12 Adanın Lozan Antlaşmasıyla Kaybedildiği İddiası Doğru Değil

12 Ada, 1912 yılında İtalya tarafından işgal edilmişti. Trablusgarp Savaşı’nı sonlandıran Uşi Antlaşması gereği adaları bırakma taahhüdünü yerine getirmeyen İtalya’nın bu hareketiyle Osmanlı’nın adalar üzerindeki hakimiyeti sona ermiştir. Ege Denizi’ndeki diğer adalar ise 1912 Balkan Savaşı’nda Yunanistan tarafından işgal edilmişti. I. Balkan Savaşı sonunda gerçekleşen Londra Konferansı’nda 30 Mayıs 1913 tarihinde imzalanan Londra Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Ege Adaları’nın geleceğine dair kararı (büyük) devletlere bırakmış ve böylelikle adalar üzerindeki hakimiyetini fiilen kaybetmiştir. 14 Kasım 1913 tarihinde imzalanan Atina Antlaşması ile Meis hariç 12 adanın İtalya’ya, Gökçeada ve Bozcaada hariç diğer adaları Yunanistan’a bırakılması kararlaştırılmıştı. Bu adaların durumu, Lozan Antlaşması’nın imzalanması öncesindeki  görüşmelerde ele alınmamıştı. İtalya’ya bırakılan adaların Yunanistan’a geçişi de çok sonraları 1947 yılında gerçekleşmişti. 12 Ada 10 Şubat 1947 tarihli Paris İtalyan Barış Antlaşması ile gayri askerî statüde olmaları kaydıyla Yunanistan’a bırakılmıştı.

 

Ege Denizi’ndeki 12 Ada’nın tamamı Lozan’daki müzakereler esnasında değil, Lozan’dan çok önce kaybedilmişti. Lozan Anlaşması’nın İngilizce metninin ve Türkçe tercümesinin incelenmesinden de görülebileceği üzere, 12 Adanın statüsü Lozan’dan daha önce kararlaştırılmıştı. 12 Ada, 1912 yılında İtalyan kuvvetlerince işgal edilmişti. Lozan Antlaşması adını taşıyan; ancak, 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması ile karıştırılmaması amacıyla Uşi Antlaşması olarak adlandırılan antlaşma gereği 12 Adaları bırakma taahhüdünü yerine getirmemişti. İtalya’nın elinde kalan adaların Yunanistan’a geçişi de çok sonraları 1947 yılında gerçekleşmişti.

Ege Adalarının kaybedilmesi sürecini aktaralım:

  • İtalya, 29 Eylül 1911’de, Trablusgarp ve Bingazi’de ekonomik çıkarlarını korumak gerekçesiyle Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan etmişti. Bugünkü Libya’da yaşanan savaşı Ege Denizi’ne taşıyan İtalya, 28 Nisan – 20 Mayıs 1912 tarihleri arasında Menteşe Adaları bölgesinde 16 ada ve adacığı işgal etmişti.
  • Osmanlı İmparatorluğu ile İtalya, 13 Temmuz 1912 tarihinde İsviçre’nin Lozan kentinde barış görüşmelerine başlamıştı. 18 Ekim 1912 tarihinde Lozan Barış Andlaşması imzalanmıştı. Bu antlaşma, 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması ile karıştırılmaması amacıyla Uşi Barış Antlaşması yahut Birinci Lozan Antlaşması olarak adlandırılmaktadır.
  • Uşi Antlaşması’nda Osmanlı’nın Trablusgarp ve Bingazi’deki kuvvetlerini çekmesinin ardından Adalar Denizindeki adaların İtalya tarafından boşaltılacağı hususu, Uşi Antlaşması’nın 2. maddesinde şöyle dile getirilmişti:
    • “Madde 2 : İşbu muahedenin imzası akabinde hükûmeteynden her biri yani hükûmet-i Osmaniye Trablus garp ile Bingazi’-den ve İtalya hükümeti Adalardenizi’nde taht-ı işgalinde bulunan adalardan kendi zabit ve askerleri ile memurin-i mülkiyelerinin celpleri zımnında emir vermeği taahhüt eder.

      İtalya zabitan ve asakir-i ile memurin-i mülkiyesi taraflarından cezair-i mezkûrenin fiilen tahliyesi Osmanlı zabitan ve asakir-i ile memurin-i mülkiyesi taraflarından Trablusgarp ile Bingazi’nin tahliyesini müteakip vukubulacaktır”

      Bahse konu maddenin günümüz Türkçesiyle aktarımı ise şöyledir:

    • “Madde II – İki hükümet bu antlaşmanın imzalanmasından hemen sonra, subaylarının, birliklerinin ve sivil görevlilerinin, sırasıyla Osmanlı hükümetinin Trablusgarp ve Bingazi’den ve İtalya hükümetinin Ege denizinde işgal ettiği adalardan çekilmesi için emir vermeyi taahhüt eder.

