Diplomatik Dokunulmazlığa Sahip Olan Büyükelçilik ve Konsolosluk Binaları ve Eklentileri, Temsil Ettiği Ülkenin “Toprağı” Değildir

Diplomatik temsilciliklere ait mülklerin dokunulmaz olduğunu belirten (1961 ve 1963 tarihli) Viyana Sözleşmelerinde misyon mülklerinin ilgili temsilciliği açan ülkenin toprağı sayıldığı yönünde bir hüküm yer almıyor.

 

Yabancı misyonlara ait binaların bulunduğu arsaların, temsil ettiği devletin toprağı olduğu ifadesi yaygın şekilde yanlış bilinen bir husus.

Bu söylem özellikle, 2 Ekim 2018 günü Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesinin ve 11 Mart 2017 gecesi eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Rotterdam Başkonsolosluğumuza girişine Hollanda polisi tarafından izin verilmemesinin ardından sıkça paylaşılmıştı.

Bu hatalı bilgiyi aktaran örnekler şöyle sunulabilir:

 

Belkıs Kılıçkaya: “Kemal Kılıçdaroğlu, konsolosluğun Suudi Arabistan toprağı olduğunu bilmiyor mu?”

Burhan Kuzu: “Her ülkenin Elçilik ve Konsolosluk binaları o ülkenin toprağı sayılır.Bayan Bakan kendi toprağı olan bu bölgeye sokulmuyor. Ey yerli hainler!”

Hacı Yakışıklı: “Başkonsolosluk bir ülkenin toprağı sayılır! Hollanda’nın yaptığı işgaldir! Mesele evet-hayır ötesinde vatan-millet meselesidir!”

Eyüp Kılıç: “Uluslararası hukuka göre büyükelçilikler ilgili ülkenin toprağı sayılır. Olayı bu gerçeklikle değerlendirin. Bu tür söylemler ancak oluşturulmak istenilen algıya hizmet eder. Devletimizin bu konuda bir zaafı sözkonusu değil..”

 

Genel kanının aksine, elçilik ve konsolosluk binaları ait oldukları ülkenin toprağı değildir.

Diplomatik statüdeki mülkler ve eklentileri, temsil ettiği ülkenin toprağı ya da anklavı sayılmaz.

Milletlerarası hukukta, konsoloslukların ya da büyükelçiliklerin binalarının ve arsalarının bulundukları ülkeye değil, temsil ettikleri ülkeye ait olduğuna dair bir hüküm yer almıyor.

Elçilik ve konsolosluk binalarının ve bahçelerinin temsil ettiği ülkenin toprağı sayıldığı aktarımının devletler genel hukuku literatüründe bir karşılığı bulunmuyor.

Büyükelçilik ve konsolosluk gibi diplomatik misyon binaları, sadece diplomatik dokunulmazlık, koruma ve izinsiz girilemezlik gibi imtiyazlara sahiptir.

Diplomatik mülklerin dokunulmazlığı, izinsiz girilemezliği ve sair ayrıcalıkları, Birleşmiş Milletler (BM) sistemi kapsamında kabul edilen uluslararası antlaşmalara dayanmaktadır.

Bir devletin diğer devletin ülkesindeki resmi diplomatik temsilcisi olan büyükelçiliklerin dokunulmazlığı hususunu düzenleyen milletlerarası antlaşma 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi‘dir (Vienna Convention on Diplomatic Relations) (18 Nisan 1961 tarihinde imzalanarak 24 Nisan 1964 tarihinde yürürlüğe giren “Diplomatik ilişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi”ne ülkemizin katılmasının uygun bulunduğuna dair 3042 sayılı Kanun, 12 Eylül 1984 tarihli 18513 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti).

Konsolosluk ilişkilerini, dolayısıyla konsüler dokunulmazlığı ve ayrıcalığı düzenleyen sözleşme ise 1963 tarihli Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi’dir (Vienna Convention on Consular Relations) (24 Nisan 1963 tarihinde Viyana’da imzalanan Konsolosluk ilişkileri hakkında Viyana Sözleşmesi’ne katılımımızın uygun bulunduğuna dair 1901 sayılı Kanun, 29 Mayıs 1975 tarihli 15249 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştı).

1961 Viyana Sözleşmesi’ne göre, misyon şefinin ikametgâhı dahil olmak üzere ve mülkiyete bakılmaksızın, misyonun maksatları için kullanılan binalar veya bina bölümleri ile bunlarla irtibatlı arazi, misyon binası “dokunulmaz”dır.

Adı geçen antlaşmada, misyon şefinin rızası olmadıkça bu binalara girilemeyeceği belirtilmiştir.

Misyon binalarının dokunulmazlıklarına 1961 tarihli Viyana Sözleşmesi’nin 22. maddesinde yer verilmiştir.

 

MADDE 22.

1. Misyon binaları dokunulmazdırlar. Kabul eden Devlet yetkilileri misyon şefinin rızası olmadıkça bu binalara giremezler.

