Asemptomatik Kişilerin Koronavirüsü Bulaştırmadığı

&

Dünya Sağlık Örgütü’nün Asemptomatik Kişilerden Bulaş Olmadığını Bildiren Bir Açıklama Yaptığı

İddiaları Doğru Değil

Yanlış İddia

 

Bu yazımızda, asemptomatik kişilerin koronavirüsü bulaştırmadığı iddiasını inceleyeceğiz.

Pandemi süresince çokça kafa karışıklıklarına sebep olan bu iddianın sosyal medya platformlarında karşılaştığımız birkaç örneğini aktaracak olursak:

 

asemptomatik yalanı

 

asemptomatik insanların bulaştırabilmesi

 

asemptomaik bulaş yalanı

 

İddialar, kimi zaman da “Dünya Sağlık Örgütü’nün asemptomatik kişilerden bulaş olmadığını bildiren bir açıklama yaptığı” şeklini almakta. Normal şartlarda DSÖ’ye asla güven duymayan, hatta pandeminin DSÖ’nün bir oyunu olduğuna inanan bilim inkârcılarının bu açıklamaya dört elle sarıldığını görüyoruz:

 

asemptomatik vakalarda bulaşıcılık

 

asemptomatik yayılma

 

Öncelikle asemptomatik kelimesinin anlamına bakacak olursak; Türk Dil Kurumunun yayımladığı Hemşirelik Terimleri Sözlüğü‘nde “asemptomatik”, “hastalık ajanlarının varlığına rağmen, hastalık belirtilerini göstermeyen” olarak tanımlanmıştır. Sağlık Bakanlığı da asemptomatik kişi tanımını “belli bir hastalığa neden olan mikrobu taşıyan ancak hastalığa ait belirti göstermeyen kişi” olarak yapmaktadır.

İddiaların aksine, Dünya Sağlık Örgütü’nün asemptomatik kişilerin enfeksiyonu bulaştırmadığı yönünde bir açıklaması bulunmamaktadır. İddiayı öne süren bazı kimseler kaynak olarak Dünya Sağlık Örgütü epidemiyologlarından Dr. Maria Van Kerkhove’un geçtiğimiz Haziran ayında yaptığı bir basın açıklamasının videosunu sunmaktadırlar. İlgili videoda Dr. Maria Van Kerkhove, asemptomatik kişilerin enfeksiyonu yaymadığını değil; elimizdeki verilere göre asemptomatiklerin semptomatiklere göre daha nadir olarak yaydığını ve henüz konu ile ilgili çalışmaların devam ettiğini, dolayısıyla virüsü yaydığı kesin olarak bilinen semptomatik vakaların takibinin şu an için daha önemli olduğunu söylemektedir.

Bu açıklama sonrası kamuoyunda asemptomatik kişilerin enfeksiyonu bulaştırmadığı şeklinde iddiaların gündeme gelmesi ile Dr. Van Kerkhove, ertesi gün bir açıklama daha yaparak “nadir” sözcüğünü kullanmasının “asemptomatik bulaşın dünya çapında daha nadir olduğu” gibi bir yanlış anlaşılmaya yol açtığını; ancak kendisinin o sırada sorulan bir soruya cevaben belli birkaç çalışmadan bahsettiğini söylemiştir.

Kısaca, Dünya Sağlık Örgütü iddia edildiği gibi bir açıklama yapmamıştır.

DSÖ’nün asemptomatik kişilere yönelik yaptığı bazı açıklamalar şunlardır:

• Dünya Sağlık Örgütü Doğu Akdeniz Bölge Ofisi (EMRO), 11 Haziran 2020 tarihinde internet sitesi üzerinden yaptığı bir açıklamada o zamanki mevcut verilerin asemptomatik kişilerin, semptomatiklerden daha az bulaştırma ihtimali olduğunu gösterdiğine işaret etmiştir.

• Temmuz ayında Dünya Sağlık Örgütü’nün paylaştığı bir bilgilendirme metninde, asemptomatik kişilerden de yayılabileceğini ve konunun detaylarının öğrenilmesi için daha ileri çalışmaların da yapılması gerektiği zikredilmiştir.

• 1 Aralık 2020 tarihinde yayımlanan bir kılavuzda, asemptomatik kişilerden de bulaş olabileceğini; ancak bunun semptomatiklere kıyasla daha az olası olduğunu bildirmiştir.

Asemptomatik kişilerden bulaş olabildiğine dair yapılan diğer bazı önemli açıklamaları ve çalışmaları aktaralım:

• ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü direktörü Dr. Anthony Fauci, epidemiyoloji çalışmalarının, semptom göstermeyen kişilerin de hastalığı bulaştırabileceğini gösterdiğini açıklamıştır.

• Almanya’da bulunan Tıbbi Viroloji Enstitüsü’nün yöneticisi Dr. Sandra Ciesek, yurtdışından gelen 24 yolcu ile test yapmış; 4 kişi asemptomatik olmak üzere 7 yolcunun COVID-19 testi pozitif çıkmıştır. Testleri pozitif çıkan yolcuların viral yüklerine baktığında ise asemptomatik olan kişilerin viral yükünün semptom gösterenlere göre daha fazla olduğunu görmüştür.

• Duke Üniversitesinde COVID-19 testleri pozitif olan çocuklar ile yapılan bir çalışmada asemptomatik olan çocukların burun bölgelerindeki viral yükün, semptomatik olanlar ile aynı olduğu; yani virüsü yayma kapasitelerinin de aynı olduğu görülmüştür.

• Colorado Üniversitesi Tıp Fakültesinden enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. David Beckham, insanların asemptomatik bireylerin de virüsü yayabileceğini anlamasının önemli olduğunu ifade etmiştir.

• Minnesota Üniversitesi Bulaşıcı Hastalıklar Araştırma Merkezi’nden Dr. Michael Osterholm, asemptomatik enfeksiyonların, salgını kontrol altına alınamayacak bir şekilde körükleyebileceğini söylemiştir.

• Vanderbilt Üniversitesi Tıp Fakültesinden Dr. William Schaffner, asemptomatik ve hafif semptomlu enfeksiyonların, hastalığın yayılmasında lokomotif görevi göreceğini açıklamıştır.

• Belçikalı ve Hollandalı araştırmacılar, gerçekleştirdikleri bir çalışmada, %48 ile %66 arasındaki katılımcıların enfeksiyonu, henüz belirti gözlenmeyen presemptomatik evredeki hastalardan kaptığını ortaya koymuşlardır.

• Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda belirti göstermeyen vakaların da hastalığı bulaştırabileceğini belirtmiştir.

• ABD’de yer alan Jackson Laboratuvarları’nda immünoloji uzmanı olarak çalışan Prof. Dr. Derya Unutmaz da kişisel sosyal medya hesabından asemptomatik kişilerin virüsü yayabileceği bilgisini paylaşmıştır.

Özetle, asemptomatik bireyler de enfeksiyonu bulaştırabilmektedir. Bu bulaşma, semptomatik olanlara göre genellikle daha düşük bir oranda olsa da asemptomatik bireylerin tespit ve izole edilmesi, semptomatiklere göre daha zor olduğundan hastalığın yayılması açısından risk oluşturmaktadırlar. Bu yüzden asemptomatik bireylerin takibi de hastalığın kontrol altına alınabilmesi açısından son derece önemlidir.

1 Yorum

  1. Deangelo Davidson Reply

    You’re so awesome! I don’t believe I have read a single thing like that before. So great to find someone with some original thoughts on this topic. Really.. thank you for starting this up. This website is something that is needed on the internet, someone with a little originality!

Yorumunuzu yazınız...