Soner Yalçın, Sözcü gazetesinde yayımlanan “Algı Diktatörlüğü” başlıklı 26 Kasım 2020 tarihli ve OdaTV’de yayımlanan “Alelacele keşfin perde arkasında ne var” başlıklı 26 Kasım 2020 tarihli yazısında Covid-19 aşılarının bulunmasını “alelacele keşif” olarak nitelemiş ve şu ifadeleri kullanmıştı:

COVID 19…

Çin’de 1 Aralık 2019 tarihinde ortaya çıktı.

Daha bir yıl olmadan, (tanı kitini bile doğru çalıştırmadan) aşı bulundu; kobaylarda denendi; satışa başlandı!

Geçen yıla kadar, benzeri ilaç çalışmaları, en başından en sonuna kadar en az on yıl sürüyordu. Çünkü:

-Laboratuvar araştırması çalışması var.

Aşı bulunduğunda yapılan denemeler/faz aşamaları var. Örneğin:

-Deney hayvanlarında ya da insanlarda mikro dozlar halinde uygulanması var.

-Biyoyararlanımı veya yan etkilerin az sayıda sağlıklı gönüllüde denenmesi var.

-Aşının etkili doz sınırlarının az sayıdaki hastada denenmesi var.

-Aşının etkinliğin ve güvenirliliğinin ortaya çıkarılmasına yönelik optimum/doğru dozun ve doz aralıklarının hesaplanması var.

-Aşının yan etkilerin izlenmesi için daha geniş bir grupta denenmesi var.

–Plasebo karşılaştırmalı çalışmalarla aşı güvenilirliğinin, etkinliğinin araştırılması var.

Tescil edilmesi bile en az 1-2 yıl alıyordu…

Oysa.

Önce, hiç bilinmeyen COV 19 virüsü keşfedildi. Ardından, klinik/ faz çalışmaları ile aşı yeteri bulunup, insanoğluna yararlı görünüp, piyasaya sunuldu! Ne hız?

Sorusu olan var mı? Yok.

O halde: Haydi çocuklar aşıya!

Virüs hızla mutasyona uğrarken, yani sıradan nezleye, hadi bilemediniz gribe dönüşecekken, aşının alelacele bulunup, piyasaya sunulması arasında nasıl ilişki var?” sorusunu yönelten Yalçın’ın uzmanı olmadığı konu hakkında ileri sürdüğü iddiaların ve söylemler hatalar ihtiva ediyor.

Soner Yalçın’ın bu söylemlerine yönelik İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Deniz Göksedef’in sosyal medya hesabı üzerinden verdiği yanıtları aktaralım istedik:

 

(1) Soner YALÇIN’ı takip eden birisiyim.

 

Bilmediği konu hakkında yazdığı yazı nedeniyle şunu yazmam gerekiyor:

 

Acaba benim bilmediğim konularda da (Ör: Siyaset, mafya, politika) bu şekilde mi yazı yazıyor?

 

Onu bilmem imkansız, ama şunu kesin biliyorum: İngilizce bilmiyor !

 

(2) Bugünkü yazısında, aşı bulunması uzun süren diğer hastalıklardan bahsetmiş. Yazısının ilk cümlesi HIV virüsü ile ilgili.

 

“AIDS/HIV aşısı bulundu mu”

 

(3) AIDS bir klinik tablonun adıdır. Ona karşı aşı araştırması yapılmıyor. HIV virüsü haricinde de AIDS ile sonuçlanan hastalıklar var.

 

AIDS: “Kazanılmış bağışıklık yetersizliği sendromu” demektir.

 

Buna yol açan HIV virüsüdür. Aşı bu virüse karşı geliştiriliyor.

 

(4) Problem şu:

 

HIV virüsü doğası gereği öyle sık mutasyona uğrayan bir virüs ki; siz onun bilindik bölgelerinin tanınmasına ve bu bölgelere karşı rxn veren aşı üretene kadar, o mutasyona uğruyor ve aşı işe yaramıyor.

 

(5) Buraya bir foto yerleştiriyorum.

 

Soldaki küçük çizgi temsili olarak coronavirüsü, sağdaki ise HIV virüsünü ve muhtemel mutasyon bölgelerini gösteriyor.

 

HIV aşısını geliştirmek neden bu kadar uzun sürdü, bu foto gerçeği ortaya koymak için yeterli.

