Güven Sak ve Hava Savunma Sistemleri

Güven Sak, Radikal’de 27 Kasım 2011 günü yayınlanan “Çin füze ihalesi neden iptal edildi?” başlıklı yazısında iptal edilen füze ihalesi konusuna odaklanmış:

"G20 Zirvesi Antalya’da devam ederken Türkiye’nin, Çin ile birlikte uzun menzilli füze yapımı işine girişmekten vazgeçtiğine ilişkin haberler medyada yer almaya başladı."

"Çin füze ihalesi meselesinde, bir teknoloji transferi denemesi olarak, birkaç açıdan sorun görüyorum. Birincisi, neden işe uzun menzilli füze teknolojisi ile başladığımızı ve bunun iktisadi kıymetini anlamakta zorluk çekiyorum."

"Şimdi diyeceksiniz ki bu ulusal güvenlik meselesidir. O vakit, birinin bize Türkiye’nin uzun menzilli füzelere neden ihtiyacı olduğunu anlatması gerekiyor. Açıktır ki uzun menzilli füze bir savunma değil, saldırı sistemidir. Tıpkı uçak gemisi sahibi olmak gibi. Ne zaman ihtiyacınız olur? Çok ötelerde bir yere saldırmayı düşündüğünüzde. Yoksa manalı değildir. Türkiye’nin, amacı salt teknoloji transferi olmadan kullanmak için bu füzelere neden ihtiyaç duyacağını anlamak zaten mümkün değil. Bana seçim süreci dışında pek bir manası varmış gibi gelmiyor doğrusu. Neden o teknolojiyi değil de bunu transfer ettiğini hesaplayamayan bir devlet, teknoloji transferi filan yapamaz. Söylemiş olayım."

Güven Sak Bey, T-LORAMIDS’ten (Turkish Long Range Air and Missile Defence System – Türk Uzun Menzilli Hava ve Füze Savunma Sistemi) yazının ilk bölümlerinde bahsettikten sonra, yazının ilerleyen kısmında uzun menzilli füze ile yüksek irtifa hava savunma sistemlerini karıştırmış.

T-LORAMIDS, adından anlaşılacağı üzere saldırı amaçlı uzun menzilli füze sistemi değil, aksine “savunma” sistemidir. Neden sahip oluruz? Sivil bölgeler, askeri üs, liman, tesis ve birliklerin hava tehditlerinden korunması amacı ile. Kime karşı? Savaş uçaklarına, taarruz helikopterlerine, seyir füzelerine ve insansız hava araçlarına karşı. Bu sistem bir saldırı sistemi değil, balistik füze sistemi ise hiç değildir. Uzun menzilli hava savunma sisteminin etkili menzili genellikle 120 km.’dir. Bahse konu savunma sistemi ile uzun menzilde saldırı yapılması teknik olarak mümkün değildir.

 

hava savunma sistemi

 

(Hava Savunma sisteminin işleyişi kısaca şu şekilde özetlenebilir: Uzun menzilli hava ve füze savunma sistemi, atış kontrol radarı, komuta kontrol sistemi, arama radarı, füze fırlatma sistemi ve destek unsurlarından oluşur. Füze ateşlenir ve hedefe yönlenir. Arama radarı tarama yapıp olası hedefleri belirleyip komuta kontrol sistemine ak
tarır. Komuta kontrol sistemi radardan aldığı bilgileri kullanarak tehdit değerlemesi yapıp en uygun füzeyi seçerek fırlatma sistemine gerekli talimatı verir. Atış kontrol radarı hedefi takip eder ve füzeye gerekli hedefi iletir. Son safhada arayıcı başlık devreye girer ve hedefi imha eder).

Kısaca, her hava savunma sistemi, teknik özellikleri gereği saldırı amaçlı kullanılamaz, uzun menzilli füze sistemi ile hava savunma sistemi arasında da önemli farklar bulunmaktadır.

 

 

Melih Altınok ve Taşınabilir Hava Savunma Sistemi (MANPADS) Hakkında Bir Yanlış

Melih Altınok, Sabah Gazetesi‘nde 5 Şubat 2018 günü yayınlanan “‘Rus uçağını ABD füzesiyle vuran muhalif yurtseverler’ öyle mi?” başlıklı yazısında “Taşınabilir Hava Savunma Sistemi” olan kısaca MANPADS hakkında hatalı bir bilgi paylaşmış:

"MANPAD bir ABD teknolojisi. Haziran 2017'de ABD kongresi, bu silahların "Suriyeli muhaliflere" gönderebilmesi için hazırladığı savunma tasarısını Trump'a onaylatmıştı. 

ABD'nin PKK-YPG'ye gönderdiği binlerce TIR'lık silah yardımı içinde, bu yüksek teknoloji ürünü MANPAD'lar da var."

