Nagehan Alçı’nın Azerbaycan’a Girişinin Geçmişte Yasaklandığı Doğru; Ancak, Bu Yasak 2013 Yılında Kaldırılmış

 

Gazeteci ve yazar Nagehan Alçı’nın Azerbaycan’a giriş yasağı bulunan tek Türk olduğu iddiası zaman zaman sosyal medyada kendine yer buluyor.

Azerbaycan’a giriş yasağı bulunan tek Türk Nagehan Alçı’dır.” söylemini içeren örnek sosyal medya paylaşımı şöyle sunulabilir:

 

azerbaycana giris yasagi bulunan

 

Nagehan Alçı’nın Azerbaycan’a giriş yasağı bulunan tek Türk olduğu iddiası bizzat kendi söylemine dayanıyor. Alçı, 2009 yılında Ermenistan’a bir yazı dizisi için gidip oradan Dağlık Karabağ’a geçtiğini, Azerbaycan’ın kendisini “persona non grata” (“istenmeyen kişi”) ilan ettiğini, uzun süre ülkeye girişinin yasaklandığını, akabinde Azerbaycan’ın kendisine uygulanan giriş yasağını kaldırdığını belirtmişti. Yani, geçmişte Nagehan Alçı’nın Azerbaycan’a girişinin yasaklandığı doğru; ancak, hâlihazırda Nagehan Alçı’nın Azerbaycan’a giriş yasağı bulunan tek Türk olduğu iddiası gerçek dışı

Nagehan Alçı, Akşam gazetesinde 20 Kasım 2009 tarihinde yayımlanan “Nagehanakert” başlıklı yazısında Azerbaycan Dışişleri Bakanlığının kendisini “persona non grata” ilan ettiğini şöyle belirtmişti (Akşam gazetesi arşivinden http://www.aksam.com.tr/2009/11/20/yazar/15222/nagehan_alci/nagehanakert.html bağlantısındaki yazının kaldırıldığı görülüyor):

Persona non grata
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı beni ‘persona non grata’ yani ‘ istenmeyen kişi’ ilan etmiş. Bildiğim kadarıyla bu mertebe diplomatik kişilere verilebilir. Gazetecilere değil.

***
Gerçi yukarıda bahsettiğim ‘absürt’ habere bakınca ben de kendimden şüpheye düşmüyor değilim ancak nihayetinde bildiğim kadarıyla diplomatik bir şapkam yok. Ben hepi topu bir gazeteciyim ve kendimi Azeri yetkililere buradan ihbar ediyorum:

***
Sayın yekililer,
Bırakın kitleleri harekete geçirecek bir Ermeni milliyetçisi olmayı, ben bütün milliyetçiliklere toptan karşı çıkan bir ‘rütbesiz’im.
Hatta ‘rütbesiz’den öte bir ‘takımsız’ım!
Ne gördüysem onu yazarım.
Bir gün sizi, ertesi gün Ermeniler’i hayal kırıklığına uğratabilirim!
O nedenle beni bir şey ilan etmekle zamanınızı harcamayın!

 

Seni kral ilan ediyorum
Doğruya doğru. Başıma gelenler absürtlük sınırlarını zorlasa da günlerdir kendi kendime ‘Vay be, ben neymişim?’ deyip duruyorum. Düşünsenize, ‘kendi yağında kavrulan’ bir gazeteci olduğumu zannederken bir anda neredeyse savaş çıkarıyordum!

 

Milliyet’teki 24 Kasım 2013 tarihli “Hükümet cemaat kavgasında kaybeden kim olacak? ” başlıklı yazısının “Azerbaycan’ın yasaklı listesinden nasıl çıktım?” alt başlıklı bölümünde Azerbaycan’da “istenmeyen kişi” ilân edildiğini şöyle beyan etmişti:

2009’da Dağlık Karabağ sorunu gündemi çok meşgul ediyordu. Ama ismi var, cismi yoktu sanki… Ben o dönem bunca yazılıp çizilen yeri merak ettim ve Dağlık Karabağ’a gitmeye karar verdim. Ama nasıl gidecektim? Ermenistan üzerinden gidilir dediler… Zaten Karabağ toprakları Ermenistan işgali altında. Ermeni bir yönetim var. Erivan’a uçtum, uzun süre Dağlık Karabağ’ın merkezi olan Stepanakert’e (Azeriler için Hankendi) gitmek ve oradaki yönetimden randevu almak için bekledim. Ve karayolu ile Ermenistan üzerinden Karabağ’a ulaştım…
***
Bir hafta geçirdim Karabağ’da. Savaş hikayeleri dinledim. Bir zamanlar güzelliği dillere destan olan şimdi ise savaş yüzünden harabeye dönmüş Şuşa’yı dolaştım. Korkunç katliamın yaşandığı Hocalı köyüne gittim. Ermeni yönetimin başkanı, dışişleri bakanı ve çeşitli yöneticileriyle röportajlar yaptım. Uzatmayayım: Bence iyi gazetecilikti. Daha sonra Gazeteciler Cemiyeti’nin ‘yazı dizisi’ ödülünü aldı…
***
Ancak tüm bunlar olurken Azerbaycan beni Karabağ’a Ermenistan üzerinden ulaştığım için persona-non grata ilan etti. O gün bu gündür Azerbaycan’a girişim yasak. Ancak… Geçen gün telefonum çaldı. Karşımda Azerbaycan Büyükelçiliği Basın Ateşesi Elsevar Salmanov. Meğer Türkiye’den yalnızca ben persona-non-grata listesindeymişim. Görünce çok üzülmüşler ve bu işi düzeltmeye karar vermişler. Salmanov beni görmek için İstanbul’a geldi. Son derece liberal görüşlü, olumlu bir diplomat… İlham Aliyev’e bir mektup yazmamı istedi. Yazdım. Önümüzdeki hafta Bakü’ye gidecek ve mektubu bizzat verecek. Böylece galiba benim ‘istenmeme’ durumum ortadan kalkmış olacak…

