Ludwig van Beethoven’ın Ay Işığı Sonata Adlı Eserini Viyana’da Sokakta Dolaşırken Piyano Çalışını Duyduğu Görme Engelli Bir Kızın “Ben Hiç Ay Işığı Görmedim, Bana Ay Işığını Anlatır Mısınız?” Şeklindeki Talebi Üzerine Yazdığı İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Vefat yıl dönümünde Ludwig van Beethoven’ın (17 Aralık 1770 – 26 Mart 1827) 14. Piyano Sonatı (“Sonata Quasi una Fantasia” – No.14, Do diyez Minör Op.27 No.2) ya da bilinen ismiyle Ay Işığı Sonatı (Moonlight Sonata) adlı bestesinin kaynağına ilişkin yaygın şekilde paylaşılan anlatıya değinelim istedik…

Efsaneleşmiş hikâyesine geçmeden önce besteyi hatırlatalım:

 

 

Gelelim eserin yazımına dair anlatılagelen efsaneye.

İddiaya göre Beethoven bir gün Viyana sokaklarında dolaşırken çok iyi piyano çalan görme engelli bir kız ile tanışır. Kızın görme engelinden ötürü hüzünlenen Beethoven kendisinden bir dilekte bulunmasını ister. Küçük kız da hayatında hiç Ay ışığını görememesinden mütevellit Beethoven’ın kendisine Ay ışığını anlatmasını ister. Bu dileğin ardından Beethoven da Ay Işığı Sonatı’nı besteler.

Bu efsane sosyal medyada yaygın biçimde şu şekilde aktarılmaktadır:

“Bir gün Beethoven, bir arkadaşı ile birlikte Viyana sokaklarında dolaşmaktadır. Tam bu sırada bir apartmandan piyano sesi geldiğini duyar ve kafasını kaldırıp bakar. Apartmanın ikinci katındaki cam açıktır ve ses oradan gelmektedir.

Arkadaşına, çalan kişinin muhteşem çaldığını ve onu görmesi gerektiğini söyler. İkisi birlikte ikinci kata çıkıp kapıyı çalarlar. Kapıyı açan kadın, Beethoven’ı hemen tanır ve şok olur. Beethoven, piyano sesine geldiğini ve muhakkak çalan kişiyi görmek istediğini söyler.

Kadın, piyanoyu çalanın kızı olduğunu ve tanışmaktan mutlu olacağını belirterek onları içeri alır. Beethoven, piyano çalan kızın olduğu odaya girer. Annesi kıza, Beethoven’ın geldiğini söyler ve kız çok heyecanlanır, hemen ayağa kalkar, fakat kız kördür.

Bunu gören Beethoven, “lütfen benden birşey isteyin” der, maddi bir şey isteyeceklerini düşünerek. Kızın cevabı şu olur; “Ben hiç ayışığı görmedim, bana ayışığını anlatır mısınız?”

Bunun üzerine Beethoven piyanonun başına geçerek, ayışığı sonatını, doğaçlama olarak besteler.

 

Beethoven’ın en popüler bestelerinden biri olan Ay Işığı Sonatı hakkında aktarılan anlatı hoş bir hikâye; ancak, ne yazık ki bir şehir efsanesi… Eserin bestelenme hikâyesi iddia edildiği gibi Viyana’da sokakta dolaşırken piyano çalışı işitilen görme engelli bir kızın “ay ışığı”nı tasvir talebine dayanmıyor.

Beethoven’ın orta dönem eserlerinden biri olan Ay Işığı Sonatı, öğrencisi olan Kontes Giulietta Guicciardi adlı bir soylu kadına ithaf edilmiştir (Alexander Wheelock Thayer, Hermann Deiters, Hugo Riemann, Henry Edward Krehbiel (1921). Thayer’s Life of Beethoven. Ed: Elliot Forbes. Princeton University Press. Princeton. Sf: 291).

Beethoven ile öğrencisi Giulietta Guicciardi arasında karşılıklı bir aşk ya da ilişki olduğu yönünde muhtelif rivayetler dile getirilmektedir.

“Ay Işığı Sonatı”,  Beethoven’ın do diyez minör tonu üzerine yazdığı opus 27, 2 numaralı piyano sonatına sonradan verilen bir isim. Beethoven, 31 yaşında işitme problemlerinin henüz başlangıcında bestelediği bu sonatına “Quasi una Fantasia”, yani “adeta bir fantazi” adını koymuştu. Bu ünlü beste, Beethoven’ın vefatının 5 yıl sonrasında 1832 yılında, dönemin saygın şairi Ludwig Rellstab tarafından birinci bölümünün “gölde parlayan bir ay ışığı gibi” şeklinde tasvir edilmesinin ardından “Ay Işığı Sonatı” adını almıştı. Beethoven hayatta iken “Ay Işığı” ismiyle tanınmıyordu. Yani, eserin “Ay Işığı” ismi bestecisinin tercihine değil, kendisini yorumlayan bir şairin tasvirine dayanmaktadır.

 

ludwig van beethoven

 

Ay Işığı Sonata’nın Bestelenme Hikâyesini Yanlış Aktaran Yazarlar

 

Yorumunuzu yazınız...