 

hiv 1 sequences

 

(6) HIV aşısı ile ilgili birkaç not daha

 

1-HIV epitopları (antijenik özellik taşıyan bölge) aşırı mutasyon özelliğine sahip, mesela fotodaki gp120 bölgesi

 

2-Zayıflatılmış aşı yapılamıyor, çünkü HIV virüsü zayıflatıldığında antijenik özelliğini kaybediyor.

 

hiv virüsü

 

(7) Oysa ki SARS-CoV-2’deki virüsü tanıyıp ayırt etmeye yarayan ve aşı geliştirilme tekniklerini yoğunlaştığı bölgede (spike protein) mutasyon çok nadir.

 

Bu yüzden HIV virüsüne göre daha hızlı aşı geliştirilebiliyor.

 

sars-cov-2

 

(8) Bahsedilen diğer virüslerle ilgili birçok şey yazılabilir.

 

Ör: Rotavirus: 5 yaş altı en sık diyare (ishal) sebebi. Fotoda 100.000 kişiye düşen ölüm oranları görülebilir.

 

Sanitasyon ile bulaşıcılığı çok azalan diyaresinde, asıl ölüm sebebi diyarenin yetersiz tedavisi.

 

rotavirüs çocuk ölüm oranları

 

(9) Ebola: 40 yıldır aşı geliştirilmesi için çalışılmıyor. Alt tipleri var.

 

2014 yılındaki Zaire Ebolavirus salgını için geliştirilen aşı çalışması daha önce planlandığı gibi 2019 yılında tamamlandı.

 

En önemli sebep: Aşı geliştirilmesi ile ilgili maddi olanaklar.

 

(10) Solda 1976 yılından bu yana dünyada Ebola’nın görüldüğü yerler ve sağda Afrika’da görüldüğü yerler var.

 

Linkte de bugüne kadar hayatını kaybedenlerin sayısı var:
#covid19 pandemisi böyle mi? Hiç benziyor mu?

 

ebolanın görüldüğü yerler

 

afrikada ebolanın görüldüğü yerler

 

(11) Papilloma:

 

“Human Papilloma virüs” yani HPV.

 

Yüzlerce alt tipi var. Bazı tipleri kansere yol açarak yıllar içinde ölüme sebebiyet veriyor.

 

Yani yakalandıktan sonra 1-3 hafta içerisinde hastaneleri, yoğun bakımları yani sağlık sistemini felç ederek dünyayı sarsmıyor.

 

(12) Bu virüsü (SARS-CoV-2) Soner Bey gibi halen anlayamamış kişilere:

 

1-Çok hızlı yayılıyor

2-Gripten daha öldürücü

3-Kısa sürede ölüm gerçekleşebiliyor

4-Hastaneler tıkanıyor

5-Solunum yolu ile bulaştığı için kapanma -lock down- (ekonomi üzerine etkisi) gerekiyor.

 

(13) SARS-CoV-2 ile ilgili olarak; bu virüs kadar bulaşıcı, bulaşıcı olduğu kadar diğerlerine oranla ölüm riski fazla olan virüs yok modern zamanlarda.

 

Yazıdaki bundan 50 yıl önceki aşıların geliştirilme sürelerini direkt yok saymak gerek.

 

(14) SARS-CoV-2 neden hızlı geliştirildi?

 

1-Milyarlarca dolar harcandı

2-Dünya felaket bir durumda,

3-Rekor sayıda merkez çalışıyor.

4-Aşı faz çalışmaları için çok sayıda denek var

5-Bu virüsten bir an önce kurtulmamız gerek

 

(15) Hızlı geliştirilen aşıların erken ve uzun dönemde olumsuz sonuçları olabilir mi?

 

Olabilir, olacaktır da. Kâr ve zarar durumu söz konusu ama rica ederim Soner Bey bu tartışmadan uzak dursun 🙂

 

(16) Bill GATES için yorum yapamam ama iyi bir insan olduğunu düşünüyorum. GAVI ittifakının çalışmalarında potansiyel bir problem görmüyorum.

 

Aşı geliştirmekten para kazanmak, çok normal bir istek. Zaten aşının bu kadar hızlı geliştirilmesinde ana itici motoru oluşturuyor.

 

(17) Bir kez daha belirtmekte yarar var:

 

Komplo teorisi peşinde koşan milyonlarca insan var.

 

Soner Bey’in yazısı yanlışlarla dolu, bilgiden yoksun, kendisi komplo teorisi olan bir yazı.

 

Umarım yazısını geri çeker.

 

 

 

Yorumunuzu yazınız...