Sistemin doğru adı MANPAD değil, MANPADS. “Man-Portable Air-Defense Systems”, Türkçe çevirisiyle “İnsan Tarafından Tanışabilen Hava Savunma Sistemi”nin kısaltmasıdır. “Taşınabilir Hava Savunma Sistemi” olarak da adlandırılan bu silah, omuzdan fırlatılabilen, karadan havaya silah/füze sistemidir. Bu sistem, bir ABD teknolojisi değildir. Bir füze sisteminin İngilizce adının kısaltmasıdır. Jenerik bir isimdir yani.

Arda Mevlütoğlu’nun açıklamaları ile detaylandıracak olursak:

"MANPADS tipi silahlar, adı üstünde personel tarafından taşınır ve alçak irtifada uçan helikopter ve uçaklara karşı kullanılırlar. En bilinen örnekleri Stinger ve SA-7'dir. Kızılötesi güdümlüdürler, hedefin yaydığı ısıya kilitlenirler. ABD'ye özgü bir teknoloji değildir."

"Dolayısıyla kullanılan bir füzenin tipi doğrudan hangi ülkeden temin edildiğini tespit etmek için yeterli bir veri değil. ABD'nin PYD/YPG/PKK'ya lojistik ve silah desteği bir vakıadır, ancak bu konu MANPADS ve Javelin özellerinde korkarım bilinçli bir şekilde sulandırılıyor."

 

Melih Altınok’un “Manpad” hakkındaki köşe yazısı

 

Ergün Diler CHAFF Sistemini Çok Yanlış Anlamış

Ergün Diler, Takvim Gazetesinde 15 Şubat 2017 günü yayınlanan “Brezilya Örneği” başlıklı yazısında silahlı sistemler üzerine malumatfuruşluk yaparken yine hataya düşmüş:

"Rus SU-34 tipi savaş uçakları, ABD'nin yeni geliştirdiği bir sistemin devreye sokulması nedeniyle Türk askerlerini vurdu! Bu yeni sistemin ismi CHAFF...
Amerika'nın ilk kez Suriye'de denediği bu CHAFF ile Rus uçaklarının hafızaları kilitlendi. Yanlışa sürüklendi. Amaç yeni bir Rus-Türk kavgasıydı. Gerginliğiydi. Olmadı."

Chaff ve Flare. Bu 2 sistem, savaş uçakları için bir saldırı değil savunma sistemidir. Bizatihi savaş uçaklarının, kendilerine kilitlenen ya da kendilerine doğru fırlatılan ısı ya da radar güdümlü füzelere yönelik hedef saptırma yöntemidir.

 

Fatih Altaylı ve S400 Füze Sisteminin Hedef Sistemi

Fatih Altaylı, Habertürk Gazetesinde 11 Ocak 2019 günü yayınlanan “S-400 Porche Patriot Tofaş mı?” başlıklı yazısında, S400’ler hakkında hatalı bilgi paylaşmış.

"Füzelerin etkili menzili 160-180 km ve 80 km civarı yüksekliğindedir."

"Uçaklara, uçak bataryalarına, seyir füzelerine, yüksek irtifa füzelerine karşı yüzde 99.9 doğrulukla etkili vuruş yapar, 18 uçaklık filoyu 2 adet S-400 füzesi havada imha edebilir."

S-400 füzeleri insanlı ya da insansız hava araçları ile balistik ve seyit füzelerini 400 km. menzilde ve 30 km. irtifada yok edebilir. S-400’ün ulaşabildiği en yüksek irtifa 30 km. iken, 80 km. yükseklikte bir hava aracı ya da füzeyi yok etmesi beklenemez.

S400 füze sisteminin eş zamanlı şekilde 36 hedefe angaje olabileceği, hatta bazı kaynaklarda her hedefe iki füze kilitleyerek, eşzamanlı olarak 80 hedefi vurabileceği belirtilmektedir. “18 uçaklık filoyu 2 adet S-400 füzesi havada imha edebilir” ifadesi füze başına 9 uçağın düşürülebildiği anlamına geliyor ki, savaş uçakları tespih gibi ya da bowling labutları gibi dizilmiş olsalar dahi mümkün olmayan bir durum bu.

 

Güngör Mengi ve Çukurca’da Düşürülen Helikopter

Güngör Mengi, Vatan Gazetesi’nde 21 Mayıs 2016 günü yayınlanan “Teröristin Füzesi” başlıklı yazısında yer verdiği 13 Mayıs 2016 günü terör örgütü PKK’nın Hakkari Çukurca’da askeri üsse saldırısı ve akabindeki taarruz helikopteri düşürmesi hadiselerine değinirken herhalde klavyesi sürçmüş:

"Bir hafta önce, 13 Mayıs’ta PKK Hakkari Çukurca’da askeri üsse saldırı düzenledi, çatışmada 6 asker şehit oldu. Destek için çatışma bölgesine sevk edilen 2 F16 taarruz helikopterinden biri yerden açılan ateş sonucu düştü, 2 askerimizi daha şehit verdik.."

F16 savaş uçağı modelidir. Hakkari Çukurca’da düşürülen taarruz helikopterimizin tipi ise AH-1 Cobra’dır, F16 değil haliyle.

 

 

 

Yorumunuzu yazınız...