Pfizer/BioNTech Covid-19 Aşısının Grafen Oksit İçerdiği İddiası Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Bu yazımızda Pfizer-BioNTech’in COVID-19 aşısında, grafen oksit bulunduğu iddialarını inceleyeceğiz.

Sosyal medya platformlarında sıklıkla paylaşılan iddianın birkaç örneğine göz atalım:

Ahmet Maranki:

Aşı Denen Sıvıdaki Grafen Miktarı Göre Yaşayabileceginizi, Kanının %70 Grafen Oksit bozulması olan birinin 3 yıldan fazla Yaşayamayacağı Grafenin Mucidi İle Yapılan Söyleşide açıklandı Haydi Cenabı Allah’ın oku emrine uyarak biraz okuyun araştırın Akıl edin Sonra aşınızı vurunun”

 

 

Rabia Sultan Ağılönü:

“Aşı olanlar daha çok bulaşıcı olmasın?? Bu aşıların için deki Spike proteinleri yüzünden?? Aşısız insanlara da bulaşıyor nefes ve temas yolları ile. Aşıların içinde ki grafen oksitleri de unutmamak gerekiyor.”

 

 

Hüseyin Yılmaz:

“Aşı olanlar ve aşı denen sıvıyı vücuduna sokmak isteyenler lütfen okuyun. mRNA aşılarındaki Grafen Oksit ne işe yarar??? Grafen oksit mucidi OJENİK (Bilmeyenler kelimenin anlamını öğrensin) Ph. D. Dr. Mylo Canderian (Korfu Yunanistan, 1938)

 

 

Hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları ile 2015 Nobel Kimya Ödülünü alan (aşı karşıtlığının mantık dışı bir durum olduğunu belirten) Prof. Dr. Aziz Sancar’a mRNA aşılarında grafen oksit olduğunun anlatılmasını isteyen sosyal medya kullanıcıları da olmuştu.

Mustafa Çavuş:

“Birisi aziz hocaya gerçekleri anlatsın bu aşı değil bu mRna gen değişim terapisi içinde grafen oksit var”

 

birisi aziz hocaya gercekleri anlatsin

 

İddiayı incelemeye geçmeden önce söz konusu grafen oksit (C140H42O20) bileşiğine kısaca değinelim.

Grafen oksit, karbon elementinin üç allotropundan biri olan grafitin diğer bir element olan oksijen ile tepkimeye girmesi sonucunda oluşur. Su gibi çözücülerde oldukça kolay bir şekilde dağılabilen grafen oksit, bugüne kadar biyomedikal teknolojilerden pillere, optikten elektroniğe oldukça geniş alanlarda kullanılagelmiştir. Daha önce çeşitli özelliklerinden faydalanmak için başka aşılarda ve tıbbi alanlarda zararlı olmayacak miktarlarda kullanımı araştırılmış olsa da bunlar henüz deney aşamasında olup COVID-19 aşılarında grafen oksit bulunmamaktadır.

İddiaya dönecek olursak, özellikle yurt dışı menşeli paylaşımlarda iddianın, İspanya’da yayımlanan ve Pfizer-BioNTech aşısının incelendiği bir çalışmaya dayandırıldığına şahit olmaktayız. Mezkûr çalışma, Almeria Üniversitesinden Prof. Dr. Pablo Campra Madrid tarafından yayımlanmış olup çalışmanın üniversite adına yapılmadığı, yazar tarafından belirtilmiştir. Ayrıca bu çalışmanın herhangi bir hakemli bilimsel dergide yayımlanmadığını da belirtelim.

Almeria Üniversitesi resmi Twitter hesabından yapılan paylaşımda, Prof. Dr. Madrid’in çalışması için “üniversitedeki profesörlerden biri tarafından hazırlanmış ve kaynağı bilinmeyen bir örneğin incelendiği resmî olmayan bir rapor” tanımlaması yapılmıştır.

 

almeria üniversitesi açıklaması

 

Prof. Dr. Madrid, bu çalışmasında incelediği aşı örneğinin kaynağı hakkında yalnızca “aşı flakonunun bir kurye tarafından getirildiği” bilgisini vermiştir. Bunun dışında aşının kaynağı ya da nereden geldiği hakkında herhangi bir bilgi mevcut değildir. Çalışmasında, incelediği aşı örneğinin, mikroskop altındaki fotoğraflarını, bilimsel dergilerdeki grafen oksit fotoğrafları ile karşılaştırdığını ve benzer göründükleri sonucuna vardığını söyleyen Prof. Dr. Madrid, mikroskobun kesin kanıt sunmadığını, incelediği örneğin tek ve sınırlı olduğunu da belirtmiştir.

