Anayasal Suç Tanımı Yanlış Bir Kullanım

Siyasal hayatta ve günlük yaşamda sıkça dile getirilen anayasal suç tanımının kullanımı yanlıştır. Anayasal suç tanımı yanlış isimlendirmenin bir sonucudur. Ne Anayasada ne de Türk Ceza Kanunu’nda yer almamasına rağmen yanlış kullanılmaya devam edilmektedir. Anayasa’da “Anayasal Suç” diye bir tanım yoktur, teori açısından da mümkün değildir.

 

Levent Üzümcü’nün Anayasal Suç Tanımını Yanlış Kullanımına Yönelik Tweeti

 

Anayasal suç kavramının yanlış kullanımını anlamak için öncelikle anayasa ne demektir onu anlamak gerekir. Anayasa, normlar hiyerarşisinin tepesinde yer alan ve ülkenin yönetim şekli ile kişi hak ve hürriyetlerini ve bunların sınırlandırma sebep ve usullerini tanımlayan çerçeve kanundur. Anayasa metninde cezai düzenleme yoktur. 

Anayasal suç kavramının kullanım amacına bakıldığında, anayasada düzenlenen fiillerin varlığının olduğu, bu fiillerin anayasada suç olarak düzenlenip cezasının anayasada tanımlandığı anlaşılmaktadır. Anayasanın herhangi bir maddesinin doğrudan ya da dolaylı olarak ihlal edilmesi kast edilerek kullanılmaktadır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda doğrudan bir suç fiili ve cezasına yer verildiği görülmemektedir. Bu yüzden anayasal suç kavramı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası bakımından bir anlam teşkil etmemektedir. 

Anayasal suç kavramı kamuoyunda ve siyasetçiler arasında kullanılmasına rağmen ceza hukukunda da yer almamaktadır. Bir eylemin suç sayılabilmesi için Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesi olan “Suçta ve Cezada Kanunilik” ilkesine göre suça ilişkin eylemin cezasının kanunda yer alması gerekmektedir. 

Ancak, Türk Ceza Kanunu’nda Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı İşlenen Suçlar bölümünde yer alan “Anayasayı İhlal Suçu”  309. maddede özel olarak düzenlenmiştir. Bu madde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzeni getirmeye teşebbüs eden şahıslara yönelik hazırlanan kanundur. Bu kanunu ihlal edenler anayasayı ihlal suçu kapsamında suç işlemiş sayılır. Yani “Anayasayı İhlal Suçu”, “Anayasal Suç” kavramının anlamının karşılığı değildir. 

Velhasıl, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda ve Türk Ceza Kanunu’nda “Anayasal Suç” diye bir tanım yapılmamıştır. Bu nedenle anayasal suç kavramının kullanımı yanlıştır.

 

Yazılarında “Anayasal Suç” Tanımını Kullanan Köşe Yazarları

“Anayasal suç” yanlış tanımına yazılarında yer veren yazarlardan tespit edebildiklerimizi aktaralım:

Posta Gazetesi’ndeki “Anayasal Suç” başlığıyla 23 Aralık 2009 tarihinde yayınlanan yazısıyla Tamer Heper.

Cumhuriyet Gazetesi’ndeki “Eleştiri mi, hakaret mi? Yoksa anayasal suç mu?” başlığıyla 28 Şubat 2019 tarihinde yayınlanan yazısıyla Emre Kongar.

Cumhuriyet Gazetesi’ndeki “Askıda Anayasa” başlığıyla 2 Ocak 2019 tarihinde yayınlanan yazısıyla Deniz Yıldırım.

 “Anayasayı uygulayın, keyfi davranmayın, hak ve özgürlükleri askıya almayın” demek “anayasal suç”kapsamında, ironiye bakın!

Hürriyet Gazetesi’ndeki “Anayasa’nın 66. Maddesi” başlığıyla 2 Aralık 2005 tarihinde yayınlanan yazısıyla Özdemir İnce.

‘Ne yapacağız?’ diye sorduktan sonra, şöyle devam ediyorlar: ‘Bunlar ‘Anayasal suç’ mu işlemiş olacaklar? Buradaki haliyle ‘Türk’ bir ‘etnik çağrışım’ yapmıyor mu?...’

Sözcü Gazetesi’ndeki “Kaybetme Paniği İle Kin ve Nefret Suçu İşliyorlar” başlığıyla 6 Şubat 2019 tarihinde yayınlanan yazısıyla Can Ataklı.

Eğer "HDP gerçekten eşittir PKK" ise başta iktidar olmak üzere, tüm anayasal kurumlar anayasal suç işliyor.

Güneş Gazetesi’ndeki “Gıda Terörüstlerine Cezanın En Büyüğü Verilmeli” başlığıyla 31 Ekim 2016 tarihinde yayınlanan yazısıyla Memiş Memişce.

Yetkililere, “Milletin sağlıyla oynayan gıda teröristlerine müdehale edin. İnsanların sağlıyla oynayan bu canilere Müdehale etmezseniz bilinki anayasal suç işliyorsunuz” diye seslendim.

Sabah Gazetesi’ndeki “Eş Başkanların Açıklamaları Suç” başlığıyla 2 Ocak 2016 tarihinde yayınlanan yazısıyla Okan Müderrisoğlu.

ANAYASAL SUÇ VE BEDELİ:

(HDP'li) İki eş başkanın yaptığı açıklamalar anayasa suçudur.

Star Gazetesi’ndeki “Hendek Terörizmi’ne Siyaset Kılıfı Giydirilemez” başlığıyla 5 Ocak 2016 tarihinde yayınlanan yazısıyla Mehmet Metiner.

Kandil’in silah zoruyla ilan ettiği ve HDP’nin de sahip çıktığı “demokratik özerklik” ilanı, kelimenin tam anlamıyla bir “iç savaş çağrısı”dır ve “anayasal suç”tur.

Yılmaz Özdil – Twitter – 27 Haziran 2022:

“Hatay’da şu anda Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir anayasa suçu işleniyor”

 

anayasal suç tanımı

 

Yorumunuzu yazınız...