Hani Çok Su Verince Ölürmüş Ya Çiçekler / Birisini De Çok Sevince Bırakıp Gidiyormuş Meğer” Sözünün Cemal Süreya’ya Ait Olduğu İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Bugün, internet ortamında dolaşan uydurma söz ve dizelerden en çok nasibini alan şairlerden Cemal Süreya’ya atfedilmiş bir sözü ele alacağız:

Hani çok su verince ölürmüş ya çiçekler, birisini de çok sevince bırakıp gidiyormuş meğer” 

Söz, Cemal Süreya’ya ait zannedilerek 2010 yılından bu yana sosyal mecralarda paylaşılıyor:

 

Hani Çok Su Verince Ölürmüş Ya Çiçekler Birisini De Çok Sevince Bırakıp Gidiyormuş Meğer

 

Hani Çok Su Verince Ölürmüş Ya Çiçekler

 

Birisini De Çok Sevince Bırakıp Gidiyormuş Meğer

 

Hani Çok Su Verince Ölürmüş Ya Çiçekler Birisini De Çok Sevince Bırakıp Gidiyormuş Meğer

 

Mevzubahis yanlışlığın günümüze dek ulaştığını ve hâlâ yaygın olarak sürdüğünü söylemek mümkün:

Alıntının sosyal medya platformları dışında muhtelif sitelerde, bilhassa da edebi derinlikten yoksun “söz”lerin çeşitli duygu durumlara göre kategorize edildiği sitelerde yer aldığı görülüyor:

Sözün kimi yerlerde “Hani çok su verince ölürmüş ya papatyalar, birisini de çok sevince bırakıp gidiyormuş meğer.” şeklinde de paylaşıldığına şahit oluyoruz.

Alıntıyı farklı görsellerle bir araya getiren kullanıcılarla da karşılaşıyoruz:

 

Birisini De Çok Sevince Bırakıp Gidiyormuş Meğer
Hatalı şekilde Cemal Süreya’ya atfedilen vecizeyi içeren görsel

 

Hani Çok Su Verince Ölürmüş Ya Çiçekler Birisini De Çok Sevince Bırakıp Gidiyormuş Meğer
Hatalı şekilde Cemal Süreya’ya atfedilen vecizeyi içeren görsel

 

Ancak aktarımların aksine bahse konu söz, Cemal Süreya’ya ait değil.

Şairin Sevda Sözleri isimli tüm şiirlerinden mürekkep kitabını taradık ve bahsi geçen söze dair herhangi bir iz bulamadık.

Alıntının Cemal Süreya’nın kaleminden çıkmayacak denli basit ve düz bir anlatıma sahip olduğunu görüyoruz.

Nitekim, Cemal Süreya’nın şiirini hece, uyak gibi geleneksel öğelere yaslanarak kurmadığı aksine hem biçim hem muhteva bakımından geleneği yadsımamakla beraber çizgi dışına çıkmaktan çekinmeyen, yeni (edebiyat tarihçileri ve eleştirmenlerince sonradan İkinci Yeni olarak adlandırılan) bir şiir anlayışı geliştirdiği biliniyor.

Daha evvel Cemal Süreya’nın “gerçek” şiirlerinden birini okumuş olan okurların aradaki üslup farkını ayırt edeceklerini tahmin ediyoruz.

Sözün kime ait olduğu ise henüz tespit edilebilmiş değil.

 

Yorumunuzu yazınız...