Hasan Âli Yücel’in Oğlu Can Yücel Yerine Gazi Yaşargil’i Bursla Yurt Dışına Okumaya Gönderdiği İddiası Doğru Değil

Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’in oğlu Can Yücel yerine Prof. Dr. Gazi Yaşargil’e burs vererek yurt dışına gönderdiği yönünde bir hikaye yazılı basınımızda ve sosyal medyada bir hayli yer edindi geçmişte. Ancak bu iddia, hikâyenin kahramanı Gazi Yaşargil tarafından yalanlanmıştı

 

Hasan Âli Yücel’in oğlu Can Yücel yerine ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil’i bursla yurt dışına gönderdiğine dair sosyal medyada ve internet sitelerinde yayılan şehir efsanesi metni şu şekilde:

Liseyi birlikte okuyan “iki can” arkadaş, eğitimleri boyunca harçlıklarını biriktirdiler. Liseden mezun olduktan sonra Milli Eğitim Bakam’na gidip, yurtdışında okumaya gönderilmelerini istediler. Parlak notlarla okullarını bitiren gençleri dinleyen Bakan, sözüne başlamadan önce birini dışarı çıkardı. Odasında kalan gence “Seni gönderebilirim ama arkadaşım gönderirsem dedikodu olur. ‘Oğluna torpil yaptı’ derler. Bu yüzden onu gönderemem” dedi. Bakan oğlu babasının kararına boynunu büktü, “Madem öyle benim biriktirdiğim parayı da sen al. Hiç olmazsa amacımı kısmen gerçekleştireyim” diyerek yıllardır biriktirdiği tüm parasını arkadaşına verdi… Bakan, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’di, dedikodu olur endişesiyle yurtdışına göndermediği öğrenci ise oğlu Can Yücel’di. Yurtdışına giden öğrenci ise daha sonra dünyanın en ünlü beyin cerrahı olacak Prof. Dr. Gazi Yaşargil…

 

gazi yaşargil can yücel burs

 

Bu hatalı iddiayı içeren bir örnek paylaşım:

“Çocuğu Can Yücel’i kayırdığı düşünülmesin diye yurt dışı eğitim bursu olanağını başka bir gence veren ve o gencin dünyanın en meşhur beyin cerrahlarından Gazi Yaşargil olmasının önünü açan Hasan Ali Yücel… “

 

can yücel gazi yaşargil burs iddiası

 

Tanıl Bora, Deutsche Welle’e verdiği röportajda bu iddiayı dile getirenlerden olmuş:

 

 

Ancak Prof. Dr. Gazi Yaşargil, bu anlatıyı yalanlayarak “Ne bana burs verildi ne Can’a. İkimiz de ailemizin imkânlarıyla yurt dışına çıktık” şeklinde düzeltmişti.

 

Yaşargil, iddianın asılsızlığını şu ifadelerle aktarmıştı:

“Ama ne bana burs verildi ne de Can’a. Hasan Ali Yücel, Temmuz 1943’te yanıma gelerek ‘Gazi Bey, Can bana söyledi Viyana’ya gitmeye karar vermişsiniz. Ben de Can’ı İngiltere’ye göndereceğim. Lütfen onu ikna edin’ dedi. Ben de ikna ettim, yol gösterdim sadece. Ama ikimize de burs verilmedi. İkimizde ailemizin imkânlarıyla yurtdışına çıktık. Can çok iyi arkadaşımdı.”

 

gazi yaşargil röportaj

 

Prof. Dr. Gazi Yaşargil 13 Temmuz 2005 tarihinde TBMM Millî Egemenlik Onur Ödülü’nü aldığı törende yaptığı konuşmada sınıf arkadaşı Can Yücel ile öğrenimlerini sürdürmek için Viyana’ya gitmeye karar verdiklerinde, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’in kendisini çağırarak, ”Lisan öğrenimi 24 yaşına kadar sürer. Bu nedenle tahsiliniz kısa olacak” dediğini söylemişti.