 

2. Kabul eden Devlet, misyon binalarını herhangi bir tecavüz veya zarara karşı korumak ve misyonun huzurunun herhangi bir şekilde bozulması veya itibarının kırılmasını önlemek üzere her türlü tedbiri almak özel göreviyle yükümlüdür.

 

3. Misyon binaları ile içindeki eşyalar ve diğer mallar ve misyonun nakil vasıtaları arama, el koyma, haciz veya icradan bağışıktırlar.

 

Adı geçen antlaşmanın diplomatik ajanlara yönelik dokunulmazlık hükümleri ise şöyle:

 

MADDE 29.

 

Diplomatik ajanın şahsî dokunulmazlığı vardır. Hiçbir şeklide tutuklanamaz veya gözaltına alınamaz. Kabul eden Devlet diplomatik ajana gereken saygıyı gösterecek ve şahsına, özgürlüğüne ve onuruna yönelik herhangi bir saldırıyı önlemek için uygun tüm önlemleri alacaktır.

 

MADDE 30.

 

1. Bir diplomatik ajanın özel konufu misyonun bina lan gibi aynı dokunulmazlık ve korunmadan yararlanacaktır.

 

2. Diplomatik ajanın evrakı, haberleşmesi ve 31 inci maddenin 3 üncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, mallan, aynı şekilde dokunulmazlıktan yararlanacaktır.

 

MADDE 31.

1. Diplomatik ajan, kabul eden Devletin cezaî yargısından bağışıktır. Diplomatik ajan, aşağıdaki hususlar dışında, kabul eden Devletin medenî ve idarî yargısından da bağışıktır:
a) Misyonun maksatları için gönderen Devlet adına malik olunmayan ve kabul eden Devletin ülkesinde bulunan özel taşınmazlar ile ilgili bir aynî hak davası;
b) Diplomatik ajanın gönderen Devlet adına değil de bir özel kişi olarak vasiyeti tenfiz memuru, mirasın idarecisi, kanunî mirasçı veya vasiyet olunan sıfatiyle ilgilendiği mirasa ilişkin bir dava;

c) Diplomatik ajanın kabul eden Devlet dahilinde resmî görevleri dışında yaptığı herhangi bir meslekî veya ticarî faaliyet ile ilgili bir dava.

 

2. Diplomatik ajanın, tanıklık yapmak zorunluluğu yoktur,

 

3. Bu maddenin 1 inci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde sayılan haller dışında bir diplomatik ajan hakkında hiçbir icra işlemi yapılamaz ve yapıldığı takdirde dahi şahsını veya konutunun dokunulmazlığı ihlal edilemez.

 

4. Kabul eden Devletin yargısından bağışıklık diplomatik ajanı, gönderen Devletin yargısından bağışık kılmaz.

 

Konsolosluk binaları da “1963 tarihli Viyana Sözleşmesi’nde öngörülen ölçüde” dokunulmazdır. Konsolosluk görevlilerinin dokunulmazlığı da büyükelçilik (başkonsolosluk) görevlilerine kıyasla “mutlak” değildir.

Adı geçen antlaşmada, hangi hallerde konsolosluklara girilebileceği açıklanmıştır. Buna göre, konsolosluk binalarına sadece, konsolosluk şefinin veya onun tarafından tayin edilmiş kimsenin veya gönderen devletin diplomatik temsilcilik şefinin muvafakatiyle girilebilir.

1963 Viyana Sözleşmesi’nin konsolosluk binalarının dokunulmazlığına dair 31. maddesi şöyle:

 

MADDE : 31

Konsolosluk binalarının dokunulmazlığı

 

1. Konsolosluk binalarının bu maddede öngörülen ölçüde dokunulmazlıkları vardır.

 

2. Kabul eden Devlet makamları, konsolosluk şefinin, onun tarafından tayin edilmiş kimsenin veya gönderen Devletin diplomatik temsilcilik şefinin muvafakati dışında, konsolosluk binalarının münhasıran konsolosluk işleri için kullanılan kısmına giremezler. Bununla beraber, âcil koruma tedbirleri alınmasını gerektiren yangın veya sair felâket halinde konsolosluk şefinin zımnî rızası alınmış sayılabilir.

3. Bu maddenin 2 nci fıkrasındaki hükümler saklı kalmak üzere, kabul eden Devletin, konsolosluk binalarına müsaadesiz girilmesine veya binaların tahrib edilmesine ve keza konsolosluğun huzurunun bozulmasına veya konsolosluğun onurunun kırılmasına engel olmak amacıyle gerekli her türlü tedbirleri almak gibi özel yükümlülüğü vardır.

4. Konsolosluk binaları, mobilyaları, konsolosluk mallan ve keza ulaşım araçları millî savunma veya kamu yararı amaçlarıyle hiçbir çeşit elkoymaya konu teşkil edemezler. Bu amaçlarla istimlâk yapılması gerekli ise, konsolosluk görevlerinin yerine getirilmesinin sekteye uğramaması amacıyle uygun tedbirler alınır ve gönderen Devlete peşin, âdil ve yeterli bir tazminat ödenir.