Ayrıca Prof. Dr. Madrid, bu çalışmayı, COVID-19 hakkında yanlış bilgiler öne sürmesi ile bilinen Ricardo Delgado Martín isimli bir kimsenin isteği ile yaptığını açıklamıştır.

Kaynağı bilinmezliklerle dolu ve hatta varlığı bile kanıtsız olan bu aşı örneğinin, bu şekilde herhangi bir standart olmadan incelenip rapor hâline getirilmesi, bilimsel olarak hiçbir değer taşımamaktadır. Dolayısıyla Prof. Dr. Madrid’in aşının mikroskop görüntülerini, grafen oksidinkilere benzetmesi de bilimsel açıdan anlamsız ve önemsizdir.

Pfizer ve Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi’nin (FDA) internet sitelerinde paylaşıldığı üzere Pfizer-BioNTech COVID-19 aşısının içerisinde şunlar yer almaktadır: mRNA, lipitler, potasyum klorit, monobazik potasyum fosfat, sodyum klorit, dibazik sodyum fosfat dihidrat, sükroz.

Yukarıda bahsettiğimiz çalışmanın, bilim inkârcıları tarafından kullanılıp yayılmasının ardından dünya genelinde pek çok otoriteden konuya dair açıklamalar geldi. Bunlardan bazılarını şu şekilde sunabiliriz:

• Pfizer yetkilileri, Pfizer-BioNTech COVID-19 aşısının üretiminde grafen oksit kullanılmadığını belirtmişlerdir.

• Grafen üzerine araştırmalar yapan Dr. Matthew Diasio, Prof. Dr. Madrid’in raporunu eleştirerek aşıda kayda değer miktarda grafen oksit bulunduğu takdirde, aşının renginin oldukça koyu olması gerektiğini ifade etmiştir. Oysa aşının gayet açık renkte ve şeffaf bir görüntüde olduğunu biliyoruz.

• Massachusetts Teknoloji Enstitüsünden (MIT) kimya mühendisi Prof. Allan Myerson, aşıda grafen oksit bulunmasının mümkün olmadığını söylemiştir.

• Rotavirüs aşısının mucitlerinden ve aşılar, virüsler ve bağışıklık gibi konular üzerine çalışan bir pediatri uzmanı olan Dr. Paul Offit, grafen oksit iddiaları için “tamamen saçmalık” demiştir.

• John Hopkins’ten enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Amesh Adalja, daha önce başka diğer aşılarda grafen oksit kullanımının araştırıldığını; ancak bu miktarların zararlı etki oluşturmayacak düzeyde olduğunu ifade etmiştir.

• Grafen üzerine çalışan bir uzman olan Castilla-La Mancha Üniversitesinden Ester Vázquez, Prof. Dr. Madrid’in çalışması için “oldukça yetersiz” yorumunda bulunmuştur ve mikroskop kullanımının, grafen ya da grafen oksit varlığını göstermek konusunda uygun bir yöntem olmadığını söylemiştir.

• Grafen temelli tıp çalışmaları yapan Biographene şirketinden Dr. Park Jong-bo, piyasada bulunan hiçbir aşının grafen oksitten üretilmediğini; aşıların fosfolipit tabakalar, peptitler ya da nükleik asitlerden oluştuğunu ve grafen oksidin bu kategorilerden hiçbirine girmediğini açıklamıştır.

Dünya genelindeki doğruluk kontrolü sitelerinden Reuters, Associated Press, Politifact, Full Fact ve AFP‘nin de konuya dair inceleme yazılarını okuyabilirsiniz. Ülkemizde de Teyit ve Doğruluk Payı, aynı konuyu ele almıştı.

Özetle, Pfizer-BioNTech’in COVID-19 aşılarında grafen oksit bulunduğu iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. İddiaların dayandığı çalışma, bilimsel değerden yoksun, oldukça şüpheli ve kanıttan uzaktır. Kullanıldığı hemen her ülkede ayrı laboratuvarlarda incelenen ve yapısı gözlemlenen bir aşının içerisinde bu tarz farklı bir bileşiğin olup da fark edilmemesi mümkün değildir. Dolayısıyla aşıda grafen oksit bulunmamaktadır.