 

azerbaycanin yasakli listesinden nasil ciktim

 

Habertürk’teki 30 Eylül 2017 tarihli “Tutuklu Papaz Brunson’ın sırrı” başlıklı yazısında ise Azerbaycan’ın kendisini kara listeden çıkardığını şöyle belirtmişti:

“AZERBAYCAN’IN INTERPOL’E BİLDİRDİĞİ 4 İSİM

 

AZERBAYCAN, Dağlık Karabağ’a giden Ufuk Uras, Ali Bayramoğlu, Erol Katırcıoğlu ve Sait Çetinoğlu hakkında Ermenistan üzerinden bölgeye ulaştıkları için tutuklama kararı çıkardı. Dağlık Karabağ, Ermenistan’ın işgali altında olduğu için Azerbaycan, bu topraklara Ermenistan üzerinden gitmeyi suç sayıyor. Öte yandan bölgeye Azerbaycan üzerinden ulaşmak mümkün değil. Ancak Tiflis üzerinden gideceksiniz vs…

 

Halbuki Erivan’dan bir araçla 4 saatte ya da uçakla 1 saatten az bir süre içinde başkent Hankendi’ye (Ermeniler Stepanakert diyorlar) varıyorsunuz. Ben de 2009’da Ermenistan’a bir yazı dizisi için gidip oradan Dağlık Karabağ’a geçmiştim. Azerbaycan o dönem beni persona non grata (istenmeyen kişi) ilan etmişti. Uzun süre ülkeye girişim yasaklandı.

 

2013 yılında elçilikten bir telefon aldım. Türkiye’den yasaklılar listesinde adımın olmasını garipsediklerini, bunu düzeltmek istediklerini söylediler ve Aliyev’e Ermenistan üzerinden Karabağ’a gidişimin siyasi bir kastı olmadığını belirten bir mektup yazmamı talep ettiler. Hakkımdaki karar böyle kalktı.

 

nagehan alci azerbaycan

 

Azerbaycan’ın resmî otoritelerden izin almadan Ermenistan işgâli döneminde Dağlık Karabağ’a giden yabancı gazeteciler için “ülkeye giriş yasağı” uyguladığı biliniyor.

Nagehan Alçı’nın Dağlık Karabağ bölgesine yaptığı gezi esnasında bir televizyon kanalına verdiği demeçte “Biz Türkiye’de yanlış yapmışız. Şimdi anlıyorum ki, Dağlık Karabağ yüzde yüz Ermeni toprağıdır ve siz bu toprakları vermemek için yeteri kadar kararlısınız” ifadelerini kullandığı ileri sürülmüştü. Nagehan Alçı’nın Dağlık Karabağ’ın Ermenistan toprağı olduğunu söylediği iddiası Ermenistan basınına yansımıştı. Bu aktarım tepkisini çeken Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, konuya dair inceleme başlatmıştı. Alçı, ziyareti esnasında Dağlık Karabağ için bu yönde bir ifade kullanmadığını belirtmişti.

Alçı’nın Milliyet’teki “Azerbaycan-Zagreb arasında 3 gün” başlıklı 1 Mayıs 2016 tarihli yazısında “Hayatımda ilk kez Azerbaycan’a ayak bastım.” ifadesini kullanması, daha önce ziyaret ettiği Ermeni işgâli altındaki Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olmadığı imasını içerdiği şeklinde yorumlanmıştı.

Veryansın TV Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay, Habertürk yazarı Nagehan Alçı’nın Azerbaycan’ın kara listesinden çıkmasını sağlayan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdaresi Siyasi Tahlil ve Enformasyon Daire Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Elnur Aslanov’un FETÖ’nün Azerbaycan imamı olduğu için görevden uzaklaştırıldığını iddia eden bir yazı kaleme almıştı.

 

Yorumunuzu yazınız...