 

Can Yücel’in eşi Güler Yücel de verdiği bir demeçte burs hikâyesinin doğru olmadığını şöyle teyit etmişti:

“Kayınpederiniz Hasan Ali Yücel’in zamanında Gazi Yaşargil ile Can Yücel’i yurt dışına burslu göndermedeki seçme öyküsü size de anlatıldı mı? Siz ne kadarını biliyorsunuz?”

 

Güler Yücel: “O öyküyü geçenlerde Gazi beye sordular.  Milliyet’e doğrusunu açıkladı.”

 

güler yücel röportaj

 

Gazi Yaşargil ile birlikte yurt dışı eğitim bursu kazandığı hâlde babasının “Bakan kendi oğluna torpil yaptı derler” diyerek engellemesi nedeniyle yurt dışına gidemediği öne sürülse de Can Yücel, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Fakültesi ve Cambridge’de eğitim almıştır (Can Yücel. 1993. Can Yücel’in Şiirleri. Papirüs Yayınları. Editör / Çeviren: Feyyaz Kayacan Fergar. Sf: 21 & 23).

 

hasan ali yücel
Hasan Âli Yücel

 

Can Yücel Yerine Gazi Yaşargil’in Bursla Yurt Dışına Gönderildiği Hikâyesine Kanan Yazarlar

Kimin aklına geldi ve bu hikayenin esin kaynağı oldu, neye göre böyle bir hikaye yazdı bilinmez. Bildiğimiz tek şey, bu oltaya atlayan köşe yazarları.

Bu hikaye, Yılmaz Özdil’in Hürriyet Gazetesi’nde 24 Ağustos 2010 tarihinde yayımlanan “KPSS” başlıklı köşe yazısının odak noktasını oluşturmuş. Bu yazı yetmemiş, Yılmaz Özdil 15 Mart 2012 tarihli “Cura” başlıklı yazısında tekrar aynı asılsız hikayeye değinmiş. Hıncal Uluç vakit kaybetmeksizin bu hikayeyi Sabah Gazetesi’nde 26 Ağustos 2010 tarihinde yayımlanan “Yaşargil!…” başlıklı yazısına Nebil Özgentürk ve Haşmet Babaoğlu’ndan duyduğunu belirterek taşımış. Yeniçağ’daki “AKP’deki Truva atları” başlıklı 23 Haziran 2016 tarihli yazısında Ergun Kaftancı da bu asılsız hikâyeyi okurlarıyla paylaşmış. Vatan Gazetesi ise “Onlar iki muhteşem dosttu biri beynimizin Piri Reis’i diğeri şiirimizin can damarı” başlıklı haber metniyle 29 Mayıs 2005 tarihinde bu hikayeyi konu edinen bir “güzelleme” yayımlamış, ki bu haber söz konusu asılsız hikayenin temelini oluşturuyor gibi duruyor.

 

Can Yücel ile Gazi Yaşargil'in "Burs" Hikayesi Hakkında Köşe Yazısı
Yılmaz Özdil’in Can Yücel ile Gazi Yaşargil’in “Burs” Hikayesi Hakkında Köşe Yazısı

 

Tolga Tanış ise Hürriyet’teki “Bir promotörün hikâyesi” başlıklı 5 Eylül 2010 tarihli yazısında birinci ağızdan duyduğunu belirterek Gazi Yaşargil ve Can Yücel’in burs hikâyesini yanlış aktarmıştı:

"1940’lı yıllar Ankara... O dönem Gazi Lisesi’nde hem birbirleriyle çok iyi anlaşan hem de sürekli rekabet eden iki arkadaş vardır. Gazi, fen derslerinde başarılıdır. Can da edebiyatta... Ve ikisi de, okulun en iyi öğrencileridir.
Derken bir gün okul biter. İki arkadaş mezun olur. Sonra ikisi de o dönem Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlattığı yurtdışına öğrenci gönderme programına başvurur.
Rivayete göre, başvurular sonuçlanınca dönemin Milli Eğitim Bakanı, Gazi’yi çağırır. “Seni yollayacağız” der, “ama arkadaşına söyle o gidemez. Çünkü onu yollarsak, Bakan kendi oğluna iltimas geçti, derler.”
Gazi odadan çıkar. Can’a durumu anlatır. Can da o güne kadar biriktirdiği ne kadar para varsa hepsini Gazi’ye verir. “Senin daha çok ihtiyacın olacak” der.
Sonra aradan yıllar geçer. Şair olan Can evlenir. Çocukları olur. Ve çocuklarından Yeni Hasan, tıpkı babasının arkadaşı Gazi gibi doktor olmaya karar verir.
Gazi durumu öğrenir. Bunun üzerine, oğlanı kendisinin okutacağını söyler.
Yeni Hasan, Galatasaray Lisesi’ni bitirir. Önce Fransa’ya, ardından Kanada’ya gider. Ve Gazi’nin desteğiyle, dünyanın en iyi tıp okullarında okur.
Aradan yine yıllar geçer. Yeni Hasan, Kanada’ya yerleşir. İki oğlundan birinin adını Gazi koyar. Bu arada tıpkı Gazi gibi, kendi alanında çok yükseklere gelir. En sonunda da bir gün göz patolojisinde dünyanın en büyük ödülünü kazanır.
Ödülü alan Prof. Dr. Yeni Hasan Yücel’dir. Babası, şair Can Yücel. Dedesi, eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel. Babasının arkadaşı ise dünyanın en ünlü beyin cerrahlarından Prof. Dr. Gazi Yaşargil.
Bu olayı, geçen hafta glokom hastalığı alanında yaptığı büyük bir keşifle Lewis Rudin Ödülü’nü kazanan Prof. Dr. Yücel’den dinledim. Kanada’daydı, telefonla konuştuk.
Size babanız mı anlattı bu öyküyü, dedim. “Ne babam bahsetti ne de Gazi Yaşargil’in bu konuyu açtığını gördüm. Ben başka yerlerden duydum. Tek bildiğim, benim bütün öğrenim masraflarımı Gazi Yaşargil’in karşıladığıydı” dedi."

 

Hasan Ali Yücel'in Oğlu Can Yücel Yerine Gazi Yaşargil'i Bursla Yurt Dışına Okumaya Gönderdiği İddiası Doğru Değil

 

5 Yorumlar

  1. Peter Fekete Reply

    Bu durumun Gazi Yaşargil tarafından yalanlandığı belgelerseniz haberiniz inandırıcı olabilir.

    • malumatfurus Reply

      evet haklısınız. ancak bu konuda açık kaynaklara üzerinden bir yalanlama belgesine mevcut çalışmalar çerçevesinde ulaşamadık.

        • malumatfurus Reply

          Kaynaksız? Olayın baş kahramanının beyanı mevcut. Hasan Ali Yücel’in Can Yücel yerine Gazi Yaşargil’i bursla gönderdiğine dair bir kaynak yok asıl.

  2. ”M. GAZI YASARGIL Father of Modern Neurosurgery” isimli ve Larry Rogers, M.D. isimli beyin cerrahı tarafından kaleme alınmış Gazi Yaşargil biyografisinde, bu konu, hiç bir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde anlatılmıştır. Yurtdışına gitmek için para biriktiren 5 arkadaştan birisi, paraların bir kısmının üzerine yatar. Can Yücel de, yurtdışına o sırada gidemediği için, kendi birikimini Gazi Yaşargil’e verir. Gazi Yaşargil, acemilik, yol yordam bilmezlik ve Türkiye’nin Viyana sefaretinde, elinden tutan aklı başında bir Türk yetkili olmadığı için, birkaç gece içinde parasız ve çaresiz kalır. Özetle, kaynak; olayın baş kahramanının beyanından da öte, kapı gibi yayımlanmış biyografisidir.

Yorumunuzu yazınız...