      Yukarıda sözü edilen adaların İtalyan subaylar, birlikler ve sivil görevliler tarafından boşaltılması, Osmanlı subayları, birlikleri ve sivil görevlilerinin Trablusgarp ve Bingazi’den çekilmesinden hemen sonra gerçekleştirilecektir.”

  • 12 Ada, 1912 yılında İtalya tarafından işgal edilmişti. Uşi Antlaşması gereği adalardan çekilme taahhüdünü yerine getirmedi.
  • Ege Denizi’ndeki diğer adalar ise 1912 Balkan Savaşı’nda Yunanistan tarafından işgal edilmişti.
  • I. Balkan Savaşı sonunda gerçekleşen Londra Konferansı’nda 30 Mayıs 1913 tarihinde imzalanan Londra Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Ege Adaları’nın geleceğine dair kararı büyük devletlere bırakmış ve böylelikle adalar üzerindeki hakimiyetini fiilen kaybetmiştir.
  • 14 Kasım 1913 tarihinde imzalanan Atina Antlaşması ile büyük devletler, Meis hariç 12 adanın İtalya’ya, Gökçeada ve Bozcaada hariç diğer adaları Yunanistan’a bırakmayı kararlaştırmıştı.
  • Büyük Devletler tarafından çıkarlarının dikkate alınmaması nedeniyle büyük bir hayal kırıklığına uğrayan Osmanlı Devleti, 15 Şubat tarihli cevabî notasında Gökçeada, Bozcaada ve Meis’in iadesini senet kabul edip diğer adalar üzerindeki haklı taleplerini elde etmek için gayret sarf edeceğini bildirmişti. Meselenin bu şekilde çözümlenmesini istemeyen Osmanlı Devleti, Büyük Devletler aracılığıyla çözüm aramak yerine artık adalar konusunda doğrudan Yunanistan ile ikili görüşmeler yapmaya çalışmıştı. Ancak, I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla bu çalışmalar sonuçsuz kalmış, savaş boyunca adalardaki İtalyan ve Yunan işgâlleri devam etmişti.
  • Lozan Antlaşmasına konu olan adalar aslında 2’ye ayrılabilir:
    • Birinci grupta, Yunanistan’ın bağımsızlığını elde ettiği 24 Nisan 1830 ile Lozan Barış Antlaşması’nın imzalandığı 24 Temmuz 1923 arasındaki dönemde Yunanistan’a bırakılan adalar bulunmaktadır.
    • İkinci grupta ise, Lozan Barış Antlaşması ve 10 Şubat 1947 Paris İtalyan Barış Antlaşması ile gayri askerî statüde olmaları kaydıyla Yunanistan’a bırakılan adalar bulunmaktadır. Bunların dışındaki ada, adacık ve kayalıklar için egemenlik devri yapılmamıştır.
  • Antlaşma ile Semadirek, Limni, Midilli, Sakız, Sisam ve Ahikerya adaları ismen sayılarak; Taşoz, Bozbaba ve İpsara Adaları ise Altı Büyük Devlet Kararı’na atıf yapılarak ve bu karar gereğince adaları askerî amaçlarla kullanmaması kaydıyla Yunanistan’a devredilmiş, Gökçeada, Bozcaada ve Tavşan Adaları ile Anadolu kıyısına üç milden az uzaklıkta bulunan adalar üzerindeki Türk egemenliği teyit edilmiştir. Bu antlaşma hükmüne tâbi olan toprak parçaları sadece adalar olduğundan adacık ve kayalıklar egemenlik devrine konu olmamışlardır.
  • İtalya’ya bırakılan adalar ise Paris Antlaşması ile 1947 yılında Yunanistan’a geçmiştir.

Kıbrıs, Berlin Konferansı’nda İngiltere’nin Osmanlı’ya destek çıkması karşılığında geçici olarak İngiltere’ye 1878 yılında bırakılmıştı. Kıbrıs’ın geleceği Lozan Barış Antlaşması’nda hukuken belirlendi ve Birleşik Krallık’a bırakıldı.

Libya, yani Trablusgarp, ise 1912 yılında imzalanan Uşi Antlaşması ile kaybedilmişti.

İlaveten, “12 Ada”nın isimlendirmesine bakınca 12 adet adanın kastedildiğini anlamak yanlış. “12 ada” ifadesi, 12 Ada Bölgesinin yönetimini sağlayan “12’li ihtiyar heyeti” şeklindeki yönetim biçiminden kaynaklanmaktadır. Aslında o bölgede 12 değil 20’den fazla ada bulunmaktadır.

“İsmet Paşa 12 Adayı Lozan’da verdi” şeklinde öne sürülen asılsız iddianın temelinin İtalya ile 1912 yılında Lozan’da imzalanan Uşi Antlaşması ile 1923 yılında imzaladığımız Lozan Antlaşması’nın birbiriyle karıştırılması olması olası.

 

londra anlasmasi 1913
Londra Anlaşması (1913)

 

On İki Adanın Lozan’da Kaybedildiğini Sanan Yazarlar

Yeni Şafak yazarı Mustafa Armağan, sosyal medya hesabından yaptığı 16 Eylül 2020 tarihli paylaşımında 12 Ada’nın Uşi Antlaşmasıyla verildiğini yalan olarak nitelemiş:

"Birilerinin dediği gibi Oniki Ada'yı Uşi antlaşmasıyla verdiysek ki külliyen yalan İstiklal Savaşında geri aldık ve Lozan ın 15.maddesiyle İtalya'ya bir daha mı verdik Bunu mu demek istiyor milleti saf kendilerini akıllı sanan Kemalistler Böyleyse durum daha vahim değil mi"

 

12 ada lozan

 

Bekir Hazar, Takvim Gazetesi’nde 30 Eylül 2016 günü yayınlanan “Çocuklara Anlatın” başlıklı yazısında Lozan Antlaşması ile kaybettiğimiz topraklar hakkında kendisinden beklenecek bir yanlışa düşmüş:

"Kurtuluş Savaşı'ndan galip çıktık, düşmanı denize döktük diye övündük ama masada ne Mısır, ne Libya, ne Musul, ne Kerkük kaldı. Kıbrıs'ı İngilizlere verdik... ."

"Adalar Yunanistan'a böyle gitti. ."

Bekir Hazar 12 Adalara ilaveten Kıbrıs ve Libya’yı da Lozan’da kaybettirmiş. Ancak haliyle durum pek öyle değil.

Melih Altınok, Sabah Gazetesi’nde 1 Ekim 2016 günü yayınlanan “Cumhurbaşkanı emperyalistlere vuruyor ses Kılıçdaroğlu’ndan geliyor” başlıklı köşe yazısında 12 adanın Lozan’da kaybedildiğini iddia etmiş:

"Yani Erdoğan'ın hedefinde, Lozan'da ne yazık ki kayda değer bir başarı gösteremeyen heyetten ziyade, bir koyup 12 ada alan kolonyalistler ve onların bugünkü temsilcisi küresel muktedirler var."

Tarafsızhaber.com yazarı Mehmet Hakan Sağlam Akit TV’deki Vizyon adlı programın 2018 yılı Şubat ayındaki bir yayınında İsmet İnönü’nün 12 adayı “nasıl koruyacağız” diye Yunanistan’a bıraktığını iddia etmişti:

"Lozan Antlaşması'nda bizim Romanya'da bir adamız vardır. Lozan Antlaşması'nda bahse konu olmadığı geçmediği için bizim üzerimizde kalmış. Ama o dönemin yöneticileri, bu meşhur İsmet İnönü denen zat biz burayı nasıl koruyacağız diye Romanya'ya vermiş. Aynı şekilde 12 adaları ya biz burayı nasıl koruyacağız diye kalkmış Yunanlılara vermiş. Ya bu adam vatan hainidir."

 

12 Ada’nın kaybedilmesine ilişkin süreç hakkında daha fazla detay için Fuat İnce’nin “Lozan Antlaşması ve Ege Adaları” başlıklı makalesi incelenebilir.

 

10 Yorumlar

  1. Uşi anlaşması 6. Maddesinde Adalar geçici olarak İtalya’nın elinde kalacaktır daha sonra Osmanlıya verilecektir diye madde var. Ben uşi anlaşmasında adaların elden çıktığına dair bir emare göremiyorum. Uşi anlaşması gereği adaları teslim etmek için İsmet İnönü çağırılır ama İsmet İnönü gitmeye tenezzül etmez dolayısıyla adalar en yakın olan Yunan’a bırakılır. Malumatfuruş yanlış ve eksik bilgiler sunuyorsunuz… Önce tarihinizi bilmeniz gerekir.

    • malumatfurusorg Reply

      Yazıyı “okumanızı” tavsiye ederiz.

      Uşi’yi tekrar, ilaveten Londra (1913) Antlaşmasını da okuyunuz.

      • uşi anlaşması gerelği balkan savaşlarından sonra 12 adayı osmanlı devletine iade etmesi gereken italya’nın bunu ihlal edip adaları ilhak ettiği, fakat osmanlı yönetimini bunu tanımadğı, lozan’da ise ismet paşa’nın italya’nın 12 adayı ilhakını kabul ettiği gibi bir sonuç çıkardım… eğer lozan’da türk tarafı 12 adanın italya tarafından ilhakını kabul ettiğine dair bir hüküm yok ise, türkiye’nin italya’dan uşi anlaşmasına dayanarak 12 adayı geri istemesi, dava açması mümkün olabilir.

      • Nasıl 6. Madde de adalar yok. Siz insanlarla dalga mı geçiyorsunuz? Madde 6. Osmanlı Devleti 12 adayı geri alacak; ancak balkan savaşları bitene kadar İtalya’nın elinde geçici olarak bulunacaktır.

        Ayrıca Lozan 15 ve 20. Maddelerini oku burada tarihi olayları saptırarak haklı çıkmaya çalışma

        • ulan sığır, italyanlar adaları gelmiş ele geçirmiş, osmanlı da ılık ılık kabul etmiş, geçici durum demişler, osmanlı da yemiş, sonra vermemişler osmanlı da ses edememiş, aradan yıllar geçmiş, ada hala bunların ellerinde, fiilen işgal, adalar gitmiş yani, kurtuluş savaşı olmuş, kazanmışız, lozanda da adaların statüsü nihayetlendirilmiş. yani adalar lozan imzalanmadan 1922 yılından çok daha önce kaybedilmiş. sığır olmayan anlar ya şurada ne denilmek istendiğini

          • İSMAİL UYAR Reply

            ulan sığır, 1912 de senin Osmanlı dediğin İttihat ve Terakki yönetime hakimdi. 1909 dan sonra ne yaptıysa herşeyi İttihatçılar yaptı. ama anlatılan tarihe baktığında iyi şeyleri hep İttihatçılar yaptı dendi. kötü durumlarda padişahın sırtına yüklendi. böyle iki yüzlü tarih olmaz.

        • ahmak adam adaların kaderine büyük devletler karar versin demişler 1913de çoktan bırakmışlar adaları zaten anlamanızmı kıt sizin

  2. 1912 Uşi anlaşması tarihi yani İttihatçılar dönemi. Yani uşi anlaşmasını imzalayanlar ile Lozan anlaşmasını imzalayanlar aynı zihniyet. Gereksiz tartışma bu ülkeye en çok zararı İttihatçılar vermiştir

  3. Mustafa Muhaciroğlu Reply

    Merhaba
    Yazınız hatalı. Londra Antlaşmasında adalar kesin olarak bırakılmıyor.
    Londra Antlaşması Madde 5 şöyle:
    …Ege Denizi’ndeki (Girit Adası hariç) tüm Osmanlı adalarının ve Atos Dağı Yarımadası’nın unvanının belirlenmesi görevini Alman İmparatoru, Avusturya İmparatoru, Macaristan Kralı, Fransız Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, Büyük Britanya ve İrlanda Kralı, Hindistan İmparatoru, İtalya Kralı ve Rus İmparatoru’na emanet ederler.

    Lozan Antlaşmasında ise 12.maddeyle beraber adalar resmi kayıt altına alınarak İtalya’ya bırakılıyor.
    Madde 15 —Türkiye aşağıda sayılan Adalar üzerindeki tüm hak ve senetlerinden İtalya yararına vazgeçer : Bugün İtalya’nın işgali altında bulunan Astampalya (Astropalia), Kodoş (Rhodes), Kalki (Calki), Skarpanto, Kazos (Casso), Piskopis (Tilos), Misiros (Misyros), Kalimnos (Kalymnos), Lcros, Patmos, Lipsos (Lipso), Sombeki (Simi) ve Istanköy (Koş) Adaları ile bunlara bağlı olan adacıklar ve Meis (Castellorizo) Adası

    Sonuç olarak Londra antlaşmasında adaların durumu ileride belirlenecek diye egemen devlet tanımsız bırakılmış. Lozan’da ise kesin olarak İtalya’ya bırakılmış.
    Zaten mantıklı düşünürseniz, Lozan’dan önce adalar İtalya’ya bırakılmış olsaydı Lozan’a böyle bir madde eklenmesi anlamsız olurdu. Fakat şu denenebilir, adaların kaybedilme serüveni 1913 Londra ile başlamış, Lozan ile tescillenmiştir.

Yorumunuzu yazınız...