 

Sözleşmesi’nin 31. maddesinin 2. fıkrasında âcil koruma tedbirleri alınmasını gerektiren yangın veya sair felâket halinde konsolosluk şefinin zımnî rızasının  (assumed consent) alınmış sayılabileceği belirtilmiş.

Konsolosluk memurlarının kişisel dokunulmazlığına ilişkin maddesi ise şöyle:

 

MADDE : 41

 

Konsolosluk memurlarının kişisel dokunulmazlığı

 

1. Konsolosluk memurlarının tutuklanmaları veya gözaltına alınmaları, ancak, ağır bir suç halinde ve yetkili adlî makamın kararı ile olur.

 

2. Bu maddenin 1 nci fıkrasında öngörülen hal saklı kalmak üzere, kesinleşmiş adlî bir kararın uygulanması dışında, Konsolosluk memurları hapsedilemez ve herhangi bir şekilde kişisel hürriyetleri kısıtlamaya tabi tutulamaz.

 

3. Aleyhine cezaî bir dava ikame edilen Konsolosluk memuru yetkili makamların önüne çıkmak zorundadır. Bununla beraber, dava, Konsolosluk memurunun resmî durumu icabı kendisine gösterilmesi gereken saygı ile ve bu maddenin 1 nci fıkrasında öngörülen hal hariç olmak üzere, Konsolosluk işlemlerinin yerine getirilmesini en az etkiyecek biçimde yürütülecektir. Bu maddenin 1 nci fıkrasında zikredilen hallerde, bir Konsolosluk memurunun gözaltına alınması kaçınılmaz olduğu takdirde, aleyhine ikame edilecek dava en kısa zamanda açılmalıdır.

 

12.02.1986 tarihli Diplomatik Temsilciliklerde Diplomatik Statüyü, Konsolosluklarda Konsolosluk Memuru Statüsünü Haiz Personel ile İlgili Protokol Esasları Hakkında Yönetmelik‘te misyon şefi, konsolosluk şefi ve diplomatik temsilciliklerdeki protokol sıralaması şöyle tanımlanmış:

 

Madde 5 —

 

Misyon şefi, diplomatik temsilciliklerin Büyükelçi, Daimi Temsilci, Temsilci, Elçi veya Maslahatgüzar unvanlarından birini taşıyan en üst yöneticisidir.

 

Madde 6 —

 

Konsolosluk şefi, başkonsoloslukların 1 inci sınıf Başkonsolos veya Başkonsolos, konsoloslukların Konsolos ve muavin konsoloslukların Muavin Konsolos unvanını taşıyan en üst yöneticisidir.

 

Madde 7 —

 

Diplomatik temsilciliklerdeki protokol sırası aşağıda gösterilmiştir.

 

a) Misyon Şefi (Büyükelçi, Daimî Temsilci, Temsilci, Elçi, Maslahatgüzar).

b) Elçi – Müsteşar veya yoksa misyon şefinin yokluğunda onun yerini alacak en kıdemli meslek memuru, daimî temsilciliklerde daimî temsilci yardımcısı.

c) Silâhlı Kuvvetler Ataşesi veya rütbe ve kıdem sıralarına göre askeri ataşeler.

d) Diğer Müsteşarlar, Müşavirler ve Uzman Müşavirler (4 üncü dereceden yüksek olmak üzere kadro derecelerine, kadro derecelerinde eşitlik halinde kıdem sıralarına göre).

e) Askeri Ataşe Yardımcıları (Kadro dereceleri 3 ve daha yüksek olanlar).

f) Başkâtipler.

g) Askeri Ataşe Yardımcıları, Müşavir Yardımcıları (7 nci dereceden yüksek olmak üzere kadro derecelerine, kadro derecelerinin aynı olması halinde kıdem sıralarına göre), 6 nci dereceden yukarı ihtisas birimi şefi ataşeler.

h) İkinci Kâtipler.

ı) 7 nci derece Müşavir Yardımcıları (Kendi aralarındaki kıdeme göre),

j) Üçüncü Kâtipler ve 8 inci ve daha yukarı derecede diğer ataşeler (Kendi aralarındaki kıdeme göre).

k) Diğer Ataşeler (Güvenlik ataşeleri hariç).

l) Ataşe Yardımcıları.

m) İdari Memurlar, Haberleşme Teknisyenleri (Diplomatik statüye sahip olmaları halinde).

n) Askeri Ataşeliklerde görevli astsubaylar,

o) Güvenlik Ataşeleri.

 

rotterdam- baskonsoloslugu
Fotoğraf: Reuters

 

Özetle, büyükelçilik ve konsolosluk binalarının diplomatik dokunulmazlığa sahip olması, temsil ettikleri ülkenin toprağı oldukları anlamına gelmez. Diplomatik temsilciliklere ait mülklerin dokunulmaz olduğunu belirten (1961 ve 1963 tarihli) Viyana Sözleşmelerinde misyon mülklerinin ilgili temsilciliği açan ülkenin toprağı sayıldığı yönünde bir hüküm yer almıyor.

 

Yorumunuzu yazınız...