çıkan haberlerin ışığında doğru olabileceği ve askeri arşivler detaylıca incelenmeden bu iddianın yanlışlanmasının güç olduğu değerlendirilmektedir.

 

Çanakkale Savaşı’nda 13 Yaşında Gönüllü Bombacı Çocuğun Görev Aldığı İddiası

 

“Çanakkale’de Kaybolan İngiliz Taburu” Hurafesi

 

Çanakkale Savaşı’na katılan İngiliz Kraliyet Ordusu’na bağlı 4. Norfolk Taburu’nun, 12 Ağustos 1915 tarihinde Anzak Koyu mevkiindeki 60. Tepede büyük bir bulut kütlesinin içinde kaybolduğu iddiası dayanaktan yoksun bir yanlış iddia.

 

Çanakkale Savaşı’nda İngiliz Norfolk Taburu’nun Bir Anda Yok Olduğu İddiası

 

Nusret Mayın Gemisi’nin Çanakkale’de Mayın Döktüğü Konum

 

Çanakkale destanının simgelerinden Nusret Mayın Gemisi, 7 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı intikal rotalarına döktüğü mayınlarla tarihimize ismini altın harflerle yazdırmıştı.

Nusret’in mayın döktüğü konum bazen karıştırılabiliyor.

Nusret’in mayınları kıyıya paralel, manevra hattına dik şekilde dizdiği Erenköy Koyu, İtilaf donanma gemilerinin bombardıman yaptıktan sonra Boğaz’dan çıkmak üzere manevra yaptıkları alandı.

 

Nusret Mayın Gemisi’nin Çanakkale’de Mayın Döktüğü Konum

 

Çanakkale’de Kendi Cenaze Namazını Kılan Askerler Ait Olduğu İddiasıyla Paylaşılan Fotoğraflar Aslında Müslüman Naziler Olarak Bilinen Hanschar Birliği’ne Bağlı Askerlere Ait 

 

Fotoğrafın Çanakkale’de kendi cenaze namazını kılan askerlere ait olduğu iddiası doğru değildir. Cenaze namazında tahiyyat yoktur, oturarak kılınmaz, ayakta (kıyamda) kılınır. Askerler Çanakkale’den değildir. Fotoğraf, 2. Dünya Savaşı’nda Nazi Alman Ordusu bünyesinde savaşan Hanschar (Hançer) Birliği olarak adlandırılan askeri birlikteki Müslüman askerlere aittir.

 

Fotoğrafın Çanakkale’de Kendi Cenaze Namazını Kılan Askerlere Ait Olduğu İddiası Doğru Değil

 

Taburcu Kelimesinin Çanakkale Savaşıyla Ortaya Çıktığı İddiası Doğru Değil

 

Taburcu sözcüğünün Çanakkale Savaşı ile birlikte Türkçemize girdiği iddiası doğru değildir. Askeri hastanelerde tedavilerinin tamamlanmasının ardından tekrar birliğine (taburuna) geri gönderilecek askerleri tanımlayan taburcu kelimesi Çanakkale Savaşı’ndan önce de kullanımdaydı.

 

Taburcu Kelimesinin Kökeninin Çanakkale Savaşı’na Dayandığı İddiası

 

Lozan Antlaşması İle Çanakkale Arıburnu’nun İngiliz Toprağı İlân Edildiği İddiası Doğru Değil

 

Lozan Antlaşması ile Arıburnu’nun İngilizlere bırakıldığı ve günümüzde Arıburnu’nun İngiliz toprağı olduğu iddiasının, Antlaşma’daki mezarlıklar konulu maddelerin yanlış yorumuyla oluştuğu anlaşılıyor.

Lozan Antlaşması ile “Anzak bölgesi” olarak tabir edilen Arıburnu dahil olmak üzere yabancı askerlerin mezarlarının yer aldığı arazilerin Britanya İmparatorluğu, Fransa ve İtalya’ya bırakıldığı doğru.

Ancak, yapılan bu tahsisin mahiyetinin yorumu yanlış.

Arıburnu, Çanakkale Savaşı’nın en kanlı muharebelerine tanıklık etmiş ve her iki taraf bu bölgede önemli kayıplar vermişti. Yaşanan kayıplarla birlikte müzakereler esnasında “mezarlık” konusu da ele alınmıştı.

Lozan Ant.’nın 128 & 129. maddeleri ile Britanya, Fransa ve İtalya’ya ait askerlerin, savaş tutsaklarının ve sivil tutukluların ülkemizde yer alan mezarları, mezarlıkları, ceset çukurları ve adlarına dikilmiş anıtların yer aldığı arsalar süresiz olarak taraflarına bırakılmıştı.