 

Grafen Okside Ait Sanılan Videolar

Sosyal medyada aşıda grafen oksit bulunduğu yönündeki asılsız iddiayı aktaran kullanıcıların paylaştığı tek yanlış bilgi bu değildi.

Grafen oksidin otonom hareket eden tehlikeli bir madde olduğu algısını desteklemek için başka maddelere ait içeriklere grafen oksit ile ilişkilendirerek paylaştıklarına şahit olmuştuk.

Öncelikle örnek paylaşımları aktaralım:

 

grafen oksit video

 

grafen oksit videosu

 

grafen oksit video

 

Paylaşılan videolarda hareket eden cisimlerin grafen oksit olduğu iddiası doğru değil.

 

 

Mıknatısa yönelerek çevreleyen siyah hareketli madde grafen oksit değil demir oksit içeriyor.

 

manyetik yapışkan madde

 

Videonun kaynağı BuzzFeed’in Youtube kanalında 2016 yılı Kasım ayında paylaştığı kayıt.

Görülen hareketli siyah akışkanın mıknatıslara yöneldiği deney için gerekli materyaller şu şekilde sıralanmış:

  • 4 ons yapıştırıcı
  • ⅓ su bardağı su
  • 2 yemek kaşığı demir oksit
  • ½ su bardağı sıvı nişasta
  • Neodim mıknatıslar

 

 

Hareket eden grafen oksiti yansıttığı sanılarak paylaşılan diğer videoda Metal bir çember ve yağ bulunduran bir petri kabı içerisinde elektrikle yüklenerek hareket eden materyal grafen oksit değil küçük çelik bilyeler.

 

 

petri kabı elektrik bilye

 

Deneye ait görüntüde, metal bir çember ile çevrili petri kabında hint yağına batırılmış çelik bilyeler yer alıyor.

 

kendiliğinden birleşen metal bilyeler

 

Videonun kaynağı Stanford Complexity Group tarafından yürütülen kendi kendine organize olan “Kendiliğinden Birleşen Teller” (“Self Assembling Wires”) adlı deneyine ait.

Elektrik akımına tabi tutulan bilyelerin akım oluşturacak şekilde dışa doğru bir hat boyunca uzadığı görülüyor.

 

 

CNRS’de araştırma direktörü ve grafen uzmanı Emmanuel Flahaut, Info ou Intox‘a verdiği demeçte toz grafen oksitin bir mıknatıs tarafından çekilemeyeceğini belirtmişti.

“Grafen oksit çok ılımlı manyetik özelliklere sahip gibi görünüyor, ancak bunun herhangi bir şeyi mıknatıslamaya yol açmasının hiçbir yolu yok. Toz grafen oksit bir mıknatıs tarafından çekilmez. Bir üründe herhangi bir miktarın bulunduğunu varsayarsak, makroskopik düzeyde herhangi bir manyetik özelliği indüklemek yetersiz olacaktır. Optik özellikleri, özellikle kanserleri tedavi etmek için hipertermi uygulamalarına izin verebilir – yani örneğin bir lazerle ışınlamanın etkisi altında sıcaklıkta yerel bir artış – özellikle kanserleri tedavi etmek için. Ayrıca suda (ve dolayısıyla biyolojik sıvılarda) zorlukla çözünen moleküller için hedef hücrelere taşınmalarını kolaylaştırmak için bir kargo görevi görebilir.”

 

İLAVE:

Aşı karşıtlığıyla tanınan Ümit Aktaş, mRNA aşısının FDA acil kullanım onay metninde yer almadığı hâlde grafenin mRNA aşılarında oksitlenmiş formda bulunduğunu iddia etmişti:

“mRNA aşılarında, Grafen oksitlenmiş formda bulunuyor. Bulunma amacı, çok frajil olan mRNA’yı korumak. Grafenin varlığını inkar etmek çok komik, çünkü zaten firmalar patent başvurusunda ve FDA acil kullanım onayı başvurusunda kendileri beyan ediyor. Dileyen açar okur.”

 

aşı grafen

 

1 Yorum

  1. Marvin Malone Reply

    Great information shared.. really enjoyed reading this post thank you author for sharing this post .. appreciated

Yorumunuzu yazınız...