Siyasi Tarihimizde Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Genel Başkanı Olduğu Partiden İhraç Edilen İlk Kişi Olacağı İddiası Doğruyu Yansıtmıyor

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Genel Başkanlığını yaptığı partiden ihraç edilen ilk kişi olacağı iddiası doğru değil. İhraç talebiyle Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edilen Ahmet Davutoğlu’nun öncesinde Genel Başkanı olduğu partiden ihraç edilen bir isim daha var. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da 2009’da Genel Başkanlık görevinden istifa ettiği Demokrat Parti’den 2010 yılında ihraç edilmişti (İLAVE: Ahmet Davutoğlu, 13 Eylül 2019 tarihinde AK Parti’den istifa etti. Böylelikle, genel başkanlığını üstlendiği partiden ihraç edilen isim olarak geriye Süleyman Soylu kaldı).

Yanlış İddia

28 Ağustos 2014 – 24 Mayıs 2016 tarihleri arasında Başbakanlık, 27 Ağustos 2014 – 22 Mayıs 2016 tarihleri arasında Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı görevini üstlenen Ahmet Davutoğlu’nun AK Parti’den ihraç istemiyle Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edilmesiyle birlikte siyasi tarihimizde ilk defa bir siyasi parti genel başkanının partisinden ihraç edilmiş olacağı iddiası sosyal medyada kendine yer bulmuştu.

Ahmet Davutoğlu'nun Genel Başkanlığını yaptığı partiden ihraç edilen ilk kişi olduğu iddiasını içeren tweet
Ahmet Davutoğlu’nun Genel Başkanlığını yaptığı partiden ihraç edilen ilk kişi olduğu iddiasını içeren tweet

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti Merkez Yönetim Kurulu, yeni parti kuracağı uzun süredir konuşulan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu “kesin ihraç” istemiyle Merkez Disiplin Kurulu’na sevk etmişti. AK Parti Merkez Disiplin Kurulu’nun aldığı ihraç talepli disipline sevk kararı da Ahmet Davutoğlu’na geçtiğimiz günlerde tebliğ edilmişti. İhraç talebine ilişkin gerekçe olarak Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı konuşmalar, sosyal medya paylaşımları ve gazetelerde yer alan demeçleri gösterilmişti.

Ahmet Davutoğlu, ihraç talepli disipline sevk kararında yer alan hususlara karşın savunmasını kararın tebliğ tarihinden sonra 7 gün içinde AK Parti Merkez Disiplin Kurulu Başkanlığı’na sunması gerekiyor. Aksi takdirde, Parti tüzüğünün 11.9 maddesi gereği savunma yapmaktan vazgeçmiş olacağı kabul edilecek.

Parti tüzüğünün 117. maddesine göre Ahmet Davutoğlu’nun ihracına gerekçe olarak görülen demeçleri şu şekildeydi:

  • “Tüm uyarılarımıza rağmen çarpık parlamenter sistemden, çarpık bir Başkanlık sistemine geçildi.”
  • “Devlet yapısıyla aile ilişkileri kesinlikle ayrılmalıdır. Devlet hiyerarşisinde birinci derece akrabalıklar olmamalıdır. Çok radikal köklü reformlarla bu ülkenin psikolojisi ve devlet yapısı yeniden inşa edilmelidir.”
  •  “Kimse ümmeti tekeline alamaz. Kimse bu ümmet benim partimin tekelindedir diyemez. Ümmetten kastedilen yalılarda oturup Türkiye’yi dizayn etmeye çalışanlarsa biz o topluluktan değiliz.”
  • “Gerçek basın özgürlüğü demokrasimizin bağışıklık sistemidir. Bunu yok etmek usulsuz ve baskıcı metotlarla basında tekelleşmeye yönelmek Türkiye’nin zihni kapasitesini daraltmaktır’’
  • “Yaşanan ekonomik krizi inkar ederek yönetemeyiz.”
  • “İçeriden bir eleştiri olarak söyleyeyim, oto sansürün en yoğun olduğu dönemden geçiyoruz”
  • “MKYK ile bana, sen Başbakan gibi görün ama Başkan olma, Başbakan gibi yap ama yetki kullanma dendi. Bunu benden Cumhurbaşkanı ve MKYK’ya imza atanlar istiyordu. Ben kendimi bilirim benden her şey olur da düşük profilli olmaz “
  • “Bana saldırmak ödüllendirilen bir şey. Benimle bir araya gelen gazeteciler de işlerinden oluyor.”
  • “Ekonomik krizle, adalet yerlerde sürünüyor onunla ilgilenin. Hz. Ömer’in adaletini söylemekle adalet gelmez “
  • “Devlet makamını bir trol çetelerinin tuzaklarına mahkum edenlere karşı 3 yıl sustuk. Eğer işler iyi gitmiş olsaydı kıyamete kadar susardık.”
  • “Ak Parti bir takım trol örgütlerinin etkisi altına girmişse soru sorması gereken biz, cevap vermesi gereken partiyi bu gruplara teslim edenlerdir.”
  • “Bir seçimde beka kaygısından bahsedip, diğer seçimde İmralı ile temasa geçmeye çalışmak veya bunu meşru göstermek milletin vicdanından kopuştur.”
  • “Bugün Ak Parti’nin ‘Ak’ kelimesiyle ifade edilen temiz siyasetin yeniden keşfedilmesi gerekmektedir. Adalete ihtiyaç var. Adalet son dönemde öylesine çifte standart gösterdi ki, insanların adalete, hukuk sistemine güveni sarsıldı.”

 

Ahmet Davutoğlu
Ahmet Davutoğlu

 

AK Parti Merkez Disiplin Kurulu’nun ihraç kararı alması durumunda siyasetçi, uluslararası ilişkiler uzmanı, akademisyen ve büyükelçi, eski Dışişleri Bakanı, eski Başbakan Vekili, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2. genel başkanı ve Türkiye Başbakanı unvanlarını haiz olan Ahmet Davutoğlu, partisinden ihraç edilmiş olacak. İhraç kararının ardından Ahmet Davutoğlu’nun Asliye Hukuk Mahkemesi’ne itiraz hakkı bulunuyor.

Ancak Ahmet Davutoğlu’nun 2014–2016 yılları arasında genel başkanlığını üstlendiği AK Parti’den ihraç edilmesi, Türk siyasi tarihinde bir ilki oluşturmayacak. Çünkü, Ahmet Davutoğlu’nun genel başkanlık yaptığı partiden ihracının öncesinde bir isim aynı deneyimi yaşamıştı: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu.

Süleyman Soylu, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne katılmadan önce 2008-2009 yılları arasında Demokrat Parti (DP) Genel Başkanlığını üstlenmişti. 2009 Yerel Seçimlerinde DP’nin beklenen performansı sergileyememesinin ardından kendi talebiyle gerçekleşen olağanüstü kongrede Süleyman Soylu, adaylıktan çekilmiş ve genel başkanlık görevini bırakmıştı. Genel başkanlık görevinden ayrılmasının ardından 12 Eylül anayasa değişikliği referandumu ile ilgili olarak ‘Evet’ oyu vereceğini açıklayan Süleyman Soylu, Demokrat Parti Disiplin Kurulu’nun aldığı kararla partisinden ihraç edilmişti.

İLAVE: Ahmet Davutoğlu, 13 Eylül 2019 tarihinde AK Parti’den istifa etti. Böylelikle, genel başkanlığını üstlendiği partiden ihraç edilen isim olarak geriye Süleyman Soylu kaldı.

 

Yorumunuzu yazınız...