Anılan maddelerdeki “bırakma” hükmüyle mezarlıkların sahipliği ve koruması hedeflenmiştir. Lozan Antlaşması’nda bırakılan alanlar mezarlık kullanımı içindir. Egemenlik haklarına aykırı bir tahsis söz konusu değildir.

Bırakılan alanların kullanımına yönelik koşullar Antlaşma’nın ilgili maddelerinde belirtilmiştir. İlgili maddeler, tahsis edilen mezarlık alanlarının belirlenen kullanma amacından başka biçimde kullanılamayacağına dair bir hüküm de içermektedir.

İddia edildiği gibi bir toprak kaybı veya toprak verilmesi söz konusu değildir. Bahse konu tahsis mütekabiliyet esası çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Benzer şekilde Anlaşmanın 136. maddesi ile bahse konu devletler aynı hakkı ülkemize de tanımıştır.

Diğer ülkeler de Antlaşma’daki bir madde ile sınırlarımız dışında vefat eden askerlerimizin, sivil tutuklularımızın ve savaş tutsaklarımızın mezarlarının ve anıtlarının yer aldığı arsaları ülkemize tahsis etmiştir.

Türk Heyeti’nin karşılıklı hakları koruma prensibi itirazı göz önünde bulundurularak Lozan Antlaşması’nın 136. maddesine Türkiye Hükümeti’nin de aynı haklardan yararlanma hükmü eklenmiştir.

 

Lozan Antlaşması İle Arıburnu’nun İngilizlere Verildiği İddiası

 

Çanakkale’de Havada Çarpışan ve Çarpıştığı İddia Edilen Mermiler

 

Siperler arasındaki mesafenin birkaç metreye kadar düştüğü Çanakkale’de mermilerin havada birbiriyle çarpışması mümkün. Ancak, müzelerde sergilenen birbirine girmiş vaziyetteki bazı mermilerin ateşlenmemiş dahi olduğu anlaşılıyor.

Bazı görsellerde yer alan fişekler ve mermiler incelendiğinde, bazılarının çekirdeklerinin yanı sıra kovanlarının da bulunduğu, bazı mermilerin şeklinin değişmediği, bazılarının çekirdekleri üzerinde yiv-set izinin bulunmadığı görülmektedir.

Bir fişek ateşlendikten sonra çekirdeği kovanından ayrılarak harekete başlar, kovan ve mermi birlikte havada hareket etmez. Mermi / çekirdek, fişeğin ateşlenmesinin ardından silâhın namlusundan fırlatılan kısmıdır.

Bu noktadan hareketle kovanlı hâlde görüntülenen fişeklerin hiç ateşlenmemiş olduğu söylenebilir.

Ateşlendikten sonra birbirinden farklı eksenlerde harekete geçen 2 merminin birbiriyle çarpışması durumunda çarpışmanın yol açacağı etki ile şekil değiştirmesi beklenir.

Ayrıca, birbiriyle havada çarpıştığı iddia edilen mermilerden bazılarının şeklinde hiçbir değişiklik meydana gelmediği görülmektedir.

Namlu içindeki oyuklara “yiv”, çıkıntılara ise “set” denir. Yiv ve set bulunduran silâhlı aletler “yivli” olarak adlandırılır.

Görsellerdeki bazı mermilerin üzerinde yiv ve set izleri bulunurken bazılarının üzerinde herhangi bir iz bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yiv-set izi bulunmayan mermi çekirdeklerinin hiç ateşlenmemiş olduğu anlaşılabilir.

Bu durum, bazı fişek ya da mermiler toprağa gömülü vaziyetteyken, şarjördeyken ya da mühimmat sandıklarında istifliyken başka bir mermi ile çarpışması nedeniyle oluşabilir.

 

Çanakkale’de Havada Çarpışan ve Çarpıştığı İddia Edilen Mermiler

 

Çanakkale’den Kemiklerin ve İki Çocuğun Görüldüğü Fotoğraf

 

Çanakkale Savaşı’nda şehit olan askerlerimizle ilişkilendirilerek paylaşılan fotoğrafta görülen kemiklerin hangi tarafa ait olduğunu söylemesi güç.

W. J. Brunell tarafından 1919 yılında Çanakkale’deki Anzak Koyu’nda kaydedilen fotoğraf Imperial War Museum arşivinde Q 14394 koduyla “1915-1918 Gelibolu’da çiftliklerinden topladıkları kemiklerle poz veren yerli Rum çocuklar” notuyla aktarılmış.

 

Çanakkale’den Kemiklerin ve İki Çocuğun Görüldüğü Fotoğraf

 

* Kapak görseli: DHA

 

Yorumunuzu yazınız...