Yusuf Ziya Cömert, “Aylan Bebek Bize Sorulunca” başlıklı 7 Eylül 2015 tarihli Yeni Şafak Gazetesi’ndeki köşe yazısında tam anlamıyla çuvallamış.
Detayları inceleyelim:
'Nefs-i Levvame.' 'Kınayan nefs.' Ahali, ekseriyetle gözünü 'Nefs-i mutmainne'ye diktiği için, 'levvame'yi fazla konuşan olmaz. Ben, 'nefs-i levvame'yi güzel buluyorum. (Hasan Kaçan, kulakları çınlasın, çok söylerdi bu lafı, ilk mucidi o mudur bilemem: Keşke herkes öyle olsa.)
Öyle değil malesef Yusuf Bey, öyle değil!
Nefs-i levvame, “kendisini kınayan, işlediklerinden dolayı pişmanlık duyan ve kendini hesaba çeken nefis” anlamına gelir. Çünkü, nefs-i levvame Hasan Kaçan’ın bulamayacağı kadar eski bir ifade olup, Kur’an-ı Kerim’de de geçmektedir.
Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de insan nefsini üç sınıf olarak değerlendirmektedir. Bunlardan biri insanı kötülük yapmaya teşvik eden nefs-i emmâre (Yusuf,12/53), ikincisi kötülüklerden dolayı kendini kınayan nefs-i levvâme (el-Kıyame, 75/2), üçüncüsü ise, Allah’ın şeriatından bir sapma göstermeden dosdoğru yürüyen ve bu halinden dolayı tatmin olan nefs-i mutmainne (el-Fecr, 89/27) dir.
Allah Teâlâ, Kıyamet suresinde kıyametin mutlaka gerçekleşeceğini ortaya koymak üzere kıyamet gününe, peşinden de nefs-i levvâme üzerine yemin etmektedir.
“Kıyamet gününe yemin ederim. Pişmanlık duyan nefse (nefs-i Levvâmeye) yemin ederim “, (el-Kıyame, 75/ 1-2).
Bilmeyen, öğrenmeye de hevesli olmayan köşe yazarları işte…
Kaynaklar:
– Yusuf Ziya Cömert’in 7 Eylül 2015 tarihli köşe yazısı: http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufziyacomert/aylan-bebek-bize-sorulunca-2020639
– Nefs-i Levvame’nin Kur’an’daki yeri ve anlamı: http://samil.ihya.org/ansiklopedi/nefs-i